...:::Beyaz Yaka için Yatırım Koçluğu...:::

O paketi acmayacaklardi.
Birisi kirilma noktasini sormustu ve paketin acilma ani demisti.
Bardagi tasiran son damla oldugu konusunda hemfikirim.
Bir tarafta yara bere icinde bir zavalli merkez bankasi 75 baz puan faiz artirip atesin uzerine su sikiyor.
Ayni anda iktidar 24 milyar TL tutarinda, ki bunun icinde secim sonrasi devam edecek harcamalar da var, bir paket acarak atese benzin dokuyor.
Siz olsaniz ne yapardiniz?
S.kerim boyle askin izdirabini deyip SAT tusuna basip cekip gitmez miydiniz?
Syg,

Köşe Yazısı: Müjde Paketinden Neden Kur Canavarı Çıkıyor?
İsmet Özkul/Dünya, 08 Mayıs 2018

Hükümet geçtiğimiz hafta görülmemiş ölçüde yaygın bir ekonomik af paketi açıkladı. Torba yasa şeklinde Meclis’e sunulan “müjde paketiâ€�nde yok yok.
Paket, emeklilere bayram ikramiyesinden ödenmemiş vergi, para cezası ve SGK primlerinin yeniden yapılandırılmasına, yüksek öğrenim affından imar affına kadar
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği celik.org.tr 18/19
çeşit çeşit popülist önlemle dolu. Neredeyse paketten payına bir avantaj düşmeyen tek hane olmayacak.
Hükümetin hesaplarına göre paketin bütçeye maliyeti 24 milyar lirayı buluyor. Ama maliyet çok büyük olasılıkla bunun üzerine çıkacak. Sadece yaşlılık aylığı artışı ile emeklilere 2000 TL bayram ikramiyesinin maliyeti 24 milyar liraya ulaşıyor. Türlü çeşitli ceza aflarının kaybı eklenince paketin maliyeti daha da yukarı çıkacak.
Ayrıca Torba Yasa’ya paralel olarak çıkartılan bir Bakanlar Kurulu kararı ile kreşe giden çocuk başına verilen katkı miktarı da 304 TL’den 1015 TL’ye yükseltilirken, konutta KDV oranı düşürüldü. Bunun da bütçeye ciddi bir yükü olacak.
2018 bütçesinde öngörülen açık miktarı 65.92 milyar TL. 24 milyar liralık maliyet bile öngörülen açığın yüzde 36’sına eşit.
Hükümet yapılandırılan kamu alacakları için yapılacak ödemeler ile bu maliyetin dengeleneceğini ileri sürüyor. Ama bu pek gerçekçi değil. Yapılandırmaya katılımın ne kadar olacağı belli değil. Yapılandırmaya girenler ödemelerini yıllara yayılan ikişer aylık taksitlerle yapacak. Bu durumda 2018 bütçesine yapılandırmadan gelecek muhtemel olumlu katkının, kesin olan gider artışının çok altında kalacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bu müjde paketinin amacının seçmenleri etkileyerek oylarını almak olduğu açık. Ancak seçmenler daha paketi anlayıp sevinmeye fırsat bulamadan 4.30 TL sınırına dayanan doların şokuyla karşılaştılar.
Kurların böylesine hızlı bir çıkış göstermesi tesadüf değildi. Seçimler için büyümeyi hızlandırma politikaları, ekonominin kırılganlıklarını iyice artırdı. Bu yüzden enflasyonun yüzde 10’un altına inme umudu bile kalmadı. Bir yandan IMF kırılganlıklara vurgu yapan rapor açıklarken, diğer yanda kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin notunu düşürüyor.
Bu yüzden açıklanan paket, sevinç etkisi değil, tedirginlik etkisi yarattı. Sonuç kurların ve faizlerin hızla yükselmesi oldu.
Piyasanın ateşinin yükselmesi karşısında ne ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı’nın sakinleştirmeye yönelik açıklamaları, ne de Merkez Bankası’nın likiditeyi ciddi ölçüde sıkarak dövize müdahale kararlarının dişe dokunur bir etkisi olamıyor.
Her şey ekonominin çok kritik bir noktada olduğunu gösteriyor.

Alıntı:

---

Originally Posted by syılmaz

Yurtdışı şantiyede çalıştığım için dolar cinsi maaş alıyorum, daha doğrusu alıyorduk. Patron 31 Mart'dan sonra ki maaşlar için dolar kurunu 3.80'e sabitlediğini açıkladı, 20 senedir bu şirkette çalışanlar var ilk defa böyle birşey görüyorlar. Bizim patronda derin adamdır, sanırım çok kötü bir beklentisi var.

---

Patron sinyali verdiğinde full dolara geçmek lazımmış. Göz göre göre tüyoyu kaçırdık.

Maaşta %12 azaldı, portföyüme mi üzüleyim, maaşın azalmasına mı üzüleyim bilemedim.

Alıntı:

---

Originally Posted by Dudu

O paketi acmayacaklardi.
Birisi kirilma noktasini sormustu ve paketin acilma ani demisti.
Bardagi tasiran son damla oldugu konusunda hemfikirim.
Bir tarafta yara bere icinde bir zavalli merkez bankasi 75 baz puan faiz artirip atesin uzerine su sikiyor.
Ayni anda iktidar 24 milyar TL tutarinda, ki bunun icinde secim sonrasi devam edecek harcamalar da var, bir paket acarak atese benzin dokuyor.
Siz olsaniz ne yapardiniz?
S.kerim boyle askin izdirabini deyip SAT tusuna basip cekip gitmez miydiniz?
Syg,

---

Dostum o bardak çok öncesinden taştı, yıllardır TL negatif ayrışıyor, paketten çok öncesine dayanıyor konu.
Derviş'in 15 günde 15 yasa sloganı vardı hatırlarsın. En önemlisi de merkez bankasının siyasi otorite baskısından bağımsızlaştırılması idi. Hatırlıyorum en önemlisi o karardı ve piyasalar bundan sonra rahatlamıştı. Sonradan ne oldu, önce sorumlu bizsek bu kurum bize bağlı olmalı denildi, sonra baskı altna alındı, sonra ekonomi bakanı biraz enflasyondan birşey olmaz dedi, sonra kendi getirdikleri mb başkanları görevden alındı, sonra buna karşı çıkmaya çalışan cılız sesler bastırıldı ve tasfiye edildi, sonra hergün bir danışman bilmem ne çıkıp mb aleyhine demeç verdi. Sonrasında da bugünlere geldi konu.

Maalesef herşey göstere göstere geldi ve gidişat tersi olmadığına göre hiç hoş değil, artı şartlar da hiç eskisi gibi değil.
Umarım tekrar yeni bir Derviş aranmaya başlanmaz.

Alıntı:

---

Originally Posted by Desperado

bende 7-8 senedir ford ve tofas var, onlar var misal hem ihracat yapan hem temettü veren.. başka da vardır illa...

---

Şu anda önemli olan ihracat yapmasından ziyade borçluluk durumu. Çok borçlu şirket istediği kadar ihracat yapsın kur ve faiz artışı faaliyet karını siler süpürür.

Ayrıca ihracat yapan şirket ara mamul/hammaddeyi dolar ile alıyorsa o da başka sorun.

Bist'de şu an en sağlam şirket bana göre soda'dır. (çok severim elimde değil)

İhracat kalemi çok fazla gözükmesede neredeyse bütün malını döviz ile satar (yurtiçi satışları da dövizledir).

Borç önemsiz miktardadır. Kasa döviz doludur. Hammaddesi de TL iledir, TL ile üretir döviz ile satar. En büyük müşteriside sabit müşteridir (şişecam grubu).

dolarla satıs yapması da TL satıstan ıyıdır elbette ama ıhracatın avantajı su, yurt ıcındekı olası krız/durgunluktan etkılenmıyorsun... tabı satıs yaptıgın ulkede durgunluk olursa orası ayrı konu...orda da cesıtlendırme yapılması en ıdealı...

borcsuzluk da kısa vadede kur zararı yazmamak ıcın ıyıdır ama uzun vadede her sırkette bellı bır sevıyede borcluluk olması gerekır optımum buyumeyı yakalamak ıcın, borcu sıfır olan sırket en ıyı sırket degıldır yanı... yoksa soda da ıyı bır sırket elbette, ona suphe yok...

ford, tofas, thy gıbı sırketler sıfır borcla yurumez, yurumemelıdır de... sadece ozkaynakla ılerlemeye calısırsa potansıyel buyumesının cok altında kalır. Yabancı para borcunu yurt dısı partnerıyle uzun vadelı anlasmalarla hedge etmek veya duran varlıkları yabancı para cınsınden bılancoda tutmak gıbı farklı yontemler kullanırlar yabancı para borclardan kaynaklanan kur rıskını bertaraf etmek ıcın...

her halukarda, ıncelendıgınde su donemde guzel fırsatlar var...

Bist te 80.000 e az kaldı.
Oyak şirketleri, koç holding şirketleri, büyük oturaklı şirketlere iyi dikkat etmek lazım. 1-1.5 yıla %100 getiri olabilir. Alırken acele etmemek lazım, seçimin hemen öncesi risk ve fırsat zamanıdır. Seçim sonrası tepkilere bakmak lazım. Sn. Erdoğan kaybeder lakin bırakmak istemezse (seçim sonucuna müdahale, seçim yenileme için bahane çalışmaları) çok çok kötü silkelenebiliriz. Her türlü olasılığa dikkat etmek lazım. 1e 10 veren zıp zıp hisselere hiç girmemek lazım.

"ayı: baskın basanındır. boğa: ava giden avlanır." saygı ve sevgilerimle

Alıntı:

---

Originally Posted by syılmaz

Şu anda önemli olan ihracat yapmasından ziyade borçluluk durumu. Çok borçlu şirket istediği kadar ihracat yapsın kur ve faiz artışı faaliyet karını siler süpürür.

Ayrıca ihracat yapan şirket ara mamul/hammaddeyi dolar ile alıyorsa o da başka sorun.

Bist'de şu an en sağlam şirket bana göre soda'dır. (çok severim elimde değil)

İhracat kalemi çok fazla gözükmesede neredeyse bütün malını döviz ile satar (yurtiçi satışları da dövizledir).

Borç önemsiz miktardadır. Kasa döviz doludur. Hammaddesi de TL iledir, TL ile üretir döviz ile satar. En büyük müşteriside sabit müşteridir (şişecam grubu).

---

Tofaş’ı severim. Yatırımları karşılığında alım garantisi olduğu için borçları çok büyük sıkıntı değildir. Ancak perakende satış her zaman toptandan fazla getirir. Yurtiçi pazardaki kayıp mutlaka olumsuz etkileyecektir. Otomotiv kredileri kafamda soru işareti ama hakim değilim. Tofaşın mevcut problemi fabrikanın kapasite sınırına dayanması
ve mevcut doblo yerine daha güzel birşey koymaması gelecek için tehdit oluşturuyor. Ford daha çok tutuluyor.
Tabiki bu bilgiler şahsi görüşlerim yanıldığım hususlar olabilir.



iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.