İthalatı sadece lüks tüketim olarak düşünmeyin. Ekonomi, teşviklerle hızlı büyüdüğünde enerji başta olmak üzere pek çok elzem kalemin ithalatı artıyor. Buna inşaat malzemeleri, gıda, kimyevi ürünler ve makine ithalatını ekleyince; ithalat da hızlı yükselmiş oluyor.
Tüketici ithalatını ise borçlanma hızlandırıyor. Kredi alabildiğiniz sürece, "fiyatı nasılsa artacak" diyip yeni alım yapanlar oluyor. Hem şirketlerin hem bireylerin "borçlanması" sayesinde toplam ithalat artıyor özetle. Bunu da teşviklerin getirdiği kredi verme ve büyüme iştahı arttırıyor.
Burada tercih, ekonomi yöneticilerinin. Enflasyon-devalüasyon sarmalı riskini arttırmak ama bu sayede işsizliği düşürmek ve toplam geliri arttırmak mı iyi? Yoksa enflasyon ve kurları düşürmek için, yavaşlayan ve istihdam-gelir kaybı yaşayan bir ekonomi mi tercih sebebi? Politikacı çoğu zaman ilkini seçer. Trend limitlerini zorladığında ekonomideki balonlar patlar ve ekonomik kriz baş gösterir.