Bir sorum olacak . 2013 yılında oturma izni alınmış, 40 daireli tek blok, merkezi sistem doğalgaz kazanı ile ısıtılacak ancak , mahalleye doğalgaz temmuz 2017 de geldi. Yani 4 yıl önce kurulan kazan hiç test edilmemiş, kullanılmamıştır. Şimdi binanın müteahhidi aynı zamanda yönetici ve binada 2 dairesi var. Gazı bağlayacak ve kazanı test ederek işletmeye alacak olan teknik servis 350 tl. istiyor. Benim bildiğim , diğer sakinlerin bilmediği en az 4 bin tl. tutarında teknik eksiklik de var ( baca gazı kontrol aleti, dış hava sıcaklığı sensörü, otomatik valfler vs. )
Müteahhit- yönetici sadece benden çekindiği için olabildiğince iyi ilişkiler kurmaya çalışıyor. Uzatmayayım, dün kendisine hukuken başına gelebilecekleri söylediğimde çok bozuldu. Apartmanın genel bütçesinden harcadığı ve iki yıldır denetlenmeyen, bilanço düzenlenmeyen ,defterleri notere tasdik ettirmeyen bu şahıs için aslında hiç bir şey yapmaya niyetim yok. Zira, hak aramak çok meşakkatli bir iş. Yine de bu kazanı satan firma ve kuran servise kazan testinin yaptırılarak teslimi için ne yapabiliriz ?
Sayın Ressam , bu sorunuz özel bilgi isteyen bir konuda.. Buradan bir cevap almanız zor , bir avukata danışmak lazım.
Sadece teknik eksiklik dediginiz konularla ilgili yapılan sozlesme ve fatura incelenebilir.. Sayet o eksik dediginiz hususların faturası kesilmişse ve sözleşme içeriğinde teslim sartlari yazmışsa onu satın alan yer sağlamak zorunda. Ama bu durum sozlemede ve faturada yoksa yapacak çok birşey yok. Test konusuda sözleşmenizde belirtilir ama kurulup calisir vaziyette teslim edildi diye imzalatilmistir. Malum d.gaz o tarihte apartmaninizda yoktu.. Servisin sizden istediği para normal siz sadece sözleşmeyi incelececeksiniz veya bir avukata inceleteceksiniz.. Son olarak defter tastik edilmemesinin cezası var Bu eksiklikleri gundeme getirip gerekli incelemeyi yaptırarak sorunu cozdurmenizde hepiniz için fayda var.
350tl servis ücreti için mahkemeye gitmek büyük eziyet ve sonuçlanması uzun sürecek bir durum.. Malum hukuk davalarının isleyesi biraz meşaketli.
“ Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.” Mustafa Kemal Atatürk.
>>> FORUM KURALLARIMIZ <<<
ANAYASA Mahkemesi (AYM), müteahhitten ev alan yüz binlerce kişiyi ilgilendirebilecek bir karara imza attı. Arsa sahipleri 24 yıl sonra, binanın iskânı alınmadığı gerekçesi dava açtı. Arsa sahipleri, müteahhitten ev alanların da sorumlu olduğu gerekçesi ile aldıkları tapuların iptalini istedi. Mahkeme tapuları iptal etti; Yargıtay da onadı.
“ Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.” Mustafa Kemal Atatürk.
>>> FORUM KURALLARIMIZ <<<
Yargıtay, sıra beklerken çalınan paradan bankanın sorumlu olduğuna hükmetti.
Bir bankanın Erdemli Şubesi'nde 30 Eylül 2013 tarihinde meydana gelen olayda, hesabına para yatırmak için sıra bekleyen bir müşterinin cebinde bulunan 3 bin 800 lirası kimliği belirsiz kişi tarafından çalındı. Bankanın gerekli güvenlik tedbirlerini almaması sebebiyle sorumluluğu bulunduğunu ileri süren müşteri, Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 3 bin 800 liranın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ilgili bankadan tahsil talebiyle tazminat davası açtı. Mahkemede savunma yapan banka avukatı ise meydana gelen olay sebebiyle müvekkilinin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını iddia edip, davanın reddini istedi. Savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve bütün dosya kapsamına göre kararını veren mahkeme, olaya dair Erdemli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma yürüttüğüne dikkat çekti. Mahkeme, davalının objektif özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, gerekli tüm tedbirleri aldığını, bu sebeple meydana gelen olayda davalıdan kaynaklanan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verdi. Kararı davacı temyiz edince devreye giren Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı.
Bankaların diğer tacirlere nazaran bütün hukuki ilişkilerinde daha yüksek özen borcu altında olduğuna dikkat çeken Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, "Davacının parasının, davalı bankanın sorumluluk alanı içerisinde çalınması sebebiyle davalının gerekli güvenlik tedbirlerini yeterince aldığından söz edilemeyeceğinden, mahkemenin bu konuda aksi yöndeki kabulü doğru bulunmamaktadır. Kaldı ki, davalının henüz sözleşme kurulmadan önce de sözleşme hazırlığı aşamasında, akdinin malını koruma yükümlülüğü mevcuttur. Bu itibarla, mahkemece kural olarak, davalı bankanın sorumlu olduğu kabul edilip, davacının da zararın doğumunda kusuru bulunup bulunmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."
“ Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.” Mustafa Kemal Atatürk.
>>> FORUM KURALLARIMIZ <<<
İzmir 4. Tüketici Mahkemesi, bir tüketiciye yurt dışında bulunduğu dönemde gelen 7 bin 635 liralık cep telefonu faturasını, "bilgilendirmeme" gerekçesiyle 2 bin 419 liraya düşürdü. Yerel mahkemenin bu kararı Yargıtay 3. Hukuk Dairesince onandı.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, yurt dışında yaptığı telefon görüşmeleri ve internet kullanımı sonucu gelen yüksek faturaya itiraz eden vatandaşı, operatörün bilgilendirme yapmaması gerekçesiyle haklı buldu.
İzmir'de yaşayan Egemen Kerim Kaya, 2013'te 15 günlük yurt dışı seyahati sonrası gelen 7 bin 635 liralık cep telefonu faturasını ödemeyi kabul etmedi.
İlgili GSM firmasıyla iletişime geçen ancak sonuç alamayan Kaya, ödeme yapmadığı için telefon şirketince çekilen ihtarnameye itiraz etti. Telefon şirketi, itirazın iptali için İzmir 4. Tüketici Mahkemesine dava açtı.*
Bilirkişi tarafından hazırlanan rapora atıfta bulunan mahkeme, "Elektronik Haberleşme Sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliği'nde yer alan fatura üst sınırına ilişkin usul ve esaslardaki hükme göre, abonelerin yüksek faturalarla karşılaşmalarının önlenmesi ve fatura tutarlarının kontrol edilebilmesi imkanının sağlanması amacıyla kullanım miktarına ilişkin sınıra ulaşıldığında bildirimde bulunması gerekmektedir. Dosyadaki belgelerden bu bildirimin yapılmadığı anlaşıldığından kişinin yaptığı ilk yüksek tutarlı internet kullanımı üst sınır kabul edilerek bilirkişi raporunda yapılan hesaplama mahkememizce esas alınmış, kişinin sorumlu olduğu borç miktarı 2 bin 419 lira olarak hesaplanmıştır." şeklinde karar verdi.*
Karara itiraz eden telefon şirketi ise konuyu üst mahkemeye taşıdı.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi de "yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması"nı kararlaştırdı.*
“ Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.” Mustafa Kemal Atatürk.
>>> FORUM KURALLARIMIZ <<<
Senetler hakkında not aynı kalemle yazılmalı iki farklı murekkep renkleri ile yazılan senetler geçersiz olur .
ytd
Boşmuş burası
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Yer İmleri