Bence mevcut durumun açıklaması bu kadar basit değil.
Amerika’nın yaptığı artistlik değil ve uygulanan politika da Amerikan Hazinesinin bir daire başkanının iki dudağının arasında değil. Bu uygulamalar Amerikan yönetiminin cumhuriyetçilerde ya da demokratlarda olmasından bağımsız olarak kendi bekası için uyguladığı devlet politikaları.
Dolar rezerv para olduğu ve dünya emtia piyasalarında değişim aracı olarak kalabildiği sürece Amerika karşılıksız para basabilme ve neredeyse sınırsız borçlanabilme lüksüne sahip olacak. Doların tüm dünyanın kabul ettiği bir değişim aracı olma özelliğini kaybetmesi demek Amerika için kıyamet demektir. O nedenle bu kırmızı çizgi söz konusu olduğunda Amerika herşeyi ama herşeyi yapabilir. O nedenle siz çıkar da dolar yerine altınla petrol ticareti yapmanın bir yolunu bulursanız Amerikanın bekası için tehdit oluşturmuş olursunuz ve Amerika da kendisi için doğru tepki neyse onu verir. Bizim durumumuzda olan budur. (Petrolü dolar yerine başka para birimi ile satmak istemesinin ardından Saddamın başına ne geldiği herkesin malumu)
Amerikanın gözünden bakıldığında Türkiye bu vakada birinci kırmızı çizgi olan ambargodan sakınırken ikinci kırmızı çizgiyi aşmıştır.
İran ambargosunu delmek birinci kırmızı çizgidir. Türkiye bu konuda Amerikanın BM üzerinden getirdiği sınırlamalara uymuş ve dolar kullanarak İranla petrol ticareti yapmamıştır. Buna bağlı olarak birinci kırmızı çizgi aşılmamıştır.
Ancak Türkiye birinci kırmızı çizginin etrafından dolanayım derken Amerikanın ikinci kırmızı çizgisini aşmıştır. (dolar dışındaki bir değişim aracı ile petrol ticareti yapma)
Amerika mevcut durumda dünyanın en güçlü devleti olduğundan kendi bekasına yönelik bu tehdit için uygun göreceği ceza neyse onu kesecektir ve bundan kaçışımız ne yazıkki pek yoktur.
Yer İmleri