|
|
Bayram devalüasyonu
Geçen yıl ki kredi büyümesi sırasında çekilen kredilerin %78'i yine finansal/menkul yatırımlara dönmüş verilere göre. Yani sanılan aksine üretime, yatırıma dönmüyor. Üretim , yatırım için güvenli bir hukuk iklimi, sürprizlerin olmaması , veri güvenilirliği gibi bir çok başka şey gerekiyor.
80 lerin sonu 90ların başında %80-90 kredi faizi vardı, ülke %9-10 büyüyordu her yıl.
İlk 500 büyük şirketin yarısına yakını yatırım amaçlı kredi kullanmıyor.
Kobilerde bu oranın çok daha yüksek olduğu biliniyor. 3-4 puanlık faiz yükselmesinin yaratacağı soğuma sanılandan çok çok daha düşük olabilir.
Ekonomi yavaşlamasına bir sürü başka birincil etken var.
Kredi ile büyüme arasında bir ilişki var ama o kadar kesin ve matematik olmayabilir.
Yani kredi faizinin çok çok daha yuksek olduğu dönemlerde. esnaf iş yapıyor, inşaatlar durmuyordu. Ki reel faiz da çok daha yüksekti.
Ulusal para TL'nin tasarrufunun teşvik edilmemesinin çok çok daha acı maliyetleri olacaktır/oluyor/olmaya da devam edecek.
Risk primi yüksek, cds'i 400 üstü bir gelişen ekonomide yerel paraya hatırı sayılır bir reel faiz verilmezse, asla durmaz bu döngü.
gel gör ki var olan resmi enflasyona güven yerlerde. Böyle bir coğrafyada, böyle jeostratejik risklerle dolu, kutuplaşmış bir ülkede, hem de güvenin olmadığı inanılmayan tüik verisinin 2 puan fazlası faiz verip üstüne de stopaj keserlerse dolarizasyon durmaz / durmayacak.
Burada yer alan yorum ve tavsiyeler genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Allah askina bu halka egitim mi verilecek nasil cehalletten kurtulacaksak kurtulalim yoksa bu ulke kalmiyacak yerinde.bu kadar cehalletle ne secim kurtarir nede baska bir sey.
TÜİK'in mevduat reel getiri oranlarını dikkate alarak hesaplarsak, 2016 Nisan ayında bankaya 100 lira yatıran bir tasarruf sahibinin, 2021 nisan ayında elinde reel olarak 93,5 lira kalmış oluyor. Aynı beş yılda Merkez Bankası reel kur endeksi de, 100'den 60,2'ye gerilemiş oluyor.
Kötümser yalnız tüneli görür, iyimser tünelin sonundaki ışığı görür, gerçekçi tünelle birlikte hem ışığı hem de gelecek treni görür.!!!
Reel efektif kur gerçekten 60 seviyesinde olsa bu ülke gani gani cari fazla verir,ihracat patlar..
Malum reel efektif kur ülke enflasyonundan majör ülke enflasyonunun çıkarılması ile hesaplanıyor. Reel kur 60 seviyesi çok değersiz bir Tl'yi işaret eder,hal böyleyken Tl'nin değer kazanması beklenirken niye tersine değer kaybediyor?
O zaman tekrar soruyu soralım niye ihracatımız patlamıyor? Niye fazla vermiyoruz? Yoksa reel kur endeksinde bir problem mi var?
Cevabı mutlaka çok sayıda bilen olacaktır..
Yer İmleri