|
|
Goldilocks, 200 yıllık bir İngiliz çocuk hikayesi; Goldilocks isimli kız çocuğu (eski versiyonlarında yaşlı bir kadın), 3 tane insan benzeri ayının yaşadığı eve (onlar yokken) girer, ayıların yemeğini yer, sandalyelerine oturur ve kırar, yataklarına yatar ve uyur.
Finansta bu hikayenin ismi son yıllarda "her şeyin en ferah şekilde ilerlediği olumlu dönem"ler için kullanılmakta. Yani; ekonominin hızlandığı, işsizliğin azaldığı ama enflasyonun da yükselmediği "3 güzel parametreli" zamanlara Goldilocks deniyor. Nedeni de merkez bankalarının bol para verdiği piyasaların pozitif gitmesi. Şöyle de yorumlayabiliriz: Piyasa FED'in yemeğini yiyor, yatağında yatıyor, sandalyesini kırıyor ama FED daha ortalıkta yok.
Orijinal hikayenin karanlık versiyonlarında, ayılar eve dönüyor ve Goldilocks evden kaçayım derken düşüp ölüyor. Önemli olan ayılar gelmeden evden çıkmayı bilmek
Forum kuralları 'nı okudunuz mu?
1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...
Kurallara AYKIRIDIR.
Peki bu koşullarda enflasyon düştüğü için diğer koşulları dikkate almadan Tcmb faiz indirebilir mi veya indirmeli midir?
Tcmb'nin tüm açıklamalarında direk olarak enflasyona atıp yapılıp diğer parametreler yok sayıldığı veya böyle bir algı oluşturulduğu için soruyorum.
Ayrıca yukarıda belirttiğiniz gibi Tcmb sadece enflasyona bakarak faiz indirdi ve piyasa faizi buna ayak uydurmadı hatta çok ters bir noktaya gitti, yani verim eğrisi dikleşti. Bu denge uzun süre sürdürülebilir mi?. Sürdürülmeye çalışılırsa bu denge bir yöne kırılır mı?Kırılır ise kırıma mekanizmasını ve sürecini detaylandırabilir misiniz?
Çok uzun bir süre devam ettirilen dik verim eğrisinin ekonomiye etkileri nasıl olur?
En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
https://twitter.com/r_x_p_u
En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
https://twitter.com/r_x_p_u
"Olması gereken" ve "Olanlar" farklı ülkemizde. Bu konuyu bir "kitabına göre", bir de "Türkiye'de neler olacağına" göre yorumlayabiliriz.
Teori der ki: MB faizini enflasyona ve ekonomik canlanmaya göre ayarla. Ekonomi yavaşlıyorsa ve enflasyon düşüyorsa; faizi indir. Bu net. Yabancı ülkeden kaçarmış, tahvil faizi yükseliyormuş, cari açık ne olacakmış... gibi yan yollar yok. Enflasyon düşüyorsa tahvil faizi de er geç düşer, bu durumda.
Bizde ise böyle bir kitaba uygunluk elbette her zaman olmuyor. Çünkü biz çift para birimli bir ülkeyiz. Hem tasarruflar hem krediler dolarize olmuş durumda. Borç veren de yabancılar olduğu için sadece gecelik TL faizi tek başına bir anlam ifade etmiyor. Hem global paranın akış yönü ve hızı, hem ülke içi gelişmeler hep beraber akıntıyı etkiliyor. TCMB karar alırken birden çok şeye bakıyor:
1. TL enflasyonu ne durumda?
2. Ülkeye yabancı para akışı ne durumda?
3. Döviz kuru ne durumda?
4. Piyasa faiz beklentisi ve tahvil faizleri ne durumda?
5. TCMB'nin üzerindeki siyasi baskı ne durumda?
5 sorunun her biri eşit öncelikte veya kuvvette değil. Cevaplar değişebiliyor. Soruların önem sırası değişebiliyor. Bazı cevaplar diğer soruları geçersiz kılabiliyor ve önemini arttırabiliyor. Dinamik bir yapı var ve "kitapta şöyle yazıyor demek ki bu olacak" diyemiyorsunuz.
Çok basit örnekle; 3 ay sonra dolar kuru 4.25 olursa sorulardan hangilerini dikkate almadan hareket edebilir tahmin edebiliriz. Veya dolar 3.50'ye düşerse... Veya enflasyon 18'e çıkarsa. Veya seçimden koalisyon çıkarsa...
Bu alınan kararlar ekonomiyi bazen etkiliyor bazen de etkilemeye gücü yetmiyor ve yapılan hamle yanlış yorumlanıyor. "Faiz artarsa kur ve enflasyon düşer" gibi çok basit genellemeleri bu kadar bolca kullanmamak lazım özetle. Faiz ama hangi faiz? TCMB faiz indirdiğinde tahvil faizi inmiyorsa, firmaların borçlanma faizi düşmüyorsa ve hatta FED yüzünden döviz cinsi borçlanma zorlaşıyor ve pahalanıyorsa; tek başına gecelik TL faizinin inmesinin ekonomide bir canlanma yaratmasını beklemek hatalı olacaktır.
Forum kuralları 'nı okudunuz mu?
1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...
Kurallara AYKIRIDIR.
Forum kuralları 'nı okudunuz mu?
1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...
Kurallara AYKIRIDIR.
"Çok uzun bir süre devam ettirilen dik verim eğrisinin ekonomiye etkileri nasıl olur?"
Buna cevap vermemişim. Verim eğrisinin bulunduğu noktayı bir "denge" olarak nitelemek hatalı olur. Verim eğrisinin farklı noktaları sürekli hareket halindedir. Genelde; kısa vadeli faizler gereğinden fazla uzun süre düşük tutulursa, uzun vadeli faizler biraz daha fazla yükselir. Gereğinden fazla yüksek tutulursa da, uzun faizler biraz daha fazla düşer. Bir nevi tahterevalli gibi hareket eder. Yeterince uzak perspektiften bakıldığında kısa ve uzun vadeli faizlerin ters yönde gittiği gözlenir. İyimser ve teoriye uygun dönemlerde bu tahterevalli yatay kalır; yani MB doğru faizlerle devam ettiği için, uzun faizler de ona yakın (hafif daha yüksek) seyreder.
MB'nin yüksek kredibilitesi olan ülkelerde; uzun vadeli faizler, gelecekteki gecelik faizlerin ortalaması olarak algılanır. Kredibilitenin düşük olduğu ülkelerde ise; "MB'nin gelmek zorunda kalacağı faiz noktası" olarak yorumlanır.
MB, bir at arabasının iplerini kontrol eder. Atlar (uzun faizler) sürücüyü (kısa faizleri) dinlerse, araba da istenen yöne istenen hızda gider. Ancak sürücüyü dinlemeyen atların kafasına göre gitmesine bir engel de yoktur. Sonuçta önemli olan, uzun vadeli faizlerdir. (Bizde kredi faizlerini belirleyen de budur)
Forum kuralları 'nı okudunuz mu?
1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...
Kurallara AYKIRIDIR.
|
|
Batı ülkelerindeki Goldilocks'ların kısmen üvey de olsa zengin bir babası var: ECB. Türkiye hem yetim hem de öksüz. Evet artık kapıdan çıkma şansı kalmasa da , Bir an evvel artık bacadan mı kaçacak balkondan mı atlayacak çıksa o evden iyi olacak.
Yukarıda saymış olduğunuz 4 ana etkiye sizce politikacılar tam olarak hakim değil mi?. Ben hakim olduklarını düşünüyorum.
Peki politikacılar neden bu 4 etkiden sadece 1-2 maddeyi öne sürüyorlar. Bunun nedeni bu maddeler arasındaki dinamik etkileşim olabilir mi?
Yani politikacı bu dinamik etkilerin geçişkenlik fazlarında oluşacak boşluklar ve gecikmelerden nemalanmak istiyor olabilir mi?
Aklıma gelen davranış şöyle: Politikacı seçmen anketlerinden bu 4 etkinin hangilerinin halk üzerinde *kısa vadeli* olarak manipule edilerek maksimum politik faydanın sağlanacağını hesaplıyor veya hesaplatıyor.
Bu hesap sonucunda uygulanması gereken para politikasına ve optimum çözüme aykırı bir sonuç çıksa dahi kendi anketsel sonucunu destekleyecek davranış şekli ve yönü üzerinde pozisyon alıyor ve baskı oluşturmaya başlıyor.
Evet iç içe geçmiş inanılmaz dinamik 5 etki birbirleriyle çarpışıyor.
Detaylı yorumlarınız için teşekkürler.
En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
https://twitter.com/r_x_p_u
Yer İmleri