-
Turk yazar Tezer Ozlu'nun olum yildonumu (18 Subat 1986)
"Bir zamanlar beden egitimi ogretmenliği yapmis babam, dudugunu saklamis. Sabahlari cizgili, bol pijamasini cikarmadan dudugunu otturuyor: 'Nazliydın nicin geldin askere? Haydi kalk! Haydi kalk!' Borazan gibi bir sesle bagiriyor.Uyanip, sabahin ilk isiklariyla birlikte kendimi Sum'un koynunda buluyorum. Babamin bu evle askerlik arasinda ne gibi bir baglanti kurabilecegini dusunuyorum. babam ev yasaminda askeri bir duzen istiyor. Bu kesin. Zengin olsa belki de kapida borazanlar caldiracak. Babamin kusagindaki Turk erkekleri ne buyuk bir ordu ve askerlik sevgisi besliyorlar."

"My father, who was a gym trainer once upon a time, hid his whistle. In mornings, he whistles before taking off his pajamas and shouts at us: 'If you were spoiled, then why did you come to the military? Wake up, wake up!' He shouts with a sound like a trumpet…I think about what kind of relation that my father can make between this house and the military service. My father demands military order at home life. That’s for sure. If he was rich he would sound trumpets at the door.How big the love of my father’s generation for the military is."
"Yasli hemsire anneme soruyor: 'Acaba balkondan kendini atar mi?' 'Hayir. Balkondan falan atlamam. Aksine yasami cok seviyorum. Yuzlerce yil yasamak istiyorum. Benim icin neler de dusunuyorlar, diye geçiyor aklimdan. Bir sey soylemiyorum. Gereken cevabi annem veriyor. Ilaclarim veriliyor. Uzun saatler uykuyu ararken tek yardimcim kucuk radyodan dinledigim muzik. Torelli, Marcello biraz olsun durgun anlar yasatiyor. Bu hastaneyi kentin diğer onemli klinikleri izleyecek, cesit cesit hastalar taniyacak, kimiyle kavga edecek, kimiyle arkadas olacagim. Bazen dovusup, birbirimizin sacini yolacagiz. Gulumseyerek kuzu gibi elektrosok olmayi ogrenecegim. Kendimi kurtarmak istiyorum.' "

"The old nurse asked to mum: 'Can she throw herself from the balcony?' 'No, I don’t. I love life. I want to live for years and years. I think about what they think about me. I don’t reply anything, mum replies on my behalf. My medication is given. While looking for the sleep for long hours, my only assistant is the music coming from a small radio. Torelli and Marcello make me relaxed a little bit. This hospital will follow other clinics of the city; I will meet different patients; will be friend and quarrel with some of them. Sometimes, I will argue them by tearing their hair. I will learn to get the electroshock by laughing without reacting. If I want to save myself. ' "
-
Italyan tenor, soz yazari ve besteci Andrea Bocelli, ilk cikisini 18 Subat 1998'de Cagliari'deki Teatro Comunale'de gosterimi yapilan Puccini'nin La Boheme operasinda Rodolfo karakteriyle yapti.
-
Vin Diesel, Radha Mitchell ve Cole Hauser’in rol aldigi bilim kurgu, gerilim Derin Karanlik (Pitch Black), 18 Subat 2000’de Amerika’da vizyona girdi.
-
Fransiz yonetmen, yazar ve senarist Alain Robbe-Grillet'nin olum yildonumu (18 Subat 2008)
Isler yeniden guven verici bicimde akmaya basladi. Burolarda calisanlar evlerinden cikiyorlar artik, oglen atistiracaklari geleneksellesmis uc tane sandvici barindiran suni deri cantalari ellerinde. Kapinin esigine adim attiklarinda gokyuzune bakarlar ve el orgusu kahverengi atkilarini siki sikiya boyunlarina dolayip giderler. Wallas yuzunde hisseder sogugu; henuz insanın yuzunu, acitan bir maske gibi felc eden dondurucu soguklarin zamani degilse de, dokularin soyle bir cekildigi de hissedilmiyor degil: alin SIKISIP daralir, saclarin basladigi yer kaslara yaklasir, sakaklar birbirine bitismeye calisir, beyin burnun biraz ustunde, iki gozun arasinda, derinin biraz altinda, iyi huylu kucuk bir yumruya indirgemek ister kendini. Ama duyular capcanlidir hala: Wallas duzen ve kaliciligindan hicbir şey kaybetmemis olan bir manzaranin dikkatli bir tanigi hala; belki de, tam tersine, cizgi her turlu yumusaklik ve bezemelerinden yavas yavas siyrilip, daha bir keskinlesir." Silgiler

"Le déroulement rassurant s'est rétabli. A présent les employés de bureau sortent de chez eux, tenant à la main la serviette de simili-cuir contenant les trois sandwiches traditionnels, pour le casse-croûte de midi. Ils lèvent les yeux vers le ciel quand ils passent le seuil de leur porte et s'en vont, en serrant autour de leur cou des cache-nez en tricot brun. Wallace sent le froid sur son visage; ce m'est pas encore l'époque de la glace coupante qui paralyse la face en un masque douloureux, mais on perçoit déjà comme un rétrécissement qui commence dans les tissus: le front se resserre, la naissance des cheveux se rapproche des sourcils, les tempes essayent de se re****dre, Pourtant les sens sont loin d'être engourdis: Wallas reste le témoin très attentif d'un spectacle qui n'a rien perdu de ses qualités d'ordre et de permanence; peut-être au contraire la ligne devient-elle plus stricte, abandonnant peu à peu ses ornements et ses mollesses."
-
Ingiliz fantezi roman yazari Sir Terence David John Pratchett, 18 Subat 2009'da Kralice Elizabeth II'dan Sovalyelik unvanini aldi.
-
Fransa Ulusal Kutuphanesi, 18 Subat 2010'da Giacomo Casanova'nin Hayatimin Hikayesi'nin (Histoire De Ma Vie) orjinal el yazmasini Alman yayinci Friedrich Arnold Brockhaus'un ailesinden 7 milyon Euro karsiliginda satin aldi.

-
“Ben Sevilen’im ve Sethe bana ait; o benim. Comelmeden once, orada cicekleri, sari cicekleri toplayan, Sethe idi. Onlari yesil yapraklarindan kopardi. Simdi uyudugumuz yerde, yorganin uzerindeler. Tam bana gulumsemek uzereydi ki, derisiz adamlar geldi, bizi olulerle birlikte gunes isigina cikardilar, sonra da oluleri denize ittiler. Sethe suya girdi. Suyun icine. Onu itmediler. Kendisi girdi. Bana gulumsemeye hazirlanıyordu; olulerin denize itildigini gorunce kendisi suya girdi ve beni orada onsuz, yuzsuz birakti. Buldugum, sonra da koprunun altindaki o suda yitirdigim yuz Sethe’dir. Suya girince, yuzunun bana yaklastigini gordum; ayni zamanda benim de yuzumdu. Ona katilmak istedim. Onunla birlesmek. Simdi onu buldum bu evde. Bana gulumsuyor; bana gulumseyen bu yuz, benim yuzum. Onu bir daha asla yitirmeyecegim. O benim.” Toni Morrison, Sevilen

"Io sono Beloved e lei è mia. Sethe. È lei che raccoglieva i fiori, i fiori gialli davanti al posto in cui ci si rannicchiava. Li ha separati dalle foglie. Adesso sono sulla trapunta dove dormiamo. Stava per sorridermi, quando a un tratto sono arrivati gli uomini senza pelle e ci hanno portato su alla luce del sole con i morti e li hanno spinti in mare. Sethe è entrata nel mare. Ci entrata è da sola. Non l'hanno spinta. Ci entrata da sola. Si stava preparando a sorridermi, ma quando ha visto che spingevano i morti in mare ci è entrata anche lei e m'ha lasciato lì, senza la mia faccia né la sua. Sethe è la faccia che ho trovato e ho perduto nell'aqua sotto il ponte. Quando ci sono entrata, ho visto la sua faccia venirmi incontro, ed era anche la mia faccia. Volevo unirmi a lei. Adesso l'ho trovata in questa casa. Lei mi sorride ed è la mia stessa faccia che sorride. Non la perderò di nuovo. Lei è mia."
-
"Bir kadin onemli birisidir; bazen uc kupayi da birden kazanirsin: iyi yemek, iyi seks, iyi sohbet. Cogu erkek bunlarin tekine bile razidir, ikisini elde edince de bir istiridye kadar mutlu olur. Ama dinle, bir sey soyleyecegim. Iyi bir adam iyi bir seydir, ancak dunyada iyi bir kadindan daha mukemmel bir sey yoktur. Bu annen olabilir, karin, sevgilin, kiz kardesin, ya da omuz omuza calistigin bir meslektasin olabilir. Hic fark etmez. Boyle bir tane bulunca, yanindan ayrilma. Gozunu korkutan birini gorunce de, tabanlari yagla." Toni Morrison, Ask

"Una donna è una persona importante e a volte fai l'en plein: cibo, sesso e conversazione tutto alla grande. A quasi tutti basta una sola di queste cose, se poi ne c'entrano due sono felici come una pasqua.Ma ascoltami, lascia che ti dica una cosa. Un brav'uomo è una bella cosa, ma non c'è niente di meglio di una bravissima. Può essere tua madre, tua moglie, la tua ragazza, tua sorella o una collega. Non importa. Se la trovi, tientela stretta. Se ne vedi una cattiva, allora svignatela."
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri