Printable View
Olay karisik birazAlıntı:
Originally Posted by rxpu
Benim anlatmak istedigim ayni mal ve hizmeti satin alabilmek icin ben TR de her sene cok daha fazla dolar harciyorum
Bu artis orani ABD deki enflasyondan ve benim maasima gelen zamdan cok cok daha yuksek. Hesaplamadim ama %10 diyelim
Bir baska degisle dolar TR deki enflasyondan az artiyor.
Asagidaki linkte gectigimiz yuzyildaki M2 dolar arzi ve donemlere gore bir dolarla ne satin alinabildigini gosteren gorsel. http://money.visualcapitalist.com/bu...ollar-century/
Z988 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Özhaseki, "Belediyelerimiz yanlışlık içinde; bir mahalleyi dönüştürürken yoğunluğu iki katına çıkarıp, bir müteahhide bir de vatandaşa veriyor. Sosyal donatı yok, altyapı, yeşil alan, otopark yok. Ver babam ver. Böyle giderse İstanbul'un nüfusu 2 misline çıkacak. Burada bir bela var. İkinci yanlışlık bina bazlı dönüşüm yönteminde. Rantı yüksek olduğu için Bağdat Caddesi dönüşüyor, fakir fukaranın oturduğu yerler dönüşmüyor. Bina bazlı dönüşümler oluyor, alan bazlı olmuyor. 5 sene içinde hatalarımızı gördük, şimdi alan bazlı dönüşüme geçiyoruz. Parkı, bahçesi, otoparkı olan bölgesel dönüşümler yapacağız" dedi.
http://www.sozcu.com.tr/2017/ekonomi...asadi-2081275/
discretus' un notu: yine yanlış yaptıklarını nihayet itiraf etmiş durumdalar, acilen emsaller dondurulmalıdır. bakan ın söylediklerinden anlaşıldığı kadarıyla bizim burada nüfus yoğunluğu, yeşil alan gibi kriterlerle incelediğimiz sıkıntıların ülke için ne kadar büyük problem teşkil ettiğini anlamış görünüyorlar. saadet zincirini bitirecek bir yöne kayarlar umarım. ancak anlamak yetmez, bunun uygulanması gerekiyor. yeni bir finansman modeli ile fiyatlamalar değişecektir. ilgili linkte ayrıca "vatandaşı borçlandıracaklarını" belirtiyor bakan. bunu yeni kurgulanacak finansmanın bir parçası olarak görmek gerek, ama muhtemelen oluşabilecek tepkiler nedeniyle olması gerektiği kadar vatandaşı borçlandırmayacaklar. nihayetinde "bedavaya evini yenilemeye" dönen mevcut dönüşümün sürdürülemez olduğu anlaşılmaya başladı ancak mevcut zihniyetin çoğunlukla halkın gazını almak için boş konuştuğuna çok şahit olduk. bu mesele umarım onlardan birisi olmaz. ülke meselesidir ve geleceğimiz için önemli bu alan.
Yaşadığın sorunun kaynağı %30-40 Turkiye'den ama %60-70 amerikan dolarının alım gücünün zaman içinde bilinçli olarak FED tarafından ekonomik büyümeyi desteklemek için örselenmesinden kaynaklanıyor.Alıntı:
Originally Posted by Ahmetg
Türkiye gibi ülkelerde politikacılar dövizin enflasyondan fazla artmasına izin vermek istemezler, zira düşük katma değerli ve cari açık veren ülkelerde halkın gerçek veriler ile hak ettiği refah seviyesi politikacıların iktidarda kalabilmesi için yeterli olmaz. Bu nedenle politikacılar suni yöntemlerle (dış borç, dövizi baskılayıcı ama enflasyonu azdırıcı diğer para politikası aracları v.b) kalitesiz de olsa büyümeyi yüksek tutup enflasyonun yüksek seyretmesini teşvik ederler veya enflasyonu düşürmek için gerekli tedbirleri almaktan imtina ederler.
Peki aslında hangi ülkenin yaptığı doğrudur? Amerikanınki mi yoksa Türkiye'ninki mi?
Amerikanın politikası orta ve uzun vadede üretimi ve ardından da katma değerli imalatı destekler. Türkiye'nin şark kurnazı politikaları ise nesiller boyu sürecek bir sıkıntıya yol açacaktır.
O nedenle Ahmetg olarak Türkiye'ye geldiğinde doların alım gücünün kontrollü bir şekilde azalıyor olmasından Amerika için gurur Türkiye için üzüntü duyman gerekir. Zira gelişmiş bir ekonomi için kendi parasını değersiz kılabilmeyi başarabilmek ülkedeki istihdamı arttıracaktır.
Aslında her şey para dahil istihdam için değil midir?
O nedenle parayı amacı doğrultusunda kullanan ülkeler refah toplumuna, kullanamayanlar ise yüksek işsizlikle boğuşan bir yapıya bürünürler.
Sn.rxpu yazılarınızı okurken kendimi üniversite yıllarında amfide ders dinliyor gibi hissediyorum,emeğinize sağlık.Alıntı:
Originally Posted by rxpu
Teşekkürler, üniversitede ekonomi ağırlıklı bir alanda okumadığımı da belirtmek isterim. Hisse.net'e üye olduktan sonra para politikasına merak sardım ve daha tecrübeli forumdaşlardan edindiğim bilgilerle bir baz oluşturdum. Karşılıklı fikir alışverişi ile bilgiler zaman içinde gelişiyor.Alıntı:
Originally Posted by reaktif
Özhaseki'nin hangi tarz bir dönüşümden bahsettiğini Kayseriye bakarak anlayabilirsiniz. Askeriyeden boşalan alanlar rezerv alan olarak kullanılacak. Şehrin kuzey kesimlerindeki kamu arzileride kullandırılacak. Binaların kat yüksekliği 3 yada 4 kat artacak fakat azda olsa yeşil alan ve sosyal donatılar yaratılmış olacak.Alıntı:
Originally Posted by discretus
Özhasekinin açıklamalarını okumadım ama halkı nasıl borçlandıracak onu çok merak ettim. Eski evin 300bin idi yeni evin 500 bin aradaki farkı rica ederiz. Aradaki fark 200 bin. Eger dediği gibi yeşil alanlı, sosyal donatılı evler yapılacaksa aradaki fark 600 bine kadar çıkabilir.
Redmi Note 4 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
eyvah bu adam eski Kayseri belediye baskaniymis. Hepinize simdiden buyuk gecmis olsun diyorumAlıntı:
Originally Posted by renkly1i
Kayseri ye 2 ay once gittim. Nasil anlatsamki. Bir beton blok yigin dusunun ne bir agac ne bir yesillendirme ne bir park hicbir sey yok
Yetmemis bir de sehirlesme Erciyes in eteklerine kadar yayilmis. Ben Hisarcik ta kaldim ama cevreleride gezdirdiler heryer beton her yer bina
Manyak bir rant donuyor evet aynisi Izmir de de donuyor ama hic degilse orada deniz var. Anadolunun ortasindaki bir vadiye bu kadar cok binayi dikerseniz ve bu kadar cok goc almasina izin verirseniz koca bir gecekondu mahallesi ortaya cikar
Hisarcik ta bir bag evinde kaldim akrabanin eviydi. Aylik su faturasinin 500 lirayi astigini soylediler. Inanamadim
Sebebide belediye bag sahiplerini zengin goruyormus o yuzden dayiyormus faturayi. Eskiden o Erciyes in buz gibi suyunu kuyudan ceker icerdik ondan bir cay olurdu ki cay oyle sevdigim bir sey degil ama o cayin tadi enfes olurdu
Simdi ictim acaip lezzetsiz geldi sordum neden boyle diye. Belediye gitmis Erciyes in suyunu klorlu sebeke suyuyla karistirmaya baslamis yani afedersiniz b.k etmisler o suyuda
Ekonomisi gelissin diye Talas ve adini unuttugum bir yerlere daha universiteler dikmisler ama ucubik olmus. Universite gencligini kalkip Kayserinin has adaminin ortasina yasatmaya kalkarsan kavga dogus cikar ki cikiyormus zaten
Ev fiyatlari firlamis ama evler sovyetlerin eskiden insa ettigi bloklara benziyor. Yollar veya belediyenin obur hizmetleri hep pahalanmis herkes sikayetciydi ve tabiki heryer insaat.
Kayseri nin merkezinde bir degisiklik yok Selcuklular zamaninda nasilsa aynen oyle. Heryerden elektrik telleri sarkiyor binalar boyanmamis dokuluyor ben fakirlik gordum bakimsizlik gordum Kayseride ki eskiden boyle degildi daha zengindi Kayseri.
