-
Ingiliz yazar George Orwell, Hayvan Ciftligi ( Animal Farm - La Fattoria degli Animali ) romanini 17 Agustos 1945 tarihinde Secker and Warburg araciligiyla Londra’da yayimladi.

" Tepeden asagilara bakarken Clover'in gozleri yasla doldu. Dusuncelerini dile getirebilseydi, yillar once insan soyunu alt etmek icin ise koyulduklarinda amaclarinin bu olmadigini soylerdi. Yasli Major'in onlari ilk olarak isyana tesvik ettigi gece can attiklari sey, bu teror ve katliam sahneleri degildi. Eger kendisi o zaman gelecegi hayal etmis olsaydi, acliktan ve kirbactan kurtulmus, herkesin esit, herkesin kendi kapasitesine gore calistigi, tipki Major'in konustugu gece en son kuluckada yumurtadan cikan ordek yavrularini on ayagiyla korudugu gibi, guclunun zayifi korudugu bir hayvan toplumunu hayal ederdi. "

" As Clover looked down the hillside her eyes filled with tears. If she could have spoken her thoughts, it would have been to say that this was not what they had aimed at when they had set themselves years ago to work for the overthrow of the human race. These scenes of terror and slaughter were not what they had looked forward to on that night when old Major first stirred them to rebellion. If she herself had had any picture of the future, it had been of a society of animals set free from hunger and the whip, all equal, each working according to his capacity, the strong protecting the weak, as she had protected the lost brood of ducklings with her foreleg on the night of Major's speech. "
-
Romanya dogumlu Alman roman, deneme yazari ve sair Herta Muller’in dogum gunu ( 17 Agustos 1953 )

“ Bir baba bahcede yazi capaliyor. Bir cocuk cicek tarhinin yaninda duruyor ve dusunuyor : Babasi nasil yasayacagini biliyor. Cunku baba vicdan azabini en ise yaramaz bitkilere yukleyip sonra da onlari koklerinden kopariyor. Az once, cocuk, en ise yaramaz bitkilerin capanin elinden kurtulup , yazin da hayatta kalmalarini istedi. Ama kacip kurtulamiyorlar, cunku ucmayi ancak sonbaharda tuylendikten sonra ogreniyorlar. ”

“ Ein Vater hackt den Sommer im Garten. Ein Kind steht neben dem Beet und denkt sich: Der Vater weiß vom Leben. Denn der Vater steckt sein schlechtes Gewissen in die dümmsten Pflanzen und hackt sie ab. Kurz davor hat das Kind sich gewünscht, daß die dümmsten Pflanzen vor der Hacke fliehen und den Sommer überleben. Doch sie können nicht fliehen, weil sie erst im Herbst weiße Federn bekommen. Erst dann lernen sie fliegen. ”
-
Amerikali roman yazari Jonathan ( Earl ) Franzen’in dogum gunu ( 17 Agustos 1959 )

“ Bu da dogruydu. Yine de basroldeki genc kadin oyuncunun goguslerini hayal etmenin bastan cikariciligi olmadan bu senaryoyu yazacak cesareti bulamayan Chip'e gore haksiz ve acimasiz bir gorustu. ‘ Herhalde haklisin, ’ dedi Chip. ‘ Gerci fizikselligin bir kismi bilincli olarak veriliyor. Cunku burada bir ironi var; bak goruyorsun, kiz adamin aklini cekici bulurken, adam kizin...’
‘ Ama bunu okuyan bir kadin acisindan, ’ dedi, Julia inatla, ‘ tavukcu dukkanindan soz ediyormus gibi geliyor. Gogus, gogus, gogus, bacak. ’ " Duzeltmeler

“ This, too, was true. That it was true, however, seemed unfair and cruel to Chip, who would never have had the heart to write the script at all without the lure of imagining the breasts of his young female lead. ‘ You’re probably right, ’ he said. ‘ Although some of the physicality there is intentional. Because that’s the irony, see, that she’s attracted to his mind while he’s attracted to her… ’
‘ But for a woman reading it, ’ Julia said obstinately, ‘ it’s sort of like the poultry department. Breast, breast, breast, thigh, leg. ’ ”
-
Amerikali yazar ve gazeteci Eric Matthew Schlosser’in dogum gunu ( 17 Agustos 1959 )

“ Gunumuzde fast food endustrisi, genellikle Amerikan toplumunun en guc kosullarda yasayan kesimlerine mensup kisileri calistiriyor. Neredeyse okuma-yazmasi olmayan, hicbir, duzen kuramayan, toplumun genelinden kopuk yasayan kisilere, ise vaktinde gelmek gibi en temel is vasiflarini ogretiyor. ”

“ The fast food industry now employs some of the most disadvantaged members of American society. It often teaches basic job skills — such as getting to work on time — to people who can barely read, whose lives have been chaotic or shut off from the mainstream. ”
“ Hollywood filmleri, kot pantolonlar ve pop muzik gibi fast food da Amerika'nin en onde gelen kulturel ihrac mallarindan biri oldu. Ancak diger metalarin aksine, izlenen, okunan, oynanan veya giyilen bir sey degil. Vucuda giriyor ve tuketicinin bir parcasi haline geliyor. ”

“ Fast food has ****ed Hollywood movies, blue jeans, and pop music as one of America’s most prominent cultural exports. Unlike other commodities, however, fast food isn’t viewed, read, played, or worn. It enters the body and becomes part of the consumer. "
“ McDonald's Corporation bugun Amerika'daki restoranlarinda sekiz binden fazla cocuk bahcesi isletiyor. Burger King'in de iki binden fazla cocuk bahcesi var. Bir ‘ playland ’ imalatcisi, fast food isletmecilerinin neden boyle buyuk plastik yapilar insa ettiklerini soyle acikliyor: ‘ Playland'ler cocuklari getiriyor, cocuklar ebeveynleri, ebeveynlerse parayi. ’ ”

“ The McDonald’s Corporation now operates more than eight thousand playgrounds at its restaurants in the United States.Burger King has more than two thousand. A manufacturer of ‘ playlands ’ explains why fast food operators build these largely plastic structures: ‘ Playlands bring in children, who bring in parents, who bring in money. ’ ”
-
2 Akademi, 1 Golden Globe Odulu sahibi Amerikali aktor Sean Justin Penn'in dogum gunu ( 17 Agustos 1960 )


-
Bollingen ve Pulitzer Odullu Amerikali sair, oyku ve roman yazari Conrad Potter Aiken’in olum yildonumu ( 17 Agustos 1973 )


Dinledigimiz sarki, asmisti musikiyi,
Bolustugumuz ekmek, ekmekten cok kutsaldi;
Ama artik sen yoksun, her yer ve her sey issiz,
Eskiden guzel olan ne varsa cansiz kaldi.
Ellerin su sofrayi oksamis, parmaklarin
Su bardagi tutmustu, ben gormustum kac kere,
Seni anmasalar da butun bunlar, sevgilim,
Hicbiri son veremez biraktigin izlere.
Onlarda gezindin de ellerin gozlerinle
Kutsallastirdin ama hep benim canimdaydin,
Seni tanidilar ya, hep hatirlayacaklar
Yine benim kalbimde, guzel akilli kadin.
-
Finli senfonik power metal grubu Nightwish'in solisti soprano, muzisyen ve soz yazari ( Soile Susanna Turunen Cabuli ) Tarja'nin dogum gunu ( 17 Agustos 1977 )


-
Brezilyali sair ve yazar Carlos Drummond de Andrade’nin olum yildonumu ( 17 Agustos 1987 )
Sarhostu sair, tramvaya binmisti.
Bahceler arkasindan sokuyordu safak.
Neseli pansiyonlar huzurla uyuyordu.
Gecen evler de sarhostu, ne olacak !
Ne varsa ortalikta, onarilmazdi.
Kimseler bilmiyordu ama yikilacakti dunya
( bir tek cocuk biliyordu bunu, soylemiyordu ) ,
yikilacakti dunya sekize ceyrek kala.
Son dusunceler! Son telgraflar !
Zamirleri ustalikla kullanan José,
erkeklere bayilan Helena,
iflas bayragini ceken Sebastiao,
agzini bile acmayan Artur,
cekip gideceklerdi sonsuzluga.
Sair korkutuk sarhos gerci
ama bir ciglik duyuyor safakta :
Dansa var misiniz hadi
tramvayla agaclar arasinda ?
Tramvayla agaclar arasinda
dansedin kardeslerim!
Muzik olmasa da ne cikar
dansedin kardeslerim!
Sanki kendi kendilerine
sira sira doguyor cocuklar.
Dunyanin en guzel seyidir ask
(ask ve askin sonuclari) .
Dansedin kardeslerim, dansedin !
Olum arkadan gelsin !

The poet rode the trolley drunk.
The sun came up behind the yards.
The small hotels slept very sadly.
The houses too were drunk.
Everything was a total wreck.
Nobody knew that the world was going to end
( only a child did but kept it quiet ),
that the world was going to end at 7:45.
Last thoughts! Last telegrams!
Joe who listed pronouns,
Helen who loved men,
Sebastian who ruined himself,
Arthur who never said anything,
set off for eternity.
The poet is drunk, but
he hears a voice in the dawn :
Why don't we all go dancing
between the trolley and the tree ?
Between the trolley and the tree
dance, brothers!
Even without music
dance, brothers !
Children are being born
with so much spontaneity.
Love is fantastic
( love and what it produces ).
Dance, brothers!
Death will come later.
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri