Reel sektörün döviz borcunun ne kadarına hazine kefil bilen var mı? yada böyle bir açıklama yapıldı mı?
Printable View
Reel sektörün döviz borcunun ne kadarına hazine kefil bilen var mı? yada böyle bir açıklama yapıldı mı?
Bide bütün tartışmalar mevcut durumun devamı halinde olacaklar üzerine. misal bir finansal kriz durumunda ne olur? mesela sarraf davasından ambargo çıksa veya küresel bir kriz olsa? o zamanda herşey sakin yolunda gider denebilirmi?
bir insanın kendine yapabileceği en büyük kötülük devletlerin ve onları yönetenlerin sorumlu, mantıklı ve kendi iyiliği için hareket edeceklerini düşünmesidir. Hele hele Türkiye gibi bir ülkenin.
Her zaman gözü açık tutmak her duruma karşı pozisyon almak lazım gelir diye düşünüyorum.
Mesela yandaşa yaptırılan yeni havalimanı için alınan kredi, amcalar kendileri kredi bulamamıştı sonra ne oldu ? Ha devlet buna kefil olsa ne olur olmasa ne olur nasıl olsa garantili iş şu kadar uçak inip kalkacak diye zaten garanti verilmiş olmazsa 80 milyon ödeyecek tıpkı Yavuz sultan , Osmangazi köprüleri ve Avrasya tünelinde olduğu gibi. Hadi İstanbulda yaşayanlar bunu ödesinde seçim vaadlerinde Denizlide İstanbula köprü yapıyoruz diye oy isterlerken yaşa var ol diyenler acaba neyin kafasındaydılar düşünüp düşünüp gülüyorum. İstanbullunun rahatı için tüm memleket seferber oldu iyi valla...
Yap işlet devretlerin çoğunda alınan krediler hazine kefaletinde..
Esasen 2014 öncesi varda, yukarıda rakamlarla garanti kapsamı aşağı çekilmiş sanırım..Alıntı:
Hazine Müsteşarlığı 19 Nisan 2014'de yeni bir yönetmelik yayınlayarak özel sektöre yeni bir avantaj daha tanımıştı. Buna göre; yatırım tutarı 1 milyar liranın üzerinde olan yap-işlet-devret projeleri ile Sağlık ve Eğitim Bakanlıkları tarafından yürütülen 500 milyon liranın üzerindeki proje borçlarına devlet kefil oluyor. Özel sektör aldığı kredi borcunu şu veya bu sebeple ödeyemezse devlet üstlenecek.
Bu kefaletler sadece kgf için olanlar kabaca 20 milyar TL civarında. Asıl hazine garantisinin boyutu kgf'nin çok ötesinde. Dolaylı ve dolaysız kefaletler toplandığında bu rakamın 10 katını da geçme ihtimali var.
Çoğu hazine garantisi bütçe'de gözükmediği için (güzel bir makyajlama) köprü geçiş,araç geçiş garantisi v.b opsiyonlar ile bütçe dışında gözüküyor. Yap işlet devret modelinin de amacı zaten var olan *gerçek* hazine garantisini muhasebesel olarak düşük göstermek.
''Everything is okay, until it's not'' öyle diyorlar..:cool:
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyaz...egisiklik.html
burada konuşuluyor.. bazı şeylerin farkındayız..mucize bir ekonomi yönetimi yok..15 yıldır konjonktürün yardım ettiği zamanlarda gdp buyumesi sağlanmış.. ama rüzgarlar terse döndüğünde sürünme moduna geçmişiz..
bunlar evet realiteler.. cumhuriyet tarihinin en çok vergi toplayan ve İCAT eden hukumetleri bu a.k. partisi hukumetleri..üstelik cumhuriyet devrinde yaratılan "değerler" satılarak bütçenin sürekli rahatlaması sağlanıyor.. işşizlik sigortasının artık gerçek bir vergiye dönüşmüş olması ve hesapsızca kullanımını da hesaba katabilirsiniz..
evet, bunu ben anlıyorum.. buna göre hareket ediyorum..
ama...şu var..neden ülkenin bir kısmı hala ekonomide mucizeler olduğuna inanıyor.. neden hala "imf ye borcu ödedik" tarzı zırvalıklara prim veriyor..
sorun bu adamların er meydanından kaçması mı? ne zaman liderler açık oturumu göreceğiz tv de.. a.k. partisi bu ermeydanından kaçıyor ve gerçek sorulara muhatap olmuyor.. yılalrdır bu böyle.. mitinglerde algı yönetimi yapılıyor.. gerçek sorulara asla muhatap olmuyor hukumet..
evet.. sorun bu.. bu adamlar açıkoturuma zorlanmadığı sürece durumun değişmesi imkansız.. eğer açık oturum olursa 15 yılda ulkenin başına ördükleri çorapların yüzlerine vurulmasından korkuyorlar.. o zaman bile garanti değil evet kabul ama en azından yalanların daha fazla kök tutması engellenmiş olur.. şu anda eskiden TR nin çok kötü şimdi ise harika olduğuna inanan bir güruh var.. bu illüzyonun yıkılması gerekiyor ilk once.. mevcut zihniyetin tek dayanağı bu illüzyon.
Hemen her konuda iki kutuba bölünmüş, her yönden geri kalmış bir toplumuz.
Nitelikli bir toplumda, halkın büyük çoğunluğu tarafından, hemen her konuda temel alınması gereken değerler , adalet gibi, doğruluk gibi, iyi ahlak gibi erdemlerin bizim toplumuzda ağırlıklı bir önem ve kıymeti yok.
Bir olayı değerlendirirken, o olayı kimin gerçekleştirdiğine bakıyoruz.
Eğer bizim takımdaki biri yapmışsa, en savunulmaz, aşağılık bir olayı bile en azından suskunlukla karşılıyoruz.
"Benim ahlaksızım, hırsızım iyidir" kabulü temel şiarımız.
Böyle bir toplumda iyiye, güzele, ahlaklıya, insancaya ulaşma umudu var mı?
Erdoğan'ın oğluyla yaptığı telefon kayıtlarını bu toplumda duymayan bir fert kalmamıştır sanıyorum.
Peki ne değişti?
30 sene önce tüm aile fertlerinin yer sofralarında yemek yediği, o günden bu yana sadece siyasetten başka bir alanda para kazanmayan insanların ailecek dünya zengini olduğu gerçeğini, bu toplumu yöneteceklerin belirleneceği oy sandıklarına oy atma hakkı bulunan vatandaşlarının çoğunluğunun yanlış diye nitelemesi söz konusu mu?
Her toplumda, yasaların yanlış olarak kabul ettiği işleri yapanlar, ahlaksızlar olacaktır. Bu durumda sistemin yasadışı olanı, ahlaksızı cezalandırmasıyla toplum vicdanı huzur bulacak, insanları iyiye, güzele yönlendirmek imkanı olacaktır.
Hırsızın, ahlaksızın alkışlandığı, el üstünde tutulduğu, sistemin ise bu durumu suskunlukla tasvip ettiği bir durum kadar ümitsiz, çaresiz bir durum olamaz.
Bu toplumda, sizce, bugün Erdoğan TV ye çıksa "evet ben iddia edildiği gibi bunları yaptım" dese sizce ne kadar oy kaybeder?
İşin acı yanı ve toplumun bir kısmının umutsuz olmasının, önemli bir kısmının yurtdışında yaşamak istemesinin gerçek nedeni budur....