Bu adam Turkiyeyide Kayseriye benzetecek
Cumlenize gecmis olsun
Ulke bazinda anliyorumda benim sahsi cebimde bir pozitif etki olmuyorAlıntı:
Originally Posted by rxpu
Akrabalarda bana kiziyorlar cunku herseye pahali diyorum. Onlar saniyyorki ben dolar kazaniyorum TR de hersey bana ucuz gelecek
evet bir cok hizmet elbette ABD ye gore biraz daha ucuz ama TR nin ekonomik alim gucu insanlarin maaslarini biliyorum bir sac kesimi Izmir gibi 3. buyuk sehirde 25 TL olmamali. Bir anormallik var
Yada Urla da bir beach club a gittik ama dokuntu bir beach club bodrumdakiler gibi degil giris 20 TL bir tabak yemek 10 TL ne bilim 3 kisi girip cikiyorsun 150 TL. Masalar dokuluyor hizmet edenler Turkce konusamiyor cunku Turk degil (!) ne bilim gayet averaj dokuntu bir yer. Plaj temiz degil masalar yamuk yumuk. Kardes burasi girtlagina kadar borclu bir ulke asgari ucret 300 dolar bu fiyatlarda bir yanlislik var. Tabi oralara giden insanlara bakiyorsun hep ust kesimden ortadirek bile yok ama yinede anormal fiyatlar. Bu hesaba gore orada gordugum insanlar nufusun top 1% falan heralde?
Her TR ye gittigimde pansiyonda kaliyorum dusun otel bile degil. Bazi otellerin TL fiyati bile yok. Hep dolar.
Dunya ekonomisi hakkaten cok ilginc bir yone gidiyor. Dunyanin en zengin ulkesinden geliyorum ama 3. dunya ulkesinde hersey bana pahali geliyor. Oranin yerel halki naapiyor nasil geciniyor Allah yardimcilari olsun.
Eskiden bakan olmanın bir ağırlığı var idi. Konunun uzmanı olurlardı. Şimdiki gibi , adam önce meclis başkanı , oradan Savunma bakanı , oradan Milli eğitim bakanı yapılıyor. Adam önce Çalışma bakanı daha sonra Tarım bakanı oluyor. Alakası olmayan işler. Çoğu böyle. Bu arkadaşın uzmanlığı nedir anlayamıyoruz. Bir bakanlığa atandığında , belli bir süre o bakanlığın iştigal konularını öğrenmekle geçiyor. İşi biraz kavrayıp belki de faydalı olacak işlere imza atması beklenirken , hooopp yeri değiştiriliyor veya kabine dışında bırakılıyor.
Aslında çok uzun bir süredir bakan olanlar , ülke sathında bölgesel dengelerin gözetilmesi ve konunun uzmanı yani liyakatin zerre öneminin olmadığı sadece partiye hizmet , yöneticinin kararlarına kayıtsız şartsız tam biat etmeyi şiar edinmişlerden oluşmakta.
Diyelim ki İngiltere başbakanı yada ne bileyim Almanyanın başkanı göz yumduğum için( çünkü bir sözüyle belediye başkanlarını yerinden edebilme gücüne sahip bir adamın buna gücü yetmemesi na mümkündür) yapılan hayasızca betonlarla Londranın, Berlinin ağzına MIÇTIK bunda benim de suçum var, KANDIRILDIM , ne olur ? Hala yerinde kalabilir mi yada ne bileyim hukuk işleyip kendini ihbar eden birine dava açıp yargılamaz mı ? Bir ülkenin insanları ancak layıkları kadar yaşar, her şeyi onaylayıp şikayet edenlere diyecek bir sözümüz var ama hisse net kuralları buna imkan vermiyor.
Alıntı:
Originally Posted by roxette
Vekillik,bakanlık,yüksek dereceli memurluk gibi görevler artık yapılan yalamaların ve sadece partinin çıkarına yapılan hizmetlerin karşılığında dağıtılan ulufe halina geldi ülkemde...
ÇÖKÜŞ dönemindeki bildiğimiz OSMANLI imparatorluğu. Tarih tekerrürden ibarettir , ülkesini düşman elinden kurtarıp onlara bağımsız bir ülkede şerefli bir yaşam sağlayan atası MUSTAFA KEMAL ATATÜRK`e söven sayan şeref yoksunları için layık oldukları yaşam neyse onu yaşarlar.Alıntı:
Originally Posted by makinist
Efendim yurtdisindan cok para gelmiyormusta yabancilar ev almiyormusta. Buyrun size biyikli yabanci
Buyrun yilda 800 milyon Euro Almanyadan gocmenler yolluyormus ee cogunlugu Turk olduguna gore
http://www.amerikaliturk.com/news/ek...o-havale-etti/
Ya bu adam da çok yüzsüz çıktı, Kayseri'yi getirdiği hale bak bir de utanmadan fikir beyan ediyor.Alıntı:
Originally Posted by renkly1i
Daire fiyatlarının 2.5 milyon dolar bulduğu İstanbul Ataköy'deki bir lüks residencede yıkım şoku yaşanıyor. Bakırköy Belediyesi, 6-7 yıl önce oturumun başladığı lüks sitede, bahçe duvarlarının yıkımı için site yönetimine yazdı. Yönetim ise, belediyeye verdiği yanıtta alınan yıkım kararını hukuku aykırı olduğu savunuldu.
http://www.hurriyet.com.tr/luks-site...kariz-40639800
****
Yikarlarsa yiksinlar.
Mahkemeye gider 10 sene sonra geri yaptirirsiniz.
Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nde yıkım başladı
İstanbul Şişli EML’nin AVM ve rezidans yapılmak üzere Taş Yapı’ya satılmasının ardından okulda yıkım çalışmaları başlatıldı
http://sendika62.org/wp-content/uplo...m2017-2jpg.jpg
http://sendika62.org/2017/11/sisli-e...yikim-basladi/
Turkiye ye tapu sigortasinin getirilmesi lazimAlıntı:
Originally Posted by HISIM
Zamaninda getirmeye calisanlari taniyorum ama kimse dinlemedi onlari
Alıntı:
Originally Posted by Moruk
1-Ütüye benziyor.
2-Resimde anlatılmak istenen, malzemeden nasıl çalındığıdır!
3-Kamyon motorundan deniz taşıtı yapan zihniyetten denize uygun malzeme kullanmasını beklemek !!!! Hata bizde...
VELİ GÖÇER i boşuna hapse attılar.
İlke deprem de 1000 lerce VELİ GÖÇER ler çıkacak. Hangi birisini hapse atacaksın?
Rüşvet Rüşvet Rüşvet... Belediyeler, TAPU, Yapı Denetim Şirketleri... uygunsuz verilen iskanlar...
O zaman daha beterini yapacaktınız da, VELİ GÖÇER in ne suçu vardı da adamı hapse attınız?
Alıntı:
Originally Posted by HISIM
Müteahhit lere kıyak yapmak için İSKAN alınamayan konutlara, İSkan başvurusu devam ederken belediyeden uyduruk bir kağıt alarak İskan başvurusu SU bağlıyorlar. Kanunu delmekte üstlerine yok. Su bağlandıktan sonra müteahhit olur da İskan alamazsa olay tam bir Arap saçına dönüyor.
Sahtekar İSKİ! Acelen ne İSKİ! Neden iskan alınmasını beklemiyorsun?
Normalde ISKI nin iskan olmayan eve su saati baglamasi kanunen yasak!
https://emlakkulisi.com/iskansiz-eve...ilir-mi/289071
Peki nasıl oluyor da İSKİ su saati bağlayaniliyor.
Belediye Meclis kararı ile İSKAN süreci devam eden evlere su saati geçici olarak bağlanabiliyor. Peki müteahhit sonra İSKAN alamazsa ne olacak? Tekrar geri şantiye saatine donulecek. Ama nasıl donulecek belli değil.
Bu kararın altına TOPBAŞ zamanında imza atan herkes, TOPBAŞ dahil, kanunu çiğnemiştir.
Muteahhiti korumak için kanun delinmiş. Usulsuzluğe bakın!
Alıntı:
Originally Posted by sadecegrafik
bunların son günlerde "şehirlerimize ihanet ettik" filan tarzı timsah gözyaşları dökmesini şaşkınlıkla izliyor olmalısınız sizlerde. zira son 25 yıldır istanbulu, son 15 yıldır da tüm ülkeyi yöneten zihniyetin nasıl doğa ve planlı yapılaşma düşmanı olduğunu defalarca gördük.
bu işin bir yönü. diğer taraftan yatırım kararları alanlar için başka bir yönü de var: şu anda dolmuş bir bardak var, o yüzden daha fazla yoğunlaşma tolere edilemeyecek seviyelere geldi. o yüzden zaten mevcut zihniyetin değişik seslerinden buna benzer itiraflar duyuyorsunuz. bu nedenle önümüzdeki dönemde emsal artışları dondurulacak yada artışı çok azaltılacak. umarım bundan caymazlar ve sözlerini tutma erdemini bir kez olsun gösterirler.
şimdi bu gerçekleşirse ne tür sonuçlara yol açacak: eskiyen evlerin yenilenmesi sürecinde farklı piyasa dinamikleri ve fiyatlamalar oluşacak. ev sahibi evini bedavaya yenileyemeyecek zira emsal artışları dondurulacak (beyanlardan yola çıkarak söylüyoruz ama elbette bu sözlerini tutmayabilirler).
şimdi emsal artışları dondurulursa mevcut kümes gibi ve f/k olarak 30-35 yıllık bir ev almanın cazibesi iyice azalacak. dolayısıyla bu inşaatçıların marjlarını daha makul seviyelere çekmelerine neden olacak. zira şu aşamada yavaş yavaş toplumda oluşmaya başlayan "güzel şehirde oturma isteği" bundan sonra yapılacak evlerin/sitelerin şu aşamada fahiş fiyatlarla satılanlardan farklı kurgulanmasına ve daha güzel bir ortam sunmasına yol açabilir.
dolayısıyla avantaj bundan sonra yapılacak evlerde. yukarıda bahsettiğimiz "güzel şehirlerde oturma" isteği son dönemde istanbul un rezil hale getirilmesi nedeniyle halkın kendini sorgulaması neticesinde ortaya çıkmıştır, ancak diğer bir unsurdaa toplum geliştikçe önem verilen değerlerin değişmesi ve rafineleşmesidir. kümes gibi evlerin umarım ülkemizde karşılığının olmayacağı anlaşılacaktır. zira yaşanılan ev ve çevresi aynı zamanda ruh sağlığımıza da etki eder. kümes gibi evlerin bu açıdan durumu ortadadır.
okulum orasi.sok oldum haberi gorunce.o bolgede milyon insan yasiyor ve okul yikilip rezidans mi yapiliyor yani? yuh artik.Alıntı:
Originally Posted by british
yıllardır buna benzer şeyler oluyor. umarım bu farkındalık halkımızda artar, zira kendi çocuklarının ve torunlarının yaşamak istemeyeceği bir ülke gözlerimizin önünde ortaya çıkıyor, son yıllarda özellikle rant/beton lobisi nedeniyle. sadece okullar değil, DEPREM TOPLANMA ALANLARI, hatta hastaneler ve parklarda bu lobiye ve destekçilerine kurban ediliyor.Alıntı:
Originally Posted by Sugosu82
soyle aci bir gercek var ki orasi sisli.Ve de sisli chp ye ait..Al birini vur otekine kisacasi..Alıntı:
Originally Posted by discretus
doğru ancak unutmamak gerek bazı planlar belediye kontrolu dışında direkt olarak ankara da bağlanıyor, bitiriliyor. mesela kadıköyde belediye yapılan yüksek bir rezidans ile mahkemelik. basını takip ederseniz belli bir plan türü ve büyüklükteki işlerde belediye by-pass ediliyor, direk bakanlık üzerinden bağlanıyor.Alıntı:
Originally Posted by Sugosu82
yani bu tür konularda baş sorumlu hukumettir. istediği anda bu tür zararlı uygulamalar ülke sathında hemen biter. mesela istenilseydi orada çok güzel bir park olabilirdi eğer okulun illa yıkılması gerekiyorsa. ayrca okullar devletindir, belediyenin değil.
Siyasetçi siyasetçidir. Partisine çok takılmayın. Bizim burada belediye başkanımız gayet sosyal demokrat ama ana caddelerde kentsel dönüşüm kapsamında yapılan bazı apartmanlar neredeyse caddeye sıfır yapılıyor. kaldırım genişliği engellinin ve bebek arabalı insanların geçemeyeceği kadar dar. Otopark kavramı zaten yok aklına esen 2 şeritli gidiş geliş yolun bir şeridini kapatıp yoğurdunu bakkaldan alıyor. Ana cadde de ise iki şerit araba parklı doğal bir olay. Toparlarsak kentsel dönüşümün depreme dayanıklılık dışındaki kısmı fiyasko.
hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Ev alacaklar için Ankara Keçiören ovakent bölgesini kesinlikle tavsiye ederim. Bölgede marka konut projeleri ve diğer sosyal tesisler hızla yükseliyor.
Iflas etmiş, bölünmesi konuşulan Ispanya nin Barcelona şehrinde 5 gün bebek arabası ile son derece rahat ve güzel şekilde gezdim. Şehirde ayak basmadık yer kalmadı desem yeridir. Sonra lanet olsun ki arabamı istanbul denen iğrenç beton yığınında bıraktığım için ve bazı işler nedeniyle oraya dönmem gerekti.Alıntı:
Originally Posted by Egeli
Şu kadar söyleyeyim o derece çarpıcı oldu ki bunalıma girdim kaçmak istedim. Ankara da matah bir şehir değil ama Istanbul tamamen yaşanması imkansız saçma sapan bir kaos köyü haline dönüşmüş. Yıllardır her gittiğimde azalıyor derdim ama bu kez komple bitmiş 5m insan bırakıp gitmeden de düzelmesi fiziksel olarak imkansız. Orta halli olup buralarda Yaşayanların ne çektiklerini anlayamamaları doğal, ama gezen gören kesim ince ince uzayacaktır diye düşünüyorum.
Bunlar da 'cadde fırsatçıları'
http://www.hurriyet.com.tr/bunlar-da...ilari-40642288
Alıntı:
Originally Posted by sadecegrafik
"TÜRKİYE’nin büyümede ümit bağladığı en önemli sektör inşaat. İstihdam için olmazsa olmaz. " üstteki yazıdan alıntı yaptım. İnşaatla hangi ülke kalkınmış onuda yazsalar güzel olacaktı.
Yazıdan anladığım millete inşaat yaptırmayın tatlı kar gidiyor.
hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Ülkemi çok seviyorum, yurt dışında yaşamayı istemem..ama barselona farklı bir yer, bir hafta kaldım iki sene önce...bir gün yurt dışında yaşamak zorunda kalsam, ilk tercihim barselona olurdu...zaten pek çok gezgine göre dünya üzeirnde yaşanacak ilk 3 şehir içinde görülüyor.Alıntı:
Originally Posted by nosfecagri
Bence Bağlıca da göz önüne alınmalı,Alıntı:
Originally Posted by ankarali_omer
iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Ankara ovakent hızla gelişen sosyal alanları ve geniş konforlu konutları ile bambaşka bir ankara sunuyor
Barcelona'ya ilk sefer gittiğimde ben de böyle hissetmiştim. Uzun süre bunalımda kaldım.Alıntı:
Originally Posted by nosfecagri
Ondan sonra Amsterdam, Paris vs... sırayla geçirdim. Barcelona hepsi bir arada olarak aralarında en iyisi diyebilirim. Deniz, kum, güneş, sahil, büyük şehir, ne ararsan her şey var.
Kötü yanlarından biri çok dilenci var ama rahatsız edici değiller. O la rambla caddesi belli bir saatten sonra tam pislik yuvasına dönüşüyor. Turistin çok olduğu yerlerde aksi pek mümkün değil tabi.
Bir de aklımda kalan sağda solda maytap gibi bişeyler patlatan ***lerle dolu etraf. Gece gündüz demiyorlar. Her saniye bir patlama sesi. Şehrin her tarafında. İlk gittiğimde geçici bir olay sandım sonra bir daha gittim ki öyle değil. :oleyo:
Neredeydi bi yerAlıntı:
Originally Posted by ankarali_omer
SM-J510FN cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Yozgat bulvarı devamında. Forum ankara lokasyonundaAlıntı:
Originally Posted by ÖMER GÜÇLÜ
Konjonktür azıcık normal olsa, fırsat yerler değerlendirilebilirdi. Fakat çekiniyor insan.
Bir süre durağan gidecek fiyatlar ( en az bir yıl) akabinde bir sıçrama mutlaka bekliyorum.
Şıçrama beklediğim fiyat aralığı 250-450 tl arasındaki konutlar.
Daha yüksek fiyatlar enflasyonun altında ezile ezile sürünecek bu dönem.