|
|
Ustadim sizin durumunuzla diger arkadasin durumu farkli. Onun bir isi var...
Sizin durumunuza gelince...
Siz de hata yapiyorsunuz. Rizk ararsaniz bulunur. Pes etmek yok. Aramaya devam...
Issizlikten olen olmus mu? Ben duymadim...
Tamam zorlanacaksiniz ama rizkiniz mutlaka biryerlerdedir...anladigim istanbuldasiniz...mutlaka ekram baskana ulasmaya calisin...eksisozlukte yazar tanidiginiz varsa sizin icin baslik acsin...bunlara daha once tanik oldum ve sonuc aliniyor.syg...
açıkçası onun muhasebesini yapmadım, yapmam da zor. zira 15 yıldır aylık maaşımın %60'ıyla birikim yaptım, bunu alternatif yatırım araçlarına pay ettim, dönem dönem kompozisyonu değiştirdim, bitcoine yatırdığım kısım epey kar etti, bazı hisselerde de iyi kazandım. illa bir tahmin yapmam gerekirse şu an elimdeki 1 milyona yakın meblağın %70'i birikim+normal getiri %30'u anormal yüksek getiri diyebilirim herhalde.
tebrikler cesur davranmışsınız ve bişeyler yapmışsınız . bitcoin'in herzaman bir hikayesi oldu ama biz yine de güvenemedik birtürlü.. buda aileden gelen eski memur kafasından dolayıydı.. mevduat yine de çok kaybettirmedi ama sizinle aynı düşündüğümüz hayat planı için biraz yetersiz gibi görünüyor malesef.. hayırlısı
Değerli hepsonradan arkadaşım, tam da senin arayışında olduğun yaşamı seçtim. Şu an 55 yaşımdayım, 43 yaşımda iyi bir geliri olan işimi ve tempolu yaşamımı ani bir kararla sonlandırıp başka bir boyutu yaşamayı seçtim. 100.000 euro kadar nakitim ve bir evim vardı. Bu kararda, bekarlık ve çoluk çocuk olmaması en belirleyici etken.
Gelirimin yaklaşık %80 azalacağının farkındaydım ama en büyük motivasyonum, para ile elde edilemeyecek yani satın alınamayacak özgürce seçimler yapabilecek olmamdı. Şimdi sadece okuyarak, film izleyerek ve istediğim zaman istediğimi yaparak yaşıyorum.
Eskiden hemen her akşam dışarıda yerken, şimdi ayda iki ya da üç akşam çıkıyorum... O zamanlar iki yılda bir arabamı yenilerken, 12 yıldır arabam aynı. vs. vs.
Yani yaşam standardından vazgeçmek gerekiyor ama stresten uzak olunca yaşam kalitesi yükseliyor.
Hülasa; nelerden vazgeçebileceğiniz konusunda kendinize karşı dürüst olursanız gerisi hikaye, idareli harcanan ve doğru işletilen para kolay kolay erimez. Hırstan uzak olmak kaydıyla borsada arada yakalanabilecek iyi yatırım tercihleri falan da bunları besler.
Hakkınızda hayırlısı.
Üstadım ben tam 3 senedir bu sekılde yasıyorum. Yurt dışında bilgisayar müh. olarak calısırken 3 sene önce Türkiyeye döndüm.
Deniz kenarı bır yerde kendime ait bir evim var. 1 milyona yakın bankada mevduatım mevcut.
Ben kendime söyle bir prensip edindim. Her ay gelen faizin max. 40ını harcıyorum gerisi faize ekleniyor ve gayet rahat sekılde yasıyorum. Ha ama gercekci konusmuak gerekırse ben sadece 1 mılyona guvenerek bu sekılde yasamaya baslamadım. Bunun dısında da yurt dısında bır daıre aldım ve kıraya verdım kendı kendını oduyor ve 6 sene sonra borcu bıtıyor ve satınca ordan da bana 200.000 EUR civaında bır para kalsın dıye kendımı garantıye almak ıstedım. Ve bunun dısında da aılemdende en az 10 adet daıre ve baska para kalabilir.
En kötü ihtimalide dusunerek Alman vatandasıyım. Almanyaya doner devletten gecınırım dıye kafam rahat olarak bu sekılde yasamaya basladım.
Hersey guzel aslında ama calısmadanda oturmak insanı bence genc yasta SIKIYOR. bende 38 yasındayım.
Yatırım tavsiyesi değildir.
1 milyon ne ki .
Bizim arka sokaktaki bakkalın .
7 sıfırlı eurobond hesabı var bankada
Onla evlenirseniz size kalır 🤣🤣🤣🤣
hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
|
|
Anlatılanlar
Ferrarisini satan bilge kitabını anımsattı.
https://www.kitapyurdu.com/kitap/fer...lge/69938.html
"Bütün bunlar üç seneden fazla bir zaman önce yaşanmıştı. Son duyduğum Julian'ın Hindistan'a gittiği idi. Ortaklardan birine hayatını sadeleştirmek istediğini, bazı yanıtlara ihtiyacı olduğunu ve onları bu mistik ülkede bulmayı amaçladığını söylemişti. İşine son vermiş, malikanesini, adasını ve jetini elden çıkarmıştı. Hatta Ferrari'sini bile satmıştı.
Birgün ofisimin kapısı yavaşça açıldı. Kapının ardında canlılık ve enerji yayan, genç ve iyi görünüşünden fazla neredeyse kutsal diyebileceğim bir huzura sahip, gülümseyen bir adam kapıda göründü.
"İşimi elimden almaya niyetli hızlı bir avukat herhalde"diye düşündüm.
Genç adam sevdiği bir öğrencisini izleyen Buda gibi gülümseyerek bana bakmayı sürdürdü. Dayanılmaz sessizlikle geçen uzun bir aradan sonra şaşırtıcı bir biçimde emredici bir ses tonuyla konuştu:
"Tüm konuklarına böyle mi davranırsın John, hele sana mahkeme salonlarının sırrını öğreten birine"
"Julian? Bu sen misin? İnanamıyorum! Gerçekten sen misin?"
Güçlü kahkahası kuşkularımı doğruladı. Önümde duran genç adam uzun süredir kayıp şu Hintli Yogiden başkası değildi: Julian Mantle. İnanılmaz değişimi karşısında şaşkına dönmüştüm."
Yer İmleri