Banka Mevduat Faizleri (ARTI PUAN/tezgah altı faiz oranları)

[mehtapkarayol]

Biliyorsunuz ben yerli üretime ülke zorlansın diye devletin sert tedbirler alması gerektiğini savunan biriyim.
Lakin sizin dediğiniz şey yani nükleer santral üretebilene kadar nükleer santral sahibi olmayalım demek yerli araba üretene kadar araba kullanmayalım demekle eşdeğer.
Örnekleri çoğaltırsak bu ülkede hiçbier şey yapamayız sizin mantığınızla.
Gelişmiş ülkelerin ellerindeki eski teknolojiyi alacağımızı nerden çıkardınız bilmiyorum.
Japonlar veya Ruslar bize ellerinde hazır yapılmış bir santrali getirip kurmayacaklar herhalde
Elbette ki son teknoloji ile kurulacak bu santraller.

Nükleer santral kurulmasın demiyorum. Ama kurabiliyorsak kuralım diyorum. Yoksa gelişmiş ülkelerin çıkarları için ellerinde kalan eski teknoloji artığını almayalım diyorum. Gelişmiş ülkelerin ellerindeki eski teknoloji nükleer reaktörleri ülkemize getirmek onların çıkarlarına hizmet eder diyorum.

Ayrıca söylemim hep aynı , şu anki yetişmiş insan profilimiz ile bu mümkün değil. Çelişki nerede?

[Bayrak]

ABD homojen bir yer değil,buradada evsiz ve sefiller var. ama şu an bir mesleği ve yeteneği olan için her şey yolunda görünüyor,benim bulunduğum şehirde İNSANLAR MUTLU. spor yapıyorlar,çocuklarıyla zaman geçiriyorlar,aileler haftanın bir kaç günü toplanıp bahçede barbakü yapıyorlar içiyorlar. neticede buradan bakınca TR bitik görünüyor, en kötüsü orta kesim mutsuz ve bazıları iç savaş bekliyor. orta sınıfı bu halde olan bir ülke kalkınamaz. yetmiyor bu orta sınıfı hedef alan angaryalar salınıyor. şimdi fazla TL basmamak için bu vergiler salınıyor ama bu planda onları kurtarmayacağı için para basılacak, saraycılar bu konuya sıcak bakıyor. o zaman doları 4-5-6 diye sayacağız.

$ ın kısa sürede -5-6 olduğu ortamda $ ı sayabilecekmisin acaba

[rxpu]

Biliyorsunuz ben yerli üretime ülke zorlansın diye devletin sert tedbirler alması gerektiğini savunan biriyim.
Lakin sizin dediğiniz şey yani nükleer santral üretebilene kadar nükleer santral sahibi olmayalım demek yerli araba üretene kadar araba kullanmayalım demekle eşdeğer.
Örnekleri çoğaltırsak bu ülkede hiçbier şey yapamayız sizin mantığınızla.
Gelişmiş ülkelerin ellerindeki eski teknolojiyi alacağımızı nerden çıkardınız bilmiyorum.
Japonlar veya Ruslar bize ellerinde hazır yapılmış bir santrali getirip kurmayacaklar herhalde
Elbette ki son teknoloji ile kurulacak bu santraller.

Nükleer santrallerin en yeni teknolojisi hala çok pahalı ve teknolojik olarak buna erişen çok az ülke var. Japonya bu ülkeler arasında değil. Sadece bu nedenle yılların toshiba firması iflas etmiş durumda. Konu biraz teknik burada detaylara girmek istemem. Ama nükleer santral konusunu araba ile karşılaştıramazsınız.

Aslında nükleer santraller de üretim aşaması olarak 1 faz eksikle atom bombası gibidir. Dünyada atom bombasını üretebilen ülkeler vardır. Üretemeyenler vardır. Bazı teknolojiler ve ürünler parasını vererek satın alınamaz, sadece kullanım hakkı satın alınabilir, bu da nükleer santral için uygun bir iş modeli değildir. Konu teknik o yüzden detaya girmek istemiyorum.

Basit örnek olarak uranyum zenginleştirme yapamayan bir ülke nükleer santral kurarsa bu denize komşu olmayan bir ülkenin tersane inşa etmesine benzer.

[powerpc]

$ ın kısa sürede -5-6 olduğu ortamda $ ı sayabilecekmisin acaba

2019 sonuna kadar 4-5-6-7 sayacağız,merak etme alışacaksınız. ama belli olmaz haa savaş vs bahane edip el koyabilirler,beklerim haa. o yüzden ben yavaştan bitcoine çevirip ülke dışına çıkarmaya başladım bile.

[sadecegrafik]

İlk olarak BES ini kapat. Arabanı sat. Borçlarını sıfırla.

Sonra giderlerini azalt. Ailedeki herkes sen dahil ihtiyacın olmayan hiçbir şeyi mecbur olmadıkça asla almayın! Bir şeyi satın alırken elli kere duşunun aile olarak ve asla kimsenin gazına gelmeyin! Hava atmak için asla bir şey satın almayın.

Alışverişlerinin tamamını ucuzluk marketleri olan BİM veya A101 den yap.

Cep telefon tarifeni asgari olana geçir.

Ekmekleri tasaruflu asla çöpe atmamakla devam edin.

Evdeki tüm ampulleri LED yap. Su giderini arttıran ne varsa azalt. Isınma giderlerini minimize etmek için yapabileceğin düşük maliyetli yatırımları düşün.

Boşa yanan ışık veya gereksiz çalışan TV varsa kapatın.

İş yerindeki tum çalışanlardan senin felsefene uymalarını bekle ve zorla.

Sonra para arttırmaya başlarsın.

Rahmetli Sakıp Sabancı yı örnek almanı öneririm. Parayı kazanmadan once nasıl ve nereye harcadığını duşun. Bu yapacağın yatırımdan bin kat daha önemlidir.

Allaha şükür durumum epey iyi sayılır. Ama hala Sakıp Sabancı nın öğütlerini aksatmadan tutarım. Kendisini şahsen tanımadım TV den seyrettim ama hayatımı değiştirdi söyledikleri. Çocuklarıma da hep bunları öğütlerim.

Once tasarruf etmeyi öğren. Sonra yatırımı duşun.

Çok teşekkür ederim.

Benim geriden gelen yüksek çoğunluğunu kredi kartılarının oluşturduğu borçlarım mevcut.
(2012 senesinde 60000 TL idi)
2012 senesinde iş değişikliği yaparak daha iyi olacağını düşündüğüm farklı bir sektöre geçiş yaptım.Tabi yanımda borçlarımla beraber.2013-2014 seneleri yeni işi oturtmakla geçti.Bu esnada kart borçlarım azaldı banka kredisi arttı. Krediler azaldı kart arttı. Bu denge hep böyle devam etti.
2015-2016 senelerinde kart borçlarımı epey azaltmaya başladım işlerin düşük seyrettiği aylarda yeniden arttılar.
Kredi ile kartlarımı kapattım.
Dedim sürekli faiz ödeyip ana para borç olarak kalacağına bari faiz ödeyim ama ana para borcu da bitsin.
Ancak öyle olmadı.Zira çektiğim kredilerden ziyade Vergi taksitlendirmeleri - geçmişten gelen bağkur borçları vs derken hep borç vardı yanında. Ve neticede kartları kapattık ama giderim her zaman için gelirimden önde olduğu için mecburen yeniden kartlara açıldık.
Nitekim ben bugüne dek 3 kez kart borçları sıfırladım . Yok olmuyor bir yerde yanlış yapıyorum.
Yada cidden ödenemeyecek borç içerisine girmişim ( kendi çapıma göre)
Şuanda gelinen noktada ise 5 ay sonra tüm banka kredilerim bitiyor.
Kredi kartlarına ise malesef ki yine 55000 tl borçluyum.

Ancak şuanda piyasanın içinde bulunduğu durum sizlerin malumu.
Geçen senelerden farklı bir durum var. Ben her zaman için kartlarımın asgarasini ve hatta biraz daha fazlasını öder ( çoğu zaman neredeyse tamamını) aynı ay içerisinde geri borçlanırdım.
Şuan gelinen noktada asgari miktarları ödemekte zorlanıyorum.
Ve esnaflık hayatımda ilk defa batmaktan korkmaya yada içten içe bu olasılığı geçirmeye başladım.
Çok eski zamanlarda şuanki mevcut borç bakiyemin 3 katı olduğu günlerde bile acaba batıyormuyum dememiştim çünkü en azından alışverişler hızlı idi ve bana ait olmasada işlettiğim gelen giden para miktarı günü geçiriyordu.

Ve ben kendi aklımca şöyle bir karar aldım.
Sizlere danışmak istediğim kısım burada başlıyor.
Öncelikle %1 dahi olsa batma riski oluşmaya başlıyorsa ki bence aslında bende bu zaten vardı piyasaların mevcut hali sebebi ile daha da katlandı bu risk oranı.O zaman benim öncelikle bir filika inşaa etmem gerekiyor.Zira bakmakla yükümlü olduğum bir evladım ve bir eşim var.
Nedir bu filika ?
Gemi işyerim.Gemi batarsa kıyıya nasıl çıkacağım.? İşte filikamız benim kenarda bekleyen (benimle ilişiklendirilmeyen ) bir likit.
Benimle ilişiklendirilmeyen diyorum çünkü batarsam onlarda batar.Öncelikle likite dönebileceğim esntrümanlarımı dökmeye başladım.

Öncelikle BES birikimlerimiz battı gözüme..Tamam ekonomi uzmanı değilim ama gerçekten üç kuruş da aklım yokmuş.2010 yılının 6.ayında başladığım ve 18.000 TL ana para yatırdığım Bes'in bugün için bana getirdiği rakam 19331 TL.
Şaka gibi...
Eşimin ve benim BES sisteminden bugün itibariyle ayrılırsak alacağımız toplam tutar 31000 TL.

Ardından arabam geliyor ki cidden hani diyorlar ya tüketim toplumuyuz. Buyrun size örnek. Sıfır aldığım arabam şuanda 20 aylık ve 8000 KM'de.
Yani anlayacağınız araba ile pek işim olmuyor.
Arabayı hiç çalıştırmadan bir hesap yaptım (Kasko-MTV-Sigorta-Bakım) vay arkadaş.. Bu paraya tüm ticari taksiler benim aslında. (yaptığım yıllık KM'nin 4000 olduğunu düşünürsek)

Çok uzattım. Sonuç olarak o , bu , şu derken birkaç hafta içerisinde 140000 TL bir değer elde edebiliyorum. Borçlanmadan muaf olarak.
Şimdi ben diyorum ki , allah korusun ama battım diyelim. bir filikam olsun.
Sığınacak bir limanım.
Mesajlardan okuduğum kadarı ile 140000 TL buradaki birçok kişi için çerez. Ama benim için sıfırdan başlamak ve bu esnada aileme sahip çıkmak demek.
Bu tasarrufu da farklı yatırımlarda (sıfır yada sıfıra yakın risklerde) kullanayım örn.Mevduat - Dolar - Altın vb.
Bu sürede de önümü göreyim ne olacaksa olsun.
Çıkarsam zaten borçlarım biter . Batarsam da bankalara gelin ne alabiliyosanız alın ben bittim derim.

Genel olarak fikirlerlerim bu yönde. Paranın değerlendirme seçimi kısmını uzatmıyorum çünkü öncelikle merak ettiğim mevcut durumda yapmaya kalkıştığım şeyin ekonomik açıdan mantığı varmı sizlerin nazarında ?

Çok uzun oldu nezaket gösterip okuyan herkese teşekkür ederim.

[JonDowes]

Sn bir-esnaf;

1. BES birikimi sizin adınızaysa, yıllık asgari ücret kadarı hacizden muaf ancak bunun üzerine el koyuluyor.

2. Bu kadar risk altındayken finansal piyasalarda risk alarak ek getiri hedeflenmez. Mevduat ve dövizden şaşmayın derim.

3. Gideri, harcamayı kesmek tek şansınız. Kredi kartlarını kırıp atın. Tek kurtuluşunuz bu, birkaç yıl zorluk cekip sonra düze çıkarsınız. Sadece nakitle alışveriş yapın.

[bir-esnaf]

Öncelikle ilgi ve alakanıza teşekkürler.
Kısa kısa cevaplayacağım.

bir-esnaf:

Ben olsaydım:

Olabildiğince hızlı bir şekilde nakde dönerdim. Elimdeki malların istediğim zaman satılması mümkün değil.O nedenle malın nakde dönüşünü ihtiyacım olmadığı zamanda planlardım, ihtiyacım olduğunda değil.

Demekki şuanda herşey olup bitmeden ve yolun başındayken nakde dönme fikrim sizin onayınızla da mantıklı bir hamle.

Borçlarımı kapattıktan sonra elimde kalan parayı kesinlikle yeni bir girişime yatırmazdım. Mevduat yapardım. (Eğer giderlerim TL ise TL mevduat yapardım)

Burada şöyle bir hususu atlamışım. Eğer kastınız tüm borçları kapatmaksa zaten bunu yaptığımda değerlendirecek 1 tl param kalmaz.
Bana faiz yükü getiren kredi kartlarını kastediyorsanız bunları ödemem birşey değiştirmiyor (zira şuana dek 3 kez ödedim hepsini) çünkü destek alabileceğim tek dayanak olduğu için yeniden açılıyorum.

Esnaf olarak genelde alternatif maliyetleri göz ardı ediyoruz. Hemen bir işe girerdim. girdiğim iş ilk aşamada ailenin aylık giderini başa baş karşılasa da yeter. Mevduattaki paraya dokunmazdım, getirisi ile birlikte tekrar 150-200kTL'nin üzerine çıkmasını beklerdim.

Burada şayet kastınız dükkanı satıp bir işe girmek ise 12 ay değişken olsa da işyerinin tüm masrafları çıktıktan sonra bana bıraktığı kazanç aylık 2000 (yılda 3 ay) aylık 4500 (yılda 3 ay) aylık 6000 (yılda 6 ay) ortalamasını aldığımızda bu gelire çalışabileceğim bir işyeri bulmak çok zor.en azından benim için. Zaten tüm borçları kapattığımı farzedersek mevduata yatıracak 150 değil 50K paramızda kalmadı bu durumda

Arabayı satardım.

İlk iş o zaten

[bir-esnaf]

İlk olarak ...

Once tasarruf etmeyi öğren. Sonra yatırımı duşun.

Tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim.