https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...d872b446f3.jpg
TR de evler ucuz, konutta balon yok, vs. diyenlere gelsin...
Istanbul gelire oranla konut fiyatında Londra ile yarışıyor!
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Printable View
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...d872b446f3.jpg
TR de evler ucuz, konutta balon yok, vs. diyenlere gelsin...
Istanbul gelire oranla konut fiyatında Londra ile yarışıyor!
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Aynı şeyi diyoruz zaten.
Para Emlak zenginlerinde. Onlar Türkiye ye gelmiyor. Sebep hukuk emlak sektöründe ağır.
Dolayısı ile fiyatlar mevcut alıcılara göre şişti! Mevcut alıcılar fakir!
TR de ev fiyatları EMLAK ZENGİNİ (tycoon İngilizcesi) olan yabancılar için beleş! Ama almıyorlar işte. Emlak sektöründe kanunlar yetersiz ve hukuk yavaş işliyor.
Sebep emlak sektöründe hukukun ağır olması değil.
Emlak sektöründe dünyanın en iyi hukukunu da getirseniz ol-maz!!!
Çünkü tüm hukuk sisteminde tüm sosyolojik ve siyasi yapıda sorun var!!!
Millette para yok o da ayrı konu. Zenginler ise; kiraya vermek için 1-10-100 tane gayrimenkul alır 1000 tane almaz aynı ülkeden. Gider başka ülkeden alır yada başka sektöre yatırım yapar. Riski dağıtır...
Sizin emlak sektöründe hukukun ağır olmasından ağzınız yanmış sanırım ki tüm sorunu ordan ibaret görüyorsunuz!!!!
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Buna birkaç saat önce cevap yazmıştım ama silinmiş, biraz sert oldu heralde. Daha yumuşak bir üslup ile tekrar açıklayayım. Dünyanın en modern kanunları da getirilse şu sıralar Türkiye'ye ne yerli ne de yabancı orta ve uzun vadeli yatırım yapmaz. Çünkü yaklaşık 2.5 senedir hemen her kurum Tayyip Erdoğan ve çevresi tarafından yönetiliyor. Ve bu ekibe kimsenin güveni kalmadı.
http://www.hurriyet.com.tr/kadikoy-r...landi-40662656
Alıntı:
Kadıköy Rıhtım’da, Başbakanlık, Diyanet İşleri Başkanlığı ve İstanbul Müftülüğü’nün talebi doğrultusunda yapılacak, 20 bin kişi kapasiteli ‘Kadıköy Ulu Cami Projesi’ne koruma kurulundan onay çıktı: Projenin ayrıtıntıları şöyle:
Kadıköy rıhtıma cami onaylandı
PAYLAŞ
Flip
Yorum yazA
Kadıköy rıhtıma cami onaylandıYEŞİL VE SPOR ALANIYDI
İstanbul 5 Numaralı Koruma Kurulu’nun 9 Kasım 2017 tarihli kararı doğrultusunda, projenin uygulanacağı yaklaşık 30 bin metrekarelik tescilsiz dolgu alanında, cami, şadırvan ve hizmet birimleri için 11 bin 232 metrekare taban oturumlu ve toplamda 33 bin 559 metrekarelik inşaat alanı oluşturuldu. Peyzaj ve çevre düzenlemesi olarak 19 bin 730 metrekarelik alan ayrıldı. Projede, 3 bodrum katlı ve yaklaşık 1200 araç kapasiteli yeraltı otoparkı da var.
15 Eylül 2009’da onaylanan ve imarda İstanbul’un anayasası olarak kabul edilen 1/100 bin ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda, “Kentsel ve Bölgesel Yeşil ve Spor Alanıâ€nı, Çevre Bakanlığı tarafından 2 Kasım 2015 tarihinde onaylanan imar planı değişikliğiyle “cami alanıâ€na alındı. Bakanlığın raporunda gerekçe olarak, İstanbul’un Anadolu yakasında, planlama alanı ve yakın çevresinde, ‘Selatin Cami’ veya ‘Ulu Cami’ mahiyetinde cami olmadığı belirtilip, “Büyük cemaatlerle cuma namazlarının, bayram namazlarının veya kalabalık cenaze namazlarının kılınacağı bir ‘Ulu Cami’ inşa edilebilecek nitelikte uygun bir yerin planlanması gerektiği tespit edilmiştir†denildi.
Kadıköy Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2 Kasım 2015’te onaylandığı plana itiraz edip dava açtı. Gerekçe olarak da, 8 Ekim 2012’de onaylanan “Haydarpaşa Gar, Kadıköy Meydanı ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planıâ€nda, arazinin büyük bölümü “İSKİ Hizmet Alanı†ve Kentsel Sit Alanı komşuluğunda, “Etkileme Geçiş Sahası†olarak görüldüğü ve aynı zamanda İSKİ’nin ileri biyolojik arıtma tesisi yapmayı planladığı rezerv alanı olduğunu gösterdi. İptal ve yürütmenin durdurulması için açılan dava henüz sonuçlanmadı.
NUHOĞLU: HALK BİLGİLENDİRİLMEDİ
Eğer 5000’lik plana açtıkları dava sonucu, yürütmeyi durdurma kararı çıkmazsa, İBB yapı ruhsatını düzenleyip inşaat başlayabileceğini söyleyen Kadıköy Belediye Başkanı Aykut Nuhoğlu, kararın siyasi olduğunu öne sürdü.
Nuhoğlu şöyle konuştu: “2 yıllık süreçte bu bölgede 33 bin 559 metrekarelik bir inşaat yapısına dönüştü. İmar planında ibadet yeri olarak görünen bir alan değilken, il müftüsünün aklına dolgu alanına cami nereden geldi. Bu süreçte Kadıköy halkı bilgilendirilmedi. Bilirkişi raporları bizden yana. Kurul kararı iptali için açılan davada, 3. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Çevre Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün itirazıyla yürütmeyi durdurma kararı kaldırıldı. Ama dava devam ediyor. İhtiyaç olup olmadığı kararını Kadıköylülerin vermesi gerekiyor. Bu kadar geniş yapıya ihtiyaç olup olmadığı tartışılmalı. Kıyı kanununa göre, yapılaşma alanın yüzde üçünü geçemez, yükseklik 5.5 metreyi aşamaz. Bu kadar hızlı bir şekilde niye ihtiyaç duyuldu? Çevresinde 9 tane ibadet yeri var.â€
Kadıköy'de mahalle başına 1 okul düşüyorsa 5 cami düşüyor, Göztepe parkına bile cami yaptılar ilçede doğru düzgün yeşil alan kalmadı, kıyı şeridi iyice betonla kapanacak... Nereden tutsan elde kalıyor.
Anne ve babamın yaşadığı apartmanda bir daire 6 aydır aidat ödemiyor. Babam apartmanın yöneticiliğini de yapıyor. “Ver mahkemeye” dedim. Babam da “Ben de biliyorum vermesini de avukat ‘ortalama 1 sene sürer. Ayrıca bu 1 sene zarfında Onun da size karşı dava hakkı var.’ dedi bilemedim oğlum uğraşılır mı?” dedi. Düz mantık bir adam 6 ay kira ödemiyor ama olay mahkemeye taşınınca Onun da size dava açma hakkı oluyor. İnsan hem şaşırıyor hem de bir tarafıyla gülüyor.
o kadar eridi o kadar eridi ki anlatamam..
2/3'ü kredi ödemesi olan evimin borcunu epey bi toparladım.. he kolay olmuyo tabi ama terlemeden de olmuyor, yani ödeniyo bi şekil...
ev dolar bazında şu an kafa kafaya..ne kar ne zarar.. dolar efsane bi atak yapmazsa uzun vadede zarar edeceğimi de hiç sanmıyorum...
kendi evinde oturacak olmanın rahatlığı benim için ayrı zaten...
bende kira ödeyenlere acıyorum... yok la şaka ne acıycam... onlar herşeyin en doğrusunu bilir..
sepet var bildin mi...
in god we trust...
Yavas yavas emlak piyasasinda neden yaprak kimildamadigi ortaya cikiyor.
Ve ilk kez iki cakal grubu bir birine dustu.
Hukuku islevsiz kilanlarla Muteahhitler.
Yiyin birbirinizi..:)
Dun sans topu oynamak icin ayni bayii'ye gittim.
Baktim makina kapali.
Hayirdir dedim,
Odeyemedim Abi dedi.
Makinanin aidati mi var, yoksa kullanim hakki parasi mi oduyorlar bilemem.
Ama adam, buruk bir ifadeyle odeyemedim abi 1 ay kapattilar dedi.
Esnafin hali bu.
bedavaaaaaaaaaaaaaaa............ :drunk:
yahu bu millet bir alem...biz kirada oturana acımıyoruz...hani maddi durumu uygun olmadığı için, büyük borçlar altına girmemek adına mecburen kiracı kalanları kastetmiyorum..parası var, pulu var...oturacağı evi peşin parayla rahat rahat alır...ama kirada oturmak ona çok daha karlı geliyor...çok akıllı ya!!!
ev alan da salak...genelde bu bir kaç evi olanlar da salak olur zaten...halbuki bilmez ki genelde servet ya dededen-babadan kalmıştır, ya da zamanında kondurduğu kondunun arazisi için 3-4 daire düşmüştür...siz acımaya devam edin...40 sene köle gibi beyaz yaka-mavi yaka çalışmaya devam edin...kuruş kuruş biriktirin, bir evi zor alırsınız...ama 3-4 evi olana acımaya devam edin siz.
2003-2011 arası zaten emlakta voleyi vuran vurdu...hiç getirmeyen ev dolar bazında (ya da enflasyon bazında) "reel olarak" değerini ikiye katlandı.
2011-2015 arası da durum fena değildi..son iki yıldır istanbulda "reel" olarak bir kayıp var...istanbul-ankara dışında kalan çoğu şehirde reel kazanç var hala...izmir gibi bazı şehirlerde ise ciddi reel kazançlar var. istanbul daki arz fazlası (kentsel dönüşüm, düşen yabancı ilgisi vs) fukara kesim için iyi bir alım fırsatı:rules:
https://i.hizliresim.com/AyMYb0.jpg
Bir de bir ya da bir kaç evi olanın sanki başla parası yok...malı mülkü bir eve bağlayıp, 20 sene borca girmiş tüm emlak sahipleri...kötü örnekler olduğu gibi, bu işi de portföy yönetimi kapsamında gayet güzel yapanlar da var.
hem kriz çıksın, ev fiyatları yerle bir olsun...ev sahipleri madara olsun..bu tür istekler, şu meşhur romen atasözünü aklıma getiriyor nedense.
Şahsen ülkemin kaynaklarının emlak sektöründe heba edilmesi beni üzüyor...dini imanı beton ve beton ekonomisi olanların da madara olmasını isterim...ama başımı sokacak evim olsun, kirada değil de, kendi evimde oturayım diyen vatandaşın da zorda kalmasını istemem...ülke emlak sektörü temelli bir krize girsin de istemem...ne yapacaksa, yine yöneticiler yapacak, belki bunlar gidecek, yeni gelenler yapacak bunları.
ama ne olacaksa, yumuşak bir geçişle olur umarım...ki, istanbul ve ankara da güzel bir fiyat düzeltmesi var...1-2 sene daha sürerse bu durum..her şey biraz daha rayına oturur.
Oturmak için ev alanları tartışmıyoruz. Konuya aradan yanlış yerden girdiniz.
Yatırım için Emlak alınmaz bence. Çünkü kötü niyetli birisine denk gelirsen Emlak ilgili kanunlar yetersiz olduğundan ve hukuk hızlı ilerlemediğinden pürüzsüz başka bir yatırım imkanı varken neden pürüzlü Emlak yatırımları ile uğraşayım? Belaya koş! Paranla rezil ol!
Anlatabildim mi?
Dediklerinize genelde katılıyorum,güzel dilekler,ancak ben de çok basit 1-2 örnekle konuya dahil olmak isterim;karı,koca çalışıp ortalama 7 bin tl aylık alan bir çift,en düşüğü hala 300 bin+ dan başlayan evlere nasıl sahip olacaklar?bence bu düzeltme hala çok sığdır,daha önce bu büyük borçlara giren insanlar nispeten uygun faizle ve emlak ın süresiz yükseleceği öngörüsüyle ev aldılar ancak şu anda faizler çok yüksek ve emlak ta peşin parası olanlar hariç bu yüksek faiz ortamında borçlanarak ev almak düşük ve orta gelirli için hayal,ayrıca üreticiler devamlı inşaat girdilerinin arttığından şikayetçi(arsa payı hariç bence samimi değiller,yıllardır aldıkları fahiş karlara saysınlar)Bu ortamda faizlerin düşmesi de düşük ihtimal bir yerde ya fiyatlar tl bazında ciddi düşecek yada bazı arkadaşların dediği gibi ,inşaat firmalarının bir kısmı yok olacak.
yıllardır SÜRDÜRÜLEMEZLİK dedik durduk. sistem tıkandı. yoğunluğun azaltılması ve şehrin yavaş yavaş güzelleştirilmesi için marj yaratılmalı, yani bina sayısı azaltılmalı, teşviklerle göç başka bölgelere özendirilmeli. ayrıca kat karşılığı model acilen terkedilmeli, emsal artışları dondurulmalı ve hatta azaltılmalı.
sorun hukuksuzluk gibi aidatların yükseliği gibi unsurlara ek olarak ev almaya değer bir muhitin artık neredeyse kalmamasıdır istanbulda.
her yer beton yıgını. her yer kümes gibi evlerle dolu.
ana sorunlardan birisi de bu.
sorunlar daha çok aslında ama sistem şu anda patlamasını engellemek için elinden gelen her şeyi yapıyor. öte yandan faizleri suni olarak baskılamaya çalışırlarsa bunun da ekonomiye negatif etkileri oluyor.
yıllardır sorunları çözmeden hamaset yapan zihniyetin icraatlerinin sonucu bunlar.
Halka açık konut payları vardı takip edeniniz var mı
hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Bugün 130 daireli blokta bulunan dairemin ( kirada ) kalorimetresi bozulmuş. Aslında pili bitmiş. Adamlar servis ağı kurmadığı için 2 tane pili 30 tl. ye değiştirmek yerine 160 tl. ye yeni sayaç satıyorlar. Neyse aldım, taktırırken Yönetici gelerek '' .... bey size bir evrak göstereceğim ve fikrinizi öğrenmek isterim '' dedi.
Kat karşılığı inşaat olan blokta benim zorumla tespiti yapılan yaklaşık 400 bin tl. tutarlı eksik veya hatalı imalat vardı. Dava açma süresinin bitmesine 2 ay kala yöneticiyi ve arsa sahibini zorlayarak davayı açtırmıştım. Yaklaşık 1 yıldır müteahhit Fetö den içerdeydi. 15 gün önce tahliye olmuş ve yöneticiye avukatını göndererek bir protokol sunmuş ve davayı çekmelerini istemiş.
Yöneticinin dairesi felan yok. Adamın umurunda değil bizim haklarımız. Arsa sahibi zaten cahil. Adam gecekondudan 130 daireye kavuşunca şaşırmış. Protokolü bir okudum. Tam bir tuzak. Muhtemelen müteahhit zaten kendi atadığı yöneticiye '' sana ne kardeşim elalemin malından al sen şu sus payını çek davayı, ben seni yine görürüm '' demiş olmalı ki, adam '' ya zaten mahkeme çok uzun sürer, bu kadar eksiklikle apartmanın değeri de düşer. En iyisi adamın protokolle taahhüt ettiği işleri kabul edelim '' diye kat maliklerini yönlendiriyor.
Yöneticiye ; '' Genel kurul kararı olmadan davayı çekersen, şahsen ben seni dava ederim. Müteahhit iyi niyetli ve samimi ise noterden yeni iş yüklenimi sözleşmesi yapalım'' dedim. Bakalım çakallar ne yapacak.
Yani haklı iken haksız konuma düşmeli diyorsunuz. Ayrıca, her gün ekranlarda seyrediyoruz. İnsanlar en basit konuda bile dialog kuramıyor ve kesiyor, vuruyor, öldürüyor. Oysa olayın boyutu ne olursa olsun, önce sakince olayın iç yüzünü anlamaya çalışsak, empati kurmayı denesek ve özür dileme erdemini gösterebilsek hayat çok daha güzel olacak. Kadın zaten yalnız yaşıyor, diğer öküz tam bir vandal. Yönetici bile karışmamayı, üç maymunu yeğliyor. Yani bazı şeyler başa gelince anlaşılıyor.
Benim üst katımda 2 dul kadın ve bir de 22 yaşında erkek yeğenleri oturuyor. Kadınlar evde iken hiç gürültü yok. Balkondan halı- kilim- inşaat atığı silkmelerine alıştık lakin kadınlar 5- 10 gün kaybolunca erkek yeğen müzik setini sonuna kadar açarak gece 03 e kadar anamızı ağlatıyor. Halası olan kadına ( tapu sahibi ) '' hanım efendi bu iş böyle olmaz. Yeğeninizle konuşun lütfen, toplu yaşam kurallarını anlatın '' dediğimde ; '' beğenmiyorsan, rahatsız oluyorsan gecekonduya git '' demez mi. O dakika bitirdim konuşmayı. Arkamdan konuşuyorken gittim. Ertesi gece 23 te kapım çaldı. Mercekten baktım, bu erkek yeğen. '' müsait değilim yarın konuşalım '' demeye kalmadı kapıyı tekmeleyerek, bağırarak tehditler felan. Polis çağırdım. Her katta kamera var. Kattaki 4 komşudan 2 si çıktı, sadece seyrediyorlar. Polis komşulara soruyor , onlar '' biz bir şey görmedik, duymadık '' diyorlar. Oysa kamera görüntülerinde koridorda görünüyorlar. Uzatmayayım , şikayetimi çektim zira yazamayacağım başka ilişki yumaklarına kurban gideceğimi gördüm. Şimdi ; O genç, '' ya bu adam şikayetçi olmadı, bana bir şey yapacak '' diye korkarak geziyor. Gürültü de kesildi. Kapıcı ara sıra benim ne yapacağımı öğrenmeye çalışıyor ( gencin sordurduğunu anlıyorum ) Oysa benim üniversitede okuyan bir çocuğum var, hayat kalitem yüksek, ne işim olur şiddetle, cezaeviyle.... Kaybedeceği bir şey olmayanlar vandallık yapar.
ülke olarak ne yükseliyorsa ona kayıyoruz.
yarın birgünbeton para etmediğini görenler dolara saldırırmı ? betonu satıp.
Oyle demiyorum.
Gozlemimi anlatiyorum.
Eger efendice yasayim diyorsa vatandas, kaybediyor diyorum.
Eger bir anlasma yapiyorsaniz, risk durumunda bilmem ne mahkemeleri yetkilidir diyorsa karsi taraf, bastan kaybediyorsunuz diyorum.
Cok sahidi oluyoruz, parayi verdik, su tarihte bitecek insaat, ya bitmez se diyorsun, olurmu kardesim diyor, mahkemesi var, hukuku var diyor.
Ve teslim etmiyor, ya da iskan alamiyor, alamamasinin sebebi, umumiyetle odemedigi iscinin SGK primleri filan oluyor.
Veriyorsun mahkemeye yillar geciyor, tam hah diyorsun, o imza benim degil deyip itiraz ediyor, hayda bir 4 yil daha mahkeme vs.
Yani soyarken adam bunu bilerek yapiyor,
Yaptigi da yanina kaliyor.
17-25 davalarinda ele gecen paralar faizleri ile sahislara geri odenmisti, hatirlarsaniz.
Adam gece 23 de kapiyi tekmeliyor, kameralara ragmen goren yok.
Sahit olmak istemiyor da ondan.
Yoksa buyrun emniyete ifadenizi alalim diyecek polis.
Arkadasim, olmayan hukuk ve adalete ragmen, herkes birbirine varmisi oynuyor.
En safnoz olani, beyefendinin adamiyim diyor, polis ne yapsin, Sirnak'ta eskiya mi kovalasin.
Hersey cokmus bitmis artik.
Herkes kendi derdinde, calinin ardindan dolasiyor.
İnternette birçok yerde geçiyor ama görmediyseniz paylaşayım. Ekonomi öngörüsü hakkında doğru yaklaşımlar verebilir.
Kaynak: https://teskilatimahsusa.wordpress.c...-birakmadilar/
İLETEN : Ayla Çokbudak – aylavural
”ZENGİNLER FAKİRLERE TANRI’DAN BAŞKA BİR ŞEY BIRAKMADILAR”
Nietzsche’ye saygıyla ..
Face’deki artık son ciddi yazılarımdan biri, sıkıldım, anlatmayı beceremediğim için sıkıldım !!! ( bundan sonrası için 5-6 yazı daha koyacağım.)
Hülooggg Reza itirafçı oluyor, acaba konuşacak mı gibi derin analizler yapan arkadaşlar, bunları takip eden kitlenin belki de kütle demem lazım, büyüklüğü artık çok yorucu gelmeye başladı.
Son bir seneyi aşkın süredir yazdım, Reza Zarrap, Türkiye ve İran’dan gelecek can güvenliğine yönelik tehditler sebebiyle ’TÜRKİYE’de ’’ Amerika’ya teslim ve itirafçı oldu. Ötesi senaryosal idi !!!!
Bu bir dünya geneli projeydi, parayı yönetenlerin dünyada 10.000 $ lık para hareketini bile takip edebildiği günümüzde, ancak oldukça eğitimsiz olanların kafayı kuma gömerek saklanacaklarını düşündüğü ve sonuçlarını hesaplayamadığı bir proje.
Sistemin bu güne kadar göz ardı etmesi hatta teşvik etmesi, ve belli bir zamanlamada ortaya çıkarmak üzere her şeyi kayıt altına alması..
‘’Zarrap davasıyla’’ sadece Türkiye ve İran değil, Katar, Suudi Arabistan, Rusya, Avrupa, ABD dahil tüm dünyayı ‘’kara para/ terör finansmanı’’ gerekçesiyle yapılacak düzenlemelerle ekonomik olarak etkileyecek bir sürece girilmekte.
Ne tesadüftür ki, 120 dünya liderinin de Paradise Papers’da off shore hesaplarının döküldüğü süreç .
Atatürkçü oldu diyenlere..
Durumun vahametinin farkında değilsiniz. Türkiye’yi ekonomik olarak çökertecek bütün politikalar son 15 senede uygulandı. Şu an çok yüklü borçtan başka elde ne fabrika, ne şirket, ne üretim kaldı .
Son 3-4 senedir net hata noksan kaleminden ( kaynağı belirsiz, nereden geldiği belli olmayan) parayla dönen ekonomi eşiği geçildi. (Zarrap davası sonunda dilerim bu para kaynağını da öğrenmeniz zor olmaz.)
Tarihsel bakarsak ;
22 mart 2016 Reza Zarrap ABD-Miami’de tutuklandı.
6 Mayıs 2016 Muktedir tarihinde ilk ‘Batı karşıtı’ konuşmasını yaptı.
10 Kasım 2017 Muktedir Atatürkçü oldu.
Değişimin ardına bakarsak,
Zarrap davasıyla Türkiye’deki 6 Banka topun ağzında, Halkbank Gn. Md. Yrd. Hakan Atilla tutuklu…
İlk sinyalini Türkiye – İran – BAE arasındaki altın ticaretinin/ kara para trafiğinin yoğun olduğu 2014’de aldığımız, Ziraat Bankası’ New York Şb. sinin Amerikan Hazine Bakanlığı müfettişleri tarafından denetime alındığını hatırlayın. Aynı senenin yazında İran yaptırımlarını deldiği için (aynı gerekçeden hareketle !!! ) dünyaca ünlü 2 büyük bankaya cezalar kesildi.
BNP Paripas 8.9 milyar dolar, Credit Suisse 2.6 milyar dolar !!!!!!!!!
Şimdi bu dava sonucunda 6 Bankaya kesilmesi muhtemel ceza 24 milyar $.
Tahminim, bu borca ( gelmesi muhtemel demiyorum, % 100 gelecek olan bu borca ) ve günü gelen dış borç ödemelerimize karşılık, BB’nın açıklamasıyla, ‘’Darbe girişimin ardından ekonomide yaşanabilecek sıkıntıları minimuma indirmek için ‘’kurulan, Osmanlı’daki Düyun-u Umumiye türevi, Türkiye’nin dev kurumlarında Hazine’ye ait olan tüm hisselerin devredildiği Türkiye Varlık Fonu, o bildiğiniz Varlık Fonu kuruldu.
Türkiye’nin döviz rezervinin Nordea Bank’da, altın rezervinin ise borca karşılık rehin olmak üzere ( yıl 2015, Bizzat Mehmet Şimşek’in ağzından) Bank of England’da olduğunu daha öncede yazmıştım. Şekli uygulama şöyledir. Türkiye’nin ‘’REHİN’’ verdiği altın miktarının rakamsal değeri belirlenip verilen krediler ve faizler bu bedelden düşülmek üzere, Türkiye’ye borç verilir. Acaba ne kaldı geriye ki, altın toplama kampanyaları bu denli hızlandı ?
2017’nin ilk 9 ayında cari açık, geçen senenin aynı dönemine göre, % 27 artarak 31,1 milyar $’a, son 12 ayda gerçekleşen cari açık ise, önceki aya göre, 3 milyar $ artarak 39,3 milyar $’a çıktı.
Öte yandan özel sektörün 2017 Eylül sonunda uzun vadeli borcu 214,4 milyar $, kısa vadeli borcu 17 milyar $ oldu. Buna (2018) Zarrap davasından gelecek para cezasını da eklerseniz, ekonomi bilmenize gerek olmadan basit toplama çıkarma işlemiyle sonucu görürsünüz.
Merkez Bankası’nda şu an bulunan rezervlerin büyük kısmı, özel şirketler ya da kişilerden tahvil senedi ve kredi karşılığı alınan paralardan oluşmaktadır yani bu para Hazinenin kendi parası değildir. Yeterli rezerv olmazsa, günü geldiğinde tahvillerin ödemesi yapılamayacaktır… O yüzden daha önce okuyanların bildiği gibi banka mevduat ve döviz tevdiat hesaplarınıza dikkat dedim. Devlet tahvili karşılığı paralarınıza ihtiyaçları olacaktır, onlar da bitince devlet tahvillerini iyimser bir fikirle soba yakmakta kullanabilirsiniz.
Memur ve emekli maaşlarının 2018 içinde ödenemeyeceği vurgusunu bir kez daha yaparak, işin siyasi boyutuna gelirsek, terör finansmanı ve teröre destek veren ülke kapsamına alındıktan sonrasında gelecek yaptırımlara karşı, Atatürk masallarıyla konu süslenerek Zarrap davası "Milli bir mesele" havasında millete sunulmaya başlanacak.
Ambargolar sebebiyle kapanacak kapılar bilindiğinden, öncesinde ‘’milli ekonomi’’ vurgusu yapılarak ithalat/ ihracat sisteminde değişikliklere gidilecek. (büyük ihtimal 80 öncesi) Tüm medyadaki algı ajanlarıyla da "Türkiye köşeye sıkıştırılmak isteniyor" mesajı beyinlere kazınacak, en Atatürk’çü, en milliyetçi onlar olacak !!!
Yaşasın Değişim !!!!!!!!!!!
80’lerde en azından tarımsal olarak kendine kendi yeten bir ülkeyken, günümüzde tohumdan etine kadar ithal eden ülke .. Tek ağacın, tek tohumun kıymetini görecek ve yaşayacak bu halk.. ..
Lütfen para etmiyor diye kayısı, fındık ağaçlarını, rant beklentisiyle zeytin ağaçlarını kesenleri, buğday beklentimi karşılamadı deyip ekimden dikimden vazgeçenleri uyarınız !!!!!!!
2018 sonlarına doğru gerçekler tüm çıplaklığıyla dökülecek !!
Eğitimi, sağlığı, sanayisi, tarımı, hayvancılığı, suyu, toprağı ve Cumhuriyet tarihinin tüm kazanımlarıyla bilinçli olarak tüketilmiş bir ülkede, Kurtuluş savaşı zamanlarını mumla arayacağınız ölçüde( 2019 itibariyle) çok zor günler kapıda. (Önceki paylaşımlarımda Nato’dan atılma sürecini, dış müdahaleleri anlatmıştım, Şubat/ Mart 2018 ve Mayıs 2019 da yaşanması olası 2 vakayı es geçerek) Belki çok önceden yazdığım için izi kalmıyor ancak görene o kadar basit, her adımı belli olan bir proje.
Mümkünse olayların arka planlarını düşünün.
Görebildiğiniz, düşünebildiğiniz ölçüde kurtuluş şansımız var hepimizin.
Her gelen sene bir öncekini aratacak.
O yüzden mutlu olun, yaşadığınız her günün kıymetini bilin.
Yuregine saglik, kimi raikkonen...:bravo:
Eskinin ALTINA YATILAN eniştesi şimdinin HAİN İTİRAFÇISI Zarrab öttükçe özellikle son yıllarda İSTANBUL konut piyasasında ki absürt absürt yerlerdeki betonlara gözü kapalı dökülen Milyon Dolarların sebebi artık daha iyi anlaşılıyor. Biz adama rüşvet için alt tarafı 400 bin liralık kol saati verilmiş zannederken meğerse 40-50 milyon Euroluk rüşvetleri hapır hupur götürüyorlarmış. `BAŞ` bu kadar alırsa yalayıcıı ayak takımıda kendi çaplarında 500 bin - 1 milyon Euro rüşveti götürmüştür. Rüşvetlerin aklanmasını da A KE PE hükümeti `MAN` adası ticaret ile ayrıca 3-4 defa yapılan yurt dışından getirilen paraların kaynağı sorulmayacak affı ile halletti. Beton işi ise bu rüşvetlerin çitilenip `AK` LANMASI yani dinlerine uygun HELAL ! PARA yapılması oldu. Millet ve dahi bazen ben ve benim gibi düşünenlerde dahil bir birine, `İstanbul ATAKÖY sahiline bildiğiniz deniz kumu üzerine dikilen UCUBE dev betonlardaki UCUBE dairelere kim 3-5 milyon Dolar veriyor` diye aptal aptal soruyordu. Hatta ben bazen acaba forumda yazan ABD` linin dedikleri doğrumu, İstanbul sahiden bedavada biz mi yanılıyoruz diye kendimden şüphe etmeye bile başlamıştım. Her neyse bu yazım zaten ne Amerikalıya nede A KE PE destekçisi baldırı çıplak yarım akıllılara . Abd li sağam ona bir şey olmaz kendisine laf edecek halimiz yok ama BALDIRI ÇIPLAKLAR gemi batıp boğulmadan bir halt anlayamayacaklar. Onlar 72 HURİ hayali ile öbür dünyaya yatırım yapıyor onları soyan DİN SİMSARLARI da TEK gerçek dünya malını götürüyor. Layık olanlar layık oldukları hayatı yaşayıp layık oldukları sefilliği çekerler.
- CARISMA'DAN YALI ATAKÖY'DE A BLOK B TİPİ SATILIK 5+1 $ 2.150.000
https://www.sahibinden.com/ilan/emla...07505525/detay
- YALI ATAKÖY PROJESINDE MUHTEŞEM MANZARALI 5+1 8.500.000 TL
https://www.sahibinden.com/ilan/emla...52729464/detay
- YALI ATAKÖY PROJESINDE SATILIK 3+1 6.000.000 TL
https://www.sahibinden.com/ilan/emla...53549627/detay
Eminim yukarıdaki UCUBE betonlara bu paraları gömen muhteremler hep dinlerine uygun şekilde HELAL kazanç sahipleridir.
Onları yapmak için Ataköy sahilini katlettiler. Yoldan giderken denizi göremiyorsun. Aracin üzerine denizden Güneş bile yansımıyor. Öyle ucube ve çirkinler.
Yanından geçerseniz hepsi bomboş ve oturan, alan yok.
O bölgede Hyatt otel var, tek trafiği o oluşturuyor.
Bakırköy sahilinin katili bunlardır.
SM-N910C cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Ev aldıysanız, alacaksanız ya da satıyorsanız bu yazıyı okuyun
Konut fiyatlarına ilişkin olarak Eylül ayı itibarıyla iyiden iyiye netleşen aşağı yönlü eğilimin önümüzdeki dönemde de sürmesini beklemek yanlış olmayacaktır
http://odatv.com/ev-aldiysaniz-alaca...112171200.html
Geçen bizim mahalleye kule vinç kurmuşlar inşaat için, sanırım tarihin başlangıcından beri mahallemize kurulan ilk kule vinç. İnşaatçılar tam gaz devam ediyorlar.
iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Erdoğan'dan "çevreye duyarlı kent" talimatı; şehirlerde binalara 5+1 sınırı geliyor
" 4+1 olmasını istedim, bakan bey ' Kurtarmıyor ' dedi; artık müsaade etmeyeceğim, takipçisi olacağım "
http://t24.com.tr/haber/erdogandan-c...geliyor,503126