Originally Posted by
rxpu
Tüm kotalar ve vergiler dünya ticaret örgütünün belirlediği oran aralıklarında olabiliyor. Örneğin DTÖ çelik için %0 ila %40 bir oran belirlemişse Türkiye bu oran aralığından seçimini yapabiliyor. Ama ben %50 vergi koyarım dediği zaman mütekabiliyet ilkesine göre tüm DTÖ üyeleri Türkiye'nin ihracatına ek vergi (ceza) koyuyor. Bu tekstil için de geçerli ABD'nin koyduğu vergi DTÖ'nun tekstil için öngördüğü oran aralıklarının dışına çıkamaz.
DTÖ teknolojik ürünlerin ticaretini önemsiyor ve bu tür ürünlerin düşük vergilendirilmesi için çeşitli kurallar koyuyor. Bu 170'in üzerinde DTO üyesi tarafından stratejik olarak planlandığı için buna karşı duramazsınız.
Yani DTÖ katma değerli ve yüksek teknoloji ürünlere pozitif ayrımcılık yapıyor.
Yani ben düşük teknolojili iş gücü piyasam ile gelişme sağlamadan dünyaya tekstil ürünleri, demir çelik, çimento, meyva suyu gibi düşük teknoloji ürünler satmak istiyorum derseniz daha yüksek gümrük vergileri ile karşılaşabiliyorsunuz.
Türkiye dünya ekonomik büyüklüğünün kabaca %1'ini oluşturuyor , o nedenle büyük kütlenin kurallarına karşı koymak inat etmek bize bir şey kazandırmaz. Aksine çok ciddi kayıplara yol açabilir. Ayrıca sistem zaten kendini geliştireni ve üretim çıktısını iyileştireni ödüllendiriyor, buna karşı koymaya çalışmak neden, doğanın kurallarına da aykırı.
Yer İmleri