10 katından fazladır. sadece olayın vHAMETİ AÇIISNDAN BAKIN rakamın kgf tarafının tamamı neredeyse 2017 yılın ait öncesinde yok gibi birşey ver yandaş esnafa krediyi ahzinede garanti etsin dönerse gene veririz dönemzse hazine ödesin bizim havaalanı köprü hesleri yapan firmaların aldıkalrı tüm krediler hazine gatantili
Sayın üyeler dün cb faizler ile ilgili açıklama yaptı düşmesi gerektiği konusunda düşmesi halinde fikirleriniz nelerdir
F3111 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
her sene 40-50 milyar dolar cari açık vermeye devam ediyoruz.. bu bilinen bir gerçek.. toplamda 450-500 milyar dolara ulaşmış olmalı.. sürekli artıyor neticede..
fakat.. bu problemi yaratanlar mevcut zihniyet.. bunu biliyoruz.. sürdürülemez bir ekonomik model ile borçlanmanın güzel bir şey olduğunu bu halka söylediler, hatta o kadar yüzsüzlerdi ki "borç alabiliyoruz demek ki itibarımız yüksek" bile dediler..
şimdi..bu borçların sürekli artması öyle yada böyle ödenmesi için planlar yapılmasını gerektiriyor.. ironik olan şey bunun ödenmesini yine namuslu insanlara yıkacak olmaları.. "bekaa problemi" diyerek de oy tabanlarına yapılan uygulamayı savunacaklar..
yani... hem yıllarca durumun kötüye gidişini engellemek için çeneni yoruyorsun (bizler).. adamlar dinlemiyor.. borçlanmaya devam ediyor.. ödeme günü geldiğinde senin bunu ödemeni sağlıyorlar bir şekilde.. ek vergiler, ve akla gelecek diğer uygulamalarla..
gerçek bir dram..
trump yine döktürüyor.
ab ye özellikle almanya
canımı sıkmayın
araba ithalatınada vergi getiririm.
FED'in bu sede 3 veya 4 faiz artışı yapacağı kesinleşti gibi.
Amerikadaki bu faiz artışı aynı şekilde Türkiyedeki USD faizinde de artış getirir mi ?
Eğer 100% korelasyon varsa Döviz vadelerini kısa tutmakta fayda var....
https://www.youtube.com/watch?v=iD9KAXwZd-s
Tanıdık geldi mi?
Adam kaya gibi domates çıktı ha
Pazarda yok böylesi
Direkman market malı
Valla ben adamı desteklemiyor sayilmam
Niye
Tüm ekonomik acmazlar
Tarihcede
Kaba kuvvetle neticelenmedimi
Kimse uzulmesinde
Belki de en iyisi bu be kimsenin burnu kanamadan yani finansal safra ağırlıkları atarak hafifleyip kurtulmak kanburdan
Amerika diyo avrupaya ben az fakirliyim ama siz çok
E bunda ne mahsur var
Teknoloji uretmiyon , gece hayatını hızlı yaşıyon
Geliyon Antalya otele yiyip pisliyip gidiyon standart avrupa ortadiregi hayati
E bilader sen normalden çok bile Lüküs yasiyon zati
Niye şikayet ediyon
Ustteki Filmi izleyemedim cok uzun diye
Ula düşünüyom bazen
Kiziyoz avrupayada somurgeci filan diye de
Sanki biz gitmedik hatta ilk biz gittik Afrika'ya Asya ya
Tabi zink diye agir geçirirsen bunun ömrü olur 100 yıl maks
e kimse enayi degil.
Sonra devir alır alttakiler
Fransız ingiliz vs azcık daha yumuşak gecirince 300 yıl . Bu daha adaptif olmuş
Her Kimse bu abd gibi . Ama çaktırmadan gecirince
Aa oo tu kaka
Yapabiliyosan yap abi
Yapamadığın için agliyon
Yoksa herkez çok çok durustte
Bizde inaniyoz
Bilemedim bu denklemin çözümünü
Ben olsam almam ya avrupa araba maraba amerikan sınırı içine. ne alacam
Daha yazardım da
Ya neyse
İran`da değer kaybeden riyali elden çıkarmak isteyen İranlılar, döviz büroları önünde uzun kuyruklar oluşturmaya başladı.
DHA
İran, artan talebi karşılamak için belirlediği kısıtlı sayıdaki döviz bürolarına döviz sağlamaya çalışsa da artan talebi önleyemedi. İran'da değer kaybeden riyali elden çıkarmak isteyen İranlılar, döviz büroları önünde uzun kuyruklar oluşturmaya başladı.
Sabahın erken saatlerinde sıra alabilmek için döviz bürolarına akın eden İranlar, vatandaşlık numarasıyla ancak devletin belirlediği miktarda döviz satın alabiliyor.
DÖVİZ KARABORSAYA DÜŞTÜ
Karaborsadaki döviz fiyatları, devletin döviz firmaları aracılığıyla sattığı fiyatların yüzde yedi üstüne çıkınca bazı İranlılar döviz bürolarından aldıkları dövizi kara borsada satarak kâr elde etmeye çalışıyor. Devletten aldığı bin doları karaborsada satan bir İranlı yaklaşık 240 lira kâr elde edebiliyor.
Polisin düzenlediği operasyonlarda karaborsada döviz alış verişi yapan yüzlerce kişi geçtiğimiz günlerde tutuklanırken, bazı döviz büroları da kapatıldı.
MB FAİZ ORANINI YÜZDE BEŞ ARTTIRDI
Döviz fiyatlarındaki dalgalanmayı kontrol etmeye çalışan İran Merkez bankası, yıllık faiz oranını iki haftalık süreyle yüzde 15'ten yüzde 20'ye yükseltti. Vadeli altın satımı MB'sinin piyasadaki likiditeyi çekmek için başvurduğu bir diğer seçenek oldu.
İran Merkez Bankası ayrıca çarşamba gününden itibaren Amerikan doları üzerinden ithalat siparişi verilmesini de yasakladı. Yasak kararının gerekçesinde ABD'nin koyduğu kısıtlamalar sonucu İranlı ithalatçıların dolar ihtiyacını bankalar yerine döviz firmaları aracılığıyla temin etmesiyle dolar talebinde oluşan artış gösterildi.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani iktidarıyla beş yıldır istikrarlı bir seyir izleyen İran riyali, son aylarda yaklaşık yüzde 20 değer kaybına uğradı.
Bizde de darklı bir durum beklemiyorum
Arkadaşlar 600 dolar yine ödemem gerek borç nedeniyle...
Bu 600abd dolarını 3 parça halinde piyasadan yapacagım...
Mebla büyük olunca insan korkuyor...
istatistiksel olarak kaçtan alayım yardım
3,78 den 200
3,76 dan 200
3,74 den 200 uygun mu?
ironi = inori
Bu sefer ki söylentiye göre 250cc'ye kadar olan motosikletlerde ötv yüzde8'den yüzde 22'ye çıkarılacakmış. 6 ay önce motosiklet gümrük vergilerine avrupa meneşeili olanlar hariç yüzde20 daha ek gümrük vergisi getirilmişti.
Amaç ithalatı her yönden kısmak. Cari açık iyice büyümesin.
2017 yılındaki 47milyar dolar cari açığın 32milyar doları enerji, 10milyar doları altın ithalatı.
Geldik 2018'e ocak ayında 2,3milyar dolarlık yine altın ithalatı var. Bu altınlar savaş sebebi ile mi depolanıyor yoksa teminat için mi tahmini olan?
Fener yenilmeye doymuyor maç 3-2 bitti :)
Tcmb biraz altın alıyor olabilir. Rezervlerde altının ağırlığını arttırmak istiyor olabilir. Döviz rezervleri düşmesine rağmen rezervlerin içindeki altın payı artıyor)
Son 1.5 yıldır döviz rezervlerini depo ettiği abd hazine bonolarının bir kısmını altınla değiştiriyor gibi görzüküyor. Bunun teknik bir nedeni de olabilir. Abd tahvil faizleri artacağından erkenden satış zararı azaltır. Büyük ihtimalle FED elinde tahvil bulunan yabancı merkez bankaları için çok önceden bunun sinyalini vermiştir.
Benzer bir operasyon ama ters yönlü olarak ECB euro faizlerini eksiye çektikten hemen sonra tcmb'nin elinde bulunan euro rezervlerinin sıfırlanması ile sonuçlanmıştı. Tcmb döviz rezervlerinde bulunan euro için negatif faizli tahvil tutmayı kabul etmedi.
Tüm bunların yanında yukarıdaki düşüncemi destekleyen şaşırtıcı bir kanun da 2017 yılı içinde sessiz sedasız devreye girdi.
Kıymetli madenler kanununda bana göre garip bir değişiklik yapıldı.
Artık istanbul altın rafinerisine giren altın satışa çıkmadan önce tcmb'ye bildirilecek ve tcmb bu altını öncelikli olarak satın alma hakkına sahip olacak. Tcmb bu altını almaktan feragat ederse altın piyasaya satılabilecek.
bu klişe bir laf böyle anlatıldığı için kabul görmüş, herkes böyle sanıyor, asıl cari açık, gerçek enflasyon değerinin gerçek faizle eşleşmemesinden yahut ötelenmesinden doğar ve bu katlanarak büyür mesele Japonya ekonomisini inceleyin gerçek enflasyon ile mevcut faiz arasında ciddi denge vardır bu yüzden ekonomisi çok sağlamdır bu denge bozulduğunda ekonomide sorunlar yavaş yada çok hızlı ortaya çıkabilir, geçmişte(1980 lerde) çok yüksek faiz uygulandığında enflasyon bunun çok altında kaldığı için o dönem cari açık katlanarak artmıştır tam tersi olsa idi enflasyon yüksek faiz düşük sonuç aynı olur değişmezdi :)
Sonuçta altında tam olarak serbest piyasa bitiyor diyemeyiz. Tcmb o altınları bedelsiz almıyor. Karşılığında rezervindeki doları ödüyor yerine altın koyuyor. Altın piyasası da epey derinlikli bir piyasa. Rafineriye giren her altını da alacak kapasitesi olduğunu sanmıyorum.
Tabii bu alımları yaparken rafineriye TL ödüyorsa orasını bilemem ama sanmıyorum.Zira bu az da olsa parasal gevşeme olarak algılanır.
Tcmb uzun zamandır döviz likiditesini kaşımadan altın almanın yollarını arıyor olabilir. Ama bu bana anlamsız geliyor , zira bir koyundan iki post çıkmaz.
Katılıyorum. İlk bakışta bu tür gümrük vergileri ithalatı kısmak için yapılıyor gibi gözükse de aslında büyüme odaklı uygulanan dengesiz ve hormonlu politikalar gümrük vergilerindeki artış ile ulaşılabilecek zayıflatmanın belki 10 katı kadar cari açıkta genişletici etki yaratıyor.
Ancak Türkiye'ye özel bir durum olarak enflasyon - faiz ikilisi optimum noktada eşleştirilse dahi gelişmiş bir ekonomi olan Japonya'nın aksine Türkiye'deki kronik ve yapısal sorunlar yüzünden cari açığı belirli bir seviyenin altına çekmek pek mümkün değil diye düşünüyorum.
Bu vergi artışlarının içinde bulunduğumuz yıl ve önceki yıl için cari açık azaltma ve vergi geliri artırılması için yapıldığını düşünüyorum.
1980 lerden verdiğiniz örnekte yüksek faiz=bol sıcak para(döviz) bunun sonucu değerli TL ve yurtdışından bol bol ithalat=büyük cari açık.
Günümüze baktığımda faizleri düşük bulan ekonomistler etrafta bol bol konuşuyor. Ama çıkan sıcak parayı göremedik henüz. Kasım başından bu yana doğru düzgün gelen parada yok. Demekki bir denge sözkonusu.
Nisan2017 seçimlerinden bu yana gelen sıcak para net 9,2milyar dolar, TL aşırı değerli değil.
Vergiler sonucu lüks araç satışları yüzde80 daralmış vaziyette. Yüzde 7'lik büyümeye rağmen otomobil satışlarında daralma söz konusu.
Bu yüzden içinde bulunduğumuz şartlarda söyleminize katılmıyorum ve vergi artışlarının herkesin bildiği şekilde yani cari açık azaltılması için yapıldığını düşünüyorum.