Bana kalırsa.

[alicemal]

palmet,
Yıkılan yerler ana cadde kenarı 4 kat izinli arsa tapulu yerlerdi. Üzerindeki evler 40-50 yıllık eski yerleşimcilerden kalan evlerdi. Son 5 yıldır evlerini yenilemek yerine boşaltıp müteahhit beklemeye başlamışlardı.

Zaten evin boş olduğunu ancak resmi kurumdakiler bilebilirler birde ev sahipleri. Ev sahibinin olayda parmağı olmadığına göre demekki resmi kurum bu haltı yedi. Ya belediye bu haltı yedi çünki seçim ortada geçiyor bir kaç kişinin bile önemi var, veya merkezden yani nüfus idaresinden bu haltı yediler. Onlarda adres kayıtlarından hangi evde insan var, hangisi boş biliyorlar. Filan. Bunu 2 farklı gazetedeki köşeden yazarınada detaylı olarak yazıp gönderdim. Ada parselide verecektim sonra gereksiz dedim. Onlar yazar belki ama bir işe yaramaz çünki muhalefet de beş para etmezlerden kurulu.

Beldelerde belediye işleri düzgün yürümez. Bizim burada belediye yetkilisinin "hemen yapılacak" dediği imar düzenleme işleri 5 yıldır ÖZELLİKLE bekletiliyor. Ev arsa sahibi kimsenin çivi çakmaması gerekirken 2 katlı izni olan yere koca 5 katlı KAÇAK APARTMAN diktiler. Daha kötüleride var, yol olan yerlerde evler var, zeytinlik olan yerde 4 katlı KAÇAK APARTMAN var. Birde yasak olan izinler mucizevi şekilde müteahhitlerce kaldırılıyor. Mütahhide bakıyorsun belediye başkanının hemşehrisi filan.

2 önceki belediyede imar müdürü tam 150 ev sahibi oldu altınada range rover çekti. Tüm ilçe adamın hırsız olduğunu biliyor hatta imar işlerinden kimden kaç TL aldığınıda herkes söylüyor. Benden bu kadar aldı, başkası benden de bu kadar aldı filan diye.. Adam çaldıkları ile şimdi yaşıyor kimsede gık çıkarmıyor. İmar müdürü 150 ev sahibi olduysa o dönemin belediye başkanını sen düşün. Mevcut belediye başkanı hakkındada imar işleri ile ilgili suçlamalar ve zimmete para geçirme ile ilgili ispatlı milyarlarca TL lik suçlamalar var.

Bizim ilçe insanları içinde emekli okumuş çok o sebeple ortaya pislikler dökülüyor. Ama devlet malum olduğundan suçlulara "suçlu" bile diyemiyorsun, suçlu yerine seni içeri atıyor. vs.


.

[alicemal]

Ne yazmaya gelmiştim yaw, unuttum.
Hatırlarsam yazarım.

[alicemal]

Bayraktar'ımı yazacaktım acaba.?

Süper delikanlı Fatih Altaylı bayraktar'ı yazınca olay büyüdü.

Süper delikanlı fatih altaylı o yazıyı yazdıktan sonra, bayraktar'ın benim burada yazdığım hikayesini altaylı'yada gönderdim.
Bana cevap yazmış. Cevabını açıp okumadım.

Daha önceki cevabında hakaret ettiği için bu seferkini açmadım. Belki ilerde bir gün açarım.

"Yaw sana hakaret eden adamın yazılarını neden okuyorsun, bide mail atmışsın" derseniz darılırım. Bunu daha öncede yazmıştım. Karşımda kim olursa olsun eğer bilgi veriyorsa okurum, dinlerim. O bilgiden eleme yapar işime yarayacakları alırım. bana nasıl davrandığı önemli değil, hangi siyasi görüşten olduğuda. Bilgi veriyorsa alırım.

Birde bilmediklerini bilmedikleri için herkese bilgi vermeye çalışanlar var, tabiki onları dinlemem okumam. Özellikle sağ cenah medya korkunç.

Yoksa yeni zamlarımı yazacaktım.
Şu ana kadar sadece 1 cafe zam yapmamıştı. Geri kalanı 1 ay dolmadan %25 ile %100 arası zam yaptı.

[alicemal]

Yaw bide ayhan'ı takdir edeyim.

Tarafsız olduğumdan(belkide öyle sanıyorum) her partiye olduğu gibi her mesleğede açıklarını gördüğümde eleştiri yapıyorum. Hangi mesleğin kötü elemanlarını eleştirmişsem o mesleği yapanlardan beni okuyanlar bir daha okumuyorlar. İçlerinden "lang bunu adam sanmıştım" deyip gidiyor olmalılar.

İlaç firmaları ile anlaşıp, ilaç firmalarının halkı soymasına vesile olan doktorlar hakkında yazdım, doktor okuyucular arazi.
Arabamın tamir maceralarını nasıl kazık attıklarını yazdım, tamirciler arazi.
akp ye chp ye ağır yazdım bu 2 partililer arazi.
Fatura kesmeyen esnaf hakkında yazdım, esnafın hepsi arazi.
Neredeyse herkesi kapsayan yazılar yazdım o sebeple eski okuyuculardan kimse kalmadı. Tabi para piyasaları yazmayı bıraktığımdan sadece o bilgi için gelenler takibi bıraktı, orası doğal.

Kaç yıldır burada yazıyorum, okuyucularımın hepsi dönem dönem küstü değişti, eski isimlerden kimse kalmadı, bir tek ayhan değişmedi.

Benim yazılarımı okuyup hala takip ediyorsanız, haram yememişsinizdir sonucunu çıkarabilirmiyim bilmiyorum. Haram yemişse bile doğruyu arıyordur ve gerçeğe katlanabilecek kadar güçlü karaktere sahiptir.

Ben yemedim mi? Tabii ki epey yemişimdir, gelecekte de yiyeceklerim vardır. Ama kendi zararıma bile olsa doğruyu söylerim, yazarım. Bu huyum değişmez. Doğru derken kendi kapasitem ölçüsündeki doğruyu kast ediyorum. Yoksa doğru dediğim şey yanlış da olabilir, ben hatalıyımdır.

Örneğin hız yaptığımda bana okkalı ceza kesen Trafik Polisine ceza makbuzunu alırken teşekkür ederim. Çünki bana ceza keserken, kesmeseydi ileride birisi çok hızlı giderken beni veya çevremden birini ezme ihtimalini ortadan kaldırmış olduğunu bilirim. Karışık oldu cümle. Şunu demek istedim, o trafik polisi ben dahil herkese ceza kesmese, yarın öbür gün çok hızlı giden birileri bana ve çevremede zarar verecektir. Bunu bildiğimden teşekkür ederim polise. O zaman neden kaç kere hız yaptın. Eşeklikten. Neticede bende hayvanım ve hatalarım çok oldu, ileride de bir sürü olacak. O sebeple devlete vergi veriyoruz ki düzeni sağlasın. Ama o devlet bizi bir güzel benzetiyor, hemde bizim paramızla. Neyse yaw, yazmış olmak için yazmayayım.

[ayhan53]

Teşekkür ediyorum.
Seni takip etmekten keyif alıyorum
Ne yazarsan yaz en Fazla yanlış olduğunu düşünürsem gereken cevabı yazarım
Harama gelirsek haram yemedim dersem yalan olur.
Lise sona kadar ankara batıkentte oturdum. Yuvaköyüne çok yakındık
Yuva kavunu çok ünlüydü.7-8 arkadaş her yıl ağustostan itibaren 2 km kadar yürür kavun tarlalarına dalar kavun karpz kelek ve taze ayçekirdeği çalardık. O dönem çok haram yemişimdir. Üniversiteden itibaren o işi bıraktım. Üniversiteden sonra iddialıyımdır tek kuruş haram yemedim. Riskli mesleğim vardır. Tehdit edende oldu önüme koca zarflarla para koyanda oldu. Ailecek tatil köylerinde tatil yapmam için teklif yapanda oldu. Beni tehddit edip kendini vuranda oldu. Cezaevine gönderdiğim ve kanserden ölende oldu. Sürgün sayılacak şekilde tayinle gönderipte kalp krizinden ölende oldu. Hiç birinden pişmanlık duymadım hepsi suçlu idi ve yaptıklarının karşılığını yaşasılar.
Ama bu adamların hiç biri benim taraflı olduğumu kasırlı işlem yaptığımı yada haram yediğimi söylemedi/söyleyemedi.
Trafik polisi ve trafik cezalarına gelince en son 4 gün önce susurluk çıkışında ceza yedim 110 olan yerde 135 le gidiyormuşum.

Tüm yediğim trafik cezalarında sövmüşümdür. Çünkü ceAlar hı yapılmaması gereken yerlerde değil aksine yolun boş olduğu insanların rahat hız yapabilecekleri ve en kötü ihtimalle kendisinden başkasına zarar veremeyecekleri yerlere tuzak radarlar kurmaktadırlar. Eğitici caydırıcı değil tuAk cezalar yazMaktadırlar
Burdur tarafında yıllar önce bi cezA yedim 3 km 2 tane kamyonun arkasına takıldık konvoy halinde gittik bazı araçlar sollama yasağına rağmen solladı geçtiler.düzlüğe çıkınca ben dahil 15 kadar araba sollamanın serbest olduğu yerde peş peşe solladık radarı gördüm hızımm 105 bile değildi solladığımda.1 km sonra trafik polisi ben dahil 15 e yakın insanı çevirdi ve hız ceAsı kesri. 101 ila radara girmişim 90 mış hız sınırı hepimiz itiraz ettik sollama yaparken yazdınız diye kabul etmediler. Hepimize cezA yaDılar
En çok o gün sövmüştüm trafik polislerine
Sizin amacını caydırıcılık değil. Eğer caydırmak isteseni sollamanın yasak olduğu yere radar koyar hatalı sollayana ceza yazardınız dedim. Aadece güldüler
Ben bu ülkede işini ençok savsaklayarak kötü niyetli olarak yapan grubun trafik polisleri olduğunu düşünmüşümdür

[palmet]

palmet,
Yıkılan yerler ana cadde kenarı 4 kat izinli arsa tapulu yerlerdi. Üzerindeki evler 40-50 yıllık eski yerleşimcilerden kalan evlerdi. Son 5 yıldır evlerini yenilemek yerine boşaltıp müteahhit beklemeye başlamışlardı.

Zaten evin boş olduğunu ancak resmi kurumdakiler bilebilirler birde ev sahipleri. Ev sahibinin olayda parmağı olmadığına göre demekki resmi kurum bu haltı yedi. Ya belediye bu haltı yedi çünki seçim ortada geçiyor bir kaç kişinin bile önemi var, veya merkezden yani nüfus idaresinden bu haltı yediler. Onlarda adres kayıtlarından hangi evde insan var, hangisi boş biliyorlar. Filan. Bunu 2 farklı gazetedeki köşeden yazarınada detaylı olarak yazıp gönderdim. Ada parselide verecektim sonra gereksiz dedim. Onlar yazar belki ama bir işe yaramaz çünki muhalefet de beş para etmezlerden kurulu.

Beldelerde belediye işleri düzgün yürümez. Bizim burada belediye yetkilisinin "hemen yapılacak" dediği imar düzenleme işleri 5 yıldır ÖZELLİKLE bekletiliyor. Ev arsa sahibi kimsenin çivi çakmaması gerekirken 2 katlı izni olan yere koca 5 katlı KAÇAK APARTMAN diktiler. Daha kötüleride var, yol olan yerlerde evler var, zeytinlik olan yerde 4 katlı KAÇAK APARTMAN var. Birde yasak olan izinler mucizevi şekilde müteahhitlerce kaldırılıyor. Mütahhide bakıyorsun belediye başkanının hemşehrisi filan.

2 önceki belediyede imar müdürü tam 150 ev sahibi oldu altınada range rover çekti. Tüm ilçe adamın hırsız olduğunu biliyor hatta imar işlerinden kimden kaç TL aldığınıda herkes söylüyor. Benden bu kadar aldı, başkası benden de bu kadar aldı filan diye.. Adam çaldıkları ile şimdi yaşıyor kimsede gık çıkarmıyor. İmar müdürü 150 ev sahibi olduysa o dönemin belediye başkanını sen düşün. Mevcut belediye başkanı hakkındada imar işleri ile ilgili suçlamalar ve zimmete para geçirme ile ilgili ispatlı milyarlarca TL lik suçlamalar var.

Bizim ilçe insanları içinde emekli okumuş çok o sebeple ortaya pislikler dökülüyor. Ama devlet malum olduğundan suçlulara "suçlu" bile diyemiyorsun, suçlu yerine seni içeri atıyor. vs.


.

renkli yerlere katılmamak imkansız hangi siyasi partiden olursa olsun , imar ve rant vurgunu malesef coğu belediyede artık kanıksanmış ve olağan hale gelmiş durumlardan,
akrabam olacak kişiye tebligat kanununa göre mernis adresi olan yere tebligat çıkarılmış. tebligat çıkarıldığında akraban olan kişinin ikametgah adresi yok, evi yıkılmış ve kayıtlara işlenmiş: tebligattan 3 gün öncesinde evi boşaltmış ve esyalarını bir yere geçici depolamış. 20 gün sonrada ev kiralamış ve adres kaydını yaptırmış.
tebligat çıktığı adreste bina yok yıkılmış ve adres kayıt sisteminden düşmüş. nufusta kişinin yerleşim yeri adresinin karsısında yanan yıkılan yerler YAZIP ,UATV ye göre adresi silinmiştir diyor. ve bu arada işlem mernis adresine tebligat yapıldığı varsayılarak kesinleşiyor.(adresi sistemden gücelle butonuna bassalar durum açıga çıkacak, mernis adresinin yıkıldığı görülecek)
Bu durum öğrenilince ilgili kuruma nufus kayıt ve silinme tarihleriyle itiraz ediliyor. ilgili kurum biz mernis adresine tebliğ yaptık kesınlesti diyor...tebligattan 3 gün önce nufus kaydındaki adresine yıkılmış diye şerh düşülüyor. bu kişinin böyle bir adresi yok, yanan yıkılan yerleden şeklinde bir önceki yazıda anlattığım üzere şerh düşülmesine rağmen, aslında tebligatın mernis adresine yapılmadığını, ispat etmesine rağmen kabul görmüyor. ve hak kaybına uğruyor.
Anlatmam o ki bazı yönetmelikler, kanunlar, kitabına göre mükemmel ötesi harfiyen işliyor. Bazı konularda da devletin şefkatli yüzünü görüyorsunuz!!!!. imar affı, vergi affı, genel af, eyt gibi.. bu durumda bende oluşan duygu, ben neden hep kanunlara uydum. bu yaşıma kadar hiç bir aftan yaralanmamısımdır.
bir beklentisi de ben yazayım..bugune kadar düzenli bir sekılde kanunlara , yönetmeliklere ,uyan vatandaşlar için; herhangi bir af getirdiklerinde. bu aflardan hiçbir sekılde yararlanmamıs-yararlanmayı gerektiren bir durumu oluşmamış vatandaslara da bir sekilde ödül vermeliler.(vergiden indirim, emlak vergisini bir dönem ödememe, ilerde oluşabilecek bir hapis cezasında-trafik cezasında %xx gibi indirim vs .. bunların sosyolojik ve toplumdaki psikolojik etkileri tartışılarak böyle şeyler yapılmalı.

[alicemal]

ayhan'ın trafik polisleri hakkında söylediklerine bende katılırım. Yine de ben biri hariç tüm cezalarımda teşekkür etmiştim. O zamanki amacım aferin görevinizi yapın anlamında gaz vermekti. Ama zamanla ben de gördümki tuzak kurmak istisna değil asıl görevleri olmuş. Şehir içinde tüm araçların en az yarısı ceza yiyebilir. Kaldırımlara park edenler, o sebeple yayaların yolda yürümek zorunda kalması, yola park edip şeridin birini tıkayanlar, durup trafiği kesenler filan. Tek ceza yemiyorlar en fazla uyarılıyorlar. Bomboş bölünmüş yolda 70 yerine 87 ile ceza yiyorsun. Tabela da 90 ı görüyorsun, bir kaç yüz metre sonra 70 koymuşlar ama göremiyorsun, derken köşede çeviriyorlar.

Susurluk'ta ceza yemeyen yok anlaşılan. Epey eskidendi, İstanbul tarafından Susurluk'a yaklaşırken bir tepeden iniyoruz. Yol şehirlerarası bölünmüş koca yeni asfaltlanmış tenha bir yol. Hafif bir tepeden aşağı dümdüz yol iniyor. Yolda çok geniş. Pek araba da yok. Arabalar kendi ağırlıkları ile aşağı doğru süzülüyor. Tehlike sıfır eğer araba arızası yoksa. Arıza varsa mesela fren tutmuyorsa, zaten 40km ile giderken bile bir dükkana girersin, veya birilerine çarpar bacaklarını kırarsın.

Tepenin aşağısında yol sağa dönüyor, sağa dönüşün arkası görünmüyor oraya tuzak kurmuşlar. Tepeden inen tüm araçları kenara çekip cezayı kesiyorlar. Kurtulan yoktu.

[alicemal]

palmet, bugün görmüştüm. Gerçekte zamanında ödeyenlere bir indirim varmış ama o kadar azmış ki kimse anlamıyormuş.

Ben olsam genel vergiyi çok düşük tutarım, az kazanandan hiç vergi almam o da vergi kaçırma ihtiyacı hissetmez. Kazanandan da az vergi aldığım için herkes verir. Ama buna rağmen vermeyen olursa onun da canına okurum.

Önemli olan herkesten vergi almak. Herkesden alınabilse, yük belli bir kesimin sırtına binmez.

Her neyse, bununla ilgili geniş notlarım var. Ben nasıl yapardım diye. Bu türden bir sürü çalışmam var, hepsi kayıtlı. Bir gün lazım olur diye tutuyorum.