Sayfa 5273/7020 İlkİlk ... 427347735173522352635271527252735274527552835323537357736273 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 42,177 - 42,184 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Ingiliz yazar, illustrator ve doga bilimci Beatrix Potter, Tavsan Peter'in Maceralari (The Tale of Peter Rabbit) romanini, yayincilarin reddetmesinden sonra tekrar gozden gecirip ozel olarak kendisi 16 Aralik 1901'de yayimladi. (Bir yayici tarafindan yayimlanmasi 2 Ekim 1902. Frederick Warne & Co)

    "Tavsan Peter dul kalan annesi ve diger kardesleri ile bir evde yasamaktadir. Babasi yakinlarindaki Yesil Bahce'ye girmek zorunda kaldigi icin hayatini kaybetmistir. Bu bahcenin sahibi Mc Gregor bitkileri yuzunden tavsanlari hic sevmemektedir. Annesi Peter ve diger kardeslerine o bahceye girmelerini yasaklamistir. Tavsan Peter annesinin yasaklamis olmasina ragmen karni agriyan kardesinin tedavisi nedeniyle maydanoz lazim oldugu icin Bay Yesilbahce'nin bahcesine girer, bir guzel karnini da doyurur. Fakat Bay Yesilbahce'ye yakalanir. Bay Yesilbahce tavsan Peter'i kovalamaya baslar. Tavsan Peter Mc Gregor'un elinden kurtulmak icin kacarken elbislerini de kaybeder. Daha sonra Tavsan Peter Bay Yesilbahce'nin elinden kurtulmak icin oradan oraya saklanarak kacmaya calisir. Bu kovalamaca ve kacislar sonrasinda pek cok macera yasar."



    "Peter lives with his family "in a sand- bank, underneath the root of a very big fir-tree." Mrs. Rabbit tells her children where they're allowed to go and warns them not to go into Mr. McGregor's garden. But that is just what Peter does. That is how Peter's father lost his life; Mr. Rabbit went into the garden. While Flopsy, Cotton- tail, and Mopsy are picking blackberries and their mother is at the baker's Peter goes into the garden. Peter starts stuffing himself with delicious food to the point where he feels ill. Peter searches for parsley when he sees the gardener, who starts chasing him around. A chase is on, Mr. McGregor is after Peter. Peter loses his shoes and can't remember how to get out of the garden. Next Peter loses his jacket and dashes into the tool shed. Mr. McGregor hears him so Peter quickly jumped out of a nearby window. Peter catches his breath and tries to calm down."

  2. Amerikali antropolog Margaret Mead’in dogum yildonumu (16 Aralik 1901)



    “Kendini adamis, bilincli, kucuk bir grup insanin dunyayi degistirebileceginden asla suphe etmeyiniz. Aslina bakarsaniz, simdiye kadar bunu basarmis olan yalnizca onlardir.”



    “Evinize gitmediginiz zamanlarda, nerede oldugunuzu merak eden birinin olmasi, cok eski bir insani gereksinimdir.”



    "Kendini adamis, bilincli, kucuk bir grup insanin dunyayi degistirebileceginden asla suphe etmeyiniz. Aslina bakarsaniz, simdiye kadar bunu basarmis olan yalnizca onlardir."

  3. Ispanyol sair Rafael Alberti’nin (Merello) dogum yildonumu (16 Aralik 1902)



    Hicbirimiz bilmiyorduk gizli karanligini karatahtalarin,
    neden uzakta gorunurdu dilimlere bolunmus kure, bilmiyorduk.
    Ama bildigimiz seyler de vardi:
    her seyin cevresi yuvarlak olmaz geometride,
    ay tutulmasi aklini karistirir ciceklerin
    ve kuslarin ucusunu hizlandirir.

    Bir sey bilmiyorduk hicbirimiz:
    parmaklarimiz cini murekkebindendi, neden,
    safak kitaplari acsin diye ikindi pergelleri kapatirdi, neden?
    Sunlari biliyorduk sadece:
    duz bir cizgi isterse kivrilir, isterse kirilir
    ve gezgin yildizlar aritmetik bilmeyen cocuklardir.



    Ninguno comprendíamos el secreto nocturno de las pizarras
    ni por qué la esfera armilar se exaltaba tan sola cuando la mirábamos.
    Sólo sabíamos que una circunferencia puede no ser redonda
    y que un eclipse de luna equivoca a las flores
    y adelanta el reloj de los pájaros.

    Ninguno comprendíamos nada:
    ni por qué nuestros dedos eran de tinta china
    y la tarde cerraba compases para al alba abrir libros.
    Sólo sabíamos que una recta, si quiere, puede ser curva o quebrada
    y que las estrellas errantes son niños que ignoran la aritmética.

  4. Ispanyol – Meksikali Surrealist ressam Remedios Varo Uranga’nin dogum yildonumu (16 Aralik 1908)

    Alegoría del invierno (Allegory of Winter, 1948)




    Embroidering the Earth's mantle, 1961


  5. Charlie Chaplin, 16 Aralik 1913 tarihinde Los Angeles’taki Mack Sennett’s Keystone film sirketiyle haftaligi 150 dolara kontrat imzaladi ve kariyerine baslamis oldu.




  6. Ispanyol Surrealist ressam, yazar ve feminist Remedios Varo Uranga'nin dogum yildonumu (16 Aralik 1908)






  7. Sovalyelik Nisani'na sahip Ingiliz mucit ve bilimkurgu yazari Arthur C. Clarke’in dogum yildonumu (16 Aralik 1917)

    “Gelecekte yasanacaklari dusunuyordu; bundan bir kac yil sonra Dunya ne hale gelecekti? Ne kadar sansli olduklarini asla anlamayacaklardi. Bir omurluk zaman diliminde insanlik, bir irkin gorup gorebilecegi her turlu mutlulugu elde etmisti. Altin Cagini yasamisti. Ancak altin ayni zamanda gun batiminin, Sonbaharin rengiydi ve kis firtinalarinin ilk esintilerini yalnizca Karellen'in kulaklari isitiyordu.

    Ve yalnizca Karellen biliyordu Altin Cag'in ne amansiz bir hizla nihayet ilerledigini.”



    "He thought of all that lay ahead, and what this world would be only a dozen years from now.They would never know how lucky they had been. For a lifetime, mankind had achieved as much happiness as any race can ever know. It had been the Golden Age. But gold was also the color of sunset, of autumn: and only Karellen's ears could catch the first wailings of the winter storms.

    And only Karellen knew with what inexorable swiftness the Golden Age was rushing to its close.”



    "Bu adada insanligin bagimsizligini, sanatsal geleneklerini de korumaya calisiyoruz. Hukumdarlara karsi dusmanlik besledigimizden degil; tek istedigimiz, kendi kafamiza gore yasamak. Eski zamanlarin ulus anlayisi yok edip, insanligin tarihin baslangicindan beri suregelen yasayis bicimine son verdiklerinde, kurunun yaninda yas da yandi. Artik ortada son derece ruhsuz, siradan ve kulturel acidan olu bir Dunya var. Hukumdarlar geldiginden beri yeni hicbir sey uretilmedi. Sebebi de acik. Mucadele etmeye deger bir sey kalmadi. Insanlar gunubirlik eglencelerle oyalaniyor. Her gun bir suru kanaldan yaklasik bes yuz saatlik radyo ve televizyon yayini yapildiginin farkinda misiniz? Hic uyumayip surekli bunlari takip etseniz, bir tik uzaginizdaki onca eglence programinin yuzde yirmisine bile yetisemezsiniz. Milletin tembel sungerlere donusmesine sasirmamali; her daim emiyorlar, ama asla uretmiyorlar. Yakinda kimse kendi hayatini yasamiyor olacak. Televizyon dizilerindeki aileleri izlemekten baska seye vakit kalmayacak."



    "Here on this island we're trying to save something of humanity's independence, its artistic traditions. We've no hostility towards the Overlords: we simply want to be left alone to go our own way. When they destroyed the old nations and the way of life man had known since the beginning of history, they swept away many good things with the bad. The world's now placid, featureless and culturally dead: nothing really new has been created since the Overlords came. The reason's obvious. There's nothing left to struggle for, and there are too many distractions and entertainments. Do you realize that every day something like five hundred hours of radio and TV pour out over the various channels? If you went without sleep and did nothing else, you could follow less than a twentieth of the entertainment that's available at the turn of a switch! No wonder that people are becoming passive sponges-absorbing but never creating. Did you know that the average viewing time per person is now three hours a day? Soon people won't be living their own lives any more. It will be a full-time job keeping up with the various family serials on TV!”

  8. Amerikali sair ve roman yazari Elinor Morton Wylie’nin olum yildonumu (16 Aralik 1928)





    Yuruyelim beyaz karda
    Sessiz bir yerde;
    Sakin ve yavas adimlarla,
    Durgun bir gidiste,
    Beyaz danteladan yasmaklar altinda.

    Kaplayacagim ayagimi ipekle,
    Ve senin ayagini yunle,
    Ak inegin sutunce ak,
    Bir martinin bagrina gore
    Daha da berrak.

    O dingin sehrin arasindan yuruyecegiz
    Ruzgarsiz erincte;
    Beyaz ustune inecegiz,
    Gumus yun ustune,
    Bunlardan daha da yumusak seyler ustune.

    Kadife ayakkabilarda yuruyecegiz:
    Gidelim, onemli degil nereye,
    Dusecek sebnemler misali sessiz,
    Beyaz sukut ustunde.
    Karda yuruyecegiz.

Sayfa 5273/7020 İlkİlk ... 427347735173522352635271527252735274527552835323537357736273 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •