Printable View
Tabi bu devranın dönmesi için uzun süreli yüksek seyreden faizler ve sürekli taze giriş sonucu baskılanan döviz kurları lazım. Bunu yapan sıcak para karını alıp gidecektir en uygun zamanda. Yerine yenisi ve daha büyük meblağlı olanı gelmeli çünkü mevcut çıkarken getirdiğinden fazla döviz götürüyor. Birinde terse gidiş olunca hızlıca sistem çöker panik havasıyla.
Şu şartlarda ülkeye sıcak para akışı yok ya da kısıtlı ise zaten durup düşünmek lazım. Burada cidden ya küresel ya yerel, bir ihtimal ikisi birlikte büyük bir güvensizlik vardır, sıkıntı vardır.
2018'de Türkiye nüfusunun %49,8'ini kadın nüfus oluşturdu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan açıklamaya göre, Türkiye'de 2018 yılında, erkek nüfus 41 milyon 139 bin 980 kişi olurken kadın nüfus 40 milyon 863 bin 902 kişi oldu. Diğer bir ifadeyle nüfusun %50,2'sini erkekler, %49,8'ini ise kadınlar oluşturdu. Kadınlar ile erkekler arasındaki bu oransal denge, kadınların daha uzun yaşaması nedeniyle 65 ve daha yukarı yaş grubundaki kadınların lehine değişti. Bu yaş grubundaki nüfusun
%44,1'ini erkekler, %55,9'unu ise kadınlar oluşturdu.
Kadınlarda doğuşta beklenen yaşam süresi 80,8 yıl oldu
Hayat tabloları, 2015-2017 sonuçlarına göre doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için toplamda 78, erkeklerde 75,3 ve kadınlarda 80,8 yıl oldu. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,5 yıldır.
En az bir eğitim düzeyini tamamlayan kadınların oranı %83,6 oldu
Türkiye'de 2017 yılında, 25 ve daha yukarı yaşta olan ve en az bir eğitim düzeyini tamamlayanların toplam nüfus içindeki oranı %89,5 iken bu oran erkeklerde %95,5, kadınlarda ise %83,6 oldu.
Kız çocuklarının brüt okullaşma oranının, erkek çocuklarının brüt okullaşma oranına olan göreli büyüklüğünü ifade eden cinsiyet eşitliği endeks değeri, 1'e eşit ise kız ve erkek çocukları arasında eşitlik bulunduğu anlamına gelir. Cinsiyet eşitliği endeks değerinin, 1'den küçük olması erkek çocukları lehine eşitsizlik, 1'den büyük olması ise kız çocukları lehine eşitsizlik olduğunu gösterir.
Cinsiyet eşitliği endeksi öğretim türüne göre incelendiğinde 2017 yılında ilköğretim öğrenci cinsiyet eşitliği endeksi 1,009, ortaöğretim cinsiyet eşitliği endeksi ve yükseköğretim cinsiyet eşitliği endeksi ise 0,933 oldu. Cinsiyet eşitliği endeksi yıllar itibariyle incelendiğinde ise yükseköğretim cinsiyet eşitliği endeksinin 2008 yılından beri sürekli kız öğrenciler lehine gelişme gösterdiği görüldü.
Kadınların istihdam oranı erkeklerin yarısından az oldu
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre 2017 yılında,
Türkiye'de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı %47,1 olup bu oran erkeklerde %65,6, kadınlarda ise %28,9 oldu.
Eğitim durumuna göre işgücüne katılım oranı incelendiğinde kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe işgücüne daha fazla katıldıkları görüldü. Okuryazar olmayan kadınların işgücüne katılım oranı %15,9, lise altı eğitimli kadınların işgücüne katılım oranı
%27,7, lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı %34,3, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı %42,6 iken yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılım oranı %72,7 oldu.
Kadın istihdamı en fazla hizmet sektöründe oldu
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre 2017 yılında cinsiyete ve ekonomik faaliyetlere göre istihdam oranı incelendiğinde tarım sektöründe toplam istihdam oranı %19,4, erkek istihdam oranı
%15,4, kadın istihdam oranı ise %28,3 oldu. Sanayi sektöründe toplam istihdam oranı %26,5, erkek istihdam oranı %31,4, kadın istihdam oranı ise %15,6 oldu. Hizmet sektöründe ise toplam istihdam oranı %54,1 olup bu oran erkeklerde %53,2, kadınlarda %56,1 oldu.
İstihdamda olup bakım sorumluluğu olanların oranı %46,9 oldu
İş ve aile yaşamının uyumu, 2018 araştırması sonuçlarına göre istihdamda olan 18-64 yaş grubundaki bireylerin %46,9'unun bakım sorumluluğu bulunurken bu oran erkeklerde %48,1, kadınlarda ise %44,2 olarak gerçekleşti. Diğer taraftan, işgücüne dahil olmayanların
%38,7'sinin bakım sorumluluğu bulunurken erkeklerde bu oran %14,8, kadınlarda ise %45,9 oldu.
Çalışma saatlerinde izin almada sorun yaşayanların oranı %9,2 oldu
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre 2018 yılında ücretli, maaşlı veya yevmiyeli çalışanlardan çalışma saatleri içerisinde kişisel veya ailevi konularla ilgilenmek için bir veya iki saat izin almada sorun yaşayanların oranı %9,2 iken bu oran erkeklerde
%8,8, kadınlarda %10,3 oldu.
Yükseköğretimde görevli kadın profesör oranı %31,2 oldu
Yükseköğretim istatistiklerine göre kadın profesör oranı 2008/'09 öğretim yılında %27,4 iken 2017/'18 öğretim yılında %31,2 oldu. Doçent kadrosunda görev yapan kadın oranı %38,8, öğretim görevlisi kadrosunda görev yapan kadın oranı ise %50,2 oldu.
Kadın büyükelçi oranı %22,1 oldu
Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 2009 yılında kadın büyükelçi oranı %10,8 iken bu oran 2018 yılında %22,1 oldu.
Yönetici pozisyonundaki kadın oranı %17,3 oldu
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranı 2012 yılında
%14,4 iken 2017 yılında %17,3 oldu.
Kadınlarda ortalama ilk evlenme yaşı 24,8 oldu
Evlenme istatistiklerine göre resmi olarak ilk evliliğini 2018 yılında yapmış olan kadınların ortalama evlenme yaşı 24,8 iken bu yaş erkeklerde 27,8 oldu. İlk evlenme yaşının en yüksek olduğu il, erkeklerde 30,8, kadınlarda 27,6 ile Tunceli oldu. İlk evlenme yaşının en düşük olduğu iller ise erkeklerde 25,9 ile Şanlıurfa ve
Afyonkarahisar, kadınlarda 21,9 ile Ağrı oldu.
Kaba boşanma hızının en yüksek olduğu il, binde 2,79 ile İzmir oldu
Boşanma istatistiklerine göre 2018 yılında kaba boşanma hızı binde 1,75 oldu. İllere göre incelendiğinde kaba boşanma hızının en yüksek olduğu il, binde 2,79 ile İzmir oldu. Bu ili binde 2,77 ile
Muğla, binde 2,69 ile Antalya izledi. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu il ise binde 0,16 ile Hakkari oldu. Bu ili binde 0,28 ile
Şırnak, binde 0,31 ile Siirt izledi.
İnternet kullanan kadınların oranı %64,7 oldu
Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre 2017 yılı Nisan ile 2018 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık dönemde 16-74 yaş grubundaki bireylerin İnternet kullanım oranı
%71,9 oldu. Bu oran, erkeklerde %79,2 iken kadınlarda %64,7 oldu.
Dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklı ölümler ilk sırada yer aldı
Ölüm nedeni istatistikleri sonuçlarına göre 2017 yılında ölüm vakalarının nedenleri arasında ilk sırada %39,7 ile dolaşım sistemi hastalıkları, ikinci sırada %19,6 ile iyi ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırada ise %12 ile solunum sistemi hastalıkları yer aldı.
Cinsiyete göre ölüm vakalarının nedenleri incelendiğinde sıralamada kadın erkek arasında önemli bir farkın olmadığı görüldü.
Buna göre kadınların ölüm nedenlerinde ilk sırayı %43,7 ile dolaşım sistemi hastalıkları, ikinci sırayı %15,1 ile iyi ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırayı ise %11,2 ile solunum sistemi hastalıkları aldı.
Evli erkek ve kadınlar daha mutlu oldu
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre 2018 yılında mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı %53,4 oldu. Erkeklerde mutluluk oranı %49,6 iken kadınlarda bu oran %57 oldu. Evli bireylerin
%56,3'ünün, evli olmayan bireylerin ise %46,7'sinin mutlu olduğu görüldü. Evli erkeklerin %51,6'sı, evli kadınların %60,7'si mutlu olduklarını beyan ederken evli olmayan erkeklerin %45,5'i, evli olmayan kadınların ise %47,9'u mutlu olduğunu ifade etti.
http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=30707
Dolar/TL PPK toplantısı öncesi 5,38-5,39 aralığında fiyatlanıyor
Investing.com - Cuma günü 5,4050 seviyesine yükselen USD/TRY kuru, yeni haftaya da yükselişle başladı ve 5,40 denemesini sürdürdü.
Pazartesi açıklanan enflasyon verisi %19,67 ile beklentilerden düşük geldi, ancak kurdaki geri çekilme sınırlı kaldı ve fiyatlama tekrar 5,40 denemesi yaptı.
Dün gün içinde 5,37 seviyesi yakınında fiyatlanan kur, gün sonuna doğru 5,4020'ye yükseldi.
Bugün 14.00'da gerçekleşecek PPK toplantısı öncesinde kur 5,38 - 5,39 aralığında yatay seyir izliyor.
Ocak ayı PPK toplantısında faiz indirimi için enflasyonda belirgin düşüş görmek istediklerini belirten TCMB'nin bugünkü toplantıda faizlerde değişikliğe gitmesi beklenmiyor, ancak sözlü yönlendirme ile yakın vade için mesaj verilebilir.
Faiz değişikliğine gidilmemesi ve merkezin sıkı duruşu koruyacaklarını açıklaması ile TL tarafında hafif değerlenme yaşanabilir, ancak USD/TRY tarafındaki düşüş sınırlı kalabilir. Çünkü ABD Dolar Endeksi yükselişini 6. güne taşıdı ve endeks 97,0 seviyesine yaklaşırken EUR/USD tekrar 1,13 seviyesi altına geriledi. Gelişen ülke paralarında da bugün gerileme yaşanıyor.
Dolarda artık bugün itibariyle en kötü durumda 5 lira altını beklemiyorum şahsi düşüncem. 5 lira altı içinde tekniksel bakış açılarım, grafiklerim mevcut ama sanmıyorum artık onlara gerek kalacağını. Tekniksel olarak önemli bir eşiği aştı. Geri çekilmeler olacaktır.
İsviçre Merkez bankasının stratejik hedefi Frankı değersizleştirmekti. Ancak bunu uzun süredir başarmakta zorlanıyordu. En son bilançosuna baktığımda elinde 450-500 milyar Euro yabancı para birikmişti. Gerek SNB gerek se İsviçreli politikacılar bu durumun İsviçre ekonomisine zarar vermeye başladığı savunuyorlar.Alıntı:
Originally Posted by dimitris
Sürecin SNB kontrolünde olduğunu düşünüyorum.
2 yıl önce bugün Dolar 3,78 iken Bugün 5,38
Yıllık getirisi %21 civarı
(Son 15 yılın en iyi getiri dönemi son 2 yıl olmasına rağmen)
Yani faizde bu oran neredeyse garantiyken dolarda girilen riske değmedi bile...
Daha kim bilir nereye kadar süründürecekler...
%4 faizi ile fena durmuyor. Dolarda al sat yapmak lazım kazanmak için ona da açıkçası benim aklım ermiyor hisse işinde daha başarılıyım...Alıntı:
Originally Posted by vivatrader
Günlük dolar kuruyla hesap yapılmaz. O zaman biri çıkar 3.38 ile 7.20 yi karşılaştırır. MB nin yıllık ortalama dolar kurlarını kullanın. Tabi üzerine yıllık ortalama usd faizini koyarak.Alıntı:
Originally Posted by vivatrader
%30 zarar ettirme potansiyeli olan bir yatırım aracında %20 getiri çok düşük.
Hedge fon yöneticileri ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır..
Malum Ağustos zirvesinden sonra portföyde %30 MAXDD(maximum drawdown) zararı yaptı
Profesyonel yatırımcıdan, hedge fondan, carry trade yapandan bahsetmiyoruz hocam . Onların burada işi yok. Sıradan yatırımcıdan bahsediyoruz. Bunun da tahlilini yapamazsınız. O yüzden yıllık ortalama dolar kurunu kullanmak daha sağlıklı.Alıntı:
Originally Posted by vivatrader
Ekşi sözlükte bir yazardan alıntı ne kadar güzel özetlemiş halimizi
türkiye’nin nüfusu 75 milyon. bu nüfusun 25 milyonu istanbul’da toplanmış durumda. yani nüfusun 1/3 ü bir şehirde toplanmış.
şimdi diyelim ki istanbul’da yasıyorsunuz. aylık geliriniz 5.000 tl. bekarsınız ve kirada oturuyorsunuz. ortalama 1.500 tl kira , 500 tl de faturalara veriyorsunuz. yeme içme ile beraber 3.000 tl gidiyor. kaldı 2.000 tl. diğer ihtiyaçlara hiç girmiyorum bile.
sadece hayatta kalarak 2.000 tl biriktirerek güvende olabileceğiniz bir ev almak istiyorsunuz. ortalama bir ev 400.000 tl. bu ortalama evi almak için 200 ay birikim yapmanız gerekiyor. o da şartlar sabit olursa. kaldı ki evlilik gibi seyler hayal. evlenirseniz ve eşiniz çalışmıyorsa iyice sıçtınız.
peki aylık 5.000 tl alan ve ülkede bekar olan kaç kişi var? birikim yapabilen kaç kişi var.? asgari ücretle çalışıp evli çoluk çocuk sahibi olan insanların durumuna girmiyorum bile.
devletin dışardan yüksek faizle borçlanmasının ceremesini halk çekiyor.bir nevi o borcu ve faizi biz ödüyoruz. suanda normal bir memur ve beyaz yaka hayallerinin çok uzağında. gelecek yok, kaygı ve güvensizlik var.
vatandaşlarının geçim sıkıntısı çektiği ve ay sonunu zor getirdiği bir ülke gelişir mi ? böyle bir ortamda bilim, sanat, spor gelişir mi? gündemi soğan , patates olan ülke uzaya nasıl koloni kuracak? böyle hayali olan kaç çocuk var?
bu çok komik geliyor olabilir ama hangi alanda iyiyiz? hukuk, ekonomi, kültür-sanat, eğitim , teknoloji ? belki geçmişte sporda iyiydik o da doping ve şike olaylarıyla boku yemiş durumda.
bu gidişle 10-20-30 sene sonra nereye varacağız. köydeki adam bile kolay para kazanma düşüncesiyle tarlayı , sabanı satıp sehre geliyor, çiğköfteci açıyor. herkes torpil bulup, bir yere kapağı atmaya çalışıyor. bu nereye kadar gidecek? bir yerde patlamayacak mı?
daha ülkemize akın eden milyonlarca mültecinin akıbetinden bahsetmedim bile. kendi halkını bile eğitemeyen bu ülke 7 milyon mülteciyle uzaya koloni kurabilir mi?
abi lütfen artık mantıklı düşünelim. s.kecem sizin duygusallığınızı ve gaza gelişlerinizi. oturalım mantıklı düşünelim. popülizme prim vermeyelim. gazla bir yere kadar. yoksa yarın öbür gün torunlarımıza çip takıp oynatacaklar. soğan ve patatesi de g.tümüze sokarlar artık.
Sıradan küçük yatırımcı profesyonel yatırımcı gibi hatta ondan daha iyi düşünmediği sürece kaybetmeye mahkumdur. Hem hisseneti sandığınızdan çok daha fazla sayıda profesyonel yatırımcılar izliyor ve yazıyor.Alıntı:
Originally Posted by tospa
Son 15 yılda dolar enflasyonun altında getirisiyle zarar ettirdi. Yani istatistik başlangıç noktasını nereden aldığınıza göre değişir.
Yatırım aracında kâr göstermek isteyen dipten yani 2013 ten alır, zarar göstermek isteyen ise daha farklı yerden alır. Doğrusu 15-20 yıllık getiridir ki bu da doların zarar ettirdiği yönünde (enflasyon bazlı)
Son paragraf zaten kendiniz söylemişsiniz. 5 yıl sonra bakınca şartların ne olacağını bilebiliyormuyuz? Gidip 2000 den alırsanız dolar kaybettirmiş olur. Son 10 yıl son 5 yıl alırsanız kazandırmış olur.Alıntı:
Originally Posted by vivatrader
Ha dolar yatırımcısı memnun. DTH miktarlarından belli olmuyor mu? 7.20 yi gören kura 140 milyar doların altına toplam DTH inmedi.
Arkadaşım kimin neyden memnun olmasından bana ne? Ben kendi kârıma bakarım. Ben 2013 ten beri dolar almama rağmen memnun değilim. Yani görece kârda olmama rağmen aldığım riske değmedi diyorum. Kimin neyden memnun olduğu umurumda bile değil. Herkes kendi yatırımından sorumlu olmalı, kimin ne yaptığını önemsememeli.Alıntı:
Originally Posted by tospa
Ancak bu davranışla kâr edebilirsiniz başka türlüsü sürüye takılmaktan öteye geçmez...
Evet hala ben de tüm yatırımlarımı koruyorum ama memnun değilim. Çünkü ülkede alternatif yatırım aracı bırakmadılar biz de mecburen çeşitlendirme yapıyoruz.
Şu son mesajda boldladığım yerlerden sonra daha fazla yazışmayacağım. Gerek yok. Hayırlı günler.Alıntı:
Originally Posted by vivatrader
Yazmayın zaten ben sizi hiç alıntıladım mı? Ne deseniz tersi çıkıyor benim için ters indikatörü bile sayılabilirsiniz. Lütfen beni bir daha alıntılamayınAlıntı:
Originally Posted by tospa
Yıllara göre ortalama usd kurları.Alıntı:
Originally Posted by tospa
2013 1,9020 TL 1,9061 TL
2014 2,1881 TL 2,1921 TL
2015 2,7209 TL 2,7258 TL
2016 3,0223 TL 3,0277 TL
2017 3,6491 TL 3,6557 TL
2018 4,8154 TL 4,8241 TL
2019 5,3221 TL 5,3317 TL
Dolari olan ya T.C eurobondu alacak ya da gidecek ABD'den hisse senedi endeks fonu veya etf'i alip uzun yillar bilesik getiri (son 90 yilda SP500 %9 ortalama enf %3) saglamaya calisacak, aksi durumda dolar TL ye gore, al-sat yapilmazsa, yani bir kisim risk alinmazsa alinan seviye ve zamana gore getiri yonunden TL altinda kalabiliyor...Alıntı:
Originally Posted by vivatrader
TL getirisi bir iluzyondur..
Syg,
Tamam işte siz değilmisiniz herkes kendi kararını vermeli diyen. Bana neden bakıyorsunuz. Takip etmişsiniz birde:) Yatırım danışmanlığı hizmeti vermiyoruz beyefendi. Teknik olarak gördüğümüzü paylaşıyoruz.
Alıntı:
Originally Posted by Dudu
Sn Dudu,
Geçmişte yaşanmışa şimdi baktığımızda güzel görünen şeyler çoğunlukla gelecekte aynı getiride olmaz. O yüzden Abd hisse senetlerine yatırım yapacakların yüzlerce defa tekrar tekrar düşünmesi gerekir bence... Yani buranın tepe olma ihtimali de var. İş işten geçtikten sonra girme ihtimalleri yüksek olabilir... Abd hisse senetlerine illa ki yatırım yapacak olsam küresel krizin gelmesini beklerim ancak o zaman...
Sadece TL değil bence altın hariç her şey iluzyondur.
J P Morgan'ın dediği gibi "Sadece altın Paradır, diğer hepsi borç senedidir"
2013 yılında alınan dolar faizsiz enflasyon bazında %63 net kazandırdı, faizle %85 leri geçti. Yani bu şu demek her yıl REEL %17 para kazanmışsınız.Alıntı:
Originally Posted by vivatrader
Memnun değilseniz beklentiniz çok yüksek demektir ancak şahsım adına reel senelik %5 kazanç benim için yeterli.
Dolarda risk vadeye göre değişir, uzun vadede riski çok düşük. Ama böyle birden zıplama yaptığı zaman alınınca hep kan kusturuyor insana, pahalıdan aldıklarınız varsa zamanla illaki kara geçersiniz. Sabredin sadece.
Dolar faizini eklemelisinAlıntı:
Originally Posted by vivatrader
2016 mayısından bu yana doalr alıyor satıyorum son dönemlerde sadece faizi ile yetiniyorum
halimden mennunum yarışmacı arakadaşlara balşarılar diliyorum.
"2013 te dolar aldım ve hala pozisyonumu tutuyorum" demedim. "İlk yatırıma başladığım tarih 2013 ve o tarihten beri dolar yatırımı yapıyorum" dedim. İki cümle çok farklı. Son 6 yıldır sürekli pozisyon büyüterek yatırım yaptım haliyle maliyetlerim o denli karlı değil ama faize göre daha karlı Fakat bu durumdan memnun değilim çünkü zirvesinden %30 düşen bir yatırım aracının en azından garanti olan banka fazinden 2-3 katı getirisi olması gerekirdi...Alıntı:
Originally Posted by Turnike
Memnun değilseniz satıp kurtulun. Yeni bir araç bulun. Ya da başka bir şey.
Bu sizin özeliniz.
Bu kadar uzatmaya gerek yok.
Geriyor ve tartışma ortamı oluşturuyor.
Ben de EREGL 20 TL, TUPRS 500 TL olsun istiyorum ama olmuyo :he: Yapacak bişey yok...Sabırla bekliyoruz...
Aslında anlatmak istediğim şey Dolar-TL yatırımının Sharpe Rasyosunun düşük olması. Yani aldığımız her bir birim riskin karşılığında elde edilen getirinin maalesef çok düşük olduğudur. Bir yatırım aracında %30 zarar etme potansiyeli varsa ve ortalama %15-%20 kar ettiriyorsa sharp rasyosu düşük sayılır ve yatırım için uygun bir enstrüman sayılmaz.
Konuyla ilgili: https://www.investopedia.com/terms/s/sharperatio.asp
Ben de hemen bu seviyelerden demiyorum zaten.Alıntı:
Originally Posted by vivatrader
Beklemek SP500 f/k sinin 15 altina inince harekete gecmek ve biriktirme tarzi bir yatirimi mantikli buluyorum.
Syg,
Bu ülkede başka bir yatırım aracı olsa satar kurtulurdum zaten satmadığıma göre kendimce ehven-i şer olarak gördüğümden ötürüdür. Bu arada daha önce size yapılan eleştiriyi haklı çıkarıyorsunuz. Yani kimin nasıl konuşmasını siz belirleyemezsiniz. Dilediğim gibi yatırım araçlarını sorgular ve tartışırım.Alıntı:
Originally Posted by BORA YAŞAR
Siz bir de borsadaki riski görseniz dolardakine risk bile demezsiniz...Hele Türkiye gibi bir ülkede...Hele ki şeffaf olmayan ve baskıcı bir ülke yönetimi ve şirketler varken...
Sonuçta herkes ama alın teriyle çalışarak, ama çalıp/çırpıp, peşkeşlerden, avantalardan, imar aflarından , barışlardan, yapılandırmalardan, yandaşlıktan elde ettiği birikimlerini korumaya değerlendirmeye çalışıyor...
Faturayı seçimin hemen ardından dalga dalga keseceklerini düşünüyorum.
Piyasadaki sikisikligi cozmek icin secim oncesi mutlak faiz indirimi yapacaklardi dolari 6 yapsa bile
4 ocakta fed esegi politika değiştirip bu sikisikliga ilac oldu
Simdi indirmeyecekler faizi
Akp nin en buyuk sansi bu esek fed
6 ile girilen secim akp ye ekstra oy kaybettirirdi
Hele şu ÖTV/KDV indirimleri ve tanzim etkisinden arındırılsın ortam...Ak/kara o zaman belli olur...Gerçi önümüz yaz...Biraz olumluya döner bazı şeyler...
Ama üretici ve kalıcı çözümler bulunmazsa bu döngüyü her sene katlanarak yaşayacağımız da aşikar...
Neyseki vicentenin de yukarda dediği gibi ABD tarafında daha bozulma yok yada yansıtılmıyor...Avrupa ve Çin tarafında görülen bozulmalar...Bir de onlar etkilemeye başlarsa daha derinden o zaman görün gırgır şamatayı ülkede...
Geç kalınmadan SARI KART gösterilmeli bu 31 martta...Ayaklarını denk alıp ciddi olsunlar diye...
Bu ülkede hangi yatırım aracını akılla, mantıkla, grafikle, istatistikle analiz edeceksiniz ki?
Hoplaya zıplaya, bir ileri bir geri, bir aşağı bir yukarı çeşitli etmenlerle abartılı bir şekilde hareket eden bir piyasamız var.
Politikanın bu kadar etki edebildiği bizim seviyemizde bir ülke bulmak zor.
Adam devletin her özellikli işine doğrudan müdahale edebiliyor.
Hemen her dönemde birisine kızıp birisine bozulabiliyor. Birisini dost, diğerini düşman belleyip tüm politikaları akla takla edebiliyor.
Bugün ak dediğine yarın kara diyebiliyor.
Bu kadar güvensiz, bu kadar palyatif, bu kadar yarını belli olmayan bir ülkede geçmişe bakarak analiz yapıyoruz.
Peki ya gelecek?
Yarın?
Şu belli diyebileceğimiz bir şeyimiz var mı?
Herhangi bir enstruman banka faizinden fazla getiri sağladığı anda satıp karınızı realize edin. Banka faizine geçin.
Uzun dönemde hepsi biribirine yakınsadığı zaman "ah vah tuh yine aynı kapıya çıktı, o zaman ben niye riske girdim" gibi bir derdiniz olmaz böylece.
Ama "dolar coşuyo hiç ilişmeyeyim belki 20 TL olur" diye beklemeye devam ederseniz o kendi tercihiniz.
Tl faizini kaçırdık diye şikayet etmeye hakkınız olmaz o zaman.
Bu arada "doların getirisi TL'nin önce gerisinde kalıp sonra toparlamış" değil,
"önce TL'yi aşıp sonra sakinleşmiş" durumda.
Yani çok güzel trade fırsatı vermiş. Daha ne olsun? :)
Her ne kadar reel anlamda daralmada olsa enflasyondan ötürü artan meblağlar ve baz etkisi sonucuyla 3.çeyrekten itibaren sahte bir iyileşme, rakamsal olarak, olacaktır abi.Alıntı:
Originally Posted by EREGLTUPRS
Klasik Türk mantığı...Kısa yoldan en iyi olup (hatta mümkünse illegal şeyler de olsun) köşeyi erken döneyim :he:
Doların getiri eğrisinin eğimini merak ediyorum ben aslında..
Yani 1.80 den 2 sene içinde 3 tl leri vurması ile 5.30 dan sene içinde 6.30 u görmesi aynı değil..
2017 şubat ayında dolar çıldırdığında gevşerken dolara girenlerin yıllık kazançları arkadaşın dediği gibi yüzde 20 de falan..
Hatırlarsınız 3.82 den dolar alan bir arkadaş vardı..Videosu 2017 de dolanıyorsu 3.40 larda iken dolar falan..
O misal..
6.80 lerde satmadı ise durum yüzde 20 yıllık..
Faiz ilk sene yüzde 12 net 2. sene yüzde 20 ye yakın net de..
Yüzde 10 civarı bir fark atmış dolar..
2 senede faizi de üzerine koyarsan 16 gibi bir rakam..
Tabi 2013 mayısından itibaren bakarsan başka
2003 mayısından itibaren bakarsan bambaşka..