Erdal Engin Karer
@KarerEngin
2023 yazında, Batman’dan bir Koçer ailesi Van’a gelir. Muradiye’nin yükseklerinde çadırlarını kurarlar. Her şey yolunda gider, ta ki küçük kızları aniden hastalanana kadar… Ateşler içinde kıvranan kızlarını hastaneye götürmek istediler, ama hastaneye yetişene kadar küçük kız çoktan hayatını kaybetmişti.
Aile biraz toprak kazdı, birkaç taş dizdi. Adını bile yazamadılar. Bir dua okundu, çadır toplandı ve yola devam ettiler.
İki yıl sonra bir köylü bu küçük tümseğe rastladı. Başında birkaç taş, rüzgârın savurduğu bir bez parçası… Sordular çobanlara: “Bu mezar kimin?” Çoban cevapladı: “Geçen yıl yaylada ölen bir Koçer kızının.” “Ben bir hayır işledim, ismimin bilinmesini istemem” diyen o köylü birkaç hafta sonra geri döndü
Yanında küçük bir mermer taşı ve mezarı çevreleyen demir bir beşik getirdi.
Mezarın başına koydu ve üzerine iki kelime yazdı: “Koçer Kızı.”
Sosyolog Dr. İsmail Beşikçi, Koçerler için der ki: “Toprak onlara mezar olur ama yurt olmaz. Çünkü onların yurdu gökyüzüdür.”
Bugün hâlâ Van, Siirt, Tatvan ve Bingöl yaylalarında yüzlerce Koçer ailesi yaşıyor. Ama sağlık, eğitim ve barınma koşulları hâlâ büyük sorun; kendi imkânlarıyla yaşam mücadelesi veriyorlar. Muradiye dağlarındaki o küçük mezar hâlâ yerinde. Ve taşın üstündeki iki kelime, hem bir çocuğun hem bir kültürün hikâyesini anlatıyor.
Oktay Candemir
Yer İmleri