Ebussuud Efendi 1545’te aldığı şeyhülislamlık görevini ölene kadar, 29 yıl devam ettirdi. Bu uzun süre içinde hem yazdıklarıyla Osmanlı hukuk ve eğitim sisteminin önemli bir kilometre taşı olmayı başardı hem de gerek halk gerek saray üzerinde ciddi bir tesir icra etti ve Osmanlı hukuk teşkilatını mükemmel bir forma soktu.

Şimdi cihan hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman'la karşı karşıya geldiği olayı anlatalım.

Osmanlı hukukunda, vakıf malların kira bedelleri, her sene yeniden ayarlanırdı (ecr-i misil). Teklif edilen kirayı dükkân sahibi kabul etmezse, dükkânı boşaltırdı.

Ayasofya Vakıfları’na ait dükkânların kira bedelleri vakıf tarafından yıllık artış olarak bir miktar yükseltilmişti. Kiracılar itiraz edip mütevelliler kanalıyla Kanuni Sultan Süleyman’a müracaat ettiler:

“Vakfın son derece zengin olduğunu, dükkânların mevcut gelirinin giderlere fazlasıyla yettiğini, kira bedellerinin artırılmasına gerek bulunmadığını, kendileri de Müslüman ve muhtaç oldukları için, vakfın bir miktar parasının üzerlerine geçmesinde dinen mahzur olamayacağını” öne sürdüler.

Kanuni, merhameti öfkesine galip bir padişahtı. İnsanların mağdur olmasına da hiç dayanamazdı. Mütevelli heyeti dinledikten sonra, kira bedellerinin bu senelik yükseltilmemesi için ferman verdi.
Mütevelli heyeti, padişah fermanını güle oynaya Şeyhülislâm Ebussuud Efendi’ye götürdü. Zira “gereğinin yapılması” kaydıyla fermanı kadılara gönderme görevi ona aitti.
Ebussuud Efendi, fermanı okur okumaz itiraz etti:

“Bunu tamim etmezem! Padişah fermanıyla kira tespiti yapılamaz. Zira padişahın emriyle nâmeşru (yanlış) olan şey meşru (doğru) olmaz; haram olan nesne, ferman ile helâl olmak yoktur. Bu hususlarda emr-i şer’-i şerif (dinin emri) budur. Şer’i hükümlere vâkıf iken onları ketmetmek, Kur’an’daki bir âyetin tehdidine maruz kalmaktır.”

Durum padişaha arz edildiğinde koca Kanuni boynunu büktü: “Şeyh’in sözü haktır!” dedi, fermanını geri çekti.

Osmanlı Devleti’ni, kendi çağının önderi ve örneği yapan şey, işte bu kılı kırk yaran hukuk anlayışıydı. Hukuka önce padişahların uyma zorunluluğu vardı.

BENİM NOTUM: Bu vakıf dükkanlarının kira durumları günümüzde bile zaman zaman basına yansıyor. İlave düzenlemeler, ciddi artışlar yapılıyor. Demek ki vakıf mallarının kiracılarında zihniyet ezelden beri aynı..
Hep bana hep bana..