|
|
Mantıklı..zaten Powell da ne yapacağını şaşırmış durumda..sevmiyorum bu terimleri ama bir gün şahin, bir gün güvercin açıklamalar yapmak zorunda kalıyor..
Aşağıdaki dün son yaptığı açıklama ise şahindi..
Ben bu işten bir miktar kan akmadan vazgeçeceklerini sanmıyorum..vazgeçtikleri anda olacaklar ileri bir tarihe ötelenir sadece..bence tabii..YTD..
Powell says Fed's balance sheet will be 'substantially smaller,' indicating more tightening ahead
-Federal Reserve Chairman Jerome Powell says the central bank's balance sheet will be "substantially smaller" than it is now.
-The remark implies that the Fed will continue a process market participants call "quantitative tightening" of policy.
https://www.cnbc.com/2019/01/10/powe...y-smaller.html
Gund, açıklığa kavuşturmaya çalışayım..
Dolar kıtlığı demek, döviz bürolarında, bankalarda döviz kalmaması, bulamamak değil..doların maliyetinin artması, pahalılanması demek..özellikle global düzeyde bakarsak doların herhangi bir sebeple değerinin artması zaten başlı başına bir sıkılaşma demektir..Bunları daha önce konuşmuştuk..
Şimdi bize gelirsek, geçen gün hazinemiz %7,68 ile 2 milyar dolar borçlandı..şimdi bu 10 yıllık borçlanılan oranı referans ABD nin 10 yıllıkları ile kıyaslarsak aradaki fark oldukça yüksek..ABD nin 10 yıllıkları şu an 2,70..Kısaca Yeşilada'nın söylediği gibi Arjantin'den sonra en yüksek maliyetle borçlanmak zorunda kalan bir ülkeyiz şu sıra..
Bu vesileyle diğer başlıkta yazan ve her şeye tüy diken bir arkadaş geldi aklıma..ona göre şimdilerde yaşanılan resesyonla birlikte cari fazla vererek borçlarımız sorun olmayabilirmiş..
Tabi kendimizi ÇİN gibi zannederek konuşursak olabilir..
Biz aylık ort. ne kadar cari fazla verebiliriz, 1-2 milyar dolar?
Peki bırakalım total borcumuzu çevirmemiz gereken kısa vadeli borçlarımız ne kadar, 200 milyar dolar civarında..
Şimdi başa dönelim..ekonomi küçülüyorken hatta negatife düşerken, yani gelirlerimiz azalıyorken..yada dolar kazanma potansiyelimiz azalıyorken diyelim ona..yukarıdaki 7,68 lik faizleri ne kadar süre daha ödeyebiliriz Gund..sonsuza kadar mı?
Hele doların borçlanma maliyeti daha da artacaksa(ha artar artmaz bilemem, ayrı konu)..
Bak geçen Ağustos ayında Arjantin'de ne oldu, örnek vereyim..
Bir ara MB faiz oranını %45'ten %60 a çıkardı ama Arjantin pesosu dolar karşısında %15 değer kaybetti..sebebi neydi peki, söyliyeyim..yatırımcıların ülkenin bu faiz oranını kaldıramayacağını düşünmeleri idi..özellikle de FED in sıkılaştırmasıyla dolar maliyetleri artarken..ve birde IMF kontrolü altında iken..
Sonuçta ekonomi bir bilim değil tabiki..riskleri, neden sonuç ilişkilerini bulmaya çalışıyoruz burada..sağlıcakla kal..
Siz baya makro tartışıyorsunuz, ben de güzel güzel okuyorum öğreniyorum. Bunlar yeni ilgi duymaya başladığım cahil olduğum konular. Ancak bol bol okuyorum izliyorum anlamaya öğrenmeye çalışıyorum. İnsanların ilgisini sebeplerden çok sonuçlar çekiyor. Niye oluyor değil de, ne olacak diye soruyor çoğu. Anladığım kadarıyla her zaman da sebep ve sonuçlar arasında korelasyon olmuyor bu piyasalarda. Gerekçeleriniz haklı bile olsa, sonuçlar farklı gelişiyorsa, sizin haklılığınızı ispat edecek kadar paranız var mı piyasanın karşısında? gibi bir söz okumuştum/duymuştum hoşuma gitmişti.
Ne olacak bu DXY'nin hali doların hali izlemeye devam ediyoruz bakalım. Ancak bu son haftalardaki gelişmeler piyasanın FED'in gözünü korkutması gibi oldu sanki daha çok. Ben bu yorumu yapabilecek donanımda değilim de, okuduğum makalelerden dinlediğim yorumlardan çıkardığım sonuç bu, dolayısıyla öyle QE olacak TL toparlayacak gibi bir beklentim kendi adıma hiç yok. Ancak bazı YouTube analistlerinin dediği gibi de 2019'da dolar 10 olacak beklentileri fazlasıyla abartılı geliyor. Olur mu olur kimse olmaz diyemez ama ben kendi adıma 6.5-7'leri tepe noktası olarak görüyorum, ben görmüyorum da okuduklarımdan dinlediklerimden aklı selim konuşanlardan bunu çıkarıyorum kendi adıma.
Seçim öncesi veya sonrası dalgalanmalarda mevduat faizinin üzerinde kazanç fırsatları oluşabilecek ve bunların bir kısmını yakalayabileceğim gibi bir algı var bende. Ancak öyle iki ayda parayı ikiye katlarım gibi bir algı değil. İki ayda %10 kazanabilirim gibi bir algı. Fikirlerime kilitlenmeden her gün tekrar objektif şekilde değerlendirmeye çalışıyorum.
Seçim sonrası bu volatilite zamanla azalırsa o zaman neyin peşinde koşacağım o konuda da hiç fikir sahibi değilim şu anda. Diyelim ki seçim oldu IMF geldi ekonomi düzelmeye başladı, dolar ölüp bitecek ve aylarca dokunmayıp mevduata mı kilitleneceğiz, yoksa altına mı sarılacağız, yoksa faizler iyi olacak da TL'yi faize mi bağlayacağız, o zamanlara dair şu anda hiç stratejik plan çalışması yok bende. Gördüğüm ve anlayabildiğim kadarıyla ABD'de QE benzeri bir konjonktür olursa TL'ye sarılmaktan çok altına sarılmak daha avantajlı olabilir gibi duruyor. Seçim sonrası USD ve EUR'dan medet umacağımız bir atmosfer kalmazsa altın mı alırız JPY mi alırız CHF'ye bakmak gerekir mi bunlara da kafa yormak istiyorum önümüzdeki zamanlarda.
Bir de konut piyasası var tabi, kriz ortamında konut fiyatları düşerse uygun fiyata iyi bir daire denk gelirse oturmak için daha üst seviye bir konut almak sonra eskisini belki satmak belki kiraya vermek o da aklımın bir köşesinde duruyor hep.
2019 gündemi yoğun olacak.
Yatırım enstrümanlarının bazıları ters korelasyonludur, yani biri inerken başkası çıkar, hiç sıkılmazsınız hep yatıracak birşey bulunur.
Dediğiniz senaryoda (...IMF geldi ekonomi düzelmeye başladı, dolar ölüp bitecek ...) borsa kesin yükselir mesela, o zaman hisse seçmeye çalışırsınız.
|
|
Evet o da var. Borsayla hiç ilgilenmedim. Bir dönem Nasdaq ve NYSE'de teknoloji hisseleri alıp satmıştım ama çok kısa süreli olmuştu. BİST'te hiç işlem yapmadım. Aracı kurumdan endeks için günlük bülten geldikçe bakıyorum öylesine ama şimdilik işlemim yok. Vakti geldiğinde dediğiniz gibi bir durum olursa bakarım belki ama borsadan da herkes her zaman çok olumsuz bahsedince orası tehlikeli sular gibi geliyor hep. Yine de büyük firmalar veya endeks üzerinden işlem yapınca nispeten daha az riskli oluyordur herhalde.
Yer İmleri