Satma hakkı kullanım bedeli konusunda, SPKn
27.2 hükmünde, çıkarma hakkı kullanım bedeline
benzer biçimde sınırlayıcı bir düzenlemeye yer verilmemiş; satma hakkı kullanım bedelinin adil bedel
olması öngörülmüştür. Bu düzenlemeden hareketle
satma hakkı kullanım bedelinin, çıkarma hakkı kullanım bedelinden farklı olması gerektiği sonucuna
ulaşılamaz. Öncelikle çıkarma hakkı ve satma hakkı,
aynı koşulların varlığı halinde, birisi hâkim ortağa,
diğeri azınlık ortağına ait olan haklardır. İki hak
arasındaki bütünlük, kullanılma zamanı ve bedel
koşullarının aynı olmasını gerektirir. Hâkimiyet düzeyinin, azınlığı marjinal hale getirdiği koşullarda,
hâkim ortağın azınlığı çıkarma ve azınlık ortağının
da bu konumda ortak olarak kalmaya devam etmeyerek ayrılmasına hizmet eden çıkarma hakkı ve satma haklarının kullanılmasında bedelin aynı olması
gerekir. Aynı koşullar altında, aynı ortaklık payları
üzerinde yatırım kararı veren tarafların farklı bedel üzerinden pay satın almalarını veya satmalarını
haklı kılan herhangi bir neden bulunmamaktadır.
Satma hakkı bedeli, Tebliğ 6.3.a hükmünde,
payları borsada işlem gören ortaklıkların payları için
değerleme raporu, zorunlu çağrı fiyatı ya da borsa
fiyatından en yüksek olan fiyat olarak belirlenmiştir.
Tebliğ 6.3.b hükmüne göre, payları borsada işlem
görmeyen ortaklıkların payları için değerleme rapo
ru ve zorunlu çağrı fiyatından en yüksek olan fiyat,
satma hakkı bedelini oluşturacaktır