Merhaba dostlar! Bir arkadaşımın isteği üzerine KARACİĞER YAĞLANMASI ile ilgili derlediğim bilgileri(uyguladığım) burada da vermenin faydalı olacağını düşündüm. Saygılarımla:

KARACİĞER YAĞLANMASI NEDİR?
Tanım olarak: Karaciğer yağlanması, fazla kilolu bireylerde veya fazla alkol kullanımı nedeniyle şeker hastalığı ya da insülin direnci olan kişilerde görülen, karaciğerde yağ birikmesi durumudur.
Bazen kilolu olmasa, alkol kullanmasa şeker hastalığı ya da insülin direnci olmasa da, kullanılan ilaçlar neden olmasa da karaciğer yağlanması görülebilir.
Peki bunun sebebi nedir?
Beslenme tarzı en büyük etkendir. Beslenmede yapılan iki büyük yanlış karaciğerin yağlanmasına sebep olur. Bunlar: 1.Karışık yemek(et ürünleri ile süt ürünlerini birlikte tüketmek) 2.Yemekle birlikte ya da hemen sonra şekerli ürün tüketmek(meyve dahil).
Karışık Yemek: İnsan yiyeceğine karar verdiği anda beyin vücuda emir verir ve yiyeceğe göre sindirim için gereken parçalayıcı enzim üretilir. Böylece ağızda başlayan parçalanma midede asit ve enzimler ile devam eder. Yiyeceğin midede bulunma süresi de böylece daha kısa sürer. Ancak et ürünlerinin sindirimi için vücut tarafından üretilen enzim ile süt ürünlerinin sindirimi için üretilen enzim birbirini nötrler. Yani üretilen enzimler bir işe yaramaz ve yiyeceğin midede kalma süresi uzar. Bu süre uzayınca sindirim tamamlanmadan midedeki yiyecekler bozulmaya/kokuşmaya sebep olur. Bu da karaciğere ek ve büyük bir yük bindirir.
Nasıl önlenir: Önlemek için iki yol vardır.
1. Et ürünlerini tüketirken kesinlikle süt ürünü tüketmemek. Yani dönerin yanında ayrana son ya da kahvaltıda yumurta ile peyniri birlikte tüketmeye son. İskendere son. Listeyi uzatmak kolay. Kural basit et(kırmızı, tavuk, balık, yumurta, sakatat) tüketirken süt ürünü tüketilmemelidir.
2. Ben iskenderden vazgeçemem ya da köfteyi ayran olmadan ağzıma koyamam diyenlere. Sindirim uzun sürse de sindirim tamamlanmadan yediklerimizin midede bozulmasını engellememiz gerekir. Bunun için de bozulmaya sebep olan mikro organizmaların çoğalmasını engellememiz gerekir. Ben bu mikro canlıları kontrol altında tutabilmek için yemekte kekik, biberiye, tarçın ve karanfil gibi antiseptikleri kullanıyorum. Yemeği pişirirken ya da tabağımda üzerine serperek tüketiyorum. Böylece örneğin sindirimin 60. dakikasında bozulma başlayacaksa 180. dakikaya bunu erteleyerek karışık yemenin vereceği zarardan çok daha hafif etkilenilebilir.

Yemekte Şeker Tüketmek: Yemek sırasında kola içmek ya da hoşaf tüketmek buna örnektir. Yemekten hemen sonra yenen tatlı, meyve, hatta şekerli çay da aynıdır. Burada sorun şekerdir. Şekerin karaciğeri yorması bir yana asıl darbe yediklerimizin şeker ile buluşarak midede hızlı bir şekilde alkolleşmesinden gelir. Bu alkolleşmenin de sebebi yine mikro canlılardır. Hiç alkol kullanmayan insanlar bile her öğününde düşük dozlarda alkolleşme sonucu karaciğerine uzun vadeli büyük bir yük bindirir. Bunu önlemenin yolu da yemek ile şekerli ürün arasında en az 2 saat olması ya da yukarıda saydığım antiseptikler ile alkolleşmeyi geciktirip bu süreçte sindirimin gerçekleşmesini ummaktır.

Eğer seçiminiz antiseptikler olursa başka hastalığınız varsa antiseptiklerin yan etkisinin olup olmadığına dikkat etmelisiniz. Örneği kekik ve biberiye tansiyonu yükseltir. Sizin de tansiyonunuz varsa bir de üzerine tansiyonu iyice yükseltecek olan çay ve sigara kullanıyorsanız daha dikkatli olmalısınız. Karanfile alerjiniz var mı bilmelisiniz. Karanfil ayrıca kanın pıhtılaşmasını yavaşlatır. Tarçın kullanıyorsanız kesinlikle antibiyotik kullanmamalısınız. Çünkü tarçın antibiyotiğin etkisini üç kata kadar arttırır. Bu da sindirim sisteminizde ciddi yaralar açabilir. Ayrıca antiseptiklerin çoğu hamileler için tehlikelidir. Araştırarak size uygun başka antiseptikler de bulabilirsiniz.


OLUŞAN KARACİĞER YAĞLANMASINI NASIL GERİLETEBİLİRİZ/TEMİZLEYEBİLİRİZ?
Eğer karaciğer yağlanması gibi bir sorununuz olduğundan şüphe ediyorsanız önce mutlaka doktorunuza görünmeli ve gerekli tetkiklerini yaptırmalı, onun uyarıları doğrultusunda tedavi sürecine başlamalısınız.

Ben uyguladığım kürü anlatayım: Bir limonun suyunu yarım bardak oda sıcaklığındaki suya sıkıp için egövdesiyle beraber 15 dal kadar maydanoz doğrayıp blenderden geçirelim ve sabah kahvaltısından 20-30 dk önce aç karnına içelim. Eğer bulabilirsek karahindiba yaprağı da(8-10 dal) katılırsa etkisi çok daha iyi olacaktır. Bu kürü iki hafta yapıp iki hafta ara verdikten sonra iki hafta daha yapabiliriz. Bu kürü yaptığınızda ayrıca vücudunuzda kireçlenme varsa çözüldüğünü hissedebilirsiniz. Bel fıtığı hikayeniz varsa ve bu kürle birlikte ağrılarınız nüksederse kürü hemen bırakmanız gerekir. Çünkü fıtığın etkisini çoğunlukla ortadan kaldıran ya da azaltan kireçlenmeyi çözersiniz. Uygulanan bu kür senede iki defadan fazla yapılmamalıdır. Kürü yaparken ve sonrasında zaman zaman yeşil çay, adaçayı tüketerek karaciğere yardımcı olabiliriz. Ayrıca başta enginar olmak üzere bamya ve bamya tohumu, kabak çekirdeği(glutatyon kaynakları) tüketmemiz de yardımcı olacaktır. Eğer kahve içiyorsanız bu ihtiyacınızı karahindiba kahvesi ile gidererek karaciğerinizi sevindirebilirsiniz.