Çinde bu senenin beklenenden sýcak ve kurak geçmesi nedeniyle enerji tüketiminde çok büyük bir artýþ yaþandý.

Haliyle bu da termik santrallerde kömür ihtiyacýný ortaya çýkardý. Zira Çin, ulusal enerji ihtiyacýnda yaklaþýk % 55-60 oranýnda kömüre baðýmlý bir ülke.

Her ne kadar kömür rezervi yönünden en zengin ülkeler arasýnda üst sýralarda yer alsa da, küresel karbon salýnýmýnda da yaklaþýk % 27 gibi bir oranla Çin baþý çekiyor.

Bununla birlikte, Çin de 2020 yýlýnda, 2019 rakamlarýna kýyasla bir artýþ görüldü fakat enerji ihtiyacýný karþýlayacak oranda kömür üretimi yapýlamadý.

Ek olarak regülasyonlar ile getirilen kýsýtlamalar da söz konusu olunca kömür arzý talebi karþýlayamadý.

Çin in kömür ithalatýna yönelmesi ile küresel kömür fiyatlarýndaki artýþýn fitili zaten ateþlenmiþti.

Üzerine, Rusya ve Güney Afrika gibi bazý kömür üreticisi ülkelerde üretimlerin azalmasý da kömür piyasalarýndaki krizin bu seviyelere ulaþmasýna neden oldu.

Kömür fiyatlarýndaki yükseliþ ve arzýn yetersiz olmasý, bu sefer yine Çin baþta olmak üzere pek çok ülkenin doðalgaza yönelmesine sebep oldu.

Talebin artmasýnýn yaný sýra Rusya dan gelen gazýn azalmasý ve Avrupa da doðalgaz stoklarýnýn son 10 yýlýn en düþük seviyelerini görmesi ile son bir yýlda Avrupa da vadeli kontratlarda doðalgaz fiyatý yaklaþýk 7 kat yükseldi.

Bu durum, Avrupa genelinde elektrik fiyatlarýný beklenenin çok üzerinde artýrdýðý gibi, doðalgazla üretim yapan santrallerin ilave kömür talebi oluþturmalarýna da yol açtý.


Hem kömür hem doðalgaz tarafýndaki fiyat artýþlarý bu sefer de tüketime yönelik talebin petrole kaymasýna sebep oldu.

OPEC in, yýlsonuna kadar talebin arzdan yüksek olacaðýna iþaret etmesi, bununla birlikte 2022 yýlýnda ihtiyaç duyulan günlük petrol üretimi miktarýnýn altýnda bir üretim olacaðýný açýklamasý, petrol fiyatlarýný 80 Dolarýn üzerine çýkardý.

Öte yandan ABD rafinerilerinin Eylül ayýndaki kasýrgadan etkilenmeleri de petrol üretiminin azalmasýnda önemli bir etken olarak kayýtlara geçti.