Sayfa 3974/7020 İlkİlk ... 297434743874392439643972397339743975397639844024407444744974 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 31,785 - 31,792 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. 20 yasindaki Ingiliz sair John Keats, Ey Yalnizlik (O Solitude!) siirini ilk kez 5 Mayis 1816'da The Examiner gazetesinde yayimladi.



    Ey yalnizlik, sende barinmaliysam,
    Karmakaris yiginlar arasinda olmasin.
    Kasvetli binalara tirmanirken islanmis
    doganin gozlem evi, kuytudan gelen.
    Cicekli bayirlarda kristal kabarmasi
    nehrin, uzaklik gibi gorunen, beni diri tut.
    Sergide dallar arasindan sicrayan karaca
    korkutur yaban ariyi kovan ciceginde vizildayan.
    Memnun izlerken bu goruntuleri seninle,
    tatli karsitligi masum bir zihnin henuz,
    incelmis dusuncelerinin imgesi kelimeleri,
    gonlumu hos tutan. Ve emin ol,
    insanlarin en yuksek bahtiyarligi,
    kacip kurtulmasi iki akraba ruhun
    pesini birakmayandan

  2. Prusya dogumlu filozof, ekonomist, sosyolog ve devrimci sosyalist Karl Marx'in dogum yildonumu (5 Mayis 1818)

    "Ne kadar az yer, icer, kitap okursan; tiyatroya, dansa, meyhaneye ne kadar az gidersen; ne kadar az dusunur, sever, kuram yaratir, sarki soyler, resim ve eskrim yaparsan, o kadar fazla sermaye biriktirirsin. Hazinen oyle buyur ki ne bocekler ne de toprak onu yok edemez. Ne kadar az kendin olursan, o kadar coga sahip olursun; kendi hayatini daha az yasadikca, yabancilasmis hayatini uzaklasmis varligini o kadar cok yasarsin."



    "Je weniger du ißt, trinkst, Bücher kaufst, in das Theater, auf den Ball, zum Wirtshaus gehst, denkst, liebst, theoretisierst, singst, malst, fichtst etc., um so [mehr] sparst du, um so größer wird dein Schatz, den weder Motten noch Raub fressen, dein Kapital. Je weniger du bist, je weniger du dein Leben äußerst, um so mehr hast du, um so größer ist dein entäußertes Leben, um so mehr speicherst du auf von deinem entfremdeten Wesen."

  3. Fransiz asker ve devlet adami Napolyon Bonapart'in olum yildonumu (5 Mayis 1821)



    "Insanlari yucelten iki buyuk meziyet vardir: Erkegin cesur kadinin namuslu olmasi. Bu iki meziyetin yaninda hem erkegi, hem kadini sereflendiren bir meziyet vardir. Icabinda tereddutsuz canini feda edebilecek kadar vatanina bagli olmak. Iste Turkler bu meziyetlere ve fazilete sahip kahramanlardir. Bundan dolayidir ki Turkler oldurulebilir, lakin maglup edilemezler."




    “Si le monde était un seul Etat, Istanbul serait sa capitale. / Se la terra fosse un singolo stato, Istanbul sarebbe la capitale. / If the Earth were a single state, Istanbul would be its capital."



    "Donnez moi une armée composé de Turc, et le je prendrais le monde en otage. / Give me an army which is composed from the turks, I take hostage the world."

  4. Italyan ressam Eleuterio Pagliano'nun dogum yildonumu (5 Mayis 1826)

    Signora adagiata con ventaglio (A reclining lady with a fan, 1876)




    La lezione di geografia (Geography lessons, 1880)


  5. Italyan ressam Teofilo Patini'nin dogum yildonumu (5 Mayis 1840)

    L'erede (The heir, 1880)




    Vanga e latte (Spade and milk, 1884)


  6. 1905 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu kazanan Polonyali yazar Henryk Sienkiewicz'in dogum yildonumu (5 Mayis 1846)

    "1647 yili boyunca oyle garip seyler oldu ki, en iyimserler bile ulkenin uzerine buyuk felaketlerin cokecegine inandilar.Bir cekirge surusunun Yaban Topraklar uzerine indigi ve Tatar isgalcilerin ne bugday ne de ot bulamayacaklari kadar yagmaladigi yazilidir gunluklerde. Yine gunluklerde bir gunes tutulmasinin yazi bir an kararttigi, bir goktasinin da gokyuzunu atese verdigi okunur. Ayni doneme dogru Varsova'da kent sakinlerinin cogu havada dalgalanan kanli haclar ve tabutlar gorduler. Gunah cikardilar, oruc tuttular ve kesenin agzini yoksullara actilar. Dunyayi yok edebilecek bir vebanin ortaya cikmakta gecikmeyecegini dusunuyordu cogunluk. Bu alisilmadik yazin ardindan oyle tatli bir kis geldi ki, herkes korktu. Irmaklarin guney bolgelerinde, basibos kalmis buz parcalari sallana sallana, denize dogru iniyorlardi; sonra kar erimeye basladi, ardindan da yagmurla sel geldi, ve butun bozkir genis bir batakliga dondu. Kisin sonu gelmeden, cayirlarin yeserdigi, arilarin calismaya basladigi, kapali kalan hayvanlarin hareketlendigi goruldu. Doganin duzeni allak bullak olmustu. Boylece, bu olaylarin daha iyi izlenebildigi Ukrayna dolaylarinda oturanlar, gozleri Yaban Topraklara donuk, korku icinde yasamaya basladilar. Tehlikenin burada geleceginden kimse kusku duymuyordu.Yalnizca buradan gelebilirdi."Ates ve Kilic



    "The year 1647 was that wonderful year in which manifold signs in the heavens and on the earth announced misfortunes of some kind and unusual events. Contemporary chroniclers relate that beginning with spring-time myriads of locusts swarmed from the Wilderness, destroying the grain and the grass; this was a forerunner of Tartar raids. In the summer there was a great eclipse of the sun, and soon after a comet appeared in the sky. In Warsaw a tomb was seen over the city, and a fiery cross in the clouds; fasts were held and alms given, for some men declared that a plague would come on the land and destroy the people. Finally, so mild a winter set in, that the oldest inhabitants could not remember the like of it. In the southern provinces ice did not confine the rivers, which, swollen by the daily melting of snows, left their courses and flooded the banks. Rainfalls were frequent. The steppe was drenched, and became an immense slough. The sun was so warm in the south that, wonder of wonders! in Bratslav and the Wilderness a green fleece covered the steppes and plains in the middle of December. The swarms in the beehives began to buzz and bustle; cattle were bellowing in the fields. Since such an order of things appeared altogether unnatural, all men in Russia who were waiting or looking for unusual events turned their excited minds and eyes especially to the Wilderness, from which rather than anywhere else danger might show itself."



    "Dunyayi omuzlarinda tutan Atlas degil, bir kadindir. Dünyayla top oynar gibi oynuyor bazen." Quo Vadis

  7. Genellikle edebiyattan ilham alan Ingiliz ressam Charles Robert Leslie'nin olum yildonumu (5 Mayis 1859)

    Dulcinea del Toboso, 1839

    (Dulcinea del Toboso, Miguel de Cervantes'in romani Don Quijote'de gorulmeyen kurgusal karakter)




    Sancho Panza in the Apartment of the Duchess, 1843 - 1844


  8. Belcikali sembolist sair Max Elskamp’in dogum yildonumu (5 Mayis 1862)

    Sonra derken bir kadin cikagelir,
    Ve o zaman seversin bu kadini,
    Sonra derken bir kadin cikagelir,
    Ve o zaman gurlesir gozyaslari,

    Neyin var neyin yok verirsin ona
    Elinde avucunda, yureginin tahtinda
    Neyin var neyin yok verirsin ona
    Ve o zaman gurlesir gozyaslari

    Sonra derken bir kadin cikagelir
    Sevmeye adanmis dudaklariyla birlikte
    Sonra derken bir kadin cikagelir
    Etiyle kemigiyle, butun guzelligiyle,

    Giysileri vardir gostermek icin onu
    Butun balkonlarda, butun taracalarda
    Giysileri vardir gostermek icin onu
    Gelip gecenlere ve butun dunyaya,

    Iste geliyor o bekledigin kadin
    Opuslere ayarlamis butun hayatini
    Iste geliyor o bekledigin kadin
    Yasamak ve senlendirmek icin yasamini.



    Mais maintenant vient une femme,
    Et lors voici qu’on va aimer,
    Mais maintenant vient une femme
    Et lors voici qu’on va pleurer,

    Et puis qu’on va tout lui donner
    De sa maison et de son âme,
    Et puis qu’on va tout lui donner
    Et lors après qu’on va pleurer

    Car à présent vient une femme,
    Avec ses lèvres pour aimer,
    Car à présent vient une femme
    Avec sa chair tout en beauté,

    Et des robes pour la montrer
    Sur des balcons, sur des terrasses,
    Et des robes pour la montrer
    A ceux qui vont, à ceux qui passent,

    Car maintenant vient une femme
    Suivant sa vie pour des baisers,
    Car maintenant vient une femme,
    Pour s’y complaire et s’en aller.

Sayfa 3974/7020 İlkİlk ... 297434743874392439643972397339743975397639844024407444744974 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •