https://www.kamubulteni.com/ekonomi/...ot-h63088.html
Resim temsilidir herhalde.
https://www.kamubulteni.com/ekonomi/...ot-h63088.html
Resim temsilidir herhalde.
yanlış izlenen sözde üreticiyi destekleyen politikaların sonucu meğersem ,işinsanları bir rayaış içerisine girmişler ve mecburiyetten tası tarağı toplayıp MISIR'a göç etmek zorunda kalmışlar...Yahu ortanın biraz altı fabrika/kobiye aylık elektrik faturası 1.000.000 tl- aylık doğal gaz faturası 750.000 tl geliyorsa adam neden arayş içerisine girmesin ki ? İşini nasıl karlı/en azından kafa kafaya çevirecek ?
ilgili haber;
Mısır-Türkiye rekabetinde yeni sayfa: Fabrika göçü
Erdoğan'ın 'sudan ucuz emek ülkesi' politikası seçim ekonomisiyle sekteye uğrayınca uluslararası işbölümü yeniden şekillendi, Türkiye'den Mısır'a fabrika göçü başladı. Çin-ABD rekabeti ve bölgesel savaşlarla yeni bir uluslararası işbölümünün şekillendiği belirtiliyor ve Türkiye'den Mısır'a fabrika göçünün de bu çerçevede önemli işaretler barındırdığı ifade ediliyor. Mayıs ayı içinde önce Yeşim Tekstil'in Ağrıdaki fabrikasını kapatıp Mısır'a yönelmesi, ardından Çinli Oppo'nun fabrikasını Mısıa taşıması dikkatleri "fabrika göçünün" ardındaki politik gelişmelere çekti.
Birgün yazarı Bahadır Özgür, bu gelişmeleri değerlendirdiği yazısında, Erdoğan'ın Türkiye'yi "Çin tipi kalkınma" modeline dönüştürme niyeti olduğunu ancak ekonomi yönetiminin sorunları nedeniyle bunun gerçekleşmediğini belirtti. Çin tipi kalkınmanın Recep Tayyip Erdoğanın mottosu olduğuna değinen Özgür, "Erdoğan esasında yeni oluşmakta olan uluslararası iş bölümünde Vietnamlılaşma (orta-orta üst teknoloji ülkesi) ile Bangladeşleşme (sudan ucuz emek ülkesi) arasında bir yere konumlandırmaya çalışıyordu Türkiyeyi." diye yazdı. Erdoğan rejimine bir de bu gözle bakmak gerektiğini ifade eden Özgür'ün "Ağrıdan Kahireye ucuz emek rekabeti" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Nitekim Ağrı fabrikasını kapatmadan bir ay önce Yeşim Tekstil patronu, Ekonomim gazetesine verdiği demeçte, Mısıra 80 milyon dolarlık yeni yatırım kararı aldıklarını söylüyordu. Maliyetler yüzünden Uzak Doğu ile rekabet edebilmelerinin yegane yolunun bölgesel üretim üsleri olduğunu belirtiyordu. Haberde ayrıca Taypa, Realkom, FG Group gibi birçok şirketin sıfırdan yatırım yapacağı ifade ediliyordu. Mısırda 35 büyük Türk tekstilci faaliyette. Yeşim Tekstil, üst üste iki yıldır Mısırın ihracat şampiyonu. İhracatın te Türk şirketlerin elinde. Çinli tekstil devleri ve ABli küresel markalar da Mısıra kayıyor. Haliyle Çin tedariğinin rotası buraya kırıldı. Oppo gibi teknoloji şirketleri fabrikalarını taşıdılar. Bu arada Koçun son yıllardaki en büyük yatırımlarından birisinin Afrika pazarı için Mısıda kurduğu Arçelik fabrikası olduğunu hatırlatalım. ABD pazarına girişin yolu Mısır çünkü. 120 milyar dolarlık ABD hazır giyim ithalatından Türkiye geçen yıl 1 milyar dolar, Mısır 1.2 milyar dolar pay aldı. Bunun iki sebebi var: İlki; Mısır-İsrail-ABD arasında Ortadoğu bölgesel barışı gerekçesiyle 199lı yıllarda kurulmaya başlanan Nitelikli Endüstri Bölgeleri. Kemal Kılıçdaroğlunun da vaadi olan bölgelerin sayısı 15i aştı. Belli oranda İsrail tedariği kullanılan ürünlere ABD sıfır gümrük uyguluyor. Türkiyeye yüzde 30ları aşıyor. İkincisi; Sisi, kamuda uygulanan asgari ücret düzenini, Dünya Bankasının isteği ile 2021de özel sektöre yaydı. Mısır Lirasını yüzde 25 devalüe etti. Toplam işçilik maliyeti Türkiye’de 600 doları bulurken, Mısırda 150-175 dolar. Enerji maliyeti Türkiyenin yarısı.
