Onemli Gunler Banner

Anket Sonuçlarını Gör: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım mı.?

Oylayan
145. Bu anket için oy kullanamazsınız
  • Balon patladı, nakitte fırsat beklenmelidir

    85 58.62%
  • dolar/euro bozdurup, yatırım yapmak mantıklı

    18 12.41%
  • Faizler inerse, şimdi almak mantıklı değil

    12 8.28%
  • Faizler inişe geçince alacağım, şimdi kiracılık daha karlı

    20 13.79%
  • ev alacak, para da yok, kredi çekip ödeyecek iş'de yok

    18 12.41%
  • Dünya malı dünyada kalsın, ben ahirete yatırım yapıyorum kardeşim, ne evi.

    4 2.76%
Multiple Choice Poll.
Sayfa 267/1002 İlkİlk ... 167217257265266267268269277317367767 ... SonSon
Arama sonucu : 8012 madde; 2,129 - 2,136 arası.

Konu: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

  1. Atilla Yeşilada bile ev almak için bu son fırsat diyorsa, A haber milleti ne gazlıyordur düşünemiyorum
     Alıntı Originally Posted by klasse Yazıyı Oku
    Forum icerigi baslik ile uyusmasa da emlak piyasasi ile ilgili birsey yzacagim. Faizlerin biraz daha dusme beklentisi varmis, yeni evlere buyuk bir talep var. istanbul da iyi muhitlerde 1500-1800 Bin TL arasindaki satiliklara kredili alis icin ilgi yuksek. Piyasa dipten donuyor. Kadikoy- atasehir (site ici) bolgesindeki yeni ve nitelikli konutlarda hareket yuksek. Bu tabii ki cok kisitli sayida bir ev demek, Turkiye nin genelini yansitmaz. Yine de garip olani insanlarin 10 yillik krediye girebilmesi. 10 yil icinde issiz kalirim kaygisini cok da umursamamalari. Evi satarim krediyi kapatirim kafasi var. o kadar rahat olamadik. 1500 -2000 bin TL lik eve 6 bin kira verecegime 1 milyon kredi cekerim 10 yil 12 civari oderim diyenler ev aliyor. Dogru ya da yanlis olarak degil, tespit olarak soyluyorum.


    Sent from my iPhone using Tapatalk
    Mi 9T Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  2. Ülkenin neredeyse yarısı insanların kullandığı cep telefonu üzerinden insanların zengin olduğunu ispatlama derdine düşmüş durumda. İnsanların pahalı cep telefonu alması zenginlik değil fakirlik göstergesidir.

    Mi 9T Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  3.  Alıntı Originally Posted by zubizaretta Yazıyı Oku
    Neden böyleyiz biz ? Tartısamıyoruz bile farkındamısınız ? Karsıt goruslü biri olunca tahammul edemiyorz. Trollukle sucluyoruz ? Linç hemen.Kesin ben haklıyım .. sen kesin haksızsın ve benim dusundugum gibi dusunmedigin icin troll olabilirsin .İlginc deiyecegim ama ilgincte değil aslında..biz boyleyiz.

    Bireysel olarak belki hic tasaruf yapmıyor/yapamıyor olabilirsiniz, cep telefonunuzda 8-10 seneki telefon olabilir.hic fuzuli harcamanız olmuyor olabilir.Görüşlerinizi bu cercevede yazıyor olabilirsiniz. ama sizin 10 seneden beri değiştirmediginiz cep telefonunu icinde yasadıgınız toplum yazkın zamanda dek 1,5 senede bir değiştiriyormuş. Buda bizi bu konuda dünya birincisi yapmış. Şimdi ben tasarruf yapmıyorz dedigimde konusuyorsunuz karsı cıkıyorsunuz haklı olarak bana , belki kendi belki degerli babanızın durumunu ornek gostererek. ama toplum geneli boyle değil.
    bu cep telefonu değiştirme kriterinin bilimsel hesabı nasıl yapılıyor bileniniz var mı?
    çünkü şöyle bir şey var
    türkiyede yasal olarak çalışanın 1 kişi olduğu çok aile var
    diyelim bu kişi hasan bey olsun
    hasan bey 2015te kendine sony xperia alıyor
    sonra 2016da hanıma evlilik yıldönümünde galaxi alıyor
    17de babasına kendi telefonunu veriyor kendine i phone laıyor
    18de oğlan üniversite kazanınca ona i phone alıyor
    2019 başında kıza dersaneye başlıyor şarjı uzun gitsin istiyor telefonun ona huwei alınıyor
    19 efsane cumasında bir iphone daha alıyor çünkü hanımı annesine verdi telefonu kadının telefon ölmüş de...

    bu daha böyle gider
    kredi kartı ekstresine baksan adam her sene 1 bazen 2 telefon alıyor ama aslında adamın 5 yılda kendine aldığı 2 telefon hatta hatta tek bir telefon.

    bu hesaplarda bence çok atlanan çok nokta var:
    gelişmiş ülkelerde ortalama hane halkı büyüklüğü 2 bilemediniz 3 kişi. Bizde 4-5 kişi. 1 yasal çalışan herkese bakıyor göründüğü için resmi gelir düşük. Oysa hanım da çalışıyor ama sigortasız, zaten yeni sistemle sigortalı çalışsa da emekli olma yaşı 65 olduğu için artık kimse sigortalı çalışayım derdinde değil. hiç olmasa bebek bakar. ayda 1.5-2 bin lira alır akşama kadar gittiği evde yer içer kendi evinde doğalgaz bile yakmaz- al sana misler gibi tasarruf ama bunu kimse hesaplamaz. normal çalışsa, sigortası olsa 2 bin alacak sigortasız olduğu için 3 bin alır ama o gelir sistemde görünmüyor. bu aynı kabzımalların her ay bir daire alması ama gelirlerinin bin lira görünmesi gibi...bizde yasadışı çoooook fazla. Öyle kredi kartı ekstresinde adamın her sene telefon alıyor görünmesi ile biz tüketim alışkanlığı açıklayamayız bu ülkede. yeri gelir işyerinde maaşına haciz gelmiş arkadaşına bile kendi kartından çeker, borcunu elden alır bizde hasan abi. yeri gelir nakit çevirmek için karttan taksitle alır peşine satar. o yüzden o ekonomi hocaları akşama kadar resmi rakamlara bakar konuşur sabaha kadar onların dedikleriyle alakasız şeyler olur.
    dediğim gibi gelişmiş ülkelerde ortalama hane halkı büyüklüğü 2 kişi çünkü üniversite çağından itibaren çocuklar ayrılıyor. sadece resmi olarak değil ekonomik olarak da pratikte çoğunlukla ayrılıyor. nadiren telefonunu babası alıyor. zira orada çocuğa üniversite okutmak gibi bir mevhum en azından bizdeki kadar yok. bizde hele hele kız çocuğuna ailenin mutlaka görevi okutmak (ya da evlendirmek). yine o ülkelerde dede nine yanlarında olmaz. bizde pratikte köyde bile olsa resmiyette oğlunun kızının üstünde bakımı vardır. yahut dede nine varlıklıdır bu sefer de düğünde bayramda ev alırken vs. yardımcıdır. yahut torunlara destek olur... elbette çoğu gelişmiş ülkede de insanlar torun torba sever ve destekler ama bizdeki kadar, mesela her sabah okula bırakıp her akşam alan dede yok (yıllarca yaşadım ben görmedim) Bizde sistem olmadığı için aile dayanışması gerekiyor- dayanışma varsa tasarruf da yatırım da çoğalıyor (belli bir gelire kadar olan insanlar için konuşuyorum yazıda bahsedilen "eşik" diyebiliriz buna), aileden destek alamıyorsanız zaten her işi birine para verip yaptırırsınız tasarruf filan da edemezsiniz.
    Bizdeki kayıtdışılıktan ve aile yapısından bahsetmeden tüketim modellemesi yapmak bence çer çöp hükmündedir.
    maddiyatla statü kazanmak, ya da en azından o algının olması, ve gösteriş tüketimi konusuna katılıyorum. o tespitleri haklı buldum.

  4. Ya bir de bir telefonu vardı insanların ona da devlet dayadı şimdi herkes şayomi bunu da çok görmeyin beya genç ülke genç insanlar bir şeyler yapmak almak istiyor yok yani araba alamıyor ev alamıyor telefon alıyor ne yapsın...

  5. gelişmiş ülkeler derken isveçi mi ABDyi mi yahut nereyi kast ettiğimiz de çok önemli, diye düşünüyorum. İskandinav ülkelerinin sade ve doğal tarzını tüm dünya bilir ve adamların alamet-i farikasıdır...biz onlar gibi değiliz demek pek de sağlıklı bir önerme değil. evet onlar gibi değiliz de...adamlar zaten 20-30 milyon. ve bu konuda dünyada tekler. pek de onlar gibi olabilen yok zaten.

    emlak fiyatlarının çok hızlı arttığı bir çok ülkede aileler çocuklarına en azından peşinatta yardım ediyor. bunu sadece "toplum" merkezli doğu ülkeleri (kore vs.) değil "birey" merkezli batı ülkeleri bile yapıyor.
    mesela Londra'da peşinata yardım eden çok aile var. bu konuda epeyce de belgesel ve yazı var. isteyen arayıp okuyabilir.

    Gel gelelim 95 ve sonrası doğumlu nesilde, aileden de destek alamayacaksa "ev mev alamam ben zaten. boşver evi, deneyimlemek önemli". kafası oldu artık. Türkiyede bile "sırt çantasıyla dünyayı gezmek dini" var artık, en son tek tanrılı din bu neredeyse. müritleri gezginler. gençler ev alımyor yiyip içip geziyor.

    Buyrun adam tee avustralya'da avokadolu kızarmış ekmekle 3. nesil kahve alacağınıza ev alın diye guardian'a yazmış

    https://www.theguardian.com/lifeands...do-toast-house

  6. gelişmiş ülkeler derken isveçi mi ABDyi mi yahut nereyi kast ettiğimiz de çok önemli, diye düşünüyorum.

    bunu özellikle şunun için söyledim:
    İspanya'da akşam arkadaşlarla birlikte tapas yemeyeni döverler adamlar 7'den 10-11e kadar yeme içme eğlenme gezmesi yapıyorlar. 1 mekanda bile kalmıyorlar.
    ABD'de iş çıkışı bara gitmiyorsan moron'sundur
    evet İsveç'te pek restaurant olayı yok, çok şaşırmıştım, sizin milli bir yemeğiniz de mi yok yavv diye. Oralı arkadaş bir kek göstermişti bu milli bunu ye diye. ama haftasonu tatilinde nordic walk yapmaya çıkıp kutuplara gidiyorlar...
    berlinde ise dışarıda yemek evde yapmaktan ucuzdur bu berlinin en büyük geyiklerinden biridir.

    sanki her gelişmiş ülkede her tüketim ve alışkanlık aynıymış gibi hepsini bir çuvala koymak tam bir saçmalık.

    her ülke kendine göredir.

    Ülkemizde ise benim en çok üzüldüğüm noktalardan bir tanesi 20 sene geçince betonarme evlere döküntü muamelesi yapılması. keşke biz de 150 senelik evlerde rahat rahat oturabilsek. yık tekrar yap, orman kes ev yap, yap boş dursun...bence asıl savurganlık bu.

  7. Son 10 senede Avrupada rahat 50 tane şehir görmüşümdür. Iskandinavya ve portekiz hariç her yerine gittim diyebilirim bazısına az bazısına çok. Aynen öyle Avrupa diye genelleme yapanlar ya hiç gormemistir ya da 1 2 tane yer görüp genelleme yapıyorlardır. Ayrıca ABD de koca kıta New York ile Los Angeles veya Miami veya Chicago birbiri ile hiç alakasız kültürlere sahip olabiliyor.
     Alıntı Originally Posted by subcomponent Yazıyı Oku
    gelişmiş ülkeler derken isveçi mi ABDyi mi yahut nereyi kast ettiğimiz de çok önemli, diye düşünüyorum.

    bunu özellikle şunun için söyledim:
    İspanya'da akşam arkadaşlarla birlikte tapas yemeyeni döverler adamlar 7'den 10-11e kadar yeme içme eğlenme gezmesi yapıyorlar. 1 mekanda bile kalmıyorlar.
    ABD'de iş çıkışı bara gitmiyorsan moron'sundur
    evet İsveç'te pek restaurant olayı yok, çok şaşırmıştım, sizin milli bir yemeğiniz de mi yok yavv diye. Oralı arkadaş bir kek göstermişti bu milli bunu ye diye. ama haftasonu tatilinde nordic walk yapmaya çıkıp kutuplara gidiyorlar...
    berlinde ise dışarıda yemek evde yapmaktan ucuzdur bu berlinin en büyük geyiklerinden biridir.

    sanki her gelişmiş ülkede her tüketim ve alışkanlık aynıymış gibi hepsini bir çuvala koymak tam bir saçmalık.

    her ülke kendine göredir.

    Ülkemizde ise benim en çok üzüldüğüm noktalardan bir tanesi 20 sene geçince betonarme evlere döküntü muamelesi yapılması. keşke biz de 150 senelik evlerde rahat rahat oturabilsek. yık tekrar yap, orman kes ev yap, yap boş dursun...bence asıl savurganlık bu.

  8. Acaba ev almak yerine kensiini en fazla 5 senede amorti eden bir meyve bahçesi almak daha mı mantıklı? hem kiracı vs ile uğramazsın hem yerin fşyatı artar hem de düzenliş gelirin olur.

Sayfa 267/1002 İlkİlk ... 167217257265266267268269277317367767 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •