Devletin iki sececegi var. Ya para basacak (Emisyon) ya da borclanacak (Ic borc ve dis borc) ancak borclanma cok maliyetli ve ic borclanma dislama etkisi (Crowding out) a sebebiyet verebilir.*
Dis borc durumu da keza yukselen libor (ABD disinda ABD DOLARI faizi) ve cds ler ile beraber sikintili.
Peki bu devlet ne yapacak?
Vergileri artiracak, zaten artirmiyor mu, icimiz disimiz vergi oldu anasini satayim ama bunun da bir siniri var tabiki. Vergiler yukseldikce talep duseceginden orada da yapabilecekleri sinirli
Peki bu devlet nasil isin icinden cikacak
Ve iste o harika terim! Yapisal Reform! Mumkun mu! Tecrubelerimiz gosteriyor ki imkansiz.
Yukselen faizler, enflasyon ve kur ile beraber 3. ceyrekte (Negatif baz etkisi ile beraber) eksi buyume ve bir de bunun uzerine 4. ceyrekte buyumede bir daralma goruldu mu ne diyoruz o halde. HOSGELDIN STAGFLASYON*
Oyle bir meret ki bu staglasyona ekonomiyi buna sokmak istesen bile kolay olabilir bir sey degil
Neredeyse son 50 yildir dunyada hicbir ulke adam akilli bir stagflasyon yasamadi. Biz ise son 10 senede 2 kez kapisindan donduk.
Peki bu devlet ne yapacak. Vergileri artirmak yerine vergileri azaltma yoluna gitmesi bence daha mantikli. Cunku vergiler artirilarak degil azaltilarak gelir artiririlir. (Aman Reis duymasin)
Iste bunlar hep gec kalmanin sorunu ve ongorulemezlik. Nisan ayinda sok bir faiz artirimi - enflasyon farki ile enflasyon hedefi arasinda ki fark kadar - yapsaydi bu gunlere gelinmeyecekti. Simdi diyecekler bu adamlar bunu bilmiyorlar mi. Ya gercekten bilmiyorlar. Bu adamlar o kadar akilli degil. Faiz neden enflasyon sonuctur diyen adamlar bunlar.
Ne diyeyim yilin 2. yarisi daha cetin gececek.
DISLAMA ETKISI (Crowding Out) = Devletin ic borclanmaya gitmesi sonucunda faiz oranlarinda ki yukselisle beraber ozel sektor ve yatirim harcamalarinin dusmesine denir.
STAGFLASYON = Durgunluk (Recession) + Enflasyon (inflation) + Issizlik (Unemployment)
Son düzenleme : alenichev; 09-07-2018 saat: 01:03.
Ben banka hisseleri ile ilgili olumsuz yazılar yazınca bazı arkadalar milletin gazını almaya çalışıyorlar...
Bu haberler gösteriyor ki banka bilançoları aşırı makyajlı....Alınan dışborç ve sendikasyon kredileri geri dönüşü neredeyse ikansız yola girmiş....Bankacılık sistemi olarak algılamayın , ABD de 2008 böyle başladı sonrasını hepimiz biliyoruz.....
Bereket Enerji: 4 milyar dolar borcu için bankalarla görüşüyor
http://www.paraanaliz.com/2018/ekono...rusuyor-24452/
Bosverin onlari. Dogru soyluyorsunuz.
1> Sadece TTKOM olayinda bankalarin bugunku kurdan zarari. 13 milyar TL nin uzerinde.
2> Bankalar dusen faizlerden kar ederler, yukselen faizlerden degil
3> Yuksek enflasyon bankalar icin olumsuzdur
4> Halkbank olayi - kotu bir ceza haberi ile domino etkisi yaratabilir
5> Takibe alinan krediler simdiden 2016 yilini geride birakmistir (72.5 milyar TL)
6> KGF ile verilen 250 milyar TL nin buyuk bir kismi odenmeyebilir
7> Sirketlerin borc yapilandirmalari
8> Reyting kuruluslarindan alinan cop notlar
Yukarida ki seylerin hicbiri onemli degil, Reisimiz yeter dersen o zaman sikinti yoktur
70 Milyon bile fazla.. Bence olması gereken nüfus 50 milyon.. Bunun üstü fazla bu ülkeye.. Oslo'ya ilk gittiğimde uçakla, havaalanından şehir merkezine giderken iş yerlerini, sanayi yerlerini görme fırsatım olmuştu.. Zengin bir ülke, nasıl göründüğü önemliydi benim için.. Evet biliyorum Norveç petrol zengini bir ülke ama Stockholm'de de durum farklı değildi ve orda petrol yok.. Ve çok büyük olmayan ve çok sık olmayan sanayi/iş yeri mevcuttu.. Türkiye'ye döndüğümde Sabiha Gökçen e indim ve İzmire gidecek o saatte uçak olmadığı için sabaha kadar havaalanında beklemek yerine Harem'e gideyim geceyi yolda geçiririm demiştim.. Harem'e giden yolda gördüğüm işyeri/sanayi yerleri o kadar büyük ve yoğundu ki.. Aklıma biz daha gelişmiş bir ülkeyiz (biliyorum daha bir çok faktör var konuyu dağıtmak istemiyorum) peki biz niye bu kadar fakiriz sorusu geldi.. Cevabın o gün bugündür NÜFUS olduğu düşünüyorum.. O kadar sanayi üretimini(geliri) Norveç 9 Milyon insanla paylaşırken, biz biraz daha çok ürettiğimizi 70 Milyon paylaşıyoruz.. Fakirliğimizin ilk sebebi bu bence üretim bir şekilde var ama bu ülkeye de bu üretim pastasını paylaşan çok.. Çoğu insana kırıntı bile kalmıyor..
Yatırım tavsiyesi değildir...
Son düzenleme : ekmekparası; 09-07-2018 saat: 04:25.
Yani cevabım kesinlikle.. Nüfusun yanında diğer konu adalet.. Herkes adaletli bir şekilde işini yapabilse, herkesten adaletli bir şekilde vergi toplanabilse her şey çok güzel olurdu.. Huzur olurdu, çalışkanlık olurdu.. Ama adalet olmayan ülkede herkesin yaptığı yanına kar kalıyorsa, herkes kendi adaletini yaratır.. Çaldığını kar bilir.. Tembelliğe itilir emeğinin karşılığını alamadığı için.. Kolaycılaşır insanlar..
Hırsızlık, torpil, hak yeme o kadar normalleşmiş ki bu ülkede, bi işin olduğu zaman "Aa torpilin yok mu?", "Aa çakallık yapıp adamı bilmem naapamadın mı?" sorularını olumlu cevaplayamamak bir utanç meselesidir..
Yani iki meselesi var bu ülkenin Nüfus ve Adalet..
Yatırım tavsiyesi değildir...
|
|
35 yıldır sağlam göç alıyoruz,Bulgar göçmeni, Boşnak,Yugoslav göçmeni,Peşmerge akını,Suriyelisi, Afrikalısından Türmenistanlı,Özbek,Afgan,Kazak,Ermenistan Ermenisi derken sadece 35 yılda her iktidar döneminde bir akın yaşadık.1970 lere kadar Cumhuriyet döneminde 1.250.000 gelen olmuş ki nüfus artış oranına göre en az 10 milyon kişinin kökeni de bu göçlerden geliyordur.Buna göre nüfusun en az çeyreği göçmen asıllı.Artık 1 ekmeği 2 kişi yerine 3 kişi bölüşüyoruz diye mi hesap yapmak lazım yoksa savaşmadan işgale mi uğruyoruz bunun yorumu kişiye göre değişir.Eskiden asker sayısı açısından göç almak askeri gücü arttırdığı için makul olabilir ancak yeni devir kelle sayılarının önemini azalttı.
Yer İmleri