
Originally Posted by
rxpu
Yaşadığın sorunun kaynağı %30-40 Turkiye'den ama %60-70 amerikan dolarının alım gücünün zaman içinde bilinçli olarak FED tarafından ekonomik büyümeyi desteklemek için örselenmesinden kaynaklanıyor.
Türkiye gibi ülkelerde politikacılar dövizin enflasyondan fazla artmasına izin vermek istemezler, zira düşük katma değerli ve cari açık veren ülkelerde halkın gerçek veriler ile hak ettiği refah seviyesi politikacıların iktidarda kalabilmesi için yeterli olmaz. Bu nedenle politikacılar suni yöntemlerle (dış borç, dövizi baskılayıcı ama enflasyonu azdırıcı diğer para politikası aracları v.b) kalitesiz de olsa büyümeyi yüksek tutup enflasyonun yüksek seyretmesini teşvik ederler veya enflasyonu düşürmek için gerekli tedbirleri almaktan imtina ederler.
Peki aslında hangi ülkenin yaptığı doğrudur? Amerikanınki mi yoksa Türkiye'ninki mi?
Amerikanın politikası orta ve uzun vadede üretimi ve ardından da katma değerli imalatı destekler. Türkiye'nin şark kurnazı politikaları ise nesiller boyu sürecek bir sıkıntıya yol açacaktır.
O nedenle Ahmetg olarak Türkiye'ye geldiğinde doların alım gücünün kontrollü bir şekilde azalıyor olmasından Amerika için gurur Türkiye için üzüntü duyman gerekir. Zira gelişmiş bir ekonomi için kendi parasını değersiz kılabilmeyi başarabilmek ülkedeki istihdamı arttıracaktır.
Aslında her şey para dahil istihdam için değil midir?
O nedenle parayı amacı doğrultusunda kullanan ülkeler refah toplumuna, kullanamayanlar ise yüksek işsizlikle boğuşan bir yapıya bürünürler.
Yer İmleri