1970'lerde ilerdeydik biz Güney Kore'den.
Yazı çok güzel tadı damağımda kaldı.
Sn.Happy 1970 ekonomik rasyolarına baktım.. Türkiye tam anlamı ile kendi yağı ile kavrulmaya çalışan bir yıldız.. Evet bazı sorunlarımız vardı lakin G.Kore dediğiniz toplum o vakit üzerine gömlek altına pantolon giyecek bırakın fabrikayı atölyesi bile yok. Herkes tarlada pirinç ekiyor, dikiyor, yiyor..
Koskoca G.Kore'de tarım alanında pirinç dışında dahi mamül yok. Mutfak yok, yemek yok. Köpek eti yiyip, tarlada yakaladıkları tarla faresini prinçlerine katık edip yiyen zavallı savaş yorgunu bir ülke..
Bir çok arkadaş yaşı itibarı ile Türkiye'yi AKP öncesi 1970 ler de ve 1980 ler de mızrak ile avlanan, ineğe tapan, kedi kesen bir toplum sanıyor..
Oysa bu çığırtkanlık tam bir havuz medyası propagandasıdır...
Sorunlar vardı. Elbette olacaktırda. Ama sosyal hayat anlamında çok daha özgür bir toplumdu Türkiye. Siyasiler hakkında eleştiriler, şakalar, parodiler yapılıp, ti'ye alınırdı. Hiç unutmam CB Özal'a Emin Çölaşan " Turgut nereden koşuyor?" adlı kitabında Semra Özal a yurtdışından Sütyen getirmiş gümrükten geçirmek için güya Özal içine giymişti demişti.. Ve bunun TV lerde paradosi döner halk millet buna rahmetli Özal ile güler, geçerdi.. Hiç unutmam Özal Tonton şişman çizilir SHP başkanı Erdal İnönü Hindi olarak karikatürize edilirdi.. Sağcısıda solcusuda siyaside sadece güler geçerdi...
Şimdi insanlarda karikatürlere gülecek hissiyat kalmadı..
Neyse efendim.. Dönelim rasyolara...
G.Kore böyle bir toplum iken; Türkiye'de her yer ama her yer Merinos koyun dolu idi.. Yaklaşık 150,000,000 merinos koyun vardı.. Ülke nüfusu 35 milyon idi sanırım...
Ülkenin her yeri Çır Çır fabrikaları dolu idi... Merinos koyundan yün, yünden Çır Çır fabrikaları pamuklu iplik, Çır Çır fabrikalarından sonra Bez ve Kumaş Fabrikaları ve bu fabrikaları finansa etmek üzere taa Atatürk'ün emri ile SÜMERBANK kurulmuş, ve Türkiye tam anlamı ile dünyada 1 numara TEKSTİL DEVİ idi...
Ayrıca; 1950 ve 1960 lar da Adana Çimento, Mardin Çimento, Ünye Çimento, Bolu Çimento, Baştaş Çimento ve 1980 ler de Göltaş Çimento kurularak ÇİTOSAN (Türkiye Çimento Sanayii) ile Türkiye bir Çimento devi olmuştu...
Ülke dünya kalker rezevrvinin %90 ını üzerinde oturuyor idi. Ve Türkiye dünyanın en kaliteli çimentosunu üretiyordu...
Tarım tam anlamı ile coşmuş nüfusun %30 şehirde %70 kırsal da idi... Tarım ürünleri neredeyse bedava idi...
1980 ler de Almancı tabir ettiğimiz insanlar Ankaraya yanımıza gelince onlar o zaman karpuz dilimle domates tane ile alınıyor denince şaşkınlığımızdan küçük dilimizi yutardık..
Et en ucuz gıda idi.. Tavuk lüks idi.. Sadece özel misafirlere yada yılbaşı gecelerine Tavuk yada hindi pişirilirdi.. Tavuk piştiği zaman evde kokusu 3 gün çıkmaz o akşam en lüks yemek olur idi...
Balık boldu. Ben palamut ile büyüdüm. O denli bol Ankara Sakarya da akşamları nerdeyse bedava dağıtılırdı. Şu an 300 gr palamutun 1 TL olması gibi.. (Şimdi gerçi Tavuk Döner var)
Hayatımda palamut yemekten bıkmıştım. Karadenizden tüketimden çok fazla gelirdi. İstavrit hamsi fakir yemeği idi..
Çocukluğum Ankarada geçti. Ulus ta Döner en ucuz ayaküstü yenecek basit çapsız bir gıda idi. Kıymasız halis Ankara Et döneri.
Geçenlerde oğlum annem eşim ve babam ablam ile gittik ayran döner yedik Hosta da 200 TL hesap verdim kalktım. Varın siz düşünün artım ucuz mu pahalı mı?
Neyse, Türkiye 1960 larda Paşabahçe, şişecam ile Cam Sanayiinde atak yapmış inanılmaz bir ülke idik...
G.Kore bizim yanımızda acından ölmek üzere olan Arakanlılar gibi birşey...
Ne oldu ise 1990 lardan sonra geriye sardık. G.Kore ise ileriye sardı... 1970 ler 1980 darbesine rağmen Özallı yıllar ile çağ atladık...
Ama Tansu Çiller Mesut Yılmaz ile bittik... 91 krizi ile 10 yıl 94 krizi ile bir 10 yıl daha geriye sardık...
G.Kore nin ne yaptığına dair haberimiz bile yoktu....
Kurulan fabrikalar 1960 lar 1970 ler ve 1980 model idi... Rehabilitasyone ihtiyaç vardı. Taş taş üstüne konmadı... Bir 12 yıl daha böyle geçti..
2001 krizi ile halkın üzerinden silindir gibi geçildi... G. Kore marka üzerine marka çıkarıyor Hyundai Kia dönemin Opel i Renault ile rekabet içine girmiş idi...
Biz daha 40 yıllık çimento fabrikalarımızın Farin Kazanlarını dahi değiştirmeyi yenilemeyi unutmuştuk...
Sümerbank iflas etmiş, Tekstil Çökmüştü.. Az biraz Cam Sanayii ve eski model Çimento fabrikalarımız vardı...
AKP umut oldu. Halk inandı. 2001 de sildi aldı.. 2009 a kadar ben dahil herkes inandı belki de inanmak istedik...
Ne oldu ise 2010 dan sonra tekrar geriye sardık. Şimdilik 7 yılımız gitti...
Duble Yol köprü yapmaktan, sanayii tümden unutuldu, finans başkenti olma gayreti elimizde 1960 lardan kalan son koz olan Tarım ı Çiftçiliği ve Hayvancılığı bitirdi...
Finans Minans başkenti filan da olamadık. USD rekor üstüne rekore gitti..
Dön baba başa dön, belki başa da dönemedik daha kötüye evrildik...
G.Kore Opel'i bitirmişti... Araçları inanılmaz satıyordu. FIAT ı Türkiye de Hyundai ye karşı koruyan DOBLO modeli olmuşt.. Yoksa o da iflastı...
LG ve Samsumg Nokia yayı, Ericsson u bitirmiş; Iphone ve Apple a rakip olmuştu.... Japon Elektronik devi olan SONY yi de iflas ettirmişti...
1980 ler yaşayan birisine bunları söyleseniz Opel bitecek SONY iflas edecek hemde G.Kore li firmalar ile denilse aptal mı bu ne der geçer.. Yerine Türkiye bitirecek deseydiniz daha mantıklı bakışlar alırdınız...
Şimdi BIST e bakınız...
Mardin Çimento...
Adana Çimento...
Ünye Çimento...
Şişecam....
Ne var başka... Tekstil bitti zaten....
İşte kısaca Türkiye G.Kore rekabeti bu noktaya bugünlere geldi...
Değerlendirme yapmak size ait...
Ama ne olur unutmayın;
AKP öncesi,
"Mızrakla avlanan, kedi kesen, ineğe tapan bir toplum değildik...."
Kalın sağlıcakla.. Bu da bugünün 2.yazısı olsun....
ben bunlara hiç bir zaman inanmadım,2001 de bunlar ilk parti kurduğunda çevreme olacakları söylediğimde askeri vesayetçi gerikafalı olarak suçladılar şimdi ağızlarını açacak halleri kalmadı. 2001 kasımda bunlar hakkında çok enterasan bir laf ettim,hatta ettiğim tarihi ve mekanıda hatırlıyorum. Haklı çıkmış olmanın gururunu yaşıyorum.... o gün ayrıca dedim ki bunların zamanında asla G.menkul almayacağım 15 senedir bu yeminimide bozmadım. Bu bir istikrardır.
Sevgili Human balon konusuna katılıyorum..çünki bitcoin hedge fonların oyun olanı şu an..söylendiği gibi herhangi bir referans değer içermiyor..kafaya göre takılıyor..belki çok daha yukarılara çıkabilir ancak bavul gibi düşebilirde..bu durumda bitcoin'le ödemeleri şirketler(azda olsa) nasıl kabul ediyorlar, anlamak zor..
Fakat sentral bankerler ve finansal koruyucular açısından bu dijital paralar mevcut atıl paranın altına kaçışını önlüyor diye düşünüyorum..yani onlar açısından yada daha doğrusu statükonun korunması açısından, bu dijital paraların şu an faydalı olduğunu düşünüyorlar sanırım..
Ancak bildiğimiz finansal sıkıntılar bitebilirse ABD'nin eninde sonunda bu dijital para olayına müdahil olacağını..kara para bir yana , bankaların, finansal kesimlerin bypass edilmesine göz yummayacağını düşünüyorum..selamlar..
Sn. Selka emekleriniz ve bilgilendirici yazılarınız için teşekkürler..
Sn.Selka'nın (gerek forum yazılarında gerek aramızdaki yazışmada) doler/tl değerlendirmeleri tutmaya mı başladı ne ?
Çok değil birkaç gün önce şahsi görüşleri yüzünden taşlanıyordu..
Sn. Esnaf tececcüh göstermişsiniz. O sizin güzel bakış açınız. Benim ki sadece bir tahmindir. Ötesi elbette şans da yardım edecek...
Teknik olması gereken bir durum. Destek ve dirençler elbette önemlidir...
Ama unutmayınız "Para Tekniği Bozar..."
Tüm bu ön girişlerden sonra 3,75 ilk direnç noktasıdır. Kırsarsa 3,7280 TL ye kadar süzülecektir. 3,7280 TL ve gerisini haber akışı belirleyecek olumlu haber akışı ile 3,68 TL dahi görülebilir...
Ama lütfen okurken tüm bu değerlendirmenin bir öngörü tahmin olduğunu unutmayınız. Ben 3,7750 ve 3,8250 TL den satmış olduğum %20 portföyümü 3 kademe de yerine koymayı düşünüyorum. Kısmet..
Gelmez mi? O zaman günlük faizde kalır.. Win Win durumu yani...
İlk alım yerinde (3,75-3,74) %5 ikinci alım yerini (3,7280) %10 ve de 3.cü tahmin noktam 3,68 TL ye gelirse kalan %5 portföyüm ile alım düşünüyorum.
Unutmayınız, USD kontorl eden en az 50,000 faktör vardır.. Yurtdışı , yurtiçi.. ABD enflasyon verileri...
Türkiye de bu haber akışları doğrultusunda USD ın bandı şimdilik 3,49 TL ile 3,95 TL dir...
Yani, nerdeyse Hisse Senedi gibi.. Volatil bir ortam olucak..
USD ın %15 ini 3,7750 TL den verdim.. BIST yükseldi gelmesi gereken yer 3,75 TL bandı iken gelmedi. Bu hareket hoşuma gitmedi.. Sanırım malımı ya kar etmeden 3,78 ler den koyup yoluma devam etmem gerekir, yada risk alıp beklemek...
Ancak bu hareket 3,95 TL lere gidebilir, sinyali üretti bugün....
Sn.MRK bir çok borsa gurusu laf ebeliği yapar. Dikkat edin mevcut grafikler üzerinden senayo yazarlar ve bizlerde dinlerken amma şey biliyor deriz. Grafiğin devamı ne olacak dediğiniz zaman yorum yapmaktan çekinirler yapsalar bile ne şişi ne de kebabı yakarlar..
Olay bizlerin finansal okuryazarığımızı artırmaktır.. Bir kaç ipucu vermek isterim...
Teknik işin %25 idir. Kalan o firma yada şirkete ait %50 si Bilanço ve Faaliyet raporlarıdır. Diğer %25 ülkenin genel durumu ve haber akışıdır...
Ama genelde okuma özürlü, bir toplum olduğumuz için hazır bilgi bekler ve saçma sapan insanlardan umut bekleriz.. Bu insanlarda bundan beslenir. Ama emin olun sizin kadar zekaları ve öngörüleri dahi yoktur. Tıpkı piyasadaki medyum gibidirler..
Mesela ben önce tekniğe bakarım.. Baktım hisse teknik olarak ucuz, rasyolarına bakarım. Bilançosu ve mali tablolarına bakarım. F/K oranlarına PD/DD rasyolarına karlılığına bakarım.. Baktım mali tablolar iyi.. Faaliyet raporlarını okurum.. O yıl neler yapılmış neler yapılmak isteniyor.. Geleceğe dair neler planlıyorlar anlamaya çalışırım... Böylece kimseye umut bağlamam..
İşte o an o hisseye yine de paldır küldür girmem.. Çünkü spekülasyon dahi olabilir.. Çünkü hisse ucuz dahi olsa ucuzun ucuzu vardır... Kademli alım sistemimi bozmam..
SN.ARDT bu vargıya nasıl vardınız anlamadım. Ülkeye USD girince volatil ortam mı oluyor. USD girse bizim ülkede en fazla USD yatayda gezer.. Sın iki aydır USD 85 derecelik açı ile füze gibi çıkıyor...
Bugün sizden hiç yorum/yazı alamadık diye hayıflanıyordum ki yine günü bilgi aktarımı ile kapattiniz. Teşekkürler sn.selka.
Ve bugün USD gidişat yorumu da almak isteriz sizden. Alistirdirdiniz bizi günlük yorumlariniza :)
Alımını 100bin dolar dahi olacak olsa, hatta garanti deseler bin kere düşünmek gerekir.
Ancak her türlü riski alırım diyorsanız;
Buraya yatırdığınız paranın kaynağının legal ve vergilendirmiş kazançlardan olması şart. Hatta buraya para yatırdıysanız şahsınızın adına kayıtlı bütün paraların malların legal olması şart.
Nereden buldun sorusu MASAK sorgulamasında sorulur.
Yabancı borsalardan alıyorsanız yapılacak pek bir şey yok. Zira sizin sunacağınız belgeler mahkemece geçerli sayılmaz. Yabancı bitcoin borsaları da Türkiye'ye belge falan göndermez, yanarsınız.
Şimdi niye böyle yazdın diyeceksin, işte şundan:
http://www.masak.gov.tr/userfiles/fi...0B-001-1_1.pdf
MASAK yani mali suçlar araştırma kurulunun rehberinden alıntıdır:
6. Şüpheli İşlem Tipleri
Yükümlülerin suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanında araç olarak kullanılmaları
riskine karşı ortak bir tutum, anlayış ve işbirliği içinde olmalarının sağlanması ve şüpheli
işlemlerin tespitinde yükümlülere yardımcı olunması amacıyla şüpheli işlem tipleri
belirlenmiştir.
......... bu Rehber ile belirlenen şüpheli işlem tipleri ile
sınırlandırmamaları; şüphe doğuran işlem, sayılan tiplerden herhangi birine uymasa dahi
şüpheli işlem bildiriminde bulunmaları gerekmektedir.
MASAK tarafına, haberiniz olmadan bildirilmesi zorunlu şüpheli işlemlerden biridir bitcoin alımı:
T-001-3.47 Müşteri hesaplarından bitcoin satan aracı kuruluşlara bitcoin alımına yönelik
para transferi yapılması
Şimdi kardeşim banane diyebilirsiniz, benim param helal alnım ak. Kara para sorgulamasının yanında şöyle bir duruma maruz kalabilirsiniz: ülkemizde, terör örgütü ilan edilen gruba üyelik için telefonunuzda bir program kurulması yeterli.
Hiç ilginiz yoktur, ancak bu terör örgütü bitcoin ile işlem yaptıysa yapıyorsa yandığınızın resmidir. Paşa paşa gider sorguya çekilir gerekirse gözaltında tutulur belki aylarca tutuklu kalırsınız.
Paranıza mallarınıza bloke konulur, suçlu çıkarsanız el konulur.
Mazallah terör örgütü üyeleri ile bilmeden bir iletişiminiz olmuştur vs. Sonunda aklansanız dahi "pardon" filmini hatırlatırım.
Diğer yandan her türlü takip altına girmiş olursunuz. Kapınıza polisler geldiğinde yada savcılık tebligatı geldiğinde o sıkıntıyı yaşayanlar bilir, suçsuz olsanız dahi, sonucuna değer mi bir düşünmek gerekir.
MASAK bu, emdiğiniz süt burnunuzdan gelir. Yaşayan bilir...
Sn.Bir esnaf (İsminizi bilmeme rağmen izniniz olmadığı için Nıck Name ile hitap ediyorum) çok teşekkürler.. Bugün 3,82 TL den 10 K USD daha satış yaptım.. BIST bize göre yüksek. Düşüncem o ki; BIST yabancıya göre ucuz kalıyor.. (TL Bazında Değil)
Hal bu olunca BISTte saçma bir şekilde 115-120 aralığını bekliyorum. Çünkü USD bazıdna BİST ucuz.. 110 lerden çıkıp 3,82 TL den USD alacak kadar alık değiller...
Lakin USD kurunu 3,75-3,80 bandına kilitleyip BIST i 120,000 e çekebilirler ise ellerinde fazla TL olucaktır. İşte o vakit BIST te satış dalgası olabilir...
Bu arada eşimde bende çalışıyoruz. Evde biri ortaokul diğeri anaokul 2 adet çocuk olunca inanın yazmak bazen piyasayı takip edemiyorum...
Mesela bugün bir ara 3 gibi bir baktım USD 3,82 TL hemen satış verdim.. Günün Yükseği mi düşüğü mü inanın bakamadım bile...
bitcoin çatır çatır ilerliyor yannız şöyle bir durum var bitcoinden parayı vursam zaten bunu TR ye getirmem dışarıda tutarım. ben mevcut paramı bile dışarı çıkarmaya çalışırken neden bitcoinden kazanılan parayı TR ye sokayım? değmez... Masak önce gitsin sınırlardan bavul bavul giren paraya baksın,şu an şaka gibi ama istersen 50 milyon $ getir sınırda kimse sorgulamıyor.tamamen yasal.
Kasım 2010
1 Bitcoin = 0.20 $
1 ons Altın = 1,350 $
Bugün
1 Bitcoin = 6,544
1 ons Altın: 1,280
Çok açık altına giden para BITCOIN e akıyor....
14. yüzyılın ortalarında Avrupa’ya giden lâle, özellikle Hollanda ve Almanya’da aranan bir meta haline gelmişti. Lâle merakı bir ara kelimenin tam manasıyla çılgınlık haline gelmişti.Charles Mackay’ın “Tuliptomania†adındaki makalesi bu konu hakkında çarpıcı bilgiler sunmaktadır.Bu dönemde bir lale soğanına bütün servetini yatıranlar vardı.Schinler 1922’de yazdığı bir eserde, “Bir lale soğanın 9000 altın Mark’a satıldığı olmuştur†diyor, üstelik lale devrinden çok önceki yıllarda, “Naibi Krali†adındaki bir lalenin soğanı için şunları verdiğini söylüyor: “2 araba yulaf, 4 araba arpa, 4 semiz öküz, 12 semiz koyun, 8 semiz domuz, 2 fıçı şarap, 4 fıçı bira, 2 fıçı tereyağı, 50 kilo peynir, 1 karyola, 1 kat elbise, 1 de gümüş vazo.â€[21]1636 yılında nadir türlere talep artmış ve bunların satışlarını gerçekleştirmek üzere Amsterdam, Roterdam ve Leiden gibi şehirlerdeki borsalarda düzenli pazarlar kurulmuştu.İş zamanla öyle bir noktaya vardı ki, bazı tüccarlar, her türlü yola başvurarak fiyatlarda dalgalanmalar meydana getirmeye başladılar.Ne var ki çılgınlığın sonuna kadar böyle devam etmeyeceğini anlayan bazı tüccarlar, birden tavır değiştirerek yeni soğanlar almadıkları gibi ellerin de kilerini de yüksek fiyatlarla satmaya başlayınca işin rengi değişti ve başlayan büyük panik sonucunda lâle zengini bir çok büyük tüccar birden yoksullaşıverdi; Çılgınlık sona ermişti
Bitcoin içinde daha ne kadar sürer bilmem ama benzer bir durum bekliyorum o nedenle bende altının yeri ayrı, ha belli bir miktar para riske atılabilir, kaybetmeyi göze alınabilecek bir para ile her şey denenebilir, benim 1,5 sene evvel başka bir konu için 3000$ riske attığım 6 ay sonra elimde 0 kalan olaylar gibi
Bıtcoin'in in riski yarın sabah ederi tekrar 0,20 Cent olsa dünya piyasası ve ekonomisinin etkilenmeyeceğidir.. Oysa USD, ve Altın gibi araçlar çılgınlar gibi yükselemeyeceği gibi ederi 0,20 Cent te olmaz.. Dünya ekonomisi kabul edemez..
Yine de herkese bol kazançlar dilerim...
Hamle işe yaradı! 2.47 ton altın...
Türkiye hazinesinin açıkladığı verilere göre altına dayalı tahvil ve kira sertifikaları döneminin başlamasıyla beraber yastık altından 2.47 ton altın çıkarak ekonomiye kazandırıldı
en az 2200 ton diyordu, 2.47 ton çıktı. 890 da 1.
bu ülke bu iktidarı 890 da 1 mi seviyor muş..
gösterilmek istenen başka ama görülen başkaymış demek ki.
Sn.İbrahim milletin binbir zorluk altında hayatın binbir hali var diye biriktirdiği 3-5 kuruşa göz dikmek yerine;
Ankara ve devlet biraz daha tasarruflu davranamaz mı?
Bu millet hak etmediği bu lüksü yaşama ısrarından vazgeçemez mi?
Makam araçlarının sayısını, modelini ve markasını indiremez miyiz?
Şu seçimlerde Hazineden daha az para harcayamaz mıyız?
1998 yılında Antalya'ya Korkuteli yolundan gelmiştim. İnşaat halinde idi...
2017 yılında geçen gene kullandım. İnşaat halinde idi...
Ne bu memlekette inşaat; ne de USD ın yükselişi bitmez...
Müptelası olmuşuz bir kere...
O sebeble milletin altınına bakana kadar kendimize çeki düzen vermemiz gerekir...
malesef durum vaziyet çok kötü, senelerdir bu ülke siyasetçiler tarafından sömürüldü kimler geldi kimler geçti hepsi öyle veya böyle gönderildi. en az çalana en fazla hakaret edildi. en çok çalana tapıyorlar. en az çalan (hatta bana göre devletin bir iğnesini dahi almamıştır) karaoğlan bülent ecevit. diğer en çok çalanı söylemeyeyim 7 ceddinin zenginliğini bilmeyen yok ama bir bilmemneyim var sırtımda dersin kim bilecek.
neyse asıl konuya dönecek olursak,
mesela 1 - ) 2014 ten bir haber (850 bin tl kira - 520 bin tl temizlik) http://www.hurriyet.com.tr/kirasi-85...in-tl-29352309
daha yeni tarihli haberler çıkmıştı ancak bulamadım. detaylıcada yazmak istemiyorum. araştıran zaten bulacaktır.
2 - ) depremzedelere yardım için başlayan ÖTV nin şuanki kullanımı buyrun düzce belediye başkanının aracı http://www.hurriyet.com.tr/duzce-bel...cekti-40093794
hayır bir de adamlar o kadar alışmılar ki arabayı alıp selfi çekmeler, şeker fabrikaları gözbebeğim ama hepsini özelleştiricezler. malesef hazıra dağ dayanmaz.
Bugünkü gelişmelere istinaden sizden uzun ve detaylı bir yorumlama bekledim ancak sanıyorum vakit bulamadınız Sn.Selka.
Hafta sonu fırsat bulmanız durumunda,
- usd yaşanan gelişmeler ve gidişat
- tl'de kalan bizler için durum değerlendirmesi ve/varsa mevcut taktiklerde değişiklik
konularında fikirlerinizi yazmanizi rica ederim.
Forumda bilgi birikimi yanı sıra en önemlisi aldığı pozisyona göre değil şeffaf yorumlarını aktaran bence 2 kişiden birisiniz.
Iyi geceler dilerim
Sn.Bir Esnaf piyasa tabir yerinde ise toz duman.. Temel sıkıntı şudur. Yüksek enflasyon piyasayı bozdu. Gelen enflasyon verisine USD kayıtsız kalamazdı, kalmadı da... 3,77 TL ler den Rally ile 3,84 TL ye kadar dayandı...
Öğleden Sonra gelen 15:30 daki ABD verileri ile 3,86 TL ye kadar geldi.. Akşam üzeri saat 17;30 gibi ABD Tüketici Güveni, Ücretlerdeki artış gibi veriler 3,89 TL ye kadar taşıdı....
Ne yalan söyleyeyim enflasyonda %12 leri beklemiyordum.. Hem de çekirdek enflasyonda %1 den fazla artış sadece 1 ay da olmuş... Bu çok önemli...
TCMB TL nin geleceğini düşünüyorsa sıkı duruyormuş gibi değil; sıkı durmalıdır... İşin açıkçası bu denli kısa vade de 3,90 TL yi beklemiyordum. Birçok arkadaşıma Ocak ayında 3,90-3,95 TL yi beklediğimi yazmıştım.. Lakin Kasım 3 de geldi..
Ben kademeli olarak 3,83-3,85-3,86 da %5 lik dilimler halinde USD satıp TL aldım. Son portföyümde %44 USD %66 TL olarak konumlandım...
Buralardan USD alımını önermem. Ancak USD ın arkasında momentum olduğu çok açık. Bu momentum ile önümüzdeki hafta 3,95 TL ler görünebilir...
TCMB sının ise 4,10 TL lere kadar sabrı olduğunu düşünüyorum. 4,10 TL üzerine giderse aktif bir rol alır..
Beni endişelendiren bu enflasyon verisi ile terste kalan yabancı... Bu veri sonrası BIST te ufak çaplı bir panik ile %1,5 luk satış oldu. Ancak; 3,86 TL den USD almak istemeyen yabancı, tahvile de gitmedi.. Tahvil faizleri bir ara 13,20 leri görse dahi nereye gittiler anlayamadım...
Bıt COIN ?
Neyse...
Beni endişeye sürekleyen şey USD satış yerinde lakin BIST te pozisyonlar henüz boşaltılmadı. Boşaltılır ise bu para nereye gider?
Bingo Soru budur?
Yabancı 3,90 TL den USD alıp; USD ı 4,35 TL ye taşır mı?
Yabancı 3,90 TL den USD ı pahalı bulup; Tahvil faizide iyi deyip Tahvile girer böylece faizileride indirir..
Yabancı Tahvile ve TL ye güvenmez; Altın a yönelir?
Ya da; hiç sanmama rağmen
BIST i satıp BITCOIN e girer; BITCOIN i 10,000 USD a kadar taşır....
Bu sorunun cevabı bence para kazanmak demektir...
TL de kalanlara fazla bir tavsiyem yoktur... TL bu ensturmanlar arasında en fazla dayak yiyen araç maalesef...
Şu durumda park etmekten başka çare yoktur...
Sadece ONS altında 1270 USD altına giderse şu ortamdaki en ucuz şey diyebilirim...
Kalın sağlıcakla....
yabancı birkaç fon poz kapattı gitti bence. devamı gelmez umarım.
2018 yılı tasarruf yılı. Tasarrufa kamudan başlayacağız. Devlete, belediyelere yeni araç alımı yok. Kapattık bu kapıyı.*Önce kendimizden başlayacağız. Hani çuvaldızı kendimize batıralım ki, iğneyi vatandaşımıza yönelttiğimizde makul görsün. Şaşa debdebe bitiyor. Varsa herkes şartlarda işine gücüne bakacak. Vatandaşın işleriyle daha fazla meşgul olacak.
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/mo...si-175087h.htm
Kamuda masraf çılgınlığı başlamışdır. Makam araçları ve lojmanlardan başlanmalıdır. Kamuyu mümkün ölçüde daraltmalıyız hele ekonomiden tamamen çıkarılması gerekir..
Hal bu iken; çok ciddi bir vergi reformuna ihtiyacımız vardır. Direkt vergi almanın yolları bulunulmalıdır. Dolaylı vergi konusunda o denli acınası bir duruma geldik ki; ÜRETİM gücümüz felç oldu...
Şöyle ki; Direkt vergi alamayınca hükümet dolaylı vergi alımı ile vergiyi paylaştırmaya başladı. Tütün, Alkol, Akaryakıt, Araç, Harç, Pul, Ötv, MTV, KDV gibi vergilerin oranlarını artırdı.. Bazı durumlarda bu vergiler %45 lere kadar geldi...
Sonuçları üretim bitti. Yani; Saman, buğday, nohut, mercimek gibi temel ürünleri dahi ürünleri ithal eder hale geldik.
Adam tarlasında Buğday üretmek için 2017 yılında "Kara Saban" kullanacak hali yok ya...
Mecbur Traktör, biçerdöver alıcak, kullanıcak... Bu araçları alırken ödediği MTV, ÖTV, KDV gibi oranlar yanında bu araçlara koyduğu yakıttaki vergiler tabiri caiz ise üreticinin ümüğüne basıyor. Doğal olarak üretici bu maliyetleri ürettiği ürününe ekliyor.
Başka çaresi yok ki..
Buğday ın Kg fiyatı geliyor 5 TL ye....
Bu durumda Tarım Bakanlığı devreye giriyor.. Dur Üretici! Ne yaptın sen, Kg fiyatı 5 TL den buğday olur mu? Diyor...
Çiftçi çaresiz "OLUR" diyor.. Yoksa ben biterim diyor...
Hükümet olmaz diyor.. Rusyada 2,5 TL ye aynı buğday var, diyor. Sen 5 TL den satarsan enflasyon olur o vakit bende buğdayı ithal ederim diyip üreticiyi tamamen bitiriyor..
Yani kısaca; siz Ekonomi de bir yere basarsanız, diğer taraf pörtler.. Kısa vadeli çözümler ekonomilerde çözüm değildir. Ekonomi aslında bir doğa bilimidir...
Deprem olmasın isteriz, ama olur... Bunun yerine doğaya kızmak mantıksızdır.. Rayonel olan depreme karşı tedbir almaktır... Aksini iddia edemezsiniz. Çünkü anlamsızdır...
Ekonomi de Jeoloji gibidir... Hatayı, şakayı, laubaliği asla affetmez... Tokatı indirir..
O sebeple biz de de VERGİ REFORMU şarttır... En birinci iş budur....
Gerisi Pörtleyen Yumrular dır... Onlardan bir tanesi de pörtleyen USD dır...
İngiliz kadın seyyah, yazar ve casus Gertrude Margaret Lowthian Bell'in 100 yılı yıl aşkın bir süre önce dünyanın çeşitli yerlerinde çektiği fotoğrafları ve anıları, internette satışa çıkarıldı.
http://www.sabah.com.tr/galeri/turki...e-fotograflari
Sahte şeyhlere dikkat!
https://1.bp.blogspot.com/-_eLTv0GUq...h%2Bkimdir.jpg
Sn.Sadecegrafik kakınız için teşekkür ederim...
İki satırda yazdığınız konu o denli geniş ki... Nerden başlasam diye düşünüyorum...
Sn.discretus bende iki adet üniversite mezunuyum. ODTÜ Mühendislik Fakültesi ve Sivil Havacılık alanında lisans derecelerim var..
Yukarıdaki yazınızı okudum, hedefimiz aynı lakin görüşümüz farklıdır.. Türkiye'de eksik olan bilim değildir.. Türkiye'de eksik olan yetişmiş adam sayısıda değildir... Bilakis Türkiye'de bence 200 adeti lüzumsuz olmak üzere yaklaşık 250 adet üniversite, yaklaşık 20,000 ini binada kat görevlisi dahi olamayacak 25,000 adet akademisyen var...
Etrafımda Doçent, Dr, Prof olmayan kalmadı. Herkes bilim adamı, uluslararası bir adet bilimsel makalemiz yok... Konu eğitim filanda değildlir... Herkesi eğitmek, üniversite mezunu etmek bildiğim en yanlış politikadır...
Eğitimli cahil olana kadar, eğitimsiz cahili her zaman tercih etmişimdir.. Çünkü eğitimli cahili eğitmek imkansızdır.. Adama diyorum ki; USD 3,90 TL olmuş, ne olcak ki? direkt USD ile ilgili değiliz ki.. Daha iyi 100 USD satınca 390 TL alıyorsun diyor...
Bunu diyen üniversite mezunu...
Neyse...
Türkiye'de 250 üniversite fazladır. En fazla 50 adet yeterde artar bile.. Ülkede iş yok, 7,500,000 lisans öğrencisi varmış.. Kalite yerlerde...
Ben 1996 yılında ODTÜ Mühendislik Fakültesinde mezun olunca Lisans öğrencisine dahi Hocam diye hitap edilirdi.. Asla Anfi ler ders işlenmez, anlatılmaz, derslerde genelde kaynak olabilecek yayınlar ve yazarları incelenir, değerlendirilir ve
bu kaynakları Kütüphaneden bulup, ders kitaplardan sınavlara vizelere mıd term lere Kütüphanede araştırılarak hazırlanılırdı..
Kimse hazır bilgi vermezdi.. Araştırma yapmak lisans öğrencisinden Profesöre kadar şarttı...
Şimdi pek çok üniversitede "Motorlu Taşıtlar Ehliyet Sınavı" gibi olan Soru Bankalarından sınava hazırlanan lisans öğrencileri var... Bu öğrenciden siz ne tür İNOVASYON bekleyebilirsiniz ki...
Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi çok daha yaratıcıdır.. Keza öyle de... Üniversiteler bilim merkezidir, iş yapma yada iş öğrenme beceri kazanma yerleri değildir... Üniversiteler de öğrencisi akademisyeni öğrenmez.. Öğretim olmaz... Eğitim hiç olmaz... Eğitim en son lise de bitmiştir...
Üniversiteler de araştırma vardır, inceleme vardır, yaratıcılık vardır, üzerine sende biraz yorum koyma vardır, muhakeme, düşünme vardır... O bilimsel alanı öğrenmeden ziyade katkıda bulunma vardır...
İş yapma yada iş öğrenme beceri kazanma yerleri Meslek Liseleridir.. O sebeple ülkemizde bir çok üniversite üniversite değil Meslek Yüksek Okullarıdır...
Türkiye'ye kimse alınmasın ama ODTÜ,Gazi, Bilkent, Ankara, Hacettepe Üniversitesi, İTÜ, BÜ, İstanbul Üniversitesi, YTÜ, Ege, 9 Eylül, Akdeniz, Çukurova, Dicle, Erciyes, Erzurum Atatürk, KTÜ yeter.. Gerisi hikayedir..
Demem o ki büyükşehirlerde 3-5 adet diğer bölgelerde birer adet üniversite yeter de artar bile. Gerisi derhal MYO statüsüne gelmelidir... Yazık..
Yoksa ortalık sözüm ona üniversite mezunu Vale, Otopark, Kat Görevlisi dolucak..
Diğer bir husus... Calculus, Differentıal Equatıons filan... Geçin buralarda inovasyonu filan.. Yani ben yüksek bilimsel yada teknoloji gerektiren ürünlerden inovasyonu işini geçtim ben...
Orta kalite tekonoloji gerektiren Çimento, Tekstil, Kumaş, Boya gibi sanayiilerimiz kurtarsak yada düşük teknoloji gerektiren Tarım yada hayvancılığımızı kurtarsak yeter diyorum....
İnanın konu o denli geniş ve birbirini ile bağlantılı ki; herşeyimiz ama herşeyimiz yanlış...
Türkiye de en büyük sıkıntı rüşvet ve hırsızlık çarklarının hala dönmeye devam etmesidir. Özellikle belediyelerde. Buna göz yumulduğu sürece kalkınma olamaz! Adalet mülkün temelidir!
Osmanlı zamanında olsa hırsızın kolu kesilirdi, bu yüzden 650 sene boyunca sadece 3 kişinin kolu kesilmiştir hırsızlıktan. Yiyorsa hırsızlık yap. İşin ucunda kol var.
Ayrıca rüşvet alan da veren de cehennemliktir. Devlet kademesinde rüşvet alan da veren de ayvayı yer. Defterini sürerlerdi Osmanlı zamanında.
Ya şimdi durum nasıl?
Bunları yapmadıkça biz asla OSMANLI falan olamayız! Kimse kendini kandırmasın.
Rüşvet var mı? Hırsızlık var mı?