Artan

10,57 9.99 18:10
4,52 9.98 18:10
14,78 9.97 18:10
216,20 9.97 18:10
6,95 9.97 18:10
Artan Hisseler

Azalan

61,75 -9.99 18:10
321,00 -9.96 18:10
90,40 -9.96 18:10
52,20 -9.92 18:10
52,80 -9.9 18:10
Azalan Hisseler

İşlem

12.553.298.453,05 18:10
11.129.027.275,04 18:10
10.481.881.526,54 18:10
7.516.600.316,75 18:10
6.263.391.343,00 18:10
Tüm Hisseler
Sayfa 61/952 İlkİlk ... 1151596061626371111161561 ... SonSon
Arama sonucu : 8000 madde; 481 - 488 arası.

Konu: Dolarda Yukselis Kacinilmaz

Hybrid View

Previous Post Previous Post   Next Post Next Post
  1.  Alıntı Originally Posted by ressam Yazıyı Oku
    Merhaba sn. hocalarım, sizi tenzih ederek bir şey belirtmek istiyorum. Eğitim sistemindeki ve okullaşma eşitsizliğinden kaynaklanan sorunlarla , aile yapısındaki- kültürdeki yozlaşma birleşince ortaya gençlik bu.

    Şahsen ilkokuldan bu yana hep eğiticilerle sorun yaşadım. Oğlum şu anda Tıp okuyor. Bu çocuk ilkokulda öğretmenini eleştirmeye başladı. Adam boş olduğu için çocuklara şiddet uyguluyordu. Ortaokulu bir kolejde okudu. Maalesef orada da zeki çocukları bir sınıfa topladılar, diğerlerine hiç bakmadılar. Zeki çocukları test uzmanı yaparak dereceye sokmaya böylece okullarının reklamını yapmaya gayret ediyorlar. Lise devlet fen lisesi idi. İnanın tam bir rezaletti. Doktora yapan öğretmen sayısı ile övünüyordu müdür. Oysa öğretmenler kendine çalışıyor, çocuklara hiçbir şey vermiyorlardı. tamamen yüksek puan alan , zeki çocuklar toplandığı için zaten öğretmene ihtiyaç duymuyorlardı !! Lakin en azından öğretmen motive edebilir, kılavuzluk yapabilirdi. Her veli toplantısında en az 3 öğretmenle kavgam olmuştur. ( çocuğun , kendisinden zeki olmasını hazmedemeyen, çocuğu törpülemeye , aşağılamaya çalışan öğretmenlerle ).

    Şimdi de çocuk diyor ki ; ''Baba inan ki kocaman kocaman profesörler derse geliyor, slaytları yansıya koyuyor ve sadece slaytın aynısını okuyor, çıkıp gidiyor. Soru almıyor. bazı seçmeli ders hocaları ise , zaten soruları vereceğini söyleyerek sadece derse katılımı şart koşuyor ve ders boyunca şahsi meselelerini anlatıyor '' diyor. Bu ülke neden bu durumda diye artık şaşmıyorum. Hastanelerde neden doktor hataları arttı, hayatın her alanında ( inşaat, mimari, ekonomi, makine vb ) seviye neden düştü diye şaşmıyorum.
    Sn. ressam yazdıklarınızın hepsi doğrudur, liseden çok kötü, bomboş bir gençlik geliyor üniversitelere. Üniversitelerdeki eğitimin kalitesinin de standardı yoktur, bir denetimi yoktur, dersi veren hocanın namusuna bırakılmıştır. Çok iyi eğitim veren üniversite/bölüm/hocalar olduğu gibi aksi de mevcuttur. Nedenleri uzun ve karmaşıktır hepsini burada yazamam ama başlıcaları kontenjanların yüksekliği ve sınıfların kalabalıklığı, öğrencilerin kalitesizliğinin hocaları bıktırması ve mesafe koymak zorunda kalmaları, öğrencilerin çoğununun zaten dersi umursamayıp telefonlarıyla oynamaları bunu gören hocanın motivasyonunun kalmaması, iyi eğitim vermenin hocaya maddi veya kariyerde ilerleme anlamında bir katkısı olmaması (başka kriterlere bakılıyor) vb..
    Özellikle yaşlı profesörlerden bazıları heyecanını yitirmiş emekliliğini bekliyordur, dersi kötü anlatmanın dışında bilimsel çalışma da yapmıyordur, bunlara bir şey yapılamaz, genellikle yeni öğretim üyesi olmuş genç akademisyenler daha heveslidir, daha iyi ders anlatır, daha çok bilimsel araştırma yapar. Öğrenciler derslerde seçim hakkı olduğunda ünvanına bakıp profesörleri tercih ederler ama genç hocaları tercih etmeleri daha iyi olabilir (kesin kural değil, çok değişir).
    Bunlar o kadar önemli değil aslında, devir değişti, internet var, eskiden üniversiteler/hocalar bilgi kaynağıydı, şimdi internetten hiçbir hocanın bilemeyeceği kadar bilgiye iki tıkla ulaşıyorsunuz. Çocuğunuza önerim kendi kendini yetiştirsin, üniversite eğitimi artık ders anlatılan değil (dersi kendiniz çalışarak da öğrenebilirsiniz), kendiniz çalışırken anlamadığınız yerlerin ortak tartışıldığı, evde yapamayacağınız laboratuvar çalışmaları, staj, teknik gezi, işyeri eğitimi, grup çalışmaları, sosyal faaliyetler ve benzeri uygulamaların yapıldığı bir hale dönüşüyor.

  2.  Alıntı Originally Posted by ressam Yazıyı Oku
    Merhaba sn. hocalarım, sizi tenzih ederek bir şey belirtmek istiyorum. Eğitim sistemindeki ve okullaşma eşitsizliğinden kaynaklanan sorunlarla , aile yapısındaki- kültürdeki yozlaşma birleşince ortaya gençlik bu.

    Şahsen ilkokuldan bu yana hep eğiticilerle sorun yaşadım. Oğlum şu anda Tıp okuyor. Bu çocuk ilkokulda öğretmenini eleştirmeye başladı. Adam boş olduğu için çocuklara şiddet uyguluyordu. Ortaokulu bir kolejde okudu. Maalesef orada da zeki çocukları bir sınıfa topladılar, diğerlerine hiç bakmadılar. Zeki çocukları test uzmanı yaparak dereceye sokmaya böylece okullarının reklamını yapmaya gayret ediyorlar. Lise devlet fen lisesi idi. İnanın tam bir rezaletti. Doktora yapan öğretmen sayısı ile övünüyordu müdür. Oysa öğretmenler kendine çalışıyor, çocuklara hiçbir şey vermiyorlardı. tamamen yüksek puan alan , zeki çocuklar toplandığı için zaten öğretmene ihtiyaç duymuyorlardı !! Lakin en azından öğretmen motive edebilir, kılavuzluk yapabilirdi. Her veli toplantısında en az 3 öğretmenle kavgam olmuştur. ( çocuğun , kendisinden zeki olmasını hazmedemeyen, çocuğu törpülemeye , aşağılamaya çalışan öğretmenlerle ).

    Şimdi de çocuk diyor ki ; ''Baba inan ki kocaman kocaman profesörler derse geliyor, slaytları yansıya koyuyor ve sadece slaytın aynısını okuyor, çıkıp gidiyor. Soru almıyor. bazı seçmeli ders hocaları ise , zaten soruları vereceğini söyleyerek sadece derse katılımı şart koşuyor ve ders boyunca şahsi meselelerini anlatıyor '' diyor. Bu ülke neden bu durumda diye artık şaşmıyorum. Hastanelerde neden doktor hataları arttı, hayatın her alanında ( inşaat, mimari, ekonomi, makine vb ) seviye neden düştü diye şaşmıyorum.
    -Hazır sermaye ile hayata başlamadık,başlayanları ayrı tutarak; Son yıllarda,liseyi zar zor bitiren veya hayatında ders kitabı hariç eline kitap almamış,devlet memurluğuna bir şekilde kapağı atmış örneklerle,derslerle boğuşup kendini geliştirmiş emeğiyle kazanan özel sektör çalışanını kıyaslarsam devlet memurları çok daha avantajlı durumda.Hayata hazır sermaye ile girecekleri ayrı tutuyorum. Önünde hazır sermaye sahibi ve devlet memuru örneği olan genç de kafa patlatmayı boş iş olarak görüyor.
    -Okuduğum zamanında ders programında 13 ders,sadece 1 derste doçent,bitirme projesinde de 1 prof. görmüşken, yurtdışındaki üniversitede 6 nokta atış ders ve her derse profesörün girdiğini,okulun laboratuara 60 milyon dolar yatırdığını ve öğrencilerin laboratuar çalışmalarında geceyarısına kadar mesaiye kaldığını kıyasladığımda arada büyük fark görüyorum.
    -Aynı zamanda öğrencilikte ders dışında avarelikle vakit geçirirken, yurtdışında bir öğrenci iş bulma sorunu olmadan burada iyi yetişmiş bir orta gelirli kadar kazanması, bunun yanında eğer üniversiteye yakın oturmuyorsanız okul masrafının yurtdışındaki okul masrafına denk gelmesi beni eğitim yatırımcsı,dolayısıyla dolar borçlusu ve dolar yatırımcısı yapmış oldu.
    -Kaldı ki diyelim tüm bunları görmezden geldim ve genç çalışıp çabalayıp uzay mekiği yapacak kadar donanıma sahip oldu.Burada kalıp ilk Türk uzay mekiğini mi yapacak? Yüksek teknolojinin bir alanında en iyilerinden biri olmama rağmen ilk defa işsiz kaldım,çocuğu okutup tanzim satışta pazarcı mı yapayım? Herkes herşeyi bildiği için okumuş insana talep yok zaten.
    -Kısacası babadan kalma servet yoksa,yandaşlık yapıp ihale almayı beceremeyecekse,tamam efendim evet efendim diyerek bir memurluğa kapak atamayacaksa böyle bir eğitime yatırım,yatırım tavsiyemdir.

  3. #3
    Brent Petrol 64,91 +0,34 +0,53%
    Ham Petrol WTI 54,64 +0,23 +0,42%
    USD/TRY 5,2838 +0,0135 +0,26%
    bir halt olacağı yok.



  4. #6
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12
    Enflasyonun son bir yılda yüzde 20, kurların yüzde 40 arttığı Türkiye’de otelcilerin yerli turiste verdiği fiyatlar pes dedirtti. Yabancı turist sayısındaki potansiyeli gören bazı oteller geçen yıla göre yerli turiste erken rezervasyonda bile 3 kat fazla fatura çıkarıyor.

    ------

    “Geçen yıl biri 8 diğeri 13 yaşında kızlarımla birlikte eşim ve ben Antalya Belek’te temmuz ortasında 7 gece 8 gün tatil yaptık. Erken rezervasyonla 2018 Şubat ayında tatilimiz 5 bin 500 TL’ye satın almıştık. Bu yıl da aynı otelde tatil yapmak istedik. Yine şubat ayında temmuz ortasında tatil yapmak için fiyat araştırması yatık. Geçen yıl ile aynı tarihlerde, aynı otelde, yine ailemle tatil yapmak için bizden istenen fiyat 16 bin 500 TL’ydi.”

    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...i-500-41117503

    Anlaşılan turizmde önümüzdeki yaz döneminde beklentiler yüksek...Keyifler gıcır.

    Bu durumda, yabancıyı garantiye alan turizmci, yerliye döşeniyor alinde kalan mahdut yer için.

    Aynen dün gece Galatasaray'ın 1000 lira baş fiyatla, abone dışındakilere, elindeki 5-6 bin koltuğu satması gibi.

    Yerli tatilcinin de çok rahat ettiği yıllar vardı geçmişte.

    5 yıldızlı otelde gecekondu fiyatına hepsi dahil tatil yaptığı yıllar.

    Anlaşılan bu işler sırayla.


    Ha bu arada tatil yapmak da şart değil hani. Oturursun evinde olur biter.

    Dünyanın da sonu değil.

  5. #7
     Alıntı Originally Posted by BORA YAŞAR Yazıyı Oku
    Enflasyonun son bir yılda yüzde 20, kurların yüzde 40 arttığı Türkiye’de otelcilerin yerli turiste verdiği fiyatlar pes dedirtti. Yabancı turist sayısındaki potansiyeli gören bazı oteller geçen yıla göre yerli turiste erken rezervasyonda bile 3 kat fazla fatura çıkarıyor.


    Ha bu arada tatil yapmak da şart değil hani. Oturursun evinde olur biter.

    Dünyanın da sonu değil.
    valla ben ehsabı kitabı yaptım normalde her sene 1 hafta antalya da otele tatile 3 hafta ayvalıkta kendi evime giderim
    bu hafta 5 gece hanım ben 2 çocuk her sene gittiğimiz otellerden fiyat aldım herşey dahil 12-18.000 tl arası fiyat çıkardılar
    bende döndüm yurt dışına baktım 1 hafta italya turu 4 kişi konaklama kahvaltı her türlü uçak ve transferler ve şehirledrde egzi dahil 1600 euro toplamda 10.000 tl ödeme yaptım antalyada malak gibi denizin kıyısında yatıp 2-3 kilo alacak şekilde yiyip içip kendime zarar vereceğime aynı paraya yeme içme dahil 2 gün daha fazla tatil yapacağım hemde farklı bir tatil yapacağım
    bir halt olacağı yok.

  6. 15 Şubat Cuma 10:01 MEVSİM ETKİSİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK KASIM'DA %12 OLDU, ÖNCEKİ %11,5

    15 Şubat Cuma 10:01 GENÇ NÜFUSTA İŞSİZLİK KASIM DÖNEMİNDE %23,6 OLDU, ÖNCEKİ %22,3

    15 Şubat Cuma 10:01 TARIM DIŞI İŞSİZLİK KASIM DÖNEMİNDE %14,3 OLDU, ÖNCEKİ %13,6

    15 Şubat Cuma 10:00 İŞSİZLİK KASIM DÖNEMİNDE YÜZDE 12,3 OLDU, BEKLENTİ YÜZDE 11,8

    kendinizi yetiştirmezseniz ve iyi bir eğitim veya bir meslek sahibi olmazsanız bu rakamların içine siz de dahil olursunuz...Maalesef...

Sayfa 61/952 İlkİlk ... 1151596061626371111161561 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •