https://scontent-lht6-1.xx.fbcdn.net...49&oe=59579057
Printable View
sn.sulzer,
referandum bir yana ben çevreme hep şunu soruyorum ? mevcut iktidar gittiğinde yerine alternatifiniz nedir ? an itibarıyla chp nin de içinde bulunduğu karma bir koalisyon yapının ülkeyi mevcut durumdan daha iyi bir noktaya getirebileceğine samimiyetle inanıyormusunuz ?
inanıyorum deseniz yine lafta kalıyor çünki chp yada öncesinde dsp ve diğer sağ partilerin koalisyonları anap dönemi dışında memlekete bir katkı sağlamadı kaybedilen yıllar oldu.
yani referandumda çıkan sonuç güçlü bir yönetim yapısına olanak tanıyacaksa neden olmasın !
adına ister başkanlık referandumu deyin ister güçlü bir iktidarın meclis çoğunluğunu sağladığı rahat ve hızlı hareket edebildiği daha işlr bir yapı oluşumu deyin ,mesele hız kazanmak ilerlemek birbirini yemeyen bir meclis ile prangalardan kurtulmak.
tek başına iktidar yada iyi uygulanan iyi denetlenen bir başkanlık sistemi türkiyeyi 1938 den bu yana karşılaştığı krizler darbeler koalisyonlar silsilesnden kurtarabilir türkiyenin önünü açabilir.
sistem oturduğunda iyi yönetildiğinde iyi denetlendiğinde yarar sağlar. nihayette sn.erdoğanın kendisininde ifade ettiği gibi hiçkimsenin ilelebet başta kalması söz konusu değildir 4 + 4 seçim sisteminde halk sandığa gidecek ve hak edeni seçecektir.
dolayısyla şahsen ben kamuoyunda çok dile getirildiği gibi yok tek adamlık yok baskı yok cumhuriyetin tasfiyesi rejim değişikliği eyaletlere bölünmek gibi iddiaları toplumda korku yaratmak adına art niyetli görüyorum, bende eğitimli bir yurtdaş olarak sıkıntı görmüyorum gündeme getirilen bu konuları asparagas buluyorum
nacizane düşüncem böyle
saygılarımla
https://www.youtube.com/watch?v=TwBV8PQn-L0
sanki bugünleri anlatmıştı derin iskender..
neden hayır olması gerektigi ..?
15 senedir meclisin cogunlugu ellerindeydi, guclu bir yonetim yapisi neden kurmadilar ?
Iyi denetlendiginde diyorsun, kim denetliyecek ? 17 Aralik'ta Tv kanallarinda gorulenlere ragmen hangi denetim calisti ?
Eger HAYIR cikarsa, bunlar " CHP hile yapti.." tanimiyoruz derse, ne olacak.?
Hangi yargic yargilayacak.?
Sizin düşümceniz gerçeklerle örtüşmüyor;
Gerçek ise İnönü dönemlerinin Milli Şef Tek Parti Baskı ve Zulüm....örneği aşağıda taze uygulama;
"Sincan’da okul müdürlerine gönderilen mesajda Erdoğan’ın konuşma yapacağı törene öğrencilerin nasıl götürüleceği de şöyle duyuruldu: “Sayın Cumhurbaşkanımız 02 Nisan Pazar günü Ankara-Hipodromda toplu açılış merasimi yapacaktır. Sincan okulları olarak buraya katılım sağlayacağız. Öğretmen, öğrenci, veli olarak herkesin katılımını teşvik edelim. Otobüsler ücretsiz olarak götürüp getirecekler.” Mesajda otobüslerin kalkacağı noktalar ve saatte belirtildi. Sincan ilçesinde öğretmenlere bu mesajları ileten bir okul müdürü ayrıca “İlçe milli eğitim müdürümüz Adem Solmaz beyin mesajıdır. Arkadaşlarla katılım için gerekli hassasiyeti gösterelim.” diye ikinci bir mesaj da attı.
OTOBÜSLER ‘EVET’ İÇİN ÜCRETSİZ
Etimesgut ilçe milli eğitim müdürlüğü de okul müdürlerine mesaj attı. Öğretmen ve ailelere törene katılma talimatı verilen mesajda “Tören alanına Etimesgut ve Eryaman'dan EGO otobüsleriyle ulaşım sağlanacaktır” denildi. Ankara’nın Ayaş ilçesinde de okul müdürlerine benzer çağrılar yapıldığı belirtilirken katılacak ve katılmayacak öğretmenlerden de imzalı yoklama alınacakmış....
Sent from my iPhone using hisse.net mobile app
Geçmiş 90 yıla göre yönetim yapısı çok çok güçlüydü yeni anayasa ile daha da güçlü olacaktır bu tartışılamaz...
AKP hangi seçim sonrası hile var demişki? Chp son 7 seçimde sürekli hile den bahseden sürekli şikayet eden taraf olmuş.
AKP seçmeni chp seçmenine oranla daha bilinçli daha vatansever ve daha saygılı.
Chp seçmeni sürekli hakaret peşinde fikir yok düşünce yok umut yok. Bu yüzden hem agresif hemde saldırganlar.
Memleketin bekaası için referandumda evet çıkması vatan millet adına daha hayırlı olacağı kanaatindeyim...
AKP her seçimden alnının akıyla çıkmıştır en kötü haziran seçimlerinde bile %40 üzerinde oy almıştır. AKP 1. Parti olmuştur o şartlarda hükümet kurulmasını uygun görmemiştir bence en doğru kararı vermiştir. Beceriksiz muhalefette eline geçen o fırsatı her zamanki gibi eline yüzüne bulaştırmıştır. Sırf AKP iktidar olmasın diye kk nin Bahçeli'nin önüne Başbakanlık koltuğunu nasıl verdiğine şahit olduk. Ama kk nin bu oyununu Bahçeli bozmuştur. Chp 300-500 yılda eline zor geçecek bu fırsatı beceriksizliği ile harcamıştır.
Haziran seçimlerinden sonra millet şunu gördü bu muhalefetten ne köy olur nede kasaba.
Haziran seçimlerinden sonra seçim hükümetine bakan göndermeyi bile beceremediler. Güya akp dibe doğru yuvarlaniyordu. Pekala chp şartsız şurtsuz akp ile hükümet kurmayı kabul edebilirdi. Fakat asla kabul edilmeyecek teklifleri AKP'ye sundular neden? Çünkü; ellerine geçen tek fırsatı akp zaten bitecek masalina inanarak heba ettiler. İdda ediyorum; Allah muhafaza 2001 den daha şiddetli bir kriz olsa dahi halk muhalefetteki mevcut partilere asla yonelmez.
GT-I9190 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
yenilen pehlivan güreşe doymazmış hesabı hiçbir yenilgiden ders çıkarmadan hep aynı nakarattan gidiyorlar,
mesela bu milletin dini manevi değerlerine saygılı olmadıkları fikri toplumda yüksek oranda kabul görüyorken bu negatif algıyı değiştirmek adına ortaya koydukları hiçbirşey yok, aynı ketumluğa devam
yine benzer şekilde daha çok elitlerin ve sahil kesimlerinin tercih ettiği parti olma gerçeğini tersi yönünde kıramıyorlar,yani halkın her kesimine ve özellikle anadoluya yayılan pozitif bir chp kabulu yok millet nezdinde.
yani türk seçmeninin çoğunluğunun en çok önem verdiği iki kriteri sağlayamama noktasında inatla ilerliyorlar ve iktidardan da bir o kadar uzaklaşıyorlar.
aslında iktidar partisi böyle bir muhalefet ile hiç zorlanmadan ilerliyor ve iyiki chp var diyorlar :)
ne kadar gereksiz bir alıntı yapmışsınız çok tutarsız bir yaklaşım, takaslara bakarsanız halkbank tahtasında ağırlığın düzenli olarak yabancılarda olduğunu görürsünüz, küçük yatırımcı akbankta iş c de garantide ne kadar varsa halkbankta da o miktarda var
yani bunda bir anormallik yok, kağıdı zorla satan yok :one:
muhalefet sizinde belirttiğiniz gibi iktidara bir alternatif olabilme noktasından çok uzakta sn.erhan, mevcut iktidar 2002 den bugüne abdullah gülün cumhurbaşkanlığı seçimi ,2007 muhtırası ve abd-ab mortgage ve ispanya yunanistan italya borç krizi de dahil olmak üzere süreci borçlanmadan yerli kaynaklarla ustaca idare etmiştir bu iktidar partisinin hanesine yüksek bir puan getirmiştir hatta cumhuriyet tarihinde 2 - 3 taraftan gelen krizden memleketini alın akıyla çıkartan tek partidir.
sn.indian
rahmetli inönü döneminde yaşanan sıkıntıları halkın üzerindeki baskıyı bebesini kundakta bırakıp madene giden her ay 15 gün zorla çalıştırılan insanları anlatıyor eskiler, bir dersim meselesi varki chp bu konuda çıkıp bizzat özür diliyor.
yani bunlar göz önünde bulundurulduğunda rahmetli menderesin asıldığı 60 darbesini ve sağcı solcu denilerek bölünen türk gençliğinin işkence askılarında çürüdüğü 80 darbesi ,28 şubat 1994 müdahalesi ve 2007 muhtırası halkın üzerinde sürekli bir baskı bir vesayet yumruğu hissettirdi, millet bıktı bu nedenle yepyeni söylemlerle gelen erdoğan hükümetleri halkın teveccühüne mazhar oldu.
sn.erdoğan iktidirda olduğu tüm dönemlerde ve hali hazırda geçmişin askeri vesayet alışkanlıklarıyla yanısıra kılıktan kılığa girerek devlete orduya emniyete yargıya nüfuz eden feto örgütüyle, pkk terörüyle ve bir yandan da ortdoğuya şekil vermeye çalışan israil abd ve avrupa ittifakıyla tek başına mücadele etti. ve bir 15 temmuz varki batının türkiyede arap baharı benzeri bir iç savaş çıkarma projesiydi,tahmin edemedikleri faktör gazi türk milletinin bireberlik ruhuydu,haçlı ittifakının planları başarısız oldu ikinci çanakkale destanı yazıldı.
yani sn.erdoğanın bu kadar yoğun ve başdöndürücü kürelsel tansiyon içinde türkiyeyi görülebilecek daha kötü günlerden çekip aldığını ve kriz süreçlerini ustalıkla yönettiğini düşünüyorum
millet de böyle düşünüyor olmalı ki 15 yıldır üst üste teveccüh gören yegane parti bu ve henüz alternatifide görünmüyor
saygılar
aynı yatırımcı ipek grubunun fetonun kağıtlarını riski bile bile almadımı ? halende işlem görüyor değilmi koza kağıtları ? neden ? çünki beklenti vaadeden spekülasyonu aktif kağıtlar bunlar
yani siz rahat olun bence, yatırımcı para kokusu almadığı kağıdın riskine silah dayasanız girmez, dolayısıyla kandırılma fikrine katılamıyorum çünki 20 li yaşlardan beri bende hisse tutuyorum borsanın ne olduğunu herkes kadar biliyorum.:one:
saygılarımla
sevgili british bu gün pek isteksiz, ya anketler kötü çıkıyordur şevki kırılmıştır yada karalama mühimmatı kalmadı demektir takviye bekliyordur :kmk:
iyi geceler saygılar
Evet demeliyiz çünkü KANDIRILDIK :) :)
Freni olmayan araba sizin gibilerdir.Kardeşinde de olmasın akraban da senin sülaleden kimse olmasın.
Düşük profil kelimesini kullanan biriside vardı.Emin olamadım ama anası düşük yapsaydı doğmasaydı.
Çünkü bu tarz insanları küçümseyen kendilerini Everestin tepesinde görenler Lüt gölünün dibindedir.
"Soruya mantıklı cevap veremeyince saçmala..."
Taktiğiniz süpermiş...
😂😂😂
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Ayrıca bakanlara Başbakana Hırsız diyen polislerin Sarıyerde 5 milyon USD lik Villası varmış.
Kağnı arabası yük taşımak içindir. Tarla kara sabanla sürülürdü...
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
17 Aralıkta T.V. de izlemiş arkadaş hepsini oku
FETÖ üyesine bile kumpas kurmuş
Kocaeli'de, FETÖ/PDY soruşturmasına ilişkin hazırlanan iddianamede yer alan iş adamının ifadeleri, örgütün daha fazla para elde etmek için üyesine bile kumpas kurduğunu ortaya çıkardı. İş adamı M.U: "Fetullah Gülen cemaatinin Arnavutluk'taki faaliyetlerini finanse etmek için her ay düzenli ödediğim 140 bin avro haricinde istedikleri 1,5 milyon avroyu vermediğim için ben ve ailem hakkında soruşturma başlatıldı" "Sık sık denetlemeler oldukça Vedat, Mustafa ve çevremde bulunan cemaate yakın kişiler, 'Sen üzerine düşen şeyleri yapmadığın müddetçe senin iş yerlerine daha çok polis ve vergi memuru gelir, sen cemaatin ne olduğunu halen anlamış değilsin.' dedi" "(Aydın isimli kişi) Bize de 1 milyon lira vereceksin, ayrıca bir de yurt yaptıracaksın, senin hakkında İzmit'te soruşturma olduğundan haberim var, soruşturmayı yapan polisler bizim abilerimiz olurlar, ne dersek kırmazlar.' dedi" Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, eski 11 emniyet mensubu ile örgütün Bursa'daki faaliyetlerini yürüten 3 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "kamu görevlisinin suçu bildirmemesi" suçlarından cezalandırılmaları istendi.
İddianamede "tanık" sıfatıyla ifadesine yer verilen iş adamı M.U, her ay düzenli 140 bin avro ödeyerek 2013 yılına kadar örgütün Arnavutluk'taki faaliyetlerini finanse ettiğini belirtti.
FETÖ'nün daha fazla himmet alabilmek için kendisine ve ailesine "akaryakıt kaçakçılığı" kumpası kurduğunu ileri süren iş adamı, Arnavutluk'a ek olarak Yeni Zelanda faaliyetlerinin finanse edilmesi için örgütün sözde Yalova imamı tarafından talep edilen 1 milyon liralık himmeti veremeyeceğini söylemesi üzerine 2013'te FETÖ'cü polislerce kendisine ve ailesine operasyon düzenlendiğini iddia etti.
İş adamı, Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturmayı kapatması için dönemin Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı E.Ö'ye farklı tarihlerde toplam 900 bin lira verdiğini öne sürdü.
M.U, İnegöl'de muhasebecilik yapan İsmail Ç'nin 2010'da kendisini örgütün Bursa'daki faaliyetlerini yürüten ve önde gelenlerinden Vedat, Mustafa ve Cuma isimli kişilerle tanıştırdığını kaydetti.
- "Yaklaşık 3 milyon lira ödedim"
Bu kişilerle tanıştıktan sonra İsmail Ç'nin telkinleri ve yönlendirmesiyle Bursa merkez ve İnegöl'de örgütün birçok etkinliğine katıldığını aktaran iş adamı, genellikle Osmangazi Üniversitesi ve Ulu Cami'nin yan tarafındaki sokakta dergaha benzeyen tarihi bir konakta yapılan toplantılara, örgütün Bursa sorumlusu Cansun Sarıyıldız'ın başkanlık ettiğini bildirdi.
İş adamı M.U, zaman ilerledikçe toplantılarda hayır işlerinden, himmet toplamaktan, yurt içinde ve dışındaki okullarda okuyan ve yurtlarda kalan öğrencilerin masraflarından söz edilmeye başlandığına dikkati çekerek, bahsettiği kişilerin bir toplantıda kendisini Arnavutluk'a götürmek istediklerini söylediklerini anlattı.
Toplantıdan sonra Arnavutluk'a gittiklerini, burada örgütün okullarını gezdiklerini ve faaliyetleri hakkında bilgiler verildiğini anlatan U, şöyle devam etti:
"Döndükten sonra, Bursa'da rutin düzenlenen cemaat toplantısına katıldım. Bu toplantıda Cansun hoca bana her ülkenin bir imamının olduğunu, Arnavutluk ülkesinin de imamının kendisi olduğunu, Arnavutluk'taki okulların ve bu okullarda okuyan öğrencilerin masraflarını Bursa'nın karşıladığını, bundan sonra Arnavutluk'un masraflarını mensubu olduğum ailenin karşılamasını söyledi. Karşılık olarak 'Ne yapmam lazım, ne kadar bir yardımda bulunmam lazım?' diye sorunca 'Her ay düzenli himmet adı altında 140 bin avro vereceksin ve bu parayı aksatmadan ödeyeceksin.' dedi. Bunun üzerine 'Ben zaten yıllardır cemaatin bütün hayır işlerine para ödüyorum.' dedim. Cansun hoca ise 'Artık senin sabit bir sorumluluğun olacak, sana bu yüzden Arnavutluk'taki faaliyetlerimizin masraflarını ödemeni söylüyorum.' dedi. Ben de 'Bu konuda size söz veremem ancak yıllık zekat ve hayrım ne kadarsa bunu ödeyebilirim.' dedim. Cansun hoca da 'Sen ne yap ne et, bu parayı düzenli ödemeye çalış.' dedi. Bu şekilde Arnavutluk'taki Fetullah Gülen cemaatinin faaliyetlerini finanse etmek için yaklaşık 3 milyon lira ödedim. Bu paraların bir kısmını çek, bir kısmını ise nakit olarak elden İsmail Ç. ile Mustafa ve Vedat hocaya verdim."
- "Üzerine düşeni yapmadığın müddetçe iş yerine daha çok polis gelir"
Kocaeli Emniyet Müdürlüğü tarafından kendisine operasyon yapılan 2013'ün Temmuz ayına kadar bu şekilde yardım yaptığını aktaran U, şunları kaydetti:
"Yardımları düzenli olarak yaparken benden tek seferde yaklaşık 1,5 milyon avro istediler. Bu kadar param olmadığını, zaten cemaate her ay düzenli himmet ödediğimi söyledim ve şahısların teklifini kabul etmedim. Bundan sonra benim ve ailemin petrol istasyonlarına polisler, vergi memurları ve kamu kuruluşlarına ait görevliler gelmeye ve denetimler yapmaya başladı. Sık sık denetlemeler oldukça Vedat, Mustafa ve çevremdeki cemaate yakın kişiler, 'Sen üzerine düşen şeyleri yapmadığın müddetçe senin iş yerlerine daha çok polis ve vergi memuru gelir, sen cemaatin ne olduğunu halen anlamış değilsin' dediler."
İş adamı U, ailesine ve şirketlerine Bilecik, Kütahya ve Manisa'da operasyonlar yapıldığını ve her operasyondan sonra isimlerini saydığı kişilerin kendisinden "himmet" adı altında birçok kez para aldığını öne sürerek, şunları kaydetti:
"Benden para istedikleri zaman, 'Bizim adliyede ve poliste birçok adamımız var, sana ve ailene her konuda yardımcı olabilecek gücümüz var.' dediler ancak herhangi bir yardımlarını görmedim. Bu konular ile uğraşırken, yine daha önceden tanıdığım ve ailemin Yalova'daki benzin istasyonuna da sık sık gelip giden, cemaat adına ailemden himmet ve kurban yardımları alan, Yalova imamı olduğunu bildiğim Aydın isimli kişi, İstanbul'daki iş yerime geldi. 'Bursa'ya bir sürü yardımın olmuş, bildiğin gibi Bursa'nın ülkesi Arnavutluk'u sen finanse ediyorsun, Yalova'da senin ve ailenin ticari faaliyetleri var. Yalova da Yeni Zelanda ülkesindeki Fetullah Gülen cemaatinin faaliyetlerini finanse ediyor. Bundan dolayı bize de 1 milyon lira vereceksin, ayrıca bir de yurt yaptıracaksın, senin hakkında İzmit'te soruşturma olduğundan haberim var, soruşturmayı yapan polisler bizim abilerimiz olurlar, ne dersek kırmazlar.' dedi. Ben de 'Aydın hocam ben zaten Bursa'ya yeteri kadar para veriyorum, Yalova'ya para veremeyeceğim.' dedim. Karşılık olarak, 'O zaman seni Bursa'daki abilerin kurtarsın.' diyerek sinirli bir şekilde yanımdan ayrıldı."
- "Başsavcıya 500 bin lira verdim"
FETÖ'nün Aydın'daki faaliyetlerini yürüten, o dönem bayisi olan M.A'nın İstanbul'a yanına geldiğini, hakkında İzmit polisi ve savcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğünü, dönemin Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı E.Ö'yü çok iyi tanıdığını, isterse bu konularda yardımcı olabileceğini söylediğini anlatan iş adamı, şöyle devam etti:
"Bunun üzerine M.A. ile Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı'nın makamına gittik. Durumu başsavcıya anlattım. Başsavcı da konuyu araştıracağını ve M.A. aracılığıyla beni bilgilendireceğini söyledi. Sıkıntı olması durumunda kendisini arayabileceğimi söyledi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra M.A. aradı ve başsavcının konuyu araştırdığını, ben ve ailem hakkındaki soruşturmayı Körfez Savcısı'nın yürüttüğünü, başsavcının da o savcı ile görüştüğünü ve bu konu hakkında yardımcı olacağını söylediğini anlattı. Birkaç gün sonra M.A. İstanbul'daki iş yerime geldi, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı'nın hakkımda yürütülen soruşturmayı kapatacağını, bundan dolayı 500 bin lira para istediğini, bu para ile İstanbul Kadıköy'de bir ev almak istediğini, emekliliğine kısa bir süre kaldığını, İstanbul'a yerleşeceğini söyledi. Ailemle bu konuları enine boyuna konuştuk, gerek Bursa'da cemaat adına faaliyet yürüten isimlerini saydığım hocalar gerek Aydın'da cemaat adına faaliyet yürüten MA'nın adliye, polis ve kamu bürokrasisi alanındaki faaliyetlerini, bu kurumlardaki gücünü bizzat gördüğümden dolayı bu şahısların bana ve aileme her türlü suçu isnat ederek, ailemi telafisi imkansız sıkıntılara sokabileceklerini ve buna da güçlerinin olduğunu gördüğümden hakkımdaki soruşturmayı kapatmak için başsavcıya istediği 500 bin lirayı ödemeye karar verdim. Daha sonra MA'yı aradım ve parayı vereceğimi söyleyerek iş yerime davet ettim. İş yerinde hepsi 200 liralık banknot olan toplam 500 bin lirayı siyah renkli bir poşetin içerisine koydum ve M.A'ya verdim."
İş adamı, şirkete ait araçla Kocaeli Adliyesi'nin önüne gittikleri M.A'nın başsavcının yanına yalnız gittiğini bildirerek, "M.A, içerisinde 500 bin lira bulunan siyah poşeti alarak adliyeye girdi. Yarım saat, 40 dakika sonra eli boş bir şekilde yanımıza geldi ve parayı başsavcıya verdiğini, başsavcının polislere ve dosya savcısına gerekeni söylediğini, bundan sonra polis veya savcı tarafından rahatsız edilmeyeceğini söylediğini anlattı." iddialarında bulundu.
Başsavcının Didim'de bulunan yazlık arsasının 300 bin liraya alınması için M.A'nın kendisi ile yine iletişime geçtiğini iddia eden iş adamı, "Bu arsayı araştırdığımda değerinin 100 bin lira olduğunu öğrendim ve arsayı 3 katı fiyatına yani 300 bin liraya satın aldım. Tapusunu da başsavcının akrabası olan M.Ö. isimli kişi adına yaptım. M.A, başsavcının vekaleti ile bu arsayı M.Ö'ye devretti. Bu arsanın parasını 300 bin lira nakit para olarak M.A'ya iş yerinde elden verdim. Bu süreçte yine M.A. beni arayarak başsavcının İstanbul Erenköy'de ikamet eden kızının 100 bin liraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek benden tekrar para istedi. Bunun üzerine başsavcının kızına vermesi için M.A'ya 100 bin lira parayı nakit olarak iş yerimde verdim." dedi.
- "Samanyolu TV'yi açarak 'Bu kanalı daha dikkatli izlersin' dedi"
Başsavcı E.Ö'nün hakkında yürütülen soruşturmayı kapattığını düşündüğü sırada 2013'ün ortalarında kendisine ve ailesine yapılan operasyon sonucu 4 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye olduğunu belirten U, "Fetullah Gülen cemaatinin Arnavutluk'taki faaliyetlerini finanse etmek için her ay düzenli ödediğim 140 bin avro haricinde istedikleri 1,5 milyon avroyu vermediğim için ben ve ailem hakkında soruşturma başlatıldı. Hakkımda yürütülen bu soruşturma, mensubu olduğum ailemin, Fetullah Gülen cemaatine ödemiş olduğu himmet parasının çok fazla miktarda istenmesinden ve bu parayı benim ve ailemin ödememesinden kaynaklandı. Soruşturma tamamen Fetullah Gülen cemaatinin Bursa imamları ile Aydın'da cemaat adına faaliyet yürüten M.A'nın yargı ve polis teşkilatındaki mensuplarınca tertip edilmiş bir soruşturma." ifadelerine yer verdi.
İş adamı U, soruşturma konusunun vergiyle ilgili bir konu olduğunu ancak kendisinin suç örgütü kurmak ve yönetmek, ailesinin de suç örgütü üyesi olmaktan gözaltına alındığını ve tutuklandığını öne sürerek, şunları söyledi:
"Kocaeli Emniyet Müdürlüğünce yapılan operasyon kapsamında Sabah 05.30'da gözaltına alındım. Evimde polisler tarafından arama işlemleri yapıldığı sırada beni, eşimi ve çocuklarımı televizyonun karşısına oturttular. Televizyonun kumandasını alan bir görevli Samanyolu TV'yi açarak 'Bu kanalı daha dikkatli izlersin.' dedi. KOM Şube Müdürlüğüne getirilirken ekip otosuna bindirilmeden önce uzun boylu, görsem tanıyabileceğim, beni yakalamaya gelen polislerin 'komiserim' diye hitap ettikleri bir kişi bana 'Yalova'nın sözünü keşke dinleseydin, eğer dinlemiş olsaydın bunların hiçbirisi senin başına gelmezdi' dedi."
😂😂😂
Çok sevimlisiniz...
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
17 -25 Aralıkta Hükümeti devirmeye çalışan polis hakim ve savcı kılığında Fetö üyesi yukardakilerdir.
Şu videoda röportaj yapılan hanım bankacı imiş. Bunu anladık...
http://zaytung.com/videohaberdetay.asp?newsid=320671
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Karekok içindeki eksi 1 sayısı reel sayı olamadigindan Karmaşık sayı kümesi oluşturulmuştur karekök içindeki -1 i harfiyle adlandırılır. Ve bu yolla bütün sayıları en üst kümede içine alan karmaşık sayı kümesi oluşturulmuştur.
Ama mevzu bu değil... esas olay su; Fetoş terör örgütünün malum evlerinde imamlari vardir. Bu imamlar kendi halinde direk fetoya değil bir üstlerine tabbiidirler işte o kişilere bölge imamı denir bunun örgüt içindeki şifreli ifadesi imam kare söylerken ikare diye telaffuz edilir bu da nerden çıktı diyecek olursanız? Hiiiic öyle aklıma geliverdi nedense [emoji3]
GT-I9190 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Sonunda deşifre oldum. Bravo...
Şifreyi çözdünüz...😂😂😂😂
Artık burda yazmamam lazım...
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Sabah sabah Ülker'in skandal reklam filmiyle uyandık. Açık açık tehdit Şaka gibi
Ne güzel demiş şair...
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...ff6008925d.jpg
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.