Yeni Üye
Sn. Olkan ve tüm sağlık sorunları yaşayan üyelere geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Tansiyon, sindirim sorunları ve romatizmal hastalıklar dahil pek çok sıkıntının kaynağı beslenme. Özellikle gluten, aşırı karbonhidrat, şeker, katkılı gıda vs. vücutta inflamasyon nedenlerinden. Bu konularda instagramda saglikliyasiyoruzcom hesabını izlemenizi öneririm.
Yalanın evrensel olduğu bir zamanda, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir.
Sayın kumralada çok teşekkür ederim.Originally Posted by kumralada
Özellikle ekmeğin(gluten) vücudumuza verdiği zarar çok büyük. 1975 yılında bilim insanları buğdayın genetiğini değiştirerek çok daha fazla ürün yetiştirmeyi başarmışlar. Bu yaptıklarıyla ödüllere doyamamışlar. Ancak genetiği değişmeden önce buğdayda gluten oranı % 7 iken, genetiği değişince % 27 ye çıkmış.
Ne var bunda çıksın diyemiyoruz, dememeliyiz. Gluten ismi İngilizce glu(yapışkan) kelimesinden türetilmiştir. Sindirim sistemimiz % 7 glutene göre dizayn edildiği için dört kat fazla gluten bizi her gün kemirmektedir. Özellikle-sizin de bahsettiğiniz gibi-oto immün hastalıkların temel sebebidir.
İmmün sistem(bağışıklık sistemimiz) lenfosit adı verilen koruyucu asker hücrelerden oluşuyor. (Bu hücreleri üreten bez ise göğüs kafesimizin ortasında iman tahtası adı verilen kemiğin hemen altında avuç içi kadar bir bezdir. Doğduğunuzda büyüklüğü neyse ölene kadar aynı kalır.) Bu hücreler vücudumuzun kendi ürettiği ya da vücuda giren her türlü yabancı madde ile savaşır, bizi hastalıklardan korur. Gluten ise sindirim sistemine yapışır. Bu durumda bağışıklık mekanizması hücrelerimiz glutene saldırarak onu yapıştığı yerden ayırmaya çalışır. Fakat yıllar içinde o kadar çok uğraş verince -yorgunluktan mı bilmem- bağışıklık sistemi hücrelerimiz sapıtır ve vücutta zararlı olmayan/sağlıklı hücrelere de saldırmaya başlarlar. Bunu yaparken de o insanın en zayıf organı doğal olarak hastalanır. Kimisi romatizma olur kimisi kolit. Daha nice hastalık...
O nedenle "Gerçek Ekmek"(ismi buydu sanırım) isimli kitabı okumanızı tavsiye ederim. Sayın kumralada siz okumuşsunuzdur diye düşünüyorum. Bu önerim konuyu bilmeyenler içindir.
Hiç aklımda yokken yaptığınız katkı ile bu konuyu açmama/anlatmama sebep olduğunuz için size tekrar teşekkür ederim sayın kumralada. Buradan yazarak instagram kullanan forumdaşlara bir fayda sağlamış oldunuz umarım.
Ben biraz inatçıyımdır. Facebook ve instagram kullanmıyorum. Hayatımda zaman ayıracak olduğum çok alan var. Bunlara da bir yüzdelik veremiyorum. Üstelik bu iki sosyal medya platformu kendilerine tanınandan çok daha fazlasını almak ister insandan. Kendime hakim olamayacağım korkusu ile hiç bulaşmamayı tercih ediyorum.
Saygılar...
Yazdıklarımı lütfen yatırım tavsiyesi olarak almayınız.Pala'dan yediğim kazıkların haddi hesabı yok.
Körle yatan şaşı kalkarmış.
GLUKOZAMİN'in en çok deniz kabuklularında bulunmaktadır. En yüksek KONDRAİTİN ise köpekbalığı kıkırdağında bulunur. Yani biz bu iki maddeyi yeterli miktarda alırsak vücudumuz kıkırdaklarımızı kalıcı olarak yenileyebilir.
Evet buradan devam edelim:
Yazdıklarımın bir kısmı Dr. Hendel'in kitabından, bazılarını farklı kaynaklardan okudum ya da deneyimledim. Doğrudan kaynak göstermeyeceğim ve hikayeleştirerek anlatacağım. Lütfen kendiniz tamamen doğru kabul etmeden okuyun, araştırın.
Kemiğimiz kırıldığı zaman vücut elindeki tüm glukozamini kırığa gönderiyor. Glukozamin bir yapıştırıcı gibi kemikleri tekrar birbirine yapıştırıyor. Yapışma işi tamamlandıktan sonra ise kondroitin devreye giriyor ve henüz taze olan bu yapışmış bölgeyi içten içe tekrar doldurup sertleştiriyor. İşte kırılan kemiklerimiz bu şekilde iyileşiyor.
Yapılan bir araştırmada radyasyonla muamele edilmiş glukozamin verilen canlının eklem filmi çekiliyor. Filmde verilen glukozaminin eklemlerde yoğunlaştığı tespit ediliyor. Vb vb...
...
8 yıl önceydi. Babam nerdeyse 10 yıldır dizlerinden artan bir ağrı problemi yaşıyordu. O zaman 61 yaşındaydı. Demek ki 50 yaşından sonra sıkıntısı başlamış. İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesi ortopedi bölümünde bir uzman doktora gittik. Biraz ben zorladım babamı, en azından ne olduğunu öğrenelim dedim. Muayene yapıldı ve film çekildi. Doktor filme bakarak aşınmanın epey olduğunu ve ameliyat ile protez eklem takılması gerektiğini söyledi. Biz nasıl olur o kadar ilerlemiş mi diye ekrandan filme baktık. Doktor bize film üzerinden kaybedilen kıkırdağın durumunu gösterdi/anlattı. Babam düşünmek istediğini söyledi. Teşekkür ettik ve çıktık. Söylememe gerek var mı bilmem çıkış o çıkış.
Hastaneden çıktığımız o günden sonra babamın sıkıntıları her geçen yıl daha da arttı. Tutukluğun süresi uzuyor, ağrılar şiddetleniyordu. Babam son derece hareketli bir insandır. Dizlerinin durumu onu çok zorluyordu. Geçen yıl ekim ayında Dr. Hendel'in kitabını okuyunca önümüzde bir ümit ışığı oluştu. Kitapta kıkırdağın kalıcı olarak nasıl geri kazanılacağı yazıyordu. Çoğunlukla avrupada ve dünyanın farklı ülkelerinde kullanılan glukozamin ve kondroitin gıda takviyelerinden bahsediyordu. Kitaptan okuduklarımı ve diğer bilgilerimi değerlendirince denenmesi gerektiğine karar verdim.
Devam edecek...
Yazdıklarımı lütfen yatırım tavsiyesi olarak almayınız.
...
Denemek için etken maddeler üzerinden internette araştırmaya giriştim. Önce karşıma vücut geliştirme sporcularının kullandığı tozlar/kapsuller çıktı. Bu spor ile uğraşan kişilerde eklemlerin aşırı zorlanması yüzünden kıkırdak kaybı oluşuyormuş. Kıkırdaklardaki kaybı önlemek için bu gıda takviyelerini kullanıyorlarmış. Önce bu ürünleri satan bir siteye üye oldum. Siteden kendim ve babam için gerekli olan içeriğe sahip(glukozamin,kondroitim,msm) hap şekline getirilmiş ürünlerden bir kutu satın aldım.
Bu ilk kutuyu ben iki hafta kadar kullandım. Babam ise iki ay kullandı. Gıda takviyesi bende alerjiye sebep oldu. Zaten burada dikkat edilmesi gereken sindirim sistemindeki anormallikler. Kullanımında içindeki deniz ürünlerinin(glukozamin-kabuklular) alerji yapabileceği belirtilmişti. Ben kullanmayı kestim. Eklemlerimdeki ağrı azalmıştı ancak sindirim sistemimde sıkıntı kabul edilemezdi.
Babamda ise çok şükür alerji oluşturmadı. Hapın kullanımını 3 aydan sonra tavsiye etmiyorlar. Mutlaka vücudun dinlendirilmesini ve daha sonra tekrar devam edilmesini tavsiye ediyorlar. Babam ilk iki ay kullandıktan sonra bir-iki ay kullanmadı. Ancak eklemlerinde bariz düzelme olmuştu zaten. Ağrıları azalmış ve yürüyüşü rahatlamıştı. Tabi tam bir düzelme sayılmazdı, eskiye göre yarı yarıya diyelim.
İkinci kullanımı bir ay sürdü. Etki aynı şekilde artıyordu. Bir ay daha ara verip üçüncü kez bir ay daha kullandı. En son 3 hafta kadar önce kullanmayı bıraktı.
Şu an babam köyde bazen günde 12 saat çalışıyor.Dizlerinde gün içi ağrıları tamamen yok oldu.
Dizlerindeki tutukluk neredeyse kalmadı.
Söylediğine göre 8 yıl önce doktora gitmeden önceki halinden bile daha iyi durumda.
Şimdi size soruyorum:
Babam/biz daha ne isteyelim?
Neden daha önce cerrahi müdahale ile düzeltilmek istendi? Ya da düzelecek miydi?
...
Ben şu anda yaptığım araştırmalar sonucunda bitkisel glukozamin buldum ve on gündür kullanıyorum. Maalesef kondroitin(köpekbalığı kıkırdağı)in bitkisel bir karşılığı yok. Zaten alerji yapan da aslında deniz kabuklularından elde edilen glukozamin. Ancak kondroitini tek başına bulamadım. Şu an glukozamini(bitkisel) gıda takviyesi olarak; kondroitini de krem olarak kullanıyorum.
...
Babamın kullandığı gıda takviyesini arkadaşımın babasına da tavsiye ettim. Yaklaşık 20 gündür kullanıyor. Söylediğine göre şimdiden etkisini göstermiş. Fakat onun durumu çok daha kötüydü, tam etkiyi 6 aydan önce gösteremeyecektir. Onun sonucunu da buradan paylaşacağım.
Saygılar...
DİKKAT!
Lütfen, burada sizlerle paylaşacak olduğum bilgilerin(Sadece benim değil burada yazacak olan tüm arkadaşların.) doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçemeyeceğini unutmayın. Yapılan paylaşımlardan yola çıkarak herhangi bir karar vermeden veya harekete geçmeden önce mutlaka doktorunuza danışın.
Yazdıklarımı lütfen yatırım tavsiyesi olarak almayınız.
Sadık Üye
Sercay olkan formu sahipsiz bırakmayın insanlara birazcikta olsa faydaniz varsa ne mutlu size bir kaç yazı yazdım 2 itibar gelmiş okuyan beğenen var benim yazıları bile
Sadık Üye
Bayadir hastane ye gitmiyorsun idari izin alabilirmiyim diye kronik hastalık dolayısıyla kullanılması gereken ilaçlar varmış Benimki oluyormu dedim doktora hayır dedi biyolojik ilaç turuymus .Kan değerleri nde hemegrom crp çok yüksek çıktı 12 geçen 2018 de yapılana baktım 2 vay 6 ya katlamış doktor da gerek görmedi herhal bir şey demedi ilginç neyse demem oki eğer güçlü ilaç kullanırsan kronik hastasın yoksa normal anlamadım onu neyse görüşmek üzere
Merhaba sayın ukc! Bildiğim kadarıyla crp 20 nin altında normal kabul ediliyor. Küçük bir yara bile crp yi yükseltebiliyor. Geçmiş olsun.
Bu aralar çok yoğun çalışıyorum. O yüzden yazamıyorum. İlginiz için teşekkürler.
Saygılar...
Yazdıklarımı lütfen yatırım tavsiyesi olarak almayınız.
Sadık Üye
2 gündür tansiyon ilacı kullanmaya başladım lercadip 10 mg günde bir tane nabzımi 110 yaptı baktım şimdi 90 a düşmüş bir uyku hali oldu iki gündür tansiyonu büyük u 2 puan düşürdü tansiyon ilaçları böyle mi yapıyor enteresan haftaya bı gideyim kardiyoloji ye.
Gönderi Kuralları
Alıntı yaparak yanıtla
Yer İmleri