Sosyal güvenlik sistemi sosyalizimin sonucu diye biliyorum. Çok saçlı sakallı birinin yazdığı kitap sonucu, saçsız bir abinin liderliği ile başlayıp pos bıyıklı bir abi ile devam eden süreç.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Printable View
Aşılara, çalışmalar eksikde olsa drumun aciliyeti nedeniyle acil onamlar veriliyo, Hükümetler ve saglık örgütleri herşeyin farkında riski mecburen alıyorlar,
FDA onayı almak aslında cok zor, elin amerikası kolay kolay ilaçlara aşılara ruhsat vermez, onlarda bizdeki gibi yürümüyor işler, görecelide olsa bu kurumlar bağımsız.
Yoğun bakım süreci atlatan bi cok hasta evde oksijen cihazıyla yaşıyo, çoğunun akviğeri fibrosizle iyileşiyor,3-5 yıla akciğerleri bitecek belki
Covitinde uzun dönem etkilerini bilmiyoruz, 3-5 yıl sonra akçiğer kanseri insidansinda yükselişler görebiliriz,
Hep aşının tedavinin uzun dönem riskleri sorgulanıyor, kimse hastalığın ilerde neler yapabileceğini konuşmuyor
Hastalığın da tedavilerinde henüz doğru düzgün bilimsel verisi olmamasına rağmen,
Bu kadar ülke bu hastalıktan kurtulmak için her şeyi göze almış, daha olmayan aşıların parasını ödemiş, sıraya girmiş, dünyayı yöneten iki ülke ABD ve ingiltere aşıları gücünden dolayı herkesten önce kapmış halkını aşılıyor,
Biz götümüze cip takcakları tartışıyoz, gerçekten vatantsşı olmasan eğlenceli bir ülkeyiz
Redmi Note 8 Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Herkes her şey görüyor ama kendi çıkarları gereği düzeltme gayretine girmiyor yahut elinden gelmiyor.
YaHut adam bilnem ne Bakanlığında 8 bin lira maaşlı bir memur, milyonluk adamın tekerine nasıl çomak soksun . Kendisine bir güvence veren yok ki .
Sene 2010 , devletin 480 bin lirasını kurtardım, 200 bin dolar vardır galiba, anamdan emdiğim sütü burnumdan getireceklerdi ama gayriresmi olarak başedebildim .
Dün Ressam abi anlattı ya , müdür olduğu halde ustabaşı gözdağı vermiş.
BU ÜLKE VATANSEVERLERİN KENDİSİNE HİZMET ETMESİNE İZİN VERMİYOR.
Çünkü alayı paraya tapıyor, insan hayatının onlar için bir önemi yok. Doktor baştabip Profesör dediğin adamın yazdığı kitaplara bak hizaya gel. Klavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz demiş atalarımız.
"Masonluk artık sadece tıp âleminde güç odağıdır"
https://www.mason.org.tr/asim-akin
Prof Dr. Asım Akin
2005 - 2007
1940 yılında İstanbul da doğdu. Sen Josef lisesinden 1959 yılında, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden de 1965 yılında mezun oldu. Aynı yıl Ankara Üniversitesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı'nda asistanlık eğitimine başladı ve 1969 yılında uzman, 1975 yılında doçent, 1982 yılında profesör oldu. Daha sonra Nükleer Tıp dalında da uzmanlık eğitimi aldı ve 1978 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı'nın kurucusu oldu ve bundan sonra öğretim üyeliği görevini bu dalda yürüttü.
1982 yılında halen Çağ Laboratuvarları ve Çağ Hastanesi olarak etkinliğini sürdürmekte olan Çağ Tıp Merkezi'ni kurdu. Mini Türk Tıp Akademisi, Türkiye Nükleer Tıp Derneği ve European Association of Nuclear Medicine adlı derneklerin üyesidir.
Masonik yasamı 1973 yılında Çağ Locasında başladı. 1995 yılında kurucu olarak And Locası üyesi oldu. Her iki Locada da çeşitli görevlerde bulundu. 1999 yılında And Locası Üstad-ı Muhteremi oldu. 2001 yılında seçildiği Büyük Görevliler Kurulunda Büyük Üstat Kaymakamlığı dahil çeşitli görevlerde bulunduktan sonra 2005 yılında Büyük Üstat oldu.
Çeşitli komisyon, komite ve kurullarda başkan veya üye olarak yer aldı. Anadolu Güneşi Araştırma Locası’nın ilk başkanı oldu.
Temel Nükleer Tıp" adlı bir ders kitabının ve yurt içinde ve yurt dışındaki dergilerde yayınlanmış olan 200’ü aşkın bilimsel makalenin yazarıdır. Masonluk alanında da önemli düşünsel çalışmalar yapmış olup "Masonluğun Kökenleri", "Tarih Boyunca Masonluk", "Evrende İnsan", "Masonluk ve/veya Pozitif Düşünmenin Soyağacı", "Masonluğun Kültür ve Mesajı" adlı eserlerin yazarıdır. Çeşitli masonik toplantılarda konuşmacı ve yönetici olarak görev almış ve her üç vadideki localarda masonik ve kültürel konularda sayısız konuşmalar yapmıştır.
Bizim okumuşlarımız bile şahsi hırs ve öfkelerinden arınmayı beceremiyorken cahillerimiz ne yapsın ! Bilimsel kriterlere göre bir ücret sistemi kurulmalı ve hiç bir siyasetçi bununla oynamamalı. Özellikle belli meslek gruplarına çeşitli saiklerle farklı uygulama yapıldıkça diğerlerinin tepkisine neden olmakta. Bu durum çalışma barışını bozuyor. Zaten yeterince ayrışma nedeni olan ( dinsel, mezhepsel, ırksal, bölgesel vb. ) milleti bir de ücret dengesizliğinden ayrıştırdığınızda aile içine kadar kavga sokuluyor.
https://twitter.com/search?q=%23%C3%...ertical=trends
Yukardaki linkte olduğu gibi, Öğretmenlere özel değilde tüm kamu çalışanlarına ve emeklilerine bu oran talep edilseydi çok akıllıca olurdu. Hiç kimsenin eleştirisine muhatap olunmaz geniş kitlelerin desteğini alırlardı.
Öğretmen bekçiye verilen maaşı, doktor öğretmene verilen maaşı, polis askere verilen maaşı emsal gösterdikçe hiç bir yere varamazlar.
Cep telefonları ile o çip çoktan takıldı da kimsenin haberi yok. Milli Güvenlik sorunu diye Huawei'ye bağırtıra bağırtıra ana server'i İngiltere'ye taşıttılar. Ya da bir teknoloji şirketlerini Çin alacak diye yine aynı kaygıyla ortalık ayağa kalktı. Trump'ın TicToc mevzusu ha keza aynı.
Sorun şu, doğru nedir?
Ütopik olarak, 8 milyarlık dünyanın hepsi Covid'e yakalansa ve %2.5 u ölse ne yapar; 200 milyon. Peki bu mRNA aşısı uzun vadede ters teper de, genetik bozukluklara, kansere henüz bilinmeyen bir şeye yol açar da 1 milyar kişi ölür ya da sakat kalırsa, ya da üreme yeteneğinin kısıtlanmasını gerektirecek (kendiliğinden veya zorla) bir şeye evrilirse. Hangisi doğru?
Misal, SSCB Hitleri yeneceğim diye, 2 nci Dünya Savaşındaki toplam kaybın kat be kat üzerinde kendi öz insanının savaşta ölmesine yol açtı. Herkes Yahudi soykırımını konuşuyor, Stalin 100 katında kendi insanın ölmesine yol açtı, sürdü insan gücünü savaşa kıydı geçti. Hangisi doğru? Tarihin yazdıkları mı?
Kısa vadede doğru olan uzun vadede korkunç bir yanlış da olabilir. Komplo teorisi hepsi tamam da, Bill Gates'in neredeyse bu salgının tıpkısının aynısını bir seminerde simülasyon olarak oynamaları, bu virüsün doğal olmadığının neredeyse kesin oluşu...normal olmayan pis bir şeyler var, henüz bilmiyoruz.
Kenan Evren'i yargılayacağız ile Memur Sendikalarını kapatacağızı aynı pakete koyup halk oyuna sundular.
Bizim millet de Eveeet yargılayacağızzz dedi, sonuç adam öldü, sendika mendika yalan sanal oldu, yukarıdan ne buyrulursa o, tiyatro şeklinde bütün zam görüşmeleri, kanun değiştikten sonra.
Game of Thrones, güzel diziydi, bitmeyeydi iyiydi..
2 nci Dünya Savaşındaki toplam ölümler, ülke başına, merak eden varsa;
https://www.youtube.com/watch?v=7cgRwDkP6vk
B52 bombardıman uçakları iran üzerinde geziyor haberleri dolaşıyor.
2020 nasıl başlamıştı hatırlayan vardır?
Adamın hiç prim günü yok yada 900 gün onun maasi düşük diye onlar iyileşirken Bizim ki yerinde sayıyor. Adam 1400 TL maaş alıyor prim yok iken takla atıyor. Öbürü tam 2250-2500
İşçi çıkarma yasak işsizlik düşüyor. Rezerv eksi dolar düşüyor. Alacağı takibe alma yasak. Onların yediği pokun erişimi yasak. AİHM AYM yi takan yok. Reformlar yapılacak. Adam aynı adam karar vermek için gözüne bakıyor. Çoğu partili. Ortaokul mezunu bakan var. Bu japonlar kadar gurur yok.
Ortaokul mezunu bakan kim , şuan görevde mi?
Ben şöyle bir yazı buldum, burada da ilginç şeyler var ama bakan yok .
https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem...oktor-2422321/
Tevatür; demiş ki, bıktım ben bunlardan hiç dertleri istekleri bitmiyor, ulan öbürlerine maaşını veriyorsun yetiyor, oturup işini yapıyor, yetmezse fazla mesai yapıyor ağzını açmıyor, zaten F ile M ile S ile alakaları da yok bildiğin yurdum insanı, bunları getirin tekrar. Bazı kadrolar değişmiş, değişiyor diyorlar.
Hem mülakat komisyonlarından dönen dolaplar, hem tarikatçılık, hem şark kurnazlığı, hem de Z kuşağının tuhaflığı ileride çok başımıza bela olacak. Onlar da biliyor, işi bilen kitle, eski ama yaşlanmış kitle, tıbbıyede, mülkiyede, askeriyede, yargıda, emniyette bile, her yerde. Bunların başlarına genç liyakatsiz insanlar verilince küstü gitti, küçük bir grup kaldı, onlar da idealist, ben de gidersem ne olacak filan diyenler. Buna da eleştiri getiriliyor ya, her eski nesil yeni nesli beğenmez diye. Öyle değil iş, zımzır kuru cahil hiçbir şey bilmeyen bir nesilden bahsediyoruz, sloganı var, usturuplu bir şekilde tartışınca destekleyecek donanımı yok. Asıl sorun fen bilimlerinde, matematikte, bu çok kötü çok. 4 işlemde zorlanan var o derece.
Ne olur, bence bu Meşrutiyetle başlayan, Cumhuriyetin ilanından bu yana ilerleyen dalganın düzeltme dalgası, buralarda bir yerlerde bitecek, ortada buluşacağız. Cumhuriyet mi Demokrasi mi, ikisi de. Kurucu Meclisin rejimin devamı için kurduğu denetim kurumları demokrasiyi denetlemeli midir, yoksa demokrasi her şey midir, (seçilmiş/atanmış meselesi) denetlenemez mi? Ya da diktatörlük demokratik bir olgu mudur, yoksa asıl kötü olan şey tiranlık mıdır? Her şey yerine oturacak. Demokrasi Cumhuriyetin temellerine yönelmekten vazgeçecek, yoksa Suriye'den Irak'tan İran'dan farklı değil etnik yapımız, model dayanamaz çökerse yeni model gelir. Roma 1000 yıl sürdü, her türlü etnik yapı sonunda Romalıyım dedi, sonrasında gelenler onlara toptan Rum dedi. Osmanlı olmak da 600 yıl sürdü, öncesi Karamanlı, Candarlı v.s. v.s idi. 100 yıl bunlara göre çok kısa, bu doğal sürece kalırsa işimiz uzun yıllar model devam etmeli. Ya da toplumsal bilinç aşılanmalı, sosyal ekonomik model iyi çatılmalı, Kurucu Meclisin attığı temeller kutsalmışçasına kollanmalı, yoksa kaos başlarsa, insanın insana yapabildiğinin sınırı yok bunu yaşamamalıyız. Saygılar.
Maalesef öyle değil Sn Komutan Logar, insan gücünü, sayıyı kullandı Stalin, sürdü sahaya. Yani kimine göre vatan savunmasında bu normaldir, olmalıdır. Japon İmparatoru da teslim oldu, önemli olan ırkımın hayatta kalması dedi, Japonlar az mı milliyetçiydi, vatanını seviyordu. Ben asıl şunu sordum, doğru ne? Sayıların önemi var mı yok mu? Mesela, Saddam Halepçeye gaz attı 10 bin kişiyi öldürdü diye, sen Saddamı yıktın, ülkeyi kaosa attın, milyonlar öldü, hala da ölüyor, oradan Suriye'ye sıçradı, IŞİD in beyin takımı eski Saddam askeri, bürokratı, hepsi de Irak'ın bir hapishanesinden -nedense geliyor. Milyonlarca insan hayatının yanında 10 kişinin hayatının önemi var mı yok mu? Felsefik meseleler, kaçtım saygılar..
10 çocukla beraber bir balonla okyanusu geçmeye çalışıyorsun.
Bir süre sonra balon irtifa kaybetmeye başladı, 3 çocuğu atman lazım yoksa balon komple aşağıdaki köpek balıklarının kucağına düşecek. Kendini de atamazsın sensiz balon seyahati tamamlanamaz.
Evet şimdi ne yapılacak, çocuklar atılmayacak mı ,atılacaksa o 3 çocuk nasıl seçilecek?
Balon paradoksu deniyordu galiba buna.
Bir de berber paradoksu vardı.
Kasabada tek bir berber vardır ve bu berber sadece kendi kendini tıraş edemeyenleri traş edecektir . O halde berber nasıl traş olacaktır?
Bizde de dolar paradoksu var . İsim babası ben olayım.
Olmayan ama herkesin istediği şeyin fiyatı nasıl düşer?
Keyness mezarında ters dönüyordur :)
KENDİ SEÇMENİ DE ERDOĞANI ONAYLAMIYOR.
AKP lilerin yüzde 8,1 inin, MHP lilerin de yüzde 35,3 ünün, Erdoğan ın Cumhurbaşkanlığı görevini yapış tarzını onaylıyor musunuz sorusuna Hayır/Onaylamıyorum şeklinde yanıt verdi.
Cumhur İttifakı seçmenlerinin yüzde 43,4 nün Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığını onaylamaması ise dikkat çekti.
https://cumhuriyet.com.tr/haber/son-...usuyor-1802561
Dr. John Coleman ın 1993 yılında yazdığı 300 LER KOMİTESİ kitabı okumaya kesinlikle değer. Bugün aşama aşama yaşadıklarımızı o günlerden anlatmış. İster komplo deyin ister gerçek deyin ama önce okuyun. Sonra kendi yorumunuzu kendiniz yapın. Herkesin aklı fikri var. Kimseden etkilenmenize gerek yok. Bir şeyler aynen yazıldığı gibi oluyorsa, komplo değildir, kurgulayan ve oyun kuran bir akıl vardır.
https://turuz.com/upload/source-thum...9(300x350).jpg
300 ler Komitesi - PDF
https://disk.yandex.com.tr/i/eHBFQbV83anLM8
300 ler Komitesi - EPUB
https://disk.yandex.com.tr/d/iYlcTS3i3anLMb
BÖLÜM 27
300 ler Komitesi nin Hedefleri
Neyle karşı karşıyayız? Burada ortak fikir ve amaçlar etrafında toplanmış gevşek bir organizasyondan mı söz ediyoruz? 300 ler Komitesi için bu kesinlikle sözkonusu değildir. 150 yıllık Komite fikirlerinin çoğunu İsis, Osirus ve Dionysos kültlerinden alan pek çok entelektüel kişinin tamamen totaliter yeni bir toplum yaratmasını amaçlayan bir kurumdur.
Komitenin amacı üyelerinden H. G. Wells in Açık Komplo: Dünya Devrimi İçin Planlar kitabında anlatılanlara benzer. Wells in kitabının ismi oldukça cesur olsa da kendisine Büyük Üstünler ve Gül ve Haç örgütleri gibi bazı bağlantılı kurumlar dışında pek inanan olmamıştır. Wells in teklifinin bir bölümü aşağıda verilmektedir:
Açık Komplo değişik sosyal ve politik hedefleri olan ve var olan düzeni sadece siyasi güç veya toplumu bir yöne sürüklemek amacıyla kullanan akıllı ve zengin kişiler topluluğu olarak ortaya çıkacaktır. Habersizce yönlendirilen toplum sonunda nereye götürüldüğünü fark ettiğinde geç olacaktır. Bu grup insan baştaki hükümeti pek çok yol ve yöntemle etkileyecek ve kontrol edecektir.
George Orwell in 1984 isimli kitabında olduğu gibi Wells de Tek Dünya Devleti nden bahsetmektedir. Özetlemek gerekirse 300 ler Komitesi hanedan şeklinde süren ve ortaçağdaki feodal yapıya benzer tek para birimi kullanan tek dünya devletini hedeflemektedir. Bu tek dünya devletinde nüfusa kaç çocuk sahibi olacaklarına dair sınırlama getirilecektir. Hastalıklar, kıtlıklar ve savaşlar yönetici elit grubun işine yarar 1 milyar insan kalana kadar fazlalık nüfusu yok edeceklerdir. Bu toplum yöneten ve hizmetkârlardan oluşacak olup orta sınıf bulunmayacaktır. Tüm kanunlar her yerde aynı olacak olup dünya mahkemelerince uygulanacaklar, Tek Dünya Devleti polis gücü ve silahlı kuvvetleriyle destekleneceklerdir. Tek Dünya Devleti sosyal yardım sistemini uygulayarak itaatkâr vatandaşlarının yaşamasına izin verirken isyankâr olanları açlık ile cezalandıracaktır. Bu devlette şahıslara silah satışı ve vatandaşların silah bulundurmaları yasak olacaktır.
Dünyada tek bir din olacak olup 1920 yılında kurulmuş olan Tek Dünya Kilisesi altında tüm insanlar toplanacaktır. Özel ve dini okullara izin verilmeyen tek dünya devletinde eğitim müfredatında büyücülük, satanizm, Gnostik öğretiler yer alacaktır. Hıristiyanlık ortadan kalkacak olup Hz. İsa ve Hıristiyanlık ibareleri tüm yazılı ve sözlü ibadetlerden çıkarılacaktır. Hz. İsa sıradan bir insan haline getirilerek ona yapılan ibadetler yasaklanacaktır. Deccal yönetimi hüküm sürecektir. Tekrar hatırlatmak gerekirse Da Vinci Şifresi Hz. İsa yı sıradanlaştıran ve Gnostik öğretiyi öne çıkaran bir propaganda malzemesidir. Bireysel özgürlüğün olmadığı bu sistemde milliyetçilik, bağımsızlık veya cumhuriyetçilik kavramları da olmayacaklardır. Amerikan Anayasası kaldırılacak ve okunması yasaklanacaktır. Geçiş döneminde milliyet ve etnik kimliği vurgulayanlara ağır cezalar verilecektir. Her kişi Tek Dünya Devleti nin bir üyesi olduğunu kabul etmeye zorlanacak ve kişinin vücuduna Brüksel NATO karargâhındaki bilgi işlem merkezince tanımlanacak bir numara vurulacaktır. CIA, FBI, eyalet ve yerel polis, Maliye, FEMA ve SGK master dosyaları genişletilip birleştirilerek Amerika daki tüm insanları kapsayan bir veri tabanı oluşturulacaktır. Bu veri tabanı daha sonra Tek Dünya Devleti veritabanına entegre edilecektir.
Evlilik yasadışı olacak, aile kavramı kaldırılacak, çocuklar küçük yaşlarda annelerinden alınarak devletçe yetiştirileceklerdir. Bu uygulama Erich Honnecker döneminde Doğu Almanya da uygulanmıştır ve devlete karşı olduğu kabul edilen ailelerin çocukları ellerinden alınmıştır. Kadın hakları hareketinin desteklenmesiyle kadınlar toplum içinde aşağılanır duruma getirileceklerdir. Yirmi yaş öncesi özgür seks mecburi kılınacak, kadınların kendi başlarına kürtaj yapabilmeleri öğretilecektir. Kadınların kürtaj bilgileri Tek Dünya Devleti veritabanındaki dosyalarına işlenecektir. İki çocuktan fazla çocuk doğurup üçüncüsüne kürtaj uygulamayan kadın polis zoruyla kürtaj kliniğine götürülerek kendisine müdahalede bulunulacak ve daha sonra da bu kadın kısırlaştırılacaktır. Homoseksüellik dahil olmak üzere okul, sinema ve televizyonlarda pornografi serbest olacaktır. Zevk için madde kullanımı yasal olacak herkes kendisine verilecek kota dahilinde istediği maddeyi Tek Dünya Devleti dükkânlarından satın alabilecektir. Düzen dışı veya isyankâr kişilere bilinç kontrol ilaçları zorla verileceklerdir. Hizmetkâr köle sınıfın boş vakitlerinde gidebileceği uyuşturucu barları Tek Dünya Devleti nce açılacaktır. Böylece hizmetkâr sınıf beyinsiz kolay kontrol edilebilir ve yönetilebilir bir toplum haline gelecektir.
Ekonomik sistem elit grupça kontrol edilecek olup kölelere yaşayacak kadar gıda, eşya ve hizmet sunulacaktır. Tüm servet 300 ler Komitesi üyelerinin elinde toplanacaktır.
Her kişinin yaşamak için devletin yardımına ihtiyacı olduğu kendisine öğretilecektir. 300 ler Komitesi kararnameleri derhal kanunlaşacak ve dünya bunlarla yönetilecektir. Bu gün Amerika Birleşik Devletleri nde gördüğümüz kararnameler yönetimi geçiş döneminde yapılan bir denemedir. Halkın bu yönetim tarzına reaksiyon vermemesi halinde daha aşırı uygulamalar başlayacaktır. Mahkemeler artık adalet dağıtmak için değil cezalandırmak için kullanılacaktır. Endüstri kaldırılacak nükleer santraller kapatılacaktır. Sadece 300 ler Komitesi üyeleri dünyadaki doğal kaynakları kullanma hakkına sahip olacaklardır. Tarım Komite nin elinde olacak ve gıda üretimi sıkı kontrolde tutulacaktır. Bu uygulamalar sayesinde büyük şehirlerin nüfusu kırsalda yaşamaya zorlanacaktır. Benzer uygulama Kamboçya da Pol Pot rejimince uygulanmıştır. Yaşlı ve ölümcül hastalıkları olanlar için ötenazi mecburi hale gelecektir. Büyük şehirlerin nüfusları Richard Coudenhove Kalgeri nin yazılarında belirtildiği şekilde önceden belirlenen sayıyı aşmayacaktır.
Şehirlerin nüfuslarının limiti aşması halinde eğitimli işçiler başka şehirlere nakledileceklerdir. Vasıfsız işçiler ise kura ile belirlenerek limit altı kalan şehirlerde yaşamaya zorlanacaklardır. 2050 yılına kadar en az üç milyar gereksiz kaşık düşmanı, Tek Dünya Devleti nce başlatılacak açlık, hastalık salgınları, kanser ve savaşlarla yok edilecektir. Batı Avrupa ve Kuzey Amerika daki beyaz halklardan başlamak üzere hizmetkârlar için enerji, su ve gıda yaşamı idame edecek seviyede tutulacaktır. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Batı Avrupa nüfusları, dünya nüfusu 1 milyar kişiye düşene kadar diğer kıtalardan daha hızlı azalacak olup bu nüfusun 500 milyonu yüzyıllardır üstün ırklardan emir almaya alışkın Çinli ve Japonlardan oluşacaktır. Zaman zaman özellikle yaratılacak su, enerji, gıda sıkıntıları veya hastane hizmetlerinde aksamalar halka 300 ler Komitesi ne ne kadar bağımlı olduklarını hatırlatmakta kullanılacaktır.
Otomotiv, çelik, makine ve diğer önemli endüstri kollarının yok edilmesinden sonra konut ve endüstriyel tesis sayısı iyice azaltılacaktır. NATO ya bağlı Roma Kulübü direktifinde bilimsel araştırmalar ve uzay çalışmaları sadece elit kesime hizmet edeceklerdir. Tüm ülkelerin uzayda konuşlandırdıkları silahlar ve dünyadaki nükleer başlıklar yok edileceklerdir. Tüm ilaçlar, doktorlar, dişçiler ve sağlık çalışanları merkezi veritabanına kayıt olacaklar dolayısı ile tıbbi hizmet veya ilaç reçeteleri bölgesel otoritelerce kontrol edileceklerdir. Amerika Birleşik Devletleri dışarıdan gelen, tek amaçları yemek ve barınma olan ve Amerikan Anayasası hakkında hiçbir bilgisi olmayan kişilerin istilasına uğrayacaktır. Uluslararası Takas Bankası, Dünya Bankası ve birkaç özel banka dışında tüm bankalar kapatılacaklardır. Tüm dünya üzerinde işçi ücretlerine zam aynı oranda yapılacaktır. Bu düzende işçi haklarını koruyacak sendikalara izin verilmeyecektir.
Hizmetkâr sınıfın elinde para bulunmayacak ve tüm alışveriş kişilerin kimlik numaralarının yazılı olduğu kartlarla yapılacaktır. 300 ler Komitesi kural ve kanunlarını ihlal eden kişilerin kartlarına suçlarına bağlı şekilde el konacaktır. Dolayısı ile bu kişiler alışveriş yapamayacaklardır. Eski paraları kullanmaya çalışmanın cezası ölüm olacaktır. Tüm eski paralar, tüfekler, tabancalar, patlayıcılar ve otomobillerle beraber devlete teslim edileceklerdir. Sadece Tek Dünya Devleti ndeki elitlerin özel araç, silah ve para bulundurmaya hakları olacaktır.
Kartları ellerinden alınan kişiler kanun kaçaklarına dönüşecekler ve şehirlerden uzak bölgelerde yaşam savaşı vereceklerdir. Kanun kaçaklarına yardımın cezası ölüm olacaktır. Verilen süre içinde polise teslim olmayan kanun kaçakları yerine ailelerinden biri ceza çekecektir. Araplar, Yahudiler ve Afrika kabilelerinden gelen gruplar arasına fitne atılarak Birleşmiş Milletler ve NATO gözetiminde birbirleriyle savaşmaları sağlanacaktır. Bu taktikler Tek Dünya Devleti kontrolü tam ele geçirmeden etnik ve mezhepsel farklılıklar gösteren Sihler, Sünni ve Şiiler, Hindular, Afrika daki farklı etnik gruplar arasında uygulanarak birbirlerini kırmaları sağlanacaktır. Etnik ve dini farklılıklar abartılarak bu gruplar birbirlerine düşürüleceklerdir.
Tüm televizyon, radyo, internet ve yazılı basın Tek Dünya Devleti hükümeti kontrolünde olacaktır. Amerika da harika uygulandığı şekilde beyin yıkama eğlence ve şov programları şeklinde yaygınlaştırılacaktır. Asi gençler vahşet konusunda eğitilerek tek Dünya Devleti tutuklu işçi kamplarında gardiyan olarak görevlendirileceklerdir. Görüldüğü gibi Yeni Dünya Düzeni ne geçmek için yapacak daha çok şey vardır. 300 ler Komitesi medeniyetimizi çok uzun zamandır istikrarsızlaştırma planlarını düzeltmiş ve kusursuzlaştırmıştır. Bunu Polonyalı aristokrat Zbigniew Brzezinski nin İki Çağ Arasında ve Roma Kulübü kurucusu Aurelio Peccei nin Karşımızdaki Uçurum kitaplarında görmekteyiz. Her ne kadar George Orwell in 1984 isimli eseri bilimkurgu olarak isimlendirilse de bu esere temel olan bilgiler Londra daki gizli dosya ve arşivlerden alınmışlardır.
