Sayfa 702/721 İlkİlk ... 202602652692700701702703704712 ... SonSon
Arama sonucu : 5761 madde; 5,609 - 5,616 arası.

Konu: FROTO - Ford Otosan

  1.  Alıntı Originally Posted by uzunvade87 Yazıyı Oku
    Batı açık pazar haline gelirse Çinlilere karşı servetlerini de kaybeder.
    Üretim kabiliyetini nasıl kazanacaklar merakla bekliyorum. Abd nin artı olduğu birçok konu var. Ve film seyrediyoruz.
    Çin sadece ana kara veya Tayvan olarak değerlendirilmemeli.
    Çin dışında yaşayan Çinli nüfusu Türkiye nüfusuna yakın. İşçiler hariç bunların büyük kısmı ticaret ve üretimle uğraşanlar.
    Son 100 yılda göç eden çinlileri hesaba katarsanız Uzakdoğu'nun tamamında çinli iş adamlarının çok belirgin bir üstünlüğü var. Bunlar gerçek manada hayata sıfırdan başlayıp sadece pirinç lapası yiyerek göçtükleri ülkede fabrika, dükkan, iş sahibi olanlar.
    Çin, Kore, Japonya ve Güneydoğu Asya'yı kapsayan bölge (ASEAN+3) şu an dünyanın hem en büyük üretim bölgesi hem de en önemli pazarı. Çin'in seyrek doğu ve kuzey bölgelerini hesaplama dışı bırakırsak, yüzölçümü olarak Avrupa'dan daha küçük bir alan aslında ki buna Hindistan'ı dahil edersek dünyanın ağırlık merkezi diyebiliriz. Zaten harita üzerinde Kanada yada Kuzey Afrika büyüklüğüne denk gelen bu bölgenin nüfusu 4 milyar, son 10 yıldır dünya ortalamasının üzerinde büyüdüğünü de hatırlatayım.

    Sonuç olarak uzakdoğu, sadece rekabetinden korkulması gereken bir yer değil aynı zamanda büyük şirketlerin faaliyette bulunmaya mecbur olduğu bir bölge. Sadece tedarik değil pazarlama-satış anlamında tabi ki... Bu konu bizi üretim maliyetlerine yani rekabet gücünü sorgulamaya geri getirir ancak bu defa sorunun ne kadar ciddi olduğunu anlamış olarak.

  2.  Alıntı Originally Posted by yelpaze Yazıyı Oku
    Çin sadece ana kara veya Tayvan olarak değerlendirilmemeli.
    Çin dışında yaşayan Çinli nüfusu Türkiye nüfusuna yakın. İşçiler hariç bunların büyük kısmı ticaret ve üretimle uğraşanlar.
    Son 100 yılda göç eden çinlileri hesaba katarsanız Uzakdoğu'nun tamamında çinli iş adamlarının çok belirgin bir üstünlüğü var. Bunlar gerçek manada hayata sıfırdan başlayıp sadece pirinç lapası yiyerek göçtükleri ülkede fabrika, dükkan, iş sahibi olanlar.
    Çin, Kore, Japonya ve Güneydoğu Asya'yı kapsayan bölge (ASEAN+3) şu an dünyanın hem en büyük üretim bölgesi hem de en önemli pazarı. Çin'in seyrek doğu ve kuzey bölgelerini hesaplama dışı bırakırsak, yüzölçümü olarak Avrupa'dan daha küçük bir alan aslında ki buna Hindistan'ı dahil edersek dünyanın ağırlık merkezi diyebiliriz. Zaten harita üzerinde Kanada yada Kuzey Afrika büyüklüğüne denk gelen bu bölgenin nüfusu 4 milyar, son 10 yıldır dünya ortalamasının üzerinde büyüdüğünü de hatırlatayım.

    Sonuç olarak uzakdoğu, sadece rekabetinden korkulması gereken bir yer değil aynı zamanda büyük şirketlerin faaliyette bulunmaya mecbur olduğu bir bölge. Sadece tedarik değil pazarlama-satış anlamında tabi ki... Bu konu bizi üretim maliyetlerine yani rekabet gücünü sorgulamaya geri getirir ancak bu defa sorunun ne kadar ciddi olduğunu anlamış olarak.
    Asya da mal satan her yerde mal satar.
    Katılıyorum…
    Ytd

  3.  Alıntı Originally Posted by yelpaze Yazıyı Oku
    Çin sadece ana kara veya Tayvan olarak değerlendirilmemeli.
    Çin dışında yaşayan Çinli nüfusu Türkiye nüfusuna yakın. İşçiler hariç bunların büyük kısmı ticaret ve üretimle uğraşanlar.
    Son 100 yılda göç eden çinlileri hesaba katarsanız Uzakdoğu'nun tamamında çinli iş adamlarının çok belirgin bir üstünlüğü var. Bunlar gerçek manada hayata sıfırdan başlayıp sadece pirinç lapası yiyerek göçtükleri ülkede fabrika, dükkan, iş sahibi olanlar.
    Çin, Kore, Japonya ve Güneydoğu Asya'yı kapsayan bölge (ASEAN+3) şu an dünyanın hem en büyük üretim bölgesi hem de en önemli pazarı. Çin'in seyrek doğu ve kuzey bölgelerini hesaplama dışı bırakırsak, yüzölçümü olarak Avrupa'dan daha küçük bir alan aslında ki buna Hindistan'ı dahil edersek dünyanın ağırlık merkezi diyebiliriz. Zaten harita üzerinde Kanada yada Kuzey Afrika büyüklüğüne denk gelen bu bölgenin nüfusu 4 milyar, son 10 yıldır dünya ortalamasının üzerinde büyüdüğünü de hatırlatayım.

    Sonuç olarak uzakdoğu, sadece rekabetinden korkulması gereken bir yer değil aynı zamanda büyük şirketlerin faaliyette bulunmaya mecbur olduğu bir bölge. Sadece tedarik değil pazarlama-satış anlamında tabi ki... Bu konu bizi üretim maliyetlerine yani rekabet gücünü sorgulamaya geri getirir ancak bu defa sorunun ne kadar ciddi olduğunu anlamış olarak.
    Çin''in ABD ile çatışmak gibi bir derdinin olmadığını İran savaşında belli oldu. İran'a tam destek vermedi ama, İran'ın Hürmüz boğazını kapatma ihtimalini de hayati mesele olarak gördü. İran'ın, Katar'daki ABD üssünü bilgi vererek vurması ve İran füzesinin hava savunma sistemlerine yakalanmaması Çin'in açık desteğini gösterdi. Çin, savaş uzatılırsa dahil olmak zorunda kalacağı mesajını iletti. Çin enerjisinin çoğunu o bölgeden aldığı için savaşın büyüyeceğini ABD'de gördü ve savaşı bitirdi. Çin'in önünde ekonomik olarak durulamayacağını artık herkes görüyor. ABD, güven kaybı da yaşıyor. Nato birlikteliği sarsılabilir. AB, Kanada bile bu birlikteliği sorgulamaya başladı. Sağlam bir birliktelik sağlayamazsa askeri ve ekonomik operasyon kolay değil. Gümrük tarifeleri ile Çin yola gelmeyecek. Onun da elinde sağlam kozlar var görünüyor. Çin sonuna kadar ABD'ye ihracatını koruma gayretinde. Kendi çıkarı için uygun olduğu müddetçe bir kısım tarife farklarını sineye çekeceğini gösterdi. Ama bu Çin'i, Japonya'nın 1990 yıllarda ani frene basması gibi bir durum yaratmayacak görünüyor. Gerçekten şaşırtıcı bir değişim. Nasıl bu kadar büyük bir üretim üssü olabildiler.? Kovid'in ,Çin'e karşı başlatılan bir operasyon olduğunu artık inanmaya başladım. O'nun altından da kalkmayı bir şekilde başardılar. ABD, durumu hissettirmemeye çalışsa da (Ki mecbur. En küçük bir şüphe mecburi birliktelikleri cesaretlendirir) Çin'den çok tırsıyor.

  4.  Alıntı Originally Posted by Salih Karakaya Yazıyı Oku
    Çin''in ABD ile çatışmak gibi bir derdinin olmadığını İran savaşında belli oldu. İran'a tam destek vermedi ama, İran'ın Hürmüz boğazını kapatma ihtimalini de hayati mesele olarak gördü. İran'ın, Katar'daki ABD üssünü bilgi vererek vurması ve İran füzesinin hava savunma sistemlerine yakalanmaması Çin'in açık desteğini gösterdi. Çin, savaş uzatılırsa dahil olmak zorunda kalacağı mesajını iletti. Çin enerjisinin çoğunu o bölgeden aldığı için savaşın büyüyeceğini ABD'de gördü ve savaşı bitirdi. Çin'in önünde ekonomik olarak durulamayacağını artık herkes görüyor. ABD, güven kaybı da yaşıyor. Nato birlikteliği sarsılabilir. AB, Kanada bile bu birlikteliği sorgulamaya başladı. Sağlam bir birliktelik sağlayamazsa askeri ve ekonomik operasyon kolay değil. Gümrük tarifeleri ile Çin yola gelmeyecek. Onun da elinde sağlam kozlar var görünüyor. Çin sonuna kadar ABD'ye ihracatını koruma gayretinde. Kendi çıkarı için uygun olduğu müddetçe bir kısım tarife farklarını sineye çekeceğini gösterdi. Ama bu Çin'i, Japonya'nın 1990 yıllarda ani frene basması gibi bir durum yaratmayacak görünüyor. Gerçekten şaşırtıcı bir değişim. Nasıl bu kadar büyük bir üretim üssü olabildiler.? Kovid'in ,Çin'e karşı başlatılan bir operasyon olduğunu artık inanmaya başladım. O'nun altından da kalkmayı bir şekilde başardılar. ABD, durumu hissettirmemeye çalışsa da (Ki mecbur. En küçük bir şüphe mecburi birliktelikleri cesaretlendirir) Çin'den çok tırsıyor.
    Sayın Salih,
    Biz coivd öncesi bunun emarelerini görüyorduk.Şöyle ki bazı çalışmalar yapılıyordu.Askeri cephe savaşlarının çok farklı boyutu olan vekalet savaşları ama şirketler yapsın moduna girdiler bunun hukuki zeminini araştıryorlardı.Batı biz bu işi şirketlere verelim ama insan hakları ihlalinde şirketi mi yargılayacağız yoksa ülkeyi mi şeklinde hukuki altyapı meselesini tartışıyorlardı.İkinci en çok satır aralarında yapılan çalışmalar da biyolojik tesis çalışmaları.
    Abd nin 15 20 arası kuzey afrika dan başlayan çini de kuşatan büyük biyolojik tesisleri var.Bu tesisler askeri yapıya bağlı.
    En büyüğü de kuzey ırakta.Bunla ilgili global makaleler yazılıp çizilirken şak diye covid çıktı.
    Şimdi bu aslında bu tarz meseleler para yatırımı için önemli.
    Paranın akış yönü yerleşik olarak bu akışa göre tahmin ediliyor.
    Asya bir pazar olmakla beraber üretim merkezi de.Pazar olmasından daha da önemli üretim merkezleri.
    Bu Batı müesses nizamının çok da kabul edeceği şeyler değil.
    Çin in kopyala geliştir lider ol mantığı kültürel üretim devrimine dayanıyor 1990 larda başladı bu iş.
    Ben Abd nin aslında Trump ile kendi mahiyetini hizaya çekmeye çalışması olarak okuyorum.
    Çin in içinde bulundugu ekonomik örgütler kendi içinde yekpare değil.
    Ab ve kanada her ne kadar nato dan çıkalım mı dese de kendi içlerinde hem askeri birlik kuramazlar hem de ortak bir para birimi kendi arasında geliştiremezler.Euro demeyin nato şemsiyesi kalkarsa euro yu çok da iplemezler.
    Avrupadaki herifleri savaşmaya ikna edemezsin.
    Abd ordusu dinamik bir ordu.
    Çin in abd ordusunu askeri olarak yakalama fırsatını egale etmek için g kore ve japonya yı devreye soktuğunu biliyoruz.
    Tayvan ve asya komşularını kendi tarafında konumlandıran Abd Çin i kuşatıyor.
    Başa baş bir denge unsuru olan ikili güçlü savaşlarda kalabalığı azalan ülke yapı kendi içinde pat diye dağılıveriyor.
    Bir de kültürel transfer emperyalizm yapamayan yapı da başat güç olamıyor.
    Çin kendi denkleminde siyasi iktisadi kültürel dil ve medeniyet olarak transfer yapacak bir ülke değil.
    Biraz daha ayrıntılandırmak istemem.
    Ama çin in ekonomik partner arayısı için hiçbir kuralı bagajı yok.Bunun farkına varan Abd de aynı yola tevessül ediyor.
    Haliyle bu ayak basma oyunları geleceğe dair teknik temel çizgilerden daha mühim.
    Her medeniyet yükselir geri gider ancak çözülen geri gidenin yerine daima daha özgürlükçü bir medeniyeti tercih etmiştir insan kalabalıkları.
    Bu da olayım başka bir penceresi.
    Asya ve hürmüz boğazı vs önemli.
    Abd orada baskın unsur. Satış ve enerji hatları mühim çin için.
    Hindistan ile de arası açılmaya başladı.
    Ortadoğu da israil iran meselesi iki gücün avrupaya yaklaşmasını engellemek içindi.Henry Kissenger in meşhur dünya haritasında gençlik yıllarında Pentagon da kırmızı iğnelerle müdahale yerlerini belirlerken Çin e iğne koyup koymadığını bilmiyoruz.Ama nereye iğne koydularsa boğdular ya da durdurdular bunu biliyoruz.
    Ytd syg

  5.  Alıntı Originally Posted by uzunvade87 Yazıyı Oku
    Asya da mal satan her yerde mal satar.
    Katılıyorum…
    Ytd
    Arçelik..
    4 farklı para biriminde mal satıyor..
    yönetim,gelişmiş insan kaynağı dediğim bu idi..
    herkes hesap kitap yaparken yönetimin son derece ehil olduğunu varsayıp direk pazara konjonktür e yoğunlaşıyor..
    hangi hesap olursa olsun içinden insanı çıkarın geriye bir şey kalmaz..
    froto ekip ile yol alıyor..şimdilik

  6.  Alıntı Originally Posted by gürselbb Yazıyı Oku
    Arçelik..
    4 farklı para biriminde mal satıyor..
    yönetim,gelişmiş insan kaynağı dediğim bu idi..
    herkes hesap kitap yaparken yönetimin son derece ehil olduğunu varsayıp direk pazara konjonktür e yoğunlaşıyor..
    hangi hesap olursa olsun içinden insanı çıkarın geriye bir şey kalmaz..
    froto ekip ile yol alıyor..şimdilik
    Var mı sende abi…

  7. Sevgili Salih Karakaya
    Öncelikle covid tarihte de benzerleri olan ve gelecekte daha şiddetlileri yaşanacak bir salgındı. İnsan gen havuzunda devamlı kalitesiz genlerin yoğunluğunu artıyor, modern tıbbın kurtardığı ve yaşam süresini uzattığı zayıf hayatlar kötü genetik miraslarını bırakma şansı buluyor. Daha önemlisi dünyada inkar edilemez bir kirlilik var ve sonuçları zaten istatistiklerde görülebilecek kadar belirgin. Doğada hiç bir laboratuvarda üretilemeyecek kadar güçlü virüsler var, canlılar da bu virüslere dayanımlarına göre elenerek bugünlere gelebilmişler ama bu süreç bitmeyecek. Komplo teorileri ne yazık ki beraberinde aşı karşıtlığı gibi konuları getiriyor ve bu durum toplumda taban buluyor. Pfizer'ın Viagra'sı 25 yıldır piyasada ama hiç itiraz eden görmedim, aynı firmanın Covid aşısından herkes şüpheleniyor.

    Çin'e gelince; Başkan Obama ASEAN paktını bizzat kendi de giderek teşvik etmişti çünkü ABD yönetimi ve danışmanları ASEAN ticari ittifakını Çin'e karşı bir müttefik olarak yorumlamışlardı. Benim yukarıda yazdığım basit detayları atlamış olmalılar zira gelinen noktada Çin ve ASEAN bölgesinin bağları, Asya'ya yayılmış çinli nüfusun gücü ve etkinliği sayesinde kolayca güçlendi. 4 milyar nüfusa sahip devasa bir üretim bölgesi ve pazar bütünleşip birbirine bağlandıkça ve üstüne Çin teknolojik konularda üstünlüğü ele geçirince ABD bir anda hırçınlaşıp saldırganlaştı. İlerde detaylandırırım ama işin en can alıcı noktası henüz fark edilmiyor. ABD merkezi planlamanın olmadığı bir ülke, dışardan ödünç aldıkları veya kendi sermayeleri hep en karlı ancak en riskli alanlara yoğunlaşıyor yani teknoloji, finans ve gayri menkul alanlarına. Diğer tüm sektörler ihmal ediliyor ve ortaya korkunç bir çarpıklık çıkıyor. Yazılım veya biyoteknoloji gibi macera denecek alanlara tüm servetlerini yatıran bir ABD aslında çok kırılgandır, belki delice davranışların nedeni de bu? Çin ise tüm alanlarda dengeli bir yatırım politikasıyla ilerleyerek bugünlere geldi.

    Capital dergisinin son sayısında Rogof hocanın ABD dolarıyla ilgili güzel bir makalesi var. Japonya'nın 90'lardaki durumunun ABD için geçerli olup olmayacağını da sorgulamış hoca. Sonuç olarak basit düşünmeli herkes, geçmişte batılıların tekelinde olan üstünlükler artık dünya geneline yayıldı ve tam rekabet koşullarına geçtik. Borsacı için bu zor bir konu, şirketler küçük hissedar için ek artık üretecek gücü bulmakta zorlanıyor. Bakın bizim borsada enerji sektörü hisseleri bile yatırımcısını sevindirmiyor?

    Batının uzakdoğu rekabetine karşı tutumuna gelince, Cristof Colomb vizyonuyla yeni ufuklara açılmaya çalışıyorlar, yani uzay. Artık uzay madenciliği ve turizmiyle başlayacak ardından elde edilen sermayeyle kolonileşmeye kadar varabilecek bir geleceğe oynuyorlar. Böylece üstünlük onlarda kalmaya devam edecek.

  8. #5616
    https://x.com/fire_ozgur/status/1941...vXlG1FeNA&s=19

    SM-S721B cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Sayfa 702/721 İlkİlk ... 202602652692700701702703704712 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •