Sayfa 6/158 İlkİlk ... 456781656106 ... SonSon
Arama sonucu : 1260 madde; 41 - 48 arası.

Konu: Heavy Metal & Rock Müzik Tutkunları

  1. #41
    Kaç yaşımda olursam olayım , son nefesime kadar bu müzik türünün tutkusu ile yaşayacağım sanırım. Arabamda yüzlerce şarkıdan oluşturduğum bir usb dinliyorum , ağırlıklı bu müzik türü grublarından.

    Bunun yanında daha soft olan Pink Floyd , Dire Straits , Madonna , Michael Jackson , Roxette , Black , Bee Gees gibi grupları da severek dinlerim.
    Zaten tüm bu gruplar , 70-80-90 lı yılların grupları . Yani henüz bozulmamış yıllar. Bir de günümüze bak , iğrenç ötesi.

  2. #42
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    20,132
    Blog Entries
    12
     Alıntı Originally Posted by roxette Yazıyı Oku
    Vay vay ..

    Metallica nın ilk 25 Haziran 1993 konseri İnönü stadına fabrika müdürü bir abimiz(o da ozamanlar 35 yaşında) ve ben henüz 25 yaşındayım ve 4 aylık evliyim , konseri James Hetfield den 20 metre uzakta en önlerde izledim. Bu adamların her konserinin başlangıcı adamın tüylerini diken diken eden , atmosferi ne kadar anlatsak ta sadece yaşandığında anlaşılabilecek insanı allak bulak eden bir durum. Konser başladı , ne olduğunu anlamadım bile. Etrafım manyaklar la dolu. Kardeşim ben böyle bir şey görmedim. Çok ilgimi çeken , 50 bin kişi bu grubun tüm şarkılarını ezbere koro halinde söylüyorlar. O konserden sonra ben de bir çok şarkısını ezberlemiştim. Konserden sonra alışık olmadığımızdan yaklaşık 15 gün boyunlukla gezdim , boynum bırak tutulmayı sanki kopmuştu.

    Wayy,
    aynı zamanda aynı yerdeymişizz,
    Adanadan otobüslerle gelenler vardı o ilk konsere

    Bende o aralar,arada Yunanistana falan gelen Metallica için "İzmire felan gelseler atlar giderim" hesabı yaparken İstanbul konseri inanılmazdı ...
    Hatta üzerimize yapıştırılan biletlerin montunu üzerindeki biletle yıllarca saklamışlığım vardırr
    Konser çıkışı iki polis yanımızdan geçerken aralarında konuşuyorlardı;
    "nasıl müzik lnn bu, ne anlıyor bu manyaklar budann !!"

  3. #43
    Metallica , heavy metal , rock müziği dalında bir fenomen ve ülkemizde de çok seviliyor. 5 defa geldiler İstanbul a. Her konserinde ayrı bir anım vardır.

    İlk konseri 25 haziran 93. Hiç unutmam bu tarihi. Çünkü 5 ay önce kaybettiğim rahmetli babacığım , ben konsere gittiğim o akşam kalp krizi geçirmiş , kalbine geçici kalp pili takılmıştı. O zamanlar cep telefonu da olmadığından gece 1 gibi eve döndüğümde hanım durumu söylediğinde koşa koşa Haseki hastanesine gitmiştim. Yoğun bakımda kendisine geldiğinde sabaha karşı , "nerdesin oğlum , ben ölüyorum sen nerelerde fink atıyorsun " diye fırça kaymıştı bana. Desem ki Metallica konserine gittim , o haliyle bana 2 tane de çakardı babacığım. İlk konserden bana kalan yadigar - beyaz yaka olarak çalışıyoruz saçlarımız kısa - benden uzun süre gitmeyen boyun ağrıları idi. Çok fazla abartmışız kafa sallamayı. Bir de o konserde 3 defa sanırım bis yaptı metallica. Konser bitti ulan dedik biz ne oldu , yanımdaki fabrika müdürü abimiz James in de duyduğuna eminim , başladı ingilizce saydırmaya James e. "Ulan senin ağzına sıçarım , nasıl söylemezsin Enter Sandman i , Sad but true yu " Sonradan 3 defa bis yaptılar , abimizin isteklerini ve diğer unutulmaz şarkıları başladılar arka arkaya çalmaya. Nasıl bir enerjidir hayret edersin.

  4. #44
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    camekanın dışında
    Yaş
    50
    Gönderi
    1,797
     Alıntı Originally Posted by Koray Yazıyı Oku
    "nasıl müzik lnn bu, ne anlıyor bu manyaklar budann !!" [/FONT]
    ..........
    “Kalbimizde Tanrı'nın ışığı vardır, onun adı da vicdandır." Lev Nikolayeviç Tolstoy

  5. #45
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    camekanın dışında
    Yaş
    50
    Gönderi
    1,797
     Alıntı Originally Posted by roxette Yazıyı Oku
    Metallica , heavy metal , rock müziği dalında bir fenomen ve ülkemizde de çok seviliyor. 5 defa geldiler İstanbul a. Her konserinde ayrı bir anım vardır.

    İlk konseri 25 haziran 93. Hiç unutmam bu tarihi. Çünkü 5 ay önce kaybettiğim rahmetli babacığım , ben konsere gittiğim o akşam kalp krizi geçirmiş , kalbine geçici kalp pili takılmıştı. O zamanlar cep telefonu da olmadığından gece 1 gibi eve döndüğümde hanım durumu söylediğinde koşa koşa Haseki hastanesine gitmiştim. Yoğun bakımda kendisine geldiğinde sabaha karşı , "nerdesin oğlum , ben ölüyorum sen nerelerde fink atıyorsun " diye fırça kaymıştı bana. Desem ki Metallica konserine gittim , o haliyle bana 2 tane de çakardı babacığım. İlk konserden bana kalan yadigar - beyaz yaka olarak çalışıyoruz saçlarımız kısa - benden uzun süre gitmeyen boyun ağrıları idi. Çok fazla abartmışız kafa sallamayı. Bir de o konserde 3 defa sanırım bis yaptı metallica. Konser bitti ulan dedik biz ne oldu , yanımdaki fabrika müdürü abimiz James in de duyduğuna eminim , başladı ingilizce saydırmaya James e. "Ulan senin ağzına sıçarım , nasıl söylemezsin Enter Sandman i , Sad but true yu " Sonradan 3 defa bis yaptılar , abimizin isteklerini ve diğer unutulmaz şarkıları başladılar arka arkaya çalmaya. Nasıl bir enerjidir hayret edersin.
    metallica bir marka bir norm başlı başına
    “Kalbimizde Tanrı'nın ışığı vardır, onun adı da vicdandır." Lev Nikolayeviç Tolstoy

  6. #46
    Iron Maiden , Megadeth , Pink Floyd (bunun segmenti ve dinleyici kitlesi tabi ki daha farklı ama inanılmaz bir ses kalitesi) , Madonna , Rammstein , Anthrax konserlerine de gittim ülkemizde.

    Ama Metallica konserlerinin tadı bir başka. Şahsen ruhum resmen tazeleniyordu. Umre ye gitmek gibi , Kabe ye gitmek gibi töğbe haşa .

    Her konserinde meşhur "One" şarkısı için kule hazırlanır , o kuleden şarkı ile başlayan savaş efektleri , görsel şovlar adamı kendinden geçirir.

    Benim için 2.konser komik geçmişti. Sene 99. Konser başlarken önce mavi , mor ışıklar adamı kör eder , ağır ağır başlar müzik , adamlar daha ortada yok , sahne bomboş , 4 gözle nereden çıkacaklar acaba diye bir yandan da dikkatle süzersin sahneyi , çok çok iyi bilirsin birazdan deprem olacak resmen kıyamet kopacak , o da ne Lars çıkmış yerine başlatıyor bateriyi öttürmeye , sonra Jason ve Kirk . Ve en sonunda James. Eski İngiliz maçlarını çok severim , hani santra ile birlikte seyirci baskısı ile kabus gibi çökerler rakibin üstüne. Rakip resmen şoka girer , ne olduğunu bile anlamazsın ilk 15 dakikada bir bakarsın 3-0 mağlupsun. İşte aynen buna benzetirim Metallica konserlerini. Kafadan adamı şok a sokarlar , tempo 2 saat hiç düşmez.

    Gelelim benim için komik tarafına. Ali Sami Yen deydi galiba 2.konser. Tek gitmiştim bu sefer ve etrafım 16-17 yaşında ergen dolu. E ben de gelmişim 31 yaşıma artık. Gençler , kızlar nasıl kafa sallıyorlar hiç durmamacasına . Öyle bir özeniyorum ki. Tamam ben de artık biraz daha deneyimli olduğumdan sallıyorum kafayı kendimden geçercesine ama kısa saçlı olduğumdan onların ki gibi zevkli olmuyor. O konserde Efes Pilsen de sponsorluk yapıyordu ve standlarda bira nın yanında çok satan bir malzeme daha var idi. Uzun saç perukları ! O peruklardan 1 tane almaya gittim , ama Allah kahretsin normal renkte olanları kalmamıştı aşırı talepten. Sadece Turuncu renkli olanlar kalmıştı. 10 tl veya 20 tl bir şey verdim sanırım , turuncu ve kıvırcık uzun saç kuyruğunu kafama geçirdim ve en az 1 saat o ergenlerle beraber kafa salladım o konserde ben. Fabrikada üretim müdürlüğü yapıyorum , bana bağlı 90 kişi var , Ey Allahım o 90 kişiden 1 kişi bile beni burada bu halde turuncu perukla kafa sallarken görse bana ne saygıları kalır ne de otoritem . Battery de , Master of Puppets da kafa sallarken bir yandan da bunlaru düşünüyordum. Ne günlerdi .

  7. #47
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    camekanın dışında
    Yaş
    50
    Gönderi
    1,797
    pekala, heavy metalin sert çocuklarıylayız slayer günü bugün ,1980 lerin başında kendi türünde obituary ve sepultura ile birlikte başlayan akımda din olgusuna karşı çıkarak satan öğeleride içeren coverlarıyla dikkat çeken grup 2000 li yllarla birlikte daha çok adalet savaşlar haksızlık varolma ve gibi yaşam felsefesine dönük besteleriyle ön plana çıktı. kitleleri kolaylıkla hareketlendirebilen bas gitara sert dokunuşlarla hayat veren grup tüm dünya hatırı sayılır bir fan kitlesine ulaştı ve speed metal türünde bir norm oluşturdu.özellikle vokal ve bas gitarda sahne performansıyla ön plna çıkan ve kendi besteleriyle de grubun istikrarlı şekilde bugünlere gelmesinde büyük katkısı olan isim "tom araya" dır.

    grubun 2014 kayıtlarından "repentless" albümünden* nuclear blast / implode* sizlerle, kulaklıklarınızı takın















    Slayer

    Genel bilgiler
    Köken Huntington Park, Kaliforniya, ABD
    Tarzlar Thrash metal, Speed metal
    Etkin yılları 1981 - günümüz
    Müzik şirketi Metal Blade, Def Jam, American
    İlişkili hareketler Anthrax, Megadeth, Metallica, Exodus
    Resmî sitesi slayer.net
    Üyeler Tom Araya
    Kerry King
    Gary Holt
    Paul Bostaph
    Eski üyeler Jeff Hanneman
    Jon Dette
    Dave Lombardo
    Slayer, 1981 yılında gitaristler Kerry King ve Jeff Hanneman tarafından Huntington Park, Kaliforniya'da kurulan ABD'li thrash metal grubudur.[1] 1986 yılında piyasaya sürülen Reign in Blood albümü ile adını duyurmayı başardı.[2] Metallica, Megadeth ve Anthrax ile birlikte thrash metalin "Dört Büyük" (Big Four) grubundan biri sayılır.[3] Grup, 1991 ve 2004 yılları arasında ABD'de 3,5 milyondan fazla albüm sattı.[4] Dünya genelindeki albüm satışlarını resmen açıklamamış olsalar da, bu sayının 20 milyondan fazla olduğu düşünülmektedir.

    Slayer'ın müzikal tarzında hızlı tremolo vuruş tekniği, double bass drumming ve bağırmalı vokaller yer alır. Grubun orijinal kadrosunda yer alan King, bas gitarist/vokalist Tom Araya ve gitarist Jeff Hanneman grubun şarkı sözlerini yazarken, yine müziğin tamamına yakınını Dave Lombardo ve bazen de Araya'nın yardımlarıyla King ve Hanneman yazdı ve düzenledi.[1] Grubun şarkı sözleri ve albüm kapaklarının; seri katiller, nekrofili, Satanizm, din, din karşıtlığı ve savaş gibi konuları işlemesi müziklerinin halk ve dindar gruplar tarafından sansüre uğramasına neden oldu. Bu esnada albümleri yasaklandı, gecikmelere uğradı ve davalar açıldı. Müzikleri kendilerinden sonraki grupları etkilemeyi başararak görsel, müzikal ve söz bakımından ilham kaynağı oldu.

    1983'te çıkardıkları ilk albümleri Show No Mercy'den itibaren iki canlı albüm, bir box set, altı video klip, iki EP ve dördü ABD'de altın albüm sertifikası kazanan 11 stüdyo albümü piyasa sürdü. Beş kez aday gösterildiği Grammy Ödülleri'nden ikisini kazandı. Bunların biri 2007'de "Eyes of the Insane" şarkısı biri de 2008'de "Final Six" şarkısı içindir. İki şarkı da grubun 2006 çıkışlı Christ Illusion albümündendir. Slayer; Unholy Alliance, Download ve Ozzfest gibi dünya genelinde festivallerde yer almıştır. Grup 2013 yılında piyasaya sürülmesi beklenen yeni bir stüdyo albümü hazırlığındadır.[5]

    İçindekiler [gizle]
    1 Tarihi
    1.1 İlk yılları (1981-1982)
    1.2 Show No Mercy, Haunting the Chapel and Hell Awaits (1983–1986)
    1.3 Reign in Blood (1986–1987)
    1.4 South of Heaven and Seasons in the Abyss (1988–1993)
    1.5 Divine Intervention ve Undisputed Attitude (1994–1997)
    1.6 Diabolus in Musica (1998-2000)
    2 Grup Üyeleri
    3 Diskografi
    4 Kaynakça
    5 Dış bağlantılar
    Tarihi[değiştir | kaynağı değiştir]
    İlk yılları (1981-1982)[değiştir | kaynağı değiştir]
    1981 yılında King, baterist Dave Lombardo ile tanıştığında Slayer kurulmuş oldu. İkili tanışır tanışmaz benzer müzik zevki ve beklentilere sahip olduklarını keşfetti. King çok geçmeden Jeff Hanneman'ı takdim etti[6] ve kendisiyle daha önce Quits (önceki adıyla Tradewinds) adlı grupta da çalan Şili doğumlu bas gitarist ve vokalist Tom Araya'yı gruba kattı.[7] Grup, Güney Kaliforniya'daki parti ve kulüplerde Iron Maiden ve Judas Priest şarkılarının cover versiyonlarını çaldı. İlk gösterileri pentagram, makyaj, çiviler ve ters haçların yer aldığı Satanizm imajı üzerine kuruluydu.[8] Grubun ilk yıllarında Dragonslayer olarak bilindiği ve bu ismi 1981 filmi Dragonslayer'dan aldığı yönündeki söylentiler King tarafından yalanlanmış ve "Bu bir mit." şeklinde yorumlanmıştır.[9] İlk konserlerine 1982 yılında Southgate, Kaliforniya'da bir yetenek şovunda çıktılar.

    Bitch grubunun Anaheim, Kaliforniya'daki Woodstock Club'da sahne alacağı konsere ön grup olarak davet edildiler. Slayer, altısı cover olmak üzere sekiz şarkı çaldı. Iron Maiden'ın "Phantom of the Opera" şarkısını çalarken o zamanlar Metal Blade Records'u yeni kurmuş olan eski müzik gazetecisi Brian Slagel'ın dikkatini çekti. Slayer'ın performansından etkilenen Slagel, sahne arkasında grupla görüştü ve "Aggressive Perfector" (Bu ses hakkında sample (yardım·bilgi)) adlı şarkıyla yayımlanması yaklaşan Metal Massacre III derlemesi içinde yer almalarını istedi. Slayer bu isteği kabul edip şarkı da underground bazda büyük ilgi toplayınca Slagel, gruba Metal Blade ile kayıt sözleşmesi teklifi yaptı.[10]

    Show No Mercy, Haunting the Chapel and Hell Awaits (1983–1986)[değiştir | kaynağı değiştir]
    Herhangi bir kayıt bütçesi olmadan ilk albümlerini kendi başlarına çıkarmaya zorlandılar. Solunum terapisti olarak çalışan Araya'nın yaptığı birikimler[11] ve King'in babasından ödünç aldığı parayla[1] Slayer Kasım 1983'te stüdyoya girdi. Aceleyle piyasaya sürülen albüm, şarkılar tamamlandıktan üç hafta sonra raflarda yerini aldı. Metal Blade Records aracılığıyla Aralık 1983'te yayımlanan Show No Mercy, gruba underground hayran kitlesi kattı ve grup 1984'te Araya'nın Chevrolet Camaro'sunun çektiği bir U-Haul ekipman taşıma aracıyla birlikte seyahat ederek albümlerini tanıtmak amacıyla ilk ulusal turuna çıktı.[1] Tur gruba ekstra bir popülarite kazandırdı ve Show No Mercy'nin satışları 20.000'den fazlası ABD'de olmak üzere 40.000'lere ulaştı.

    Ağustos 1984'te grup Haunting the Chapel adında üç şarkılık bir EP yayımladı. Bu EP, bir önceki albüme göre daha karanlık, thrash merkezli ve grubun ilerdeki tarzına yön verecek bir albüm oldu.[12] Albümün açılış parçası "Chemical Warfare" 1984'ten beri neredeyse her konserde çalınarak grubun canlı performans sergilediği temel parçalardan oldu. Haunting the Chapel'ın yayımlanmasından sonra Slayer ilk Avrupa konserine Belçika'da UFO grubunun ön grubu olarak Heavy Sound Festivali'nde çıktı.[13] ABD'ye döndüklerinde de Haunting the West Coast turunu gerçekleştirdiler.[14]

    Turun ardından King, Dave Mustaine'in yeni grubu Megadeth'e katıldı.[15] Hanneman verdiği bir röportajda King'in yaptığı seçimden kaygılı olduğunu "Sanırım yeni bir gitarist bulacağız" sözüyle belirtti.[1] Mustaine, King'in kalıcı üye olmasını istediyse de King "Mustaine'in grubu çok zamanımı alıyor" diyerek beş gösteriden sonra ayrıldı.[1] King ve Mustaine'in arasının açılmasına neden olan bu olay iki grup arasında da uzun soluklu bir düşmanlığa dönüştü.[16] King'in dönmesi üzerine Venom ve Exodus ile birlikte 1984 Combat Tour'da yer aldı ve Kasım'da Live Undead aldı canlı albümü piyasaya sürdü.


    "Hell Awaits" (1985)
    noicon
    "Hell Awaits", tersten "bize katıl" (**** us) ve "tekrar hoş geldin" (welcome back) diyen şeytani bir ses kaydı içerir
    Dinlerken sorun mu yaşıyorsunuz? Medya yardımı alın.
    Slayer 1984'te Combat Tour: The Ultimate Revenge adlı, çok profesyonel olmayan bir video piyasaya sürdü. Video, grubun 1984'te turladığı Venom ve Exodus'un New York'taki Studio 54'te çekilen canlı performans görüntülerinden oluşuyordu. 1985'in başlarında Show No Mercy 40.000'den fazla kopya satmıştı.[10] Grup bu yüzden ikinci stüdyo albümünü kaydetmek için stüdyoya girdi. Grup üyeleri Metal Blade'in gruba sağladığı kayıt bütçesiyle yapımcı Ron Fair'i tuttu.[1] Eylül 1985'te yayımlanan Slayer'ın ikinci stüdyo albümü Hell Awaits; cehennem ve Şeytan gibi konuları yaygın bir biçimde işleyerek Haunting the Chapel'ın karanlığını ileri boyutlara taşıdı. Albüm grubun en progresif ürünü oldu, uzun ve karmaşık şarkı yapıları içerdi.[1] Albüme adını veren şarkının başında backmasking kayıt tekniği uygulanmıştır. Şeytani bir ses tersten "bize katıl" (**** us) sözünü tekrarlar ve şarkı başlamadan önce de "tekrar hoş geldin" (welcome back) der. Albüm tam bir başarı abidesiydi. Britanya dergisi Metal Forces'ın 1985'te okuyucularına yaptığı anketlerde Slayer en iyi grup, en iyi canlı performans sergileyen grup, Hell Awaits 1985'in en iyi albümü ve Dave Lombardo en iyi baterist seçildi.[17]

    Reign in Blood (1986–1987)[değiştir | kaynağı değiştir]
    Hell Awaits ile gelen başarının ardından Russell Simmons ve Rick Rubin'in yeni kurduğu hip hop odaklı plak şirketi Def Jam Records, Slayer'a kayıt sözleşmesi teklif etti.[1] Grup teklifi kabul etti. Tecrübeli bir yapımcı ve büyük plak şirketi boyutunda kayıt bütçesiyle sonik bir makyajdan geçen Slayer'ın şarkıları artık daha kısa, hızlı ve temizdi. Hell Awaits'teki uzun ve karmaşık şarkı düzenlemeleri, daha temel rifflerden oluşan thrash metal etkileri gösteren şarkı yapıları oluşturmak için bir köşeye atılmıştı.[1]

    Def Jam'in dağıtıcısı, Columbia Records, Reign in Blood albüm kapağı ve şarkı temalarını bahane göstererek albümü yayımlamayı reddetti.[1] Örneğin "Angel of Death" Yahudi toplama kampları ve Nazi doktoru Josef Mengele'nin uyguladığı insan deneyleri hakkında detaylara giriyordu. Albüm 7 Ekim 1986'da Geffen Records aracılığıyla dağıtıldı fakat anlaşmazlıklar yüzünden Reign in Blood şirketin dağıtım takviminde yer almadı.[1] Albüm radyo yayınlarında yer almasa da Billboard 200 listesine 94 numaradan giriş yaptı ve bu listede yer almak grup için bir ilk oldu.[18] Reign in Blood grubun ABD'deki ilk altın sertifikalı albümü olmayı da başardı.[19]

    Slayer, Ekim 1986'da ABD'de Overkill ve Avrupa'da da Malice ile Reign in Pain dünya turnesine çıktı. W.A.S.P.'in ABD turuna ön grup olarak dahil edildiler fakat sadece bir ay içerisinde Lombardo gruptan çıkarak "Hiç para kazanmıyordum, anladım ki eğer bunu küresel plak şirketlerinden biriyle profesyonel olarak yapıyorsak, kira ve yardım bedellerimin ödenmesini istedim."[1] Slayer tura devam edebilmek adına Whiplash grubundan Tony Scaglione 'yi getirdi fakat 1987'de Lombardo'nun karısı Dave'i geri dönmeye ikna etti.[1] Rubin'in ısrarı sonucu Less Than Zero filmi için Iron Butterfly'ın "In-A-Gadda-Da-Vida" şarkısını coverladı.[1] Ortaya çıkan üründen memnun olmayan Hanneman ve King parça hakkında "Slayer'ı kötü temsil ediyor" ve "deli saçması" şeklinde yorumlar yapsa da şarkı radyoda yayınlanan ilk Slayer parçalarındandı.[1]

    South of Heaven and Seasons in the Abyss (1988–1993)[değiştir | kaynağı değiştir]
    Slayer dördüncü stüdyo albümünü kaydetmek için stüdyoya geri döndü. Reign in Blood'daki hıza nazaran albümdeki tempoyu bilerek düşürme ve albüme daha fazla melodi ekleme kararı aldı. Hanneman verdiği demeçte "Reign in Blood'a yetişemeyeceğimizi biliyoruduk, bu yüzden yavaşlamamız gerekti. Ne yaparsak yapalım, ortaya çıkacak olan eser o albümle kıyaslanacaktı. Bu yüzden biraz hızımızı kesmemiz gerektiğini tartıştığımızı hatırlıyorum. Tuhaf bir karardı, daha önceden yapmadığımız böyle bir şeyi daha sonra yapmayı da düşünmedik."[1]

    1988'de piyasaya sürülen South of Heaven o zamanlar hem eleştirmen hem de hayranlardan karma yorumlar aldı. Tüm bunlara rağmen Billboard 200 listesine 57 numaradan giriş yapan albüm, Slayer'ın pazarlama açısından en başarılı albümüydü[18] ve ABD'de altın sertifika alan ikinci albümleri oldu.[19] Basının albüme olan tepkileri karışıktı. Allmusic, albüme "rahatsız edici ve güçlü" şeklinde atıfta bulunurken[20] Rolling Stone'dan Kim Nelly "saldırgan şeytani zırva" olarak nitelendirdi.[21]

    Slayer 1989'da yapımcı Andy Wallace ile birlikte beşinci stüdyo albümlerini kaydetmek için stüdyoya girdi. South of Heaven'ın yarattığı ters tepkinin ardından, uyguladıkları yeni melodik anlayışlarını koruyarak Regin in Blood'ın hızlı düzenine geri döndüler.[22] 25 Ekim 1990'da yayımlanan Seasons in the Abyss, farklı sanatsal anlayışları yüzünden Def Jam sahibi Russell Simmons'dan ayrılan Rubin'in yeni plak şirketi Def American etiketiyle piyasaya sürülen ilk albüm oldu. Albüm Billboard 200 listesine 44 numaradan giriş yaptı[18] ve 1992'de altın sertifika kazandı.[19] Albüme adını veren şarkı Slayer'ın ilk video klibi de oldu, bu klip Körfez Savaşı öncesinde Mısır'daki Giza Nekropolü'nün önünde çekildi.

    Slayer Eylül 1990'da Megadeth, Suicidal Tendencies ve Testament ile birlikte Clash of the Titans turuna katıldı. Tüm biletlerin tükendiği Avrupa'da, karaborsada bilet fiyatları 1000 Alman markına (680 ABD Doları) kadar çıktı. Thrash metalin ABD'de zirvede olduğu o dönem; Megadeth, Anthrax ve ön grup Alice in Chains ile birlikte turun içine Mayıs 1991'de ABD de dahil edildi. 1991'de onuncu yıllarını kutlamak adına canlı albüm Decade of Aggression yayımlandı. Bu derleme Billboard 200 listesine 55 numaradan giriş yaptı.[18]

    Mayıs 1992'de diğer üyelerle yaşadığı tartışmalar ve ilk çocuğunun doğacak olması nedeniyle tura katılmak istemeyen Lombardo gruptan çıktı.[23] Voodoocult gitaristi Waldemar Sorychta ile birlikte Grip Inc. grubunu kurarken[24] Slayer da onun yerini doldurmak için Forbidden grubu üyesi Paul Bostaph'i kadroya dahil etti. Grup, Bostaph ile ilk gösterisine Donington Kalesi