Originally Posted by
Ingenieur
Son dönemde yatırımcıların şirket seçiminde dikkate aldığı (hatta önceliklendirdiği desek daha doğru olur) önemli bir kriter oluştu. O da, yatırım yapılan firmanın yatırımcılarına (küçük ortaklarına) bakış açısı, aradaki ilişkiyi değerli (ya da değersiz) görmesi meselesidir. Bu kritere "ortaklığa bakış" diye bir isim uydurmuş olayım.
Görebildiğim kadarıyla son dönemde "ortaklığa bakış" kriteri (geçmişte hiç olmadığı kadar) yatırımcıların en önem ve öncelik verdiği seçim kriterlerinden birine dönüşmektedir.
Sektör iyiymiş, büyüme şirketiymiş, F/K'sı çok cazipmiş, şuymuş buymuş, hepsi güzel de, artık bazı şirketler "ortaklığa bakış" kriteri sebebiyle direkt olarak portföylerin kara listelerine giriyorlar. Cem-i cümlenin bildiği yazılım firması, çikolata gofret üreticisi bir diğeri vesaire, yatırımcılar bu gibi "mimlenmiş" firmalardan net bir biçimde uzak duruyorlar. Tabi tam tersi de geçerli denebilir.
Yani "ortaklığa bakış kriteri" açısından olumlu bir reputasyon biriktirmiş olan firmalar (örnek olarak "tarımcı" ve "petrokimyacı"ların kulağını çınlatmış olayım) piyasa çarpanlarının çok üzerindeki değerlerden alıcı (ortak) buluyorlar. İşin ilginci (yanlış bulduğum için söylemiyorum) bu ortaklar çok da memnunlar yatırımlarından. Arada (haklı ya da değil, veya anlamlı ya da değil) bir güven ilişkisi var yatırımcısıyla kurum arasında.
Sadede geleyim; Bence Deva yatırımcısının önündeki en ciddi risklerden birisi, bu firmanın"ortaklığa bakış" kriteri açısından piyasanın mimlediği firmalar arasına girmekte oluşudur. Deva yönetiminin böyle bir derdi yok, anlıyorum da (gerçi meselenin özü de bu zaten), bu algı firmaya kalıcı bir biçimde yapışırsa, gerçek ederini uzun vadede bile bulması tesadüflere kalacaktır diye düşünmekteyim (portföyündeki Deva ağırlığını peyderpey azaltmakta olan, ancak 2022 bitmeden sıfırlamayacak olan bir ortağı olarak).