Alıntı Originally Posted by Günaydın Yazıyı Oku
yani sürekli eleştiri sürekli nombardıman sürekli memnuniyetsizlişk tamam da ortada bi gerçek var 2002 den beri önceki dönemlere benzer bir yıkım yaşamadı memleket şükürler oldun,
Bu tür bir yıkımın ötelenmesinin nedeni 2002-2011 yılları arasında alınan orantısız dış borca izin verilmesi. Çevremizde gördüğümüz herşey bu borç para ile yapıldı. Yüksek büyüme rakamları bu paralar ile mümkün oldu. Rakamlar bunu söylüyor; 2001 yılı sonunda Tükiye'nin toplam borç stoku 100 milyar dolar civarındayken şu anda 485 milyar dolar civarına yükselmiş. Özel sektörün borcu belki 10-20 milyar dolarlarda iken şu anda 250-300 milyar dolar civarında. Yani etrafımızda gördüğümüz tüm inşaatlar ve sanayi , buralarda kullanılan modern makinalar bu borç ile alınmış , bizim insanımız bu ürünlerin cnc tezgahların, tesislerin katma değerli üretimini değil operatörlüğünü yapmış ve bu şekilde bir üretim zinciri kurmuş. Bu tür bir üretim zinciri de ne yazıkki alınan borcu geri ödeyememeye başladı.

Burada amacım siyasi bir ayrıma gitmek değil, işin sebebini irdelemek. 2002-2011 arasındaki dönemde de aslında Türkiye ve ekonomiyi yönetenler daha öncekiler ile aynı performansı gösterdiler, daha iyi değildiler, ama daha kötü de değildiler, sadece orantısız kaynak girişi sanki Türkiye seviye atlıyormuş gibi suni bir algı yarattı. Aslında hak etmediğimiz suni bir gelirin ve tüketim şablonunun içinde olduğumuzu şimdi yavaş yavaş anlamaya başladık.

Karamsarlığa kapılmayalım ama karamsarlığa düşmeyelim derken polyannacılık oynayıp zurnanın zırt dediği noktayı da kaçırmayalım. Zira mümkün olan tek çözüm o noktanın herkes tarafından iyi görülmesindedir.