Yasal zorunluluk. Ama...
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Printable View
Yasal zorunluluk. Ama...
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Hocam sizinle tanışmak isterdim. Bu yazdıklarınız tam benim kafa yapısı. İnsanların çocuklarını kolejlerde okutmak için harcadıkları para inanılmaz.
Sent from my iPhone using hisse.net mobile app
10-15 yıllık beyaz yaka çalışan, hele bir de orta-üst sınıf bir şirkette çalışıyorsa...%90 ı inan senin-benim gibi düşünüyor...ama belki %10 u bu düzeni bozup, çarkın dışına çıkabiliyor...belki daha azı...%90-95 modern köle olarak devam ediyor.
çocuğunuza her gün bire bir 2-3 saat daha fazla zaman ayırabilecekseniz, en iyi kolejin sağladığı gelişimi sağlayabilirsiniz...tabii ki burada en ideali, hem bu zamanı ayırmak, hem de iyi bir okula göndermek...ama eğer ikisini aynı anda sağlayamıyorsak, kesinlikle birer bir ilgi alaka, kolejden çok daha faydalıdır bence.
ya da şöyle diyim...devlet okulları çok kötü durumda...yıllık 40-50 bin yerine, 10-15 bin verip mahalle koleji formatında bir okula göndermek daha mantıklı...en azından temel güvenlik, öğrenci sayısı vs konularında ihtyaç karşılanır...artı anne baba olarak yoğun ilgi yeterli.
bir de mevzu sadece para harcama değil..ömrünü harcıyor...sinir hastası oluyor, nefret ettiği bir iş/yaşamı 60 yaşına kadar sürdürüyor...tabii ki mutsuz bie anne-baba, mutsuz çocuklara sebep oluyor...ilgi alaka ise okula havale ediliyor..hiç bir okul anne-baba ilgisinin yerini tutmaz.
Haklisin Hocam'da ne yapmak gerek ?
Bu sagliksiz sartlari degistirmek olanagi varsa, mucadeleye devam, eger yoksa yapacak bir sey yok.
Sonucta is yine paraya bakiyor.
Ben bir tarihlerde St.Marteen adasina gitmistim. Hani su Hollanda Antilleri denen yere, ucagin plajin hemen ustunde inise gectigi yer.
Ada'nin nufusu 37.000 kisi.
Ada ikiye ayrilmis, Hollanda ve Fransa arasinda.
Hollanda tarafi daha canli ve hareketli, ancak Fransiz tarafini gorunce, sastim kaldim, sahane bir yer.Bayildim.
Ulan dedim, kap 1 yasindaki torunu, kacir buraya, burada okut. Anasina Babasina da nerde oldugunu soyleme.
Ama olmuyor, cok para lazim.
Inancim o ki, kisiler belli bir kaderi yasamak zorundalar, gelmeden onceki kontratlari bu.
Ben kendimden ornek verecek olursam tam 52 yasina kadar bu yazgiyi degistirmek icin mucadele ettim.
Ama olmuyor.
Ayni sahilde, ayni dalgalar seni yeniden ayni yere goturuyor.
Sonra biraktim mucadeleyi, nasil olsa kaderimi yasayacagim. Degistirme sansim yok.
Sonucta hic yoksa sinirlerimi koruyabildim saniyorum.
Ama yine de Kizim, " Baba, delisin sen..! " diyor...:)
Ibn-i Haldun'un dedigi gibi "Cografya kaderdir". Ailenin cocugun egitimine dogrudan mudahil olmasi konusunda Sn. Cautionary'e katiliyorum. Bir cocuga verilebilecek en degerli sey aydin bir gelecek. Parayi bastirip dersaneye, ozel okullara gondermekten bahsetmiyorum. Odevlerini takip etmek, yazin genclik kamplarina gondermek, Interrail icin desteklemek gibi... Sonra tum dogmalari reddedip kendi yolunu cizer zaten.
Tuketim konusunda da bilincli hareket etmek gerek. Ev alirken aidat, sahiplerin profili, isi yalitimi, isitmak icin gereken yillik enerji tuketimi gibi parametreler onemli. Almanya'da evlerin de beyaz esya gibi verimlilik siniflari var; A++, A+, A, B olarak. Mesela ev alirken onu isitmak icin ne kadar harcamam gerektigini bilmek isterim.
Satin alma (acquisition cost) ve sabit giderler (running cost) nasildir? Bir analizini yapmak gerekli. Araba alirken teste sokuyoruz, ev icin de rapor hazirlayan uzmanlar var mi? Hangi oda ortalama kac saat gunes aliyor, ses yalitimi ne kadar yeterli, deprem konusunda onlemler alinmis mi gibi...
Hocam bunlar ülkelerin gelişmişlik seviyesi ile ilgili etmenlerdir.
Bizde hala gecekondu kültürü devam ediyor.
Eskinin 3-5 katlı gecekonduları yerini 25-30 katlılara bıraktı. Ama değişen çok fazla bişey yok. Ne mimari açıdan ne estetik açıdan. Herkes 10'a alıp 20'ye satma derdinde.
Bunların da temel sebebi nüfusun 5'te birini tek bir şehire yığmaktır.
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Yatırım kararı alırken, emlak balonunu da dikkate almamız gerekiyor. Çoğumuzun katılacağı gibi, Türkiye'de bir emlak balonu var.
Emlak balonu ya da diğer ifadeyle konut balonu Türkiye’de şişmiştir. Bun durumda Türkiye’nin özellikle son on yılda ekonomik büyüme için seçtiği sektörün inşaat sektörü olmasında payı büyüktür. TOKİ ile başlayan atılımı da eklediğimizde emlak piyasalarındaki artışın, emlak balonunun şişmesinin arka planını doğru okuyabiliyoruz.
Emlak balonu için şöyle bir hesaplama yapılmaktadır: Emlak fiyatları 1.5 yıl boyunca katlanarak sürekli artması gerekiyor. Eğer bu artış kümülatif olarak %15’i geçiyorsa, emlak balonu vardır deniliyor.
Örnek verelim: konut fiyatı 100.000 TL olsun. 1.5 yıl boyunca, 3 aylık periyotlarla yaşanan artışlar sonucunda eğer konut fiyatı 115.000 TL’nin üstüne çıkmışsa, burada emlak konut balonu vardır denilir. Kümülatif artıştan kastedilen ise şudur: 100.000 TL olan evin fiyatı 3 ayda bir %5 artarsa şöyle olur: 3 ay sonra 105.000 TL, 6 ay sonra 110.250 TL, 9 ay sonra 115.762 TL, 12 ay sonra 121.550 TL, 15 ay sonra 127.628 TL, 18 ay sonra ise 134.009 TL olacaktır. Yani 100.000 TL olan evin fiyatı 1.5 senenin sonunda yaklaşık %34’lük artışla 134bin TL olacaktır. Bu durum emlak balonudur.
Zaten patlamış olan bir konut, yani fiyatları yukarıdaki gibi açıklandığı şekliyle arttıysa, bundan sonra artmaya devam etmesini beklemek yanlış olabilir.
Emlak balonu patlar mı? konut balonu patlarsa ne olur? Maalesef çok kötü şeyler olur. Çünkü bu durumun benzerini ABD 2008 kriziyle yaşadı. ABD’de emlak balonu patladı ve ABD tarihinin en ciddi kriziyle karşı karşıya kaldı.
Peki bu nasıl oldu ve Türkiye için de benzer tehdit neden var? Emlak balonunun patlaması durumunda doğrudan ilk etkilenecek olanlar, uzun vadeli ve yüksek tutarlı konut kredisi alanlar olacaktır.
Balonun patladığı ülkelere ispanya, portekiz ve irlanda da örnek verilebir sanırım...
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Fiyat artış oranına göre emlak balonu tespit etmeyi ben yanlış buluyorum. Baz etkisi diye bir şey var hepsinden önce. O hesapla emlak balonu 2008 krizinden sonra oluştu ve şu anda da yok gibi bir sonuç rahatlıkla çıkar.
Nüfus artışı, evin usd değeri, medyan gelir, arz miktarı, nüfus hareketleri ( göç alma verme ), farklı segmentlere hitap eden konut tipleri ve o sınıf insanların sayısında artış / azalış ( sosyal mobilite ) gibi onlarca değişken var.
Çorum iskilip te, lüks sınıf 4+1 dairelerde konut balonu mevcut cümlesi tartışılabilir.
Tüm Türkiye'de emlak balonu var cümlesi rasyonel bir cümle değildir, bunu tartışmak da mümkün değildir malesef. Çünkü ankarada 15 yıl çarpan ile onlarca daire olduğu gibi 40 yıl çarpanla da onlarca daire var, bunları tek çuvala koyup yorum yapamayız.
Sadece istanbulda satilik konut sayisi 1.5 Milyon, satilan 17.000.
Bu fiyat balonu degil de nedir ?
ABD'de Motgage sistemi var.
Konut icin verilen kredi azami 5 yillik faiz uzerinden kitlenebiliyor.
Vade 30 yil.
Her,en cok 5 yilda bir Banka'ya olan borcunuz, o gunku faiz haddi uzerinden yeniden belirlenmek zorunda.
200.000 dolar krediyi % 3.5 tan buldunuz, ve 5 senelik anlasma yaptiniz, sonraki donemde diyelim ki, konut odemeleri icin faiz haddi % 8'e cikti.
Bu oran 1991'de %18'e cikmisti.
ABD'de konut icin odenen sadece aylik kredi geri odemeleri degildir, eger apt.dairesi ise, condo fee , vergi, elk.su, internet, kablo tv odemeleri vardir.
2008'de faizlerin yukselmesi ile birlikte, konut alanlar, bu rakkamlari odeyemez duruma dusunce, konut icin vermis olduklari pesinat + odemis olduklari taksitleri yakarak konutu bankaya iade ettiler.
Herkes evini kaybetti, bankalar en az % 40 daha ucuza gelen maaliyetlerle evlerin sahibi oldu.
Sonucta bankalar, kriz oncesi fiyatin yarisina bile o konutlari satamadilar.
Turkiye'de durum farkli.
Alinan banka kredisi Mortagage degil, konut kredisi.
Kisi 10 yil sureyle, sabit bir faiz uzerinden borclanabiliyor, eger faiz artisi olursa, yeni satilacak konutlar, satilamiyor, elde kaliyor.
ABD gibi bir balon patlamasi olmaz Turkiye'de.
Ya ne olur, konutlar cari faiz hadleri ile odenemez fiyatlara gelir ve kimse alamaz.
Zaten kimse de almiyor.
Rize de bir kamulastirma yapiliyor, takip ediyormusunuz bilmem, devlet bir konuta azami 108.000 TL. oduyor, ama adam benim konutum 250.000 TL diyor.
Iste bu iki rakkam arasindaki fark balondur.
Balon satilik konutu olanlarin beynindedir ve asla patlamaz.
Adam dunya borca girdi 450.000 TL.ye konut aldi, simdi satsa 300.000 etmeyecegini biliyor, balon o adamin beyninde, yavas yavas sisiyor, patlamaz, kanser eder.
Arz fazlasını ortaya çıkaran şey balondur.
100 bine mal edilen evin 1 milyona satılması balondur. Bu da arz fazlasını ortaya çıkarır.
Eline ilk tapu alan herkesin müteahhit olması gibi. Bu da bir balondur. 80- 90'li yıllarda herkesin tekstilci olması gibi...
Sonra bir kriz olur. Sermayesi sağlam düzgün iş yapanlar ayakta kalır.
Diğerleri kriz mağduruyuz diye ortada dolanır.
Fiyatlar makul seviyelere iner vs vs.
TR'de konut kredisi faizleri sabit faizlidir. Yani balon patlarsa bu kimi vurur?
Konut yapıp satamayan müteahhiti.
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Bu 100 bine mal edilen evin 1 milyona satilmasi cumlesinde bir hata var
Oda arsa payinin hesaba katilmamasi
Mantiken zaten bir sektorde 1 koyup 10 alinacak olsa millet isi gucu birakir muteahit olur. Hem sonra madem bu kadar kar var neden bir suru sirket batiyor?
Biraz mantik lutfen
Daha once de 12345678 defa soyledim ki bu emlak balonu olayina katilmiyorum. En azindan Istanbul icin katilmiyorum
evet economi cok kotu evet istikrar yok evet siyasi durum karisik tamam bunun bir etkisi olacak
Ama sahsi gorusum eger su andaki hukumet kendi menftaati icin bu kadar anormal sayida insaata Istanbulda izin vermeseydi simdiye Istanbul da 1 milyon dolarin altina ev bulamazdiniz
Bir baska degisle, Istanbul daki ev fiyatlarindaki artisan sinirli olmasinin tek sebebi arzdaki inanilmaz tarihi rekordan kaynaklanmaktadir. Dag tepe sokak heryer insaat dolu ama ona ragmen fiyatlar cokmuyorsa bunun size bir seyler anlatmasi gerekiyor
Ama Anadolu'da bir emlak balonu oldugunu Kabul ediyorum Istanbul icin Kabul etmiyorum. Istanbul un nufusu 30MM a giderken daha fiyatlarin cok cok artmasi gerekiyor.
Ev piyasasında durgunluk oldugu kesin.
Sebeplerin en başında tespit edildiği gibi arz fazlası geliyor.
2015 yazında yatırım amaclı topraktan girdiğimiz İstanbul Çekmeköy'deki 1+1 daire ağustostan beri satılık, soran kişi sayısı sınırlı.
Allahtan alırken görece cazip fiyattan aldık. Zararımız yok gibi.
Ama kazanç da olmadı.
%15 insem aynı gün satılır ama ona da kıyamıyoruz.
yahu bu butun dunyada boyle
Ben amerikadayim ee iyi mahallede oturmazsan okullarin icin zenci dolu oluyor, iyi mahallede ev almaya kalk yarim milyon dolardan asagi degil ve tabiki %2.5 tan gayrimenkul vergisi gitti cope.
BU dedikleriniz dunyanin her tarafinda ayni. Simdiki gencler cok akilli hic evlenmiyorlar zaten cinsellik eskiye gore cok kolay evlenseler bile cocuk yapmiyorlar. Ben eski kafayim ondan cocuk yaptim ama engine olmayanin cocuk yapmasi bu devirde delilik. Resmen delilik yani bir nevi kole hayati...
Simdi efendim, Turk insani hemen brutu nete cevirip kafadan hesaplar yapiyor ama bunlar uymaz Amerikaya
Amerika Turkiye gibi degil devamli para biriktirmek zorundasin cunku Turkiyede issiz kalsan ana babanin yanina gidersin dayin para yollar amcan zengindir ananenden miras kalmistir istersen konut kredisini odeyemediysen annenin ikinci evine tasinirsin falan filan
Amerikada boyle olmuyor isler
Kazandiginin yarisina yakinini biriktirmek zorundasin yoksa homeless olmak an meselesi buralarda. Evlenecegin kadinin calisiyor olmasi ingilizceyi biliyor olmasi Amerikali olmamasi (burasi cok onemli cunku Amerikalilarin pek evlilige ve erkeklere saygisi yok) saglikli olmasi (bu da cok onemli) gerekiyor. Butun hersey yolunda giderse isten atilmazsan saglikliysan cocugunda saglikliysa (Allah korusun) o zaman kurtarirsin California da
California cok cok pahali bir eyalettir, o yuzden son yillarda nufusu dusuyor. Ama ayni zamanda ABD nin en yasanacak ta yeridir. Hersey anormal pahali orada ama hersey. O yuzden ayda 6700 dolar kazaniyorum falan bunlar komik rakamlar. Kira ile nereye kadar idare edeceksin? Ev almak zorundasin o evin mahallesi iyi olmali ki cocuk iyi okula gitsin falan filan.
Turkiye bu anlamda cennet. Hem de ne cennet. Bu sorunlarin hicbiri yok orada. Yeterki paran olsun.
San Diego da 1 sene yasadim. Ufak bir ev almistim sene 1996. Evimin onunde homeless yasiyordu yani bildigin adamin hayati orada geciyordu ve adamin onunde televizyon vardi. Televizyon seyrediyordu hep. Ama adam kaldirimda yasiyor bu elektrik nereden geliyor diye adama soramadim cunku bana sarar muhabbet etmeye kalkar evime girmeye calisir diye korktum
Zaman zaman silah sesleri duyuyorduk sonra komsulardan ogrendimki bizim guzel mahallemizin 3 km otesinde zenci mahallesi varmis bela bir yermis falan
Abicim Amerika ve California cok cok farkli bir gezegen, Yasayaman anlamaz bilmez. Amerikanin neresine gidersen git suc orani Turkiyeden fersah fersah yuksektir. Istanbul bir cennet kaliyor butun bu yasadiklarimin yaninda. Zamanim olsa da yazsam
18 yasin altindaki Suriyeli cocuklari Hatay da sabun imalatinda maas vermeden yalnizca yemek ve yatacak yer icin calistirdiklari bir ulkede bu rakamlara sasirdim daha dusuk beklerdim
Hatay meselesini nereden biliyorsun derseniz zeytinyagli sabun icin arastirma yaparken karsima cikan insanlar anlatti Izmir ve Istanbulda
Mutlu Akü, Kent Gıda gibi köklü firmalar bile fabrikaları elden çıkarıp inşaat işine girdiğine göre oldukça karlı demektir.
Bir sektörde batan firmaların olması karsız olduğunu göstermez ki.
Sermayesi güçlü değilse ölüm çukurundaki motosiklet sürücüsü gibi hiç yavaşlamadan devam etmesi gerekir yoksa düşer...
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Dün arkadaşımla yürüyoruz yolda konuda emlak hem geziyoruz hemde konuşuyoruz yürürken.
şaka gelebilir ama iki kişi çevirip( 20 dk arayla iki farklı kişi) ayak üstü evmi arıyorsunuz diye sordu. evet dedim ,bütceniz nekadar diye sordular hemen :):) Herkes bu işimi yapıyor diye soranlara yanıt olur belki :he:
Hocam sen nasıl bir insansın ya bizimle kafa buluyorsun yada kafa yapın bize göre çok farklı [emoji3]
Sent from my iPhone using hisse.net mobile app
kimsenin fabrikasını elden çıkardığı yok.. eski zamanda şehir-dışı lokasyonlarda kurulmuş bulunan fabrika binaları zamanla şehir büyüyünce merkezi lokasyonlar haline geldi, artık fabrikaları oralarda tutmanın manası yoktu, üretim yerlerini daha uzaklara taşıdılar, eski fabrika arazilerine proje geliştirdiler.. yani inşaat sektörüne girmiş, müteahhit olmuş değiller, kat karşılığı verdikleri arsalardan dolayı gayrimenkul zengini oldular..
nejat eczacıbaşı- ilaç sektöründe 40 yılda kazanamadığım parayı kanyon'dan kazandım' demişti
Verdiğim şirket örneklerini bilmediğiniz bu cümleden belli.
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Turkiyede issizligin geldigi hale bak
Adam ne islerle ugrasirken simdi pilavcilikla ugrasiyor
yazik ya
http://www.milliyet.com.tr/vitrine-d...undem-2421070/
10-20 yıl ev kredisi çekip sefil takılanların yaptığı normal karşılanıyorsa , ekonomik özgürlüğe yatırım yapmak daha mantıklı;)
Sent from my iPhone using hisse.net mobile app
Daha kesinleşmedi + Faturayı üzerime almama gerek olmadığını söyledi. Belki oradan ev sahibini bulurum ama bursada gittiğim 2-3 emlakcıda böyle çalısıyor.. Sahibindenler bekarım diyince cayıyor;) bursa kükürtlüde güzel daire bulmuştum yoksa...
Sent from my iPhone using hisse.net mobile app
Bence en dogru cumle bu.
En yanlisi da 30 yil Mortgage ile ABD'de ev almak.
Ortalama bir Amerikali omru boyunce en az 10 kez isten atilir.
Diger taraftan teknolji degisir, insanlar yeni meslek ogrenmek zorunda kalir. 50 yaslarinda pc den nefret eden birinin surekli pc ile calismak zorunda olmasi vs.
Is'te bu ozgurluge yatirim yapmak konsepti icinde ev almamak, Turkiye'de ise cocuk sahibi olmamak gerekiyor, bu atilim yapabilme ozgurlugunu sagliyor.
ABD'de bir turlu basarili olamayan arkadaslarin en buyuk sorunu her iki ulkeden vazegec-ememe-leridir.
Kisisel deneyimim olarak, Turkiye 30 yil oncede boyleydi, 30 yil sonar da boyle olacak, belki duzelir beklentisi icinde olmamak lazim.
Yukarda biri arsa payi diyor, hangi cevre sorunu ile mucadele edecek insan, havayla mi ?, trafikle mi ? cocugun okuluyla mi ? Is'e git-gel de kaybedilen zamanlami ?
Bunlar biraz yasanabilir olsa, tamam ver o fiyati.
Ama bunlarin hicbiri yoksa, harcin icine altin tozumu koyuyorlar da, milyon TL. fiyat cekiyorlar.
Ne alacaksan nakit alacaksın arkadaş bu hayatta. Ha kredi mi alacaksın %80'in yine nakit olsun. %20'yi kredi çekeceksen de durum acil diye kredi çek. Maximum 5 senede öde bitir.
Ben 5 seneden uzun kredinin varlığına bile tahammül edemiyorum, insanlar 15 senenin altına giriyorlar. 15 yine iyiymiş gerçi dışarıda 30 senelik mortgage satıyorlar. Akıl dışı. Kim nasıl girer 30 senelik krediye...
Alacağın krediyi 5 senede ödeyemeyeceksen kirada otur daha. Kafan rahat olur.
Şahsen 5 yıllık çekip ev aldım. Yarısını geçtik ama sanki 10 yıldır ödüyorum. 😣
SM-A710F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Benim bahsettiğim daha da problemli bir konu zira 1500TL (sigortasız) maaş alan suriyeliler , nitelikli 3000TL net brut+giydirilmiş 5000TL maaş alan nitelikli işçinin işinin yerini alanlar. Örneğin gazaltı kaynakçısı,frezeci,CNC kalıp işleme teknisyeni v.b....
2000TL-2500TL arası ücret alan suriyeli mühendislier de 7000-8000 net giydirilmiş brut 14-15000TL maliyetli mühendislierin işlerini yapabilen nitelikli mühendisler. Yani durum sabun imalatında çalışacak asgari ücretliyi işsiz bırakacak suriyeli işçiden çok daha problemli bir durum.
Bu tür nitelikli suriyeli işçiler (teknisyen, mühendis) 2 yıl öncesinde türkçe bilmedikleri için nitelikli iş piyasasına giremiyorlardı. Son 2 yılda türkçe öğrenmeleri nedeniyle son 1 yıldır nitelikli işlerde de maaşlarda fiyat düşüşü oluşuyor.
Başka bir etkende bu tür nitelikli suriyeli işçilerin yerli muadillerine göre abartılı derecede fazla iş çıktısı üretmesi, zira kendini kanıtlayıp hayatta kalabilmek için belkide 2 kişinin yapacağı işi kendi isteğiyle yapıyor. Yani hem maliyet olarak çok daha az bir maaşa razı oluyorlar hem de inanılmaz bir efor sarf ederek hayatta kalmaya çalışıyorlar. Bu koşullarda ekonomik buhranında etkisiyle işsizlik ciddi bir dert haline gelebilir.