kac Salih abim kaç,
Alper tekin değil uzak dur,
Yapalım derse teketek maç
Printable View
Papaz Hikayesi
https://www.youtube.com/watch?v=srVrZy-0H78
En çok güldüğüm fıkralardan biri.
Benim favori fıkralarım bundan başka
Dursunun pipisinin arı sokması
Ağa marabanin poh yemesi
En çok güldüğüm film sahneleri
Bebek firarda ki çocuğun çakmağı yakıp adamın şeyini yakıp diğerlerinin tekmeyle söndürmesi
Ali kundilli deki maymun şefik sahnesi
Zeki Alasya Metin Akpınar in bütün filmleri
Ali Kundilli 2 | Ali, Emanet Çocukları Hacamat Ediyor.
https://www.youtube.com/watch?v=Hd-1dtmyQks&t=103s
Mail kutumda bir şiir ararken benim kendime yazdığım bir mesaj buldum. Sonra bunu internetten mi buldum diye ararken olaylar aklıma geldş. Bazen garip olayları unutabiliyoruz. Malesef yaşanmış bir durum.
>>>>>>>>
Az önce sigara almaya çıktım, hatta ucuz ise ufak rakı alacaktım 50 TL olmuş en ucuzu, o kadar para içkiye veremem.
Neyse sigaramı aldım, az ilerideki Burger King'den bir menü yiyeyim dedim, kapıdan girdim kapandık dediler.
Dönerken baktım Domino's taşınmış, az ileri açılmış. Önünde de 20-25 yaşlarında sarışın ama pejmurde bir herif yere bağdaş kurmuş pizzasının son dilimlerini yiyor. Bana ilginç geldi, acaba uyuşturucu müptelası veya alkolik mi diye yanaşdım. Selam verdim, bir ihtiyacı olup olmadığını sordum. Yarı Türkçe, yarı İngilizce, biraz da Arapça konuşdu. Kuzey Irak'dan gelmiş. Paran filan yoksa vereyim dedim, abi var dedi. İçimden var ise neden düzgünce restaurantın için de değilde dışarıda yiyorsun diye geçirdim. Cebimi yokladım yok abi param var dedi. Neyse ben 20 lik çıkardım, benden kendine bir pizza ısmarla dedim. O zaman olur dedi aldı parayı. Sonra abi ben şeytanım dedi iyi mi. Ben de elini sıktım oradan uzaklaştım. Ne denir bilmiyoruz, Allah kurtarsın mı denir, bu daha iyi günlerin mi denir.
Eve doğru dönerken baktım bir kaç polis arabası sokağı çevirmiş Olay yeri incelemesi kuşakları çekmiş. Sordum bilen yok, biri film çekiyorlar dedi. Neyse birisi bir kişiyi vurdular dedi.
Gıda, zamanında tüketilmediği için dertlenen baba
https://www.youtube.com/watch?v=ayxX_aAGchg
Kötü örnek olmasın ama. En son biten salça öncü marka biber salçası serin yerde sakladık muhtemelen 6-8 sene geçmiş tarihi. Ama yoğurt köyden gelirse en fazla üç ay dayanıyor kaşar peyniri kaliteli marka üç beş ay geçince ve açıldığında zamanında tüketilince sorun olmadı Çay şeker salça deterjan grubu hariç miyadi zorlamadik.
Eskiden köyde samanlığıkta samanın içine yeşil domates,kavun, karpuz, elma armut, koyup kışın yerdik. Konya'da bir çok mağara var derin aylarca yıllarca bozulacak şeyler saklıyorlar.
Eccuk de gırgır yapayım. Şimdi beşli masanın üçü namazında niyazinda. Bunlar kılıçtaroğlunu beş vakit namaza götürür. Umre hac ziyaretlerini beraber yapar. Kılıçtaroğlu arada bu üçlüyü rakı balık yemeye götürür diyorum.
Tunceli ve Sivas'a Davutoğlu ve Babacan semah döner. Davutoğlu'ndan ve Babacan bende dedeyim der.
Java adası Endonezya köy yaşamı
https://www.youtube.com/watch?v=g-9KRf0bctQ
https://www.youtube.com/watch?v=eO2if107Y58
Günümüzde, otomobiller, televizyonlar, beyaz eşya ve araba alındığında yanında Quick Start dçkümanı ve User Manual geliyor, bunlar kaybolduğunda internetten bulunuyor. Technical Guide dokümanı gördüğüm kadarı ile hep üyelik istenen yerlerde oluyor, üyelerin bilgileri filan da alınıyordur, mesela bilgisayarın motherboard şeması burada olabiliyor. Bunun ötesinde Repair Guide açık kaynaklarda genelde olmuyor, onu elde eden ürünü rahatlıkla kopyalayabilir ya da hackleyebilir. Benim herhangi bir sistemi kendim hackleme merakım hiç olmadı, merak ettiklerimin tamamı Discovery Kanal'da gösteriliyor.
Hangi tip döküman kime hitap ediyor?
Quick Start- Yeni kullanıcı
User Manual - Yetkin kullanıcı
Technical Manual - Uzman kullanıcı veya tamir teknisyeni
Repair Guide - Uzman mühendis
Tabi bunların dışında kullanıcılar ile alakalı olmayan Desing Document vs çok daha öte şeyler var.
Zamanında bir arkadaşım çalıştığı bankada internetten döviz almış geri sattırmışlar, sistemin açığını orada çalışan biri olarak kullanamazsın.
Ben cts itibariyle nişan düğün hazırlıklarına başlayacam. Seneye bahara düğün yaparız diye plan yapıyorum. Daha karşı taraf ile konuşmadık sonbahara derlerse kızım da he dese zictik.
Evlilik hayat ortaklığı demek, sürdürülebilirlik de günümüzün önemli bir konusu oldu.
Beni bu hayatta sürükleyen genelde merak oldu, malesef merakını giderdikten sonra kilitleniyorsun. Okul, askerlik, iş, hobi genelde bir şekilde bitiyor ama evlilik mezara kadar hatta ahirette de devam ettirilebilecek bir ortaklık. Ahirette insanlar hür isterlerse ayrı devam eder ister birlikte. Dünyada ise hevesini aldıktan sonra sürdürmeye motive edecek şeylere çok dikkat etmek lazım.
Güven eksikliği olan kişiler ile evlendim, eksiklikeri giderilip kendilerine güven gelince bana ihtiyaçları kalmadı sudan bahane ile ayrıldılar, çok pişman değilim ama evlilik yaparken T-1, T, T+1 hatta T+2 değerlendirmesi yapılmasında fayda var.
Güzellik geçici derler ona da çok dikkat etmek lazım, çocuk olunca, kelleşince veya bir uzvu koparsa filan ne olur hayal etmek lazım, gerçek sevgide bitkisel hayatta olması bile etkilemez. Bunun yanında karşı taraftan da düşünmek gerekir, zorla kimseyi tutamazsın.
Seçimden sonra Fed Bernake benzeri bir ekonomi anlayışı olabilir. Mevcut ekonomik yapı küçük esnaf için iflasa yol açmış durumda. Benim sürekli gittiğim bir işhanında onlarca abiyeci vardı. Şuan bir tane var onun dükkan sahibi de kira almıyor boş kalacağına sen devam et demiş bu halde bile o abiyecinin para kazandığını düşünüyorum. Küçük hizmet gıda sektörünün durumu içler acısı. Bu sektörler bırakın istihdamı kayıt dışı çalışmaktadır zorunda. Hepsinin şuan yüzer durumda gördüğünüz kredileri var. Üçer beşer. İstisnalar hariç çoğu Mali müşavir kendi bürosunda ekmek arası şeyler yapıp yiyor. Onlarca çay ocağı varken şuan bir iki tane var. Eskiden hava parası karşılığında devredilen dükkanlar şimdi bomboş. Onlarca sektör lokanta çay ocağı kafe tostçu vs yok artık.
Yaşlı tek gözü kör bir amca yeni evlendiği genç hatunla köyden şehre gidiyormuş. Yoldan geçerken çobanı eşeğin arkasında görmüşler. Kolay gelsin çoban efendi ne yaparsın demişler. Çoban efendi eşeğin beli incinmiş onu çekerim demiş. Genç kadın durumu anlamış bey demiş rica etsen benim de benim de belim ağrıyor onu bir çekse. Yaşlı tek gözü kör amca çobandan rica etmiş birazda para vermiş. Çoban zulaya çekmiş genç hatunu. Kadın ohhh gözüm gönlüm açıldı demiş. Yaşlı kör amca ulan demiş benim kör gözü açar mı bu açar. Genç hatundan sonra kendi içinde rica etmiş ve biraz para vermiş. Çoban zulaya çekmiş yaşlı amcayi dokunmuş. Yaşlı amca avaz avaz bağırmış çıkar ulan çıkar öbür gözümü de kör edecen.
Çocuğa isim verirken çok dikkatli olmak lazım. Anne baba isim verirken kendini düşünüyor çocuk onu okulda, askerde, iş yerinde ve yaşlanınca hatta ceneze namazında kullanılacak belki arkasından dua edilecek. Kız isimleri için de aynı, çok kişi tanıyorum ismini değiştirdi.
Bunun dışında sosyal medyada insanlar ismini kullanıyor geçen bir profesör artık beni bu ismimi kulanın demiş, olacak iş değil.
İsmi veya soyadı seyrek olan kişiler sosyal medyadan veya google ile bir yorum bile girmiş ise oradan hemen bulunuyor. O kişiler genelde hiç gerçek ismini kullanmıyor, eskiden tanıdıkları kişiler muhtemelen mesaj atıyordur vs.
Bir tanıdığım vardı ben çocuklarıma Ufuk, Tan, Doğan, Güneş ismi vereceğim demişti. Biri de Savaş, Zafer, Kurtuluş vereceğim demişti. O şekilde planlama yapılabiliyor mu bilmiyorum.
Kız isimlerini düzgün vermek bir iki puan fazla getiriyor, sırf ismi güzel olduğu için bir de şunun resmine ben bakayım diyenler olabildiği gibi, bazı isimler için abi hiç sen bahsetme ben kendim bakarım denilebilir. Yani bazı isimler anne babasının siyaset, ideoloji vs durumlarıı fazla açık ediyor.
Bir de insanların isimleri ile espri yapmayın, en az 100 kere duymuşlardır, espri yapan için ilginç olabilir ama o kişi için bayatlamıştır. Mehtap diye biri vardı sevmezdi "Deniz ve Mehtap" şarkısını. Bir kıza senin ismin için ölürüm ben denilebilir ondan sonrasına karışmam tabi.
Deniz, Ayhan vs sık kullanılan unisex isimler çok sorun yaratmadığı gibi avantaj da sağlayabilir fakat aşırı derecede kadınsı ismi bir oğlana veya aşırı erkeksi bir ismi bir kız çocuğuna vermemekte fayda var. Bir keresinde ben hata yaptım hiç üzülmedim karşı tarafın sorunu dedim geçtim, escortların vs kullandığı ismi bir erkeğe vermek bu tip sorunlar doğurabiliyor.
Ariston abi benim 1990 a kadar ki ismim Satılmış. O tarihe kadar benimle dalga geçtiler arkadaşlarım. Okulda öğretmen ilk benim ismimi öğreniyordu. Sonra 18 yaşında değiştirdik. İsmimin konulma sebebi benim benden önce 4 kardeşim 3 yaşına kadar yaşayıp ölmüş o yüzden tekke de konmuş.
İsimler karaktere etki ediyor bence, çok iddialı isim koyup da çocuğun hayatını da zorlaştırmamak lazım.
Güzel bir film vardı, seyredenler yüksek ihtimal ile unutmuştur. Çünkü bu tip filmlerin normal vatandaş için hoş vakit geçirme dışında anlamı olmuyor, diğer sıra dışı kişilere bir mesaj.
https://i.hizliresim.com/39gjz1l.jpg
Millet ittifakı adayı açıklandığından itibaren siteden soğudum iyicene. Ülke çeyrek yüzyıl da ancak kurtaracağı zarar görmüş hala menfaat derdindeler
Bundan sonra düğün hazırlıklarına başladık. Ama görünen o ki bir cok düğün masrafını önceden yaptığımız halde bir yatak odası elbise salon gibi masraf bir maaşlı insanı bu dönemde zorlayacak düzeyde. Kabaca topluyorum bir çocuğu evlendirmek tasarruflu olursa iki tarafa 400-500 bin masraf en az. Bu ülkede bunu ödeyebilecek kaç kişi var ki.
Hayaller Paris gerçekler Afganistan yada Afrika'daki varoş. Bugün ülkede vasıflı eleman 10-12 bin alsın en iyi ihtimalle. Konya gibi yerde kiralık ev krizi var. Hadi şansın yaver gitti buldun 5 bine. 3bin aidat ve faturalar. Bir iki çocuğu olsun bezi maması büyüyünce servisi okul masrafı. Simit çay hesabı yapsan öğünde sosyal hayat sıfıra indiren matematiksel olarak geçinme ihtimal yok.
Çok insaflı vicdanlı amcam var. Bunun evi var Konya'nın Sibirya gibi tepede. 3200 kiraya vermiş. Kiralık ev arayan ucuz diye atlıyor. Kış gelince 5000 TL doğalgaz ödersin su içmeye kalkarsan sürahi deki su donmuş görürsün. Baharda ilk işi yeni ev aramak oluyor.
Herkes diyor ki gayrimenkul uçtu. En iyi yatırım ev. Tamam ev bulduk aldık. Evde kiracı var Suriyeli. İki sene olmuş elin Suriyelisini çıkaramıyorsun. Mahkeme kapısında sürünuyor. Kiralık ev desen yok. Hadise buldun bir süre sonra ev sahibi de oğlunu yada kızını oturtacak yada evi satacak. Çıkayım dersen taşınma ücretleri boya badana üstüne yüksek kiralar ne yapacak millet. Konya'da bile tıkandı.
Forumlarda paylaştım. Haziran ayında bir yerde buluşup tanışıp kaynaşacağiz. Ortak bir yer ve tarih belirleyelim. Hisse net yöneticileri de katılacağını dahs önce beyan etti. Yalnız züğürtlerin gelirken üst araması yapılacak üstünde parası olan ıslak odunla zopalacak ona göre
Dün deriyi tuzluyordum şoka giriyordum az kaldı. Ambulans geldi acile gittik kevgire dönüp geldik. Cts de kızı verdik. Cts oğlan bize göre muhteşem şeyler yaptırmış. Kız tereyağı gibi eridi. Olacak bu iş. Bundan sonra düğün hazırlıkları başlıyor muhtemelen onlar Kasım ben ise bahara planlıyorum. Kasım olursa herşey alt üst oluyor hayırlısı artık sağlıcakla kalın esen kalın
Kıza düğün için ev bakayım dedim kiralar ne durumda diye. 2+1 40-50 yıllık en az 4500 den başlıyor çoğunu beğenmedim oturulabilir eli ayağı düzgün 40*50 yıllık eski evler 7500 den başlıyor. Ha bu Konya da. Yaza düğünler üniversite derken on bine kiralık ev bulan öpüp başına koysun.
Allah tamamına erdirsin Salih abi. Hayırlı mübarek olsun.
Düğüne oğlan tarafı pilav dökerse kız tarafı olarak hepinizi götüreyim. Denizaltı etli pilavı bamya çorbasını irmik helvası gömeriz.
Yemek varsa gelirim...
SNE-LX1 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.