YASAL UYARI : Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri "Yatırım Danışmanlığı" kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, Aracı Kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ALTIN ÖĞÜT: Forumda okuduğunuz bilgileri fikir vermesi amacıyla ve mantık süzgecinden geçirerek değerlendirin. Hiç kimse sizi tanımadan size para kazandırmak heveslisi değildir. Hayatta karşılaşmadığınız ve adını soyadını dahi bilmediğiniz bir kişinin tavsiyesi ile senet almaya kalkışmayın, sonu %99 hüsran olacaktır.
Değerli hisse.net Dostu,
Forumu kullanmaya başladığımız günün ardından geçen 14 yıl ve 4 server değişikliği ardından database hataları katlanılmaz düzeylere yükseldi, düzeltmek için çok uğraşmamıza rağmen maalesef düzelmedi ve sonuç olarak yeni bir forumu açmak zorunda kaldık. Kullanmakta olduğumuz forum gelecekte salt okunur olarak hizmet verecektir.
Bu hafta sonundan itibaren yeni foruma yeniden yani sıfırdan kayıt olarak yazmaya başlayabilirsiniz, ya da eskiden olduğu gibi sadece izleyebilirsiniz. Lütfen Yeni forum adresini bookmarklarınıza alın.
http://www.hisse.net/topluluk/forum.php
Kayseri Tayyare Fabrikasi ve üretilen yerli Tayyare 1928
Updated 05-10-2008 at 23:59 by pinky
Büyüksün Pinky Baba. Cok duygulandim ve düsündüm bu görüntüler üzerine. :)
Tamamen kendi imkanlarıyla uçaklar imal eden bu müteşebbimizi unutmak nankörlük olur. Hayat hikayesi ile ilgili yazı uzun olduğundan linkini koymakla yetiniyorum. Bu iş adamının desteklenmemesi kaybımızdır. http://gbulten.ssm.gov.tr/arsiv/2004.../2_copy(3).htm
http://www.cemalhaki.com/ilgincfotograflar/pul.htm
Havacılık tarihimizin efsanevi pilotu Vecihi Hürkuş tarafından tasarlanıp imal edilen ilk Türk sivil uçağı "Vecihi K-XIV"ün ilk uçuşunun 78’inci yıldönümü, 16 Eylül’de saat 15.30’da İstanbul Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde yapılacak törenle kutlanacak. Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği tarafından gerçekleştirilen organizasyonda Vecihi Hürküş’un hayatını anlatan belgesel ve K-XIV uçağı ile ilgili bilgiler verilecek. K-XIV uçağını, motor hariç tamamen yerli malzeme ile 3 ayda Kadıköy’deki atölyesinde imal eden Hürkuş, ilk uçuşunu Kızıltoprak’ta gerçekleştirmişti. Çift kanatlı, iki kişilik eğitim uçağı, 850 kilogramlık kalkış ağırlığı ile saatte 155 kilometre hıza çıkabiliyordu. Vecihi Hürkuş uçağını Ankara’ya götürerek yurtiçinde Türk Hava Kurumu adına bir tur gerçekleştirmek istedi. K-XIV’ün uçuşa elverişlilik sertifikasının olmaması nedeniyle bu tura izin verilmedi. Hürkuş, uçağını sökerek trenle havacılık sanayi gelişmiş en yakın ülke olan (eski) Çekoslovakya’ya götürdü. Uçak mühendisleri ve Çekoslovak sivil havacılık otoritesi tarafından incelenen ve test edilen K-XIV çok beğenilerek onaylandı. 5 Mayıs’ta uçarak Türkiye’ye gelen Hürkuş, kendi uçağı ile turunu tamamlayarak ciddi miktarda bağış topladı. http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...asp?yazarid=41
Ahmet Hamdi Gül, 1925 doğumlu. Kayseri Tayyare Fabrikası “Balkanların ve Ortadoğu’nun ilk ve tek tayyare fabrikası” iken, bu fabrikaya işçi olarak girmişti. Fabrikada, “tesviye atölyesinde ustabaşılığa” kadar yükselmişti. Tayyare fabrikası çöker hale gelince 1972 yılında fabrikadan ayrılan üç arkadaşıyla birlikte “Teksan” adıyla bir atölye kurarak makine parçaları ve kalıp üretmeye başlamıştı. Ben Ahmet Hamdi Gül ustayı küçük atölyesinde çalışırken tanıdım. Çayını içtim. Sohbet ettim. Ahmet Hamdi Gül, alın teriyle kazandığı parayla iki oğlunu, kızını okutmuştu. Oğlunun biri makine mühendisi olmuştu. Bir süre babasıyla birlikte çalıştı. Şimdilerde Organize Sanayi Bölgesi’nde bir tesisin sahibi. Öbür oğlu Abdullah Gül politikaya atıldı. Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturdu. Cumhurbaşkanı oldu. Kayseri Tayyare Fabrikası ve Kayseri Sümerbank Dokuma Fabrikası, Kayseri’nin kalkınmasının altyapısını oluşturan tesislerdir. Kayseri sanayiini bu fabrikalarda yetişenler kurdu, büyüttü. Ahmet Hamdi Gül Usta’nın oğlu Cumhurbaşkanı Sayın Gül dün Kayseri’de 430 milyon dolar ödeyerek satın aldığımız A400M uçağının teslim törenine katıldı. Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve yabancı ülke temsilcilerinin katıldığı törende “Türkiye’nin bu uçağı satın alabilen ikinci ülke olduğu” açıklandı. Nereden nereye... Haberi okuyunca, “Nereden nereye...” diye üzüldüm. Kayseri’de uçak üretirken, şimdi parasını ödeyerek dünyanın en pahalı uçaklarından birini satın aldığımız için tören yapmamızdaki çelişkiyi, Kayserililerin ve de cümle Türk halkının dikkatlerine arz etmek için bu yazıyı yazıyorum. Cumhuriyet’in ilanından hemen sonra, Atatürk’ün direktifiyle, uçak üretmek üzere Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAŞ) kuruldu. TOMTAŞ, Alman Junkers firmasının desteğiyle uçak üretimi için Kayseri’de bir fabrika kurdu. Alman ustalar ve onların yetiştirdiği Türk ustalar, 1926 yılında üretime başladı. 1928 yılına kadar 20 silahlı, 20 silahsız A20 tipi uçak üretildi. A20 tipi uçaklar metal gövdeli uçaklardır. Türk Hava Kuvvetleri’nin ilk telsizli uçaklarıdır. Üretim bizim neyimize! Fabrika 1933 yılında Milli Savunma Bakanlığı’na devredildi. Fabrikada Türkkuşu için 50 planör üretildi. 1936 yılında Alman Gothaer firmasıyla lisans anlaşması yapıldı. Gotha 145 tipi 45 uçak üretildi. 1937 yılında Polonya firmasıyla yapılan anlaşmaya dayalı olarak PZL24A ve 24C tipi 24 uçağın üretimi gerçekleştirildi. 1950 yılında başlayan Amerikan Marshall Yardımı Programı kapsamında uçak fabrikası kapatıldı. Fabrika ve tesisleri, uçak bakım ve onarımı için kullanılmaya başlandı. Kayseri Hava İkmal ve Bakım Merkezi oldu. İşte bir zamanlar kendi uçağımızı ürettiğimiz eski fabrikada, yeni bakım merkezi sahasında, başkalarının ürettiği, parayla satın aldığımız uçak için şenlik düzenliyoruz. Ne için alındığını, ne işe yarayacağını, parasını nasıl ödediğimizi bilemesek de “Vatana, millete hayırlı olsun” demekten başka yapacağımız bir şey yoktur. GÜNGÖR URAS
Mehmet Okan September 27, 2015 · SİZE BİR SORU NURİ DEMİRAGIN KURDUGU UÇAK FABRİKASI HANGİ PARTİNİN İKTİDAR OLDUGU YILLARDA KAPATILMIŞTI . Bakalım tarihi bilginiz nasılmış . Bu sorunun cevabını dogru bilirseniz neden türkiyenin bir türlü sanayi ve teknoloji ülkesi olamadıgınıda açıklamış olursunuz . Türkiyenin çıkarı her türlü parti ve ideolojinin üstündedir . Uygar vatandaşların düşünce yöntemi böyledir . M.Okan ... . Seyfullah Demir "Nuri Demirağ ilk uçak mühendisimiz Selahattin Alanı ortak ederek uçak inşa etmeye başladı. 17 Eylül 1936 Beşiktaş’ta bir ARGE atölyesi açarak işe başladı. Nuri Demirağ NU.D 36 (1940), NU.D 38 (1944) yıllarında Türk malı uçaklar yapar. Bu uçaklar Amerikan yapımı uçaklarla boy ölçüşebilecek niteliktedir. THK, Beşiktaş’taki fabrikaya ilk olarak 65 adet planör, sonrasında 10 adet başlangıç eğitim uçağı sipariş etti. Planörler, 1937-1938 yıllarında tamamlanarak teslim edildi Nuri Demirağ’ın Beşiktaş’taki fabrikada yapılan ve hiç bir bozukluk göstermeden başarılı uçuşlarına devam eden uçakları, Türkiye’de olduğu kadar yurtdışında da büyük yankılar uyandırmıştı. Hele çift motorlu, barışta yolcu uçağı, savaşta istenildiği zaman eksiksiz bir bombardıman uçağı görevini yerine getiriyordu. Türklerin kendi uçaklarını kendilerinin yapması belli başlı uçak fabrikalarını endişelendiriyordu. İngiliz ve Almanlara göre Amerika’nın endişeleri daha büyüktü. Ancak Atatürk öldükten sonra bu alana ilgi azalmış devlet desteğini çekmiştir. 1939’da THK, sipariş ettiği 65 adet uçak zamanında teslimat yapılmaması gerekçeleriyle sözleşmeyi feshetti." http://www.yenicaggazetesi.com.tr/uc...si-ataturkle-… Çünkü o yıllarda ABD, Türkiye’ye hibe savaş malzemeleri vermektedir. Nuri Demirağ’ın uçaklarının alınmamasını Hava Kuvvetleri Komutanı şu vahim sözle açıklar: “Amerikan yardımından bedava uçak almak dururken uçak fabrikanıza sipariş verirsem yarın bu millet beni asar.” Bu düşünce tarzı, daha sonra Kırıkkale silah fabrikasının kapanmasına da vesile olacak ve Kıbrıs savaşında eksikliğini iliklerimizde hissedecektik… Ne gariptir ki Amerika’nın hibe ettiği 95 milyonluk savaş malzemesinin bakımı için bütçeden 400 milyon çıktığını Hava Kuvvetleri Komutanı dâhil kimse görmez ya da görmek istemez. [ İstemezler çünkü her kez komisyonunu alıyordu ] Ve bu davranışla, vatanın o zamanki yöneticileri, sadece Nuri Demirağ’ı yerle bir etmedi, aynı zamanda başka Nuri Demirağ’ların çıkması ihtimalini de yerle bir ettiler. Ve bizler sanayileşme yerine distribütörlük ile yetinmek zorunda kaldık. Çünkü üst akıl Türkiye'ye sanayileşme rolü vermemişti. . Facebook'tan alıntı
Canerhan Tipi'ni muhteşem çalışmalarından