Karşımızdaki Uçurum isimli kitabında Peccei düşman olarak nitelendirdiği insanların 300 ler Komitesi planına göre nasıl yola getirileceğini açıklamıştır. Peccei Felix Dzerzhinski nin milyonlarca Rus un katledildiği Kızıl Terör sırasında Sydney Reilly e söylediklerinden bahsetmektedir: Kaç kişinin öldüğü konusunda neden üzüleyim? Hıristiyanların İncil i bile insanların Tanrı nın gözünde değersiz olduklarından bahsetmektedir. Bana göre insan bir ucunda beyin diğer ucunda bok fabrikası olan bir yaratıktan fazla değildir.
TCMB, swap işlemleri 4 Ocak'tan itibaren günlük olarak yayımlanmaya başlayacak
300'ler yok illuminati yok gül hac kıvır zıvır hedef saptırmadan başka birşey değil. Gerçeği gIzlemedir.
Otorite ile sorun tarif ediyorsanız, düzgün siyasi, olmuyorsa baska turlu toplumsal alanlarda mücadele biçimleri geliştirin..
5.90 lar ile ocak ayında başladığımız doları 7.30 lar ile bugün itibariyle kapatmaktayız
resmi enflasyonun çok üstünde gerçek enflasyonun civarında bir getirisi var
dolayısıyla dolar yatırımcısı resmi olarak kazanmış gayrıresmi olarak başabaş bir yılı kapatmıştır.
reel anlamda bir kaybının olmaması dolar yatırımcısının karı olmuştur.
hani 8.40 larda kapamış olsak bizim için kazançlı ülke için zararlı bir durum oluşacaktı.
ne şiş yanmış ne kabap yanmış bir durum oluştu
mb sının anlamsız inatları (mb yönetenlerinin dirayetsizliği bir başkasının inadı demek daha doğru olur)
doları 8.40 lara çıkardı
yılsonu itibariyle günü kurtarmış olsakta
önümüzdeki yılki rekor iç ve dış borç ödemeleri
mb rezervlerindeki eksi durum
dış ticeret açığındaki yükseliş
covid nedeni ile istenen artışın olmayacağı turizm gelirleri önümüzdeki yıl TL nin handikapları
ha birde buna siyasetçilerimizin ilginç politikaları ve tuhaf çıkışları eklenip dünyayıda bir sürü manyağın bir arada yönettiğinide göz önüne alınınca ekonomik anlamda çok zor bir 2021 ülkeyi ve bizleri bekliyor.
tek umudumuz aşının başarısı ama bu sağlık yönetimi ve kel başa şimşir tarak misali bilim kurulumuzla bundada birşeylerin ters gitme ihtimali çok yüksek
her türlü olumsuzluk ve karamsarlıklarla girdiğimiz 2021 yılının dünyaya ülkeme forum ahalisine sağlık, mutluluk, iç huzur, zenginlik, sevgi ve her ne diliyorlarsa onu getirmesi diliğiyle hepinize mutlu bir yıl diliyorum.
Ilginctir.
Bu kitabi 2011 de mi ne okudum.
2020 ve salgin konusu ilgimi cekmemisti..:)
https://www.academia.edu/42866125/Sy...ne_End_of_Days
Loner Hocam,
CVX.V adli hisseyi, 2 hafta once tanitmis, 5.000 lot, 0.49 cad.dan almis, hedefim 20.000 lot demistim.
Dun, hisse adedi 18.000 lot, ort maaliyet, 0.56 cad. ye cikti mecburen.
Dun, ben son 8.000 lotu aldiktan sonra hisse cikisa gecti ve %15.30 birden artti ve 0.68 den kapandi.
https://www.stockwatch.com/Quote/Detail?C:CVX
Hisse yeni yeni farkediliyor, islem hacmi artiyor, bu hisse GRN.V den daha iyi olacak diye dusunuyorum.
Hazine:
- Türkiye Brüt Dış Borç Stoku, 30 Eylül itibarıyla 435,1 milyar dolar olarak gerçekleşti
Fatih Portakal fox'tan kendime zaman ayıracam, doğayla, ailemle vakit geçirecem diye ayrıldı. Şimdi hergün youtube'da siyasi, ekonomik vb haber programları yapıyor.
Çabuk sıkılmış herhalde...
:whistling::whistling:
https://i.hizliresim.com/WKhopj.png
Şey : 7,4581
Bugün ıslak sopalı dayak yok.
Dayak klubü ?
Ben dolarlarıma kavuştum yeniden. Fazlasıyla..