Seçim arasına sıkışmış fabrika göçünün arka planı kabaca böyle işte. 2008 krizi, pandemi, Çin-ABD rekabeti ve bölgesel savaşlarla yeni bir uluslararası işbölümü şekilleniyor. Tekstil üzerinden Mısır-Türkiye rekabeti bu bakımdan dikkat çekici. Elbette Türkiye kapitalizmi, 90larda kurduğu otomotiv sanayi ve Batı finansal sistemine tam entegrasyonuyla Mısırı aşıyor. Ancak neoliberal yapılanma süreci paralellik arzeden iki ülkenin tekstil özelinde girdiği rekabet, yeni işbölümünü incelerken bir örmek.
Dolayısıyla ulusal sermayelerin küresel işbölümündeki rekabetinin getirdiği bölgesel ihtiyaçlara uygun olarak siyasal pozisyonların, temsil biçimlerinin, devlet yapısının da dönüşüm geçirdiğini gözden kaçırmamak, Erdoğan rejimine buralardan da bakmak önemli."
(HABER MERKEZİ)
https://www.gazeteduvar.com.tr/misir...-haber-1622460
TL ile işim olmaz. Kamudaki toplam makam araç sayısını yarı yarıya azalttık gibi bir mesaj duymadığınız sürece TL sürekli devalüasyon yer.
İthal araba, ithal sporcu, ithal antrenör, ithal telefon, ithal beyaz eşya, ithal lüks kadın çantası vb vb gereksiz iç tüketimde bir azalma görmediğimiz sürece TL değer kaybetmeye devam eder. Cari açık verildiği sürece TL de değer kaybı sürer gider.
Ben dolar ile altını, dolar ile doların yerine gelecek olan IMF COIN veya BRICS COIN gibi global resmi bir dijital coin leri kıyaslıyorum.
Dolar muhtemelen yaşamının son evresinde.
Fiziki gerçek altın ise zamansızdır. Her zaman reserve fiat paraya en güncel değerden dönüştürülebilir.
Görünüşe göre doların yerini IMF COIN ve BRICS COIN alacak. Bu olduğu zaman doların şimdiki gibi bir rezerv para değeri olmayacak. Doların değeri o zaman ABD nin cari açığına göre fiyatlanacak. Bunun 2025 sonunda olacağını öngörüyorlar.
Yavaş yavaş doları kademe kademe gerçek fiziki yastık altı külçe altına çevirip beklemek lazım diye düşünüyorum. İleride dolar rezerv para statüsünü kaybedip yerini aşağıdakilerden birisine bırakınca altını ona çevirirsin, değer kaybın olmaz.
IMF COIN hakkında
https://www.imf.org/en/News/Articles...gital-currency
BRICS COIN hakkında
https://www.google.com/amp/s/fortune...th-africa/amp/
dün eski Reis adayı KK parti gurubunda süper bir hitabet yaptı , tıpkı bir muzaffer komutan edasıyla konuşuklarının % 90'ı diyebilirm ki HAMASET...
Yine diyorum Reis gerçekten çok şanslı ,böyle muhalefet varken her seçimin favorisi olarak kendini görebilir...
bu fiyasko partiden hamaset yapanı özelikle halk dalkavukluğu yapanları görüldüğü yerde anlayacağı lisanla kendilerine gelmeleri sağlanması zaruri...
şişman bir vekil var ,fırsat kolluyor , nerede ağlayan bir çiftçi görüyor muhalefet medyadan birlerini alıp hemen oraya gidiyor ...
o ağlayan çiftçiyi konuşturduktan sonra başlıyor ahkam kesmeye
seçimde gördük kime kimler oy vermiş...
halk ,çiftçi ,memur, işçi, emekli ziyadesiyle memnun size ne oluyor ?
baksanıza emekliler en çok onlar ağlıyor isyan ediyor ,
KK'nın asgari ücret kadar emekli maaşını elinin tersiyle itti...
sana bana ne oluyor
vatandaşım ziyadesiyle memnun memnun...
Kur korumali tl mevduat oranları patır kütür düşmeye başladı.Dün 43% veren ing bugün 30 yapmış bir gün arayla 13 puan birden.10 gün önce 45% odeabank bugün 36 %.Mevduatçılar olarak yine kara kara düşüneceğiz sanırım.
Satışlar başlıyor:
Ulaştırma Bakanı: İzmir Alsancak limanı satışı için körfez ülkeleri ile görüşülüyor. Bloomberg
KESİNLİKLE YATIRIM TAVSİYESİ DEĞİLDİR.
Sadece Kendi Düşüncelerimdir. Buna göre işlem yapmayınız.
TÜİK yine yaptı.!!!
Gerekeni.!!!!
Vatandaşın cebinden yine yürüttü.!!!
Çaktırmadan.!!!
Paraları.!!!
Eeee vatandaşı ne kadar çok öpersen.!!
O kadar çok köfte beleşe.!!
NASSS olan ülkede.!!!
Kendime masallar.!!
Masallar dünyası.!!!
Kötümser yalnız tüneli görür, iyimser tünelin sonundaki ışığı görür, gerçekçi tünelle birlikte hem ışığı hem de gelecek treni görür.!!!
Yer İmleri