Sülünden kastın HALKB yanılmıyorsam. ABD'deki duruşmaya kadar benim bu hisse ile bir işim olmayacak, sadece seyredeceğim. Yeniden bu hisseye girmem için bazı kriterler koydum ve bunlar yerine gelmediği sürece HALKB'de alım yapmayacağım.
Printable View
Ben 17 Aralık'ta ful nakde dönmüştüm. 24 Aralık Perşembe günü portföyümün tümüyle 6.75 ortalamadan İSCTR almış bulunuyorum. Bankacılık endeksinin göreceli olarak geride kalmış olması, TR'deki en büyük özel banka olan İş Bankasının hissesinin temel açıdan çok ucuz olması, über performans gösteren GARAN ile aradaki farkın kapanacağı beklentisi, sermaye yeterlilik rasyosunun %20'ye yakın olması (TR'deki en yüksek SYR'dir, dolayısıyla da riski en düşük banka oluyor) alım kararımda etkili oldu.
Bankacılık sektörü mevcut konjonktürde riskli bir sektör çünkü hem batık kredilerde hem de takipteki kredilerde ciddi artışlar var. Bu bir gerçek. Öte yandan %20'lik bir SYR'si olan, 70 milyar tl'ye yakın özkaynaklara sahip İSCTR defter değerine oranla %55'lik bir iskonto ile 4 F/K'nın altından işlem görüyorsa yukarıda bahsettiğim riskler çoktan fiyatlara yansıtılmış demektir. Benim görüşüm işte bu yönde.
Büyük çoğunluk %28'lik CHP hissesinin Hazineye devri şeklinde bir gelişmeyi olumsuz olarak niteliyor ama ben böyle bir gelişme gerçekleştiği taktirde bunun hisse için olumlu olacağını düşünüyorum.
Şu anda İSCTR'yi baskılayan 4 faktör var:
1) CHP hissesinin Hazineye devri riski (piyasa bunu olumsuz bir gelişme olarak görüyor)
2) Bankacılık sektöründe batık ve takipteki kredilerde genelde yaşanan ciddi artışlar
3) HALKB ile ilgili ABD'de yıllardır süregelen dava süreçlerinin TR'deki tüm bankaları etkileyecek sonuçlar doğurması riski
4) Ciddi artış gösteren mevduat faizlerinin banka kârlılıklarını olumsuz etkileme riski
Eğer olur da İşbank'taki %28'lik CHP hissesi Hazineye devredilirse kurucu hisselerle A ve B tipi hisseler de bu devrin içinde yer alacak.
ABD bütçe ofisinin son yayınladığı rapora şöyle bir baktım. 2028 yılında 28 trilyon dolarlık bir kamu borcu öngörüyorlar ABD'de ama her zaman olduğu gibi bu ofisin yayınladığı bu rapor da gerçeklerden kopuk. 2028 yılında ABD kamu borcu 40 trilyon doları aşacak yüksek ihtimalle. ABD borç batağına girdi ve oradan çıkamayacak.
ABD Japonlaşma yolunda hızla ilerliyor. 30 yıl önce Japonya ekonomisinin geçtiği yoldan ABD şimdi geçiyor. Japonya'nın kamu borcu yıllık GSMH'sının %250'sidir. İşte bu neden yüzünden Japonya ekonomisi son 30 yıldır deflasyonlarla resesyonlarla boğuşup duruyor, ekonomi de durduğu yerde sayıyor, ekonomik büyümeler yok denecek kadar küçük.
Bosver TREND. Hepimizin emegini, zamanini, parasini yedi adi banka. Isin ilginci 2007 seneside de tahsisli yapip milletin ortakligini sulandirmislar. Sadece bankaya sucu yikmak da olmaz, sonucta cok fazla siyasi ve ekonomik olay oldu o surecte mahkeme disinda.
Araci kurumlarin kamu hisselerine bulasmayin da niye dedigini ogrenmis olduk. Ozellikle bende acayip israr etmislerdi Halk yerine Garanti'yi secmem icin.
Tamam, umarim Is Bankasi kazandirir.
Benim tahminimce bankaciligin onundeki butun problemler fiyatlandi senelerdir. Ahval'in batik kredi yazisi, Yildiz Holding yapilandirilmasi vs 2018'in basindaydi. Ustune dolar krizleri, secim krizleri, swaplar, vs... Bir de ustune korona geldi, tekrardan batik krediler bankalara baski yapti. Daha ne kadar yapabilir ki, dunyanin her yerinde para pomplaladi hukumetler. ABD'de banklar da Pfizer ve Moderna'nin asilarindan sonra dipten dondu.
Ben paramin cogunu Turkiye'den cikardim Mart-Nisan'da kuslara gelen kumarbazlar sayesinde. Kalani da cikarmaya devam ediyorum. Hukumet degismeden de birsey getirmem. Kac senedir para sokmadim zaten.
Ben de şahsen bir uzlaşma olacak diye düşünüyorum, çünkü başka bir çözüm yok. Bunun olması için de bankanın dolayısıyla da hükümetin/devletin bankaya atfedilen suçlamayı kısmen de olsa kabullenmesi gerekiyor. Onların açısından bunu yapmaları çok zor ama başka yol da yok maalesef. Eğer "bir an önce bu mesele çözülsün, biz de kendi işimize bakalım" diye düşünüyorlarsa bu cihete gidilmesi şart. Şahsen uzlaşma yoluyla bu meselenin önümüzdeki 6 ay içinde çözülme olasılığını %50'den fazla görüyorum, neden dersen aklın yolu birdir de ondan.
İş Bankasının kurumsal yapısının ciddi bir şekilde yeniden yapılandırılmaya ihtiyacı var. Bankanın bünyesinde pek çok iştirak var ve bunlar iç içe geçmiş durumda. Bankanın bu iştirakleri ayrı ve de bankadan bağımsız bir çatı altında toplaması gerekiyor bana göre. Bir holding kurarak tüm iştirakleri bu holding çatısı altında toplamalılar, bu holding bankadan bağımsız olacak ama doğal olarak ana hissedarı da İşbank olacak.
ABD bankaları dipten çok güzel döndüler. Mesela Bank Of America'nın piyasa değeri 260 milyar dolar şu anda. İşbankasının piyasa değeri 4 milyar dolar ancak ediyor, bir BoA 75 tane İşbank ediyor. Bu arada BoA defter değerinin ful değerinden yani %100'ünden ve de 15 F/K'dan işlem görüyor. İşbankası ise DD'nin %45'inden ve 4 F/K'dan işlem görüyor.
Selam kuşçu kardeşim. İşbankasında 4 ayrı tip hisse var, İSKUR İSATR İSBTR İSCTR. 1993 yılında Kurucu hisselerin sahipleri bir katekulliye geldi, daha sonra ayni katekulli İSATR İSBTR hisse sahipleri için de uygulandı. Bankanın esas sözleşmesinde yıllık temettünün %10'unun kurucu hisselere dağıtılacağı yazıyordu ama 1993 yılında bu madde revize edilip İSCTR ile par hale getirildi. Ayni şekilde İSATR İSBTR sahiplerinin de temettü hakkı İSCTR sahiplerine oranla çok daha yüksek olması gerekirken onların bu hakı da yendi. Ancak bir şekilde banka İSKUR İSATR İSBTR hisselerini ya komple ele geçirecek yada bunların imhası yoluna gidecek, aynen Akbank ve Garantide olduğu gibi. Bunu yaparken de bu hisselere ciddi meblağlar ödemek zorunda kalacaktır İşbank (şu anki oldukça primli fiyatların bile oldukça üzerinde meblağlardan bahsediyorum).
Takılmak güzeldir, hiç bir itirazım yok dostum. Sizi HALKB bataklığından ben değil bizzat Halkbank yönetimi dolayısıyla da TC Devleti kurtaracak, biraz daha sabır. Son kozlar oynanacak 2021'in ilk yarısında. Yönetimin elinde bir koz filan görmüyorum ben. Uzlaşmadan başka da bir çözüm yok bana göre, tabii bunu yapmak için atfedilen suçlamanın kısmen de olsa kabullenilmesi gerekiyor. İşte bu kabullenmeyi yapmak mevcut yönetim için çok zor olsa gerek.
Halkbanka atfedilen suçlamayı daha önce pek çok kere dillendirdiğim standart metot ile çözebilirler, hani şu ABD'de çok moda olan ve Goldman Sachs, JPMorgan, Citi, Wells Fargo vs gibi pek çok mega büyüklükte ABD bankasının kullandığı klasik yöntem. Bu yöntemde suç atfedilen banka veya şirket "atfedilen suçu ne inkar ediyor ne de kabul ediyor" (NAND yöntemi: Neither Accept Nor Deny). İşte Halkbankın izlemesi gereken yol da budur. Bu yöntemi izleyerek geçen aylarda Goldman 5 milyar dolarlık bir sahtekarlık suçlamasından yırttı mesela. Söz konusu sahtekarlık da tamamen gerçek idi.
Wells Fargo örneği de önümüzde kabak gibi duruyor. Bankada yeni açılan hesap sayısını ciddi şekilde manipüle ettiler, sahtekarlık yaptılar, borsadaki yatırımcılarına yalan söylediler. Ama gelgelelim oranın SPK'sı olan SEC ile uzlaşıverdi Wells Fargo ve bu mesele bir kaç yüz milyon dolarlık bir ceza karşılığında kapandı.
Yönetimde maalesef tecrübesiz, piyasaları bilmeyen, emsallerden bihaber adamlar olduğu sürece pratik bir çözüm bulamaz bunlar. Son 10 yılda uzlaşıyla sonuçlanan suçlamalara bir göz atsalar ne yapmaları gerektiği gün gibi ortaya çıkacak.
ABD'deki yasal süreçleri bir kenara bırakırsak HALKB'nin 2 tane güçlü avantajı var:
1) Son yıllarda baskılanmış olan kâr rakamlarında yukarı yönde bir patlama yaşanması olasılığı yüksek. Yıllık net kâr 2.5 milyar tl civarında dolaşıp duruyor son yıllarda ama bu rakam 2 katına çıkabilir.
2) Diğer bankaların her birinin ihraç ettiği ve geri ödemesi gereken 8-9 tane Eurobondu olmasına rağmen Halkbankın sadece 2 tane Eurobondu mevcuttur. Bunların vadesi de önümüzdeki 6.5 ayda dolacak zaten. Böylece bilanço çok rahatlayacak. 13 Temmuz 2021'den sonra ne eurobond faiz ödemesi olacak ne de eurobond itfası, sıfır ödeme. Bu durum da 2021'in 2. yarısında net kârı ciddi şekilde arttıracak.
Halkbankın elindeki eurobondlar şunlar:
1) 11 Şubat 2021'de itfası (geri ödemesi) olacak olan yıllık %4.75 faiz ödemeli 500 milyon dolarlık eurobond.
2) 13 Temmuz 2021'de itfası (geri ödemesi) olacak olan yıllık %5.13 faiz ödemeli 500 milyon dolarlık eurobond.
Dikkatinizi çekerim, şu anda her 2 eurobond da hemen hemen ful değer üzerinden (100 euroluk tahvil 99.6 euro üzerinden) işlem görüyor yani piyasa bu tahvilleri kupon değeri üzerinden fiyatlıyor ve risk oranını da TC'ninkinden daha düşük görüyor.
Önümüzdeki 6.5 ayda banka toplamda 1 milyar dolarlık bir ana para itfası artı 3 tane de 6'şar aylık faiz ödemesi yapacak yani 12+13+13=38 milyon dolar. Bankanın önümüzdeki 6.5 ayda ödemesi gereken toplam meblağ 1 milyar 38 milyon dolar. 13 Temmuz 2021 geldiğinde de bankanın bilançosunda sıfır eurobond kalacak, böylece ne eurobond itfası ne de faiz ödemesi yapılacağı için diğer bankalara göre çok avantajlı bir konumda olacak.
O yüzden duruşma tarihi yaklaştığında HALKB'yi yakın takibe almak lazım. Uzlaşmaya gidilme ihtimalinin yüksek olması, eurobond yükümlülüklerinin 13 Temmuzda sıfırlanacak olması, 2021 2. yarı itibariyle kârlılıkta beklenen yüksek artışlar bu hisse için avantajdır. Duruşmaya kadar güzel performans göstermeyebilir, bunu da akılda tutmalıyız.
Bundan sonra spesifik olarak HALKB ile ilgili yorumlarımı hissenin kendi topiğinde yazacağım. Genel konularla ve değişik hisselerle alakalı yorumlarımı da burada paylaşırım.
Karisiklik olabilir, sadece Halkb topigine yazmak daha mantikli gibi. Oteki bankalar ve genel konular da onu ilgiliendiriyor. Pek kimse kalmadi zaten topikte, kavgasi, sikayeti, birsey yazildigi yok. Gunde yarim sayfa ancak gidiyor.
Hmm, aslinda karisik. Bu sefer de birisi cikip Is Bankasi pazarliyor diyebilir!
Th abi, sportiflerden gelenler ile işbtr aldim. Dediklerine paralel bir beklentim var sahsen. Fakat bahsettigin meblağlar kısmında senin beklentin ne kadardır? İşbtr icin 100 120 bin bandında degerler okuyorum sagda solda. Gerçeklik payı nedir sence?
SM-A705FN cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Eğer İşbankası kurumsal yönden bankayı yeniden yapılandırmaya karar verirse senin ve benim aklımdaki senaryo gündeme gelecektir. İşte o zaman İSKUR İSATR İSBTR hisselerinin primlenmesi de pekala gündeme gelecek. Ben şahsen şu anki seviyelerin oldukça üzerine çıkmalarını bekliyorum böyle bir senaryoda çünkü bu hisselere bankanın esas (orijinal) sözleşmesi ile tanınan imtiyazların iadesi gündeme gelecek. Toplam imtiyazlı hisse sayıları şöyle: 1.000 adet İSATR, 29.000 adet İSBTR, 2.458 adet İSKUR. Hepsi bu kadar işte. Mesela 1993'den önce yürürlükte olan esas sözleşmeye göre yıllık temettünün %10'unun toplam lot sayısı sadece 2.458 olan İSKUR hisselerine tahsis edilmesi gerekiyor.
Sayın Moderatör.
Piyasalar / Seans Salonu bölümünde yer alan HALK Cafe - III başlıklı bu topiğin dondurulmasını rica ediyorum. Bu topiğe artık pek katılım olmamaktadır. İyi çalışmalar dilerim.
Saygılarımla.
TRENDHOUND
Başlığın kapanmasına gerek yok devam etsin
Evet etsin bence de, koronada da acayip faydalandik. Belki oteki taraftan sikilirsan gelirsin, ya da konuyla alakasiz seyleri buraya aktarirsin TREND.
Vay arkadas ne gunler gorduk bu topikte... Yildiz ortaga selamlar! Korku endeksine bakin... 2 gun sonra tarihi zirvesi 82'yi de gorduk!
https://i.imgyukle.com/2020/12/27/aTx9JG.jpg
Dünyanın lokomotif borsası olan ABD borsalarında %10 civarında bir düzeltme bekleniyor. Böyle bir gelişme ortaya çıkarsa tüm dünya borsaları etkilenecektir. Borsalar son aylarda müthiş prim yaptı ve buna BİST de dahil.
Son zamanlarda ortaya çıkmış olan en önemli gelişme ABD gösterge 10 yıllık tahvillerin getirilerindeki ciddi artıştır. Bugün itibariyle bu gösterge tahvillerin yıllık getirisi %1.15 tir ve pandemi arifesindeki seviyeyi de aşmış durumdayız. Biliyorsunuz, altından tutun da borsalara tahvillere para birimlerine kadar tüm küresel piyasalar bu gösterge getiriye endekslidir. Bir örnek vermem gerekirse, ABD 10 yıllıkların yıllık getirilerindeki 1 puanlık bir artış ABD borsasında %15-20 arası bir satışa eşdeğerdir (S&P500 için %15, Nasd** için %20).
Dikkat ettiyseniz altın fiyatları son bir kaç gündür ciddi satış yedi ve bunun müsebbibi işte bu 10 yıllıkların getirilerindeki artıştır. Şimdi bu satışların borsaya yansıması bekleniyor.
Peki,10 yıllıkların getirilerindeki artış devam eder de borsalarda %10 belki biraz daha fazla bir düzeltme olursa akabinde ne olur? FED devreye girer ve tahvilleri satın almaya başlar, böylece getirilerdeki artış tersine döner yani düşmeye başlar. Bu da borsalara doping olur ve borsalardaki ralli düzeltmeden sonra tekrar devam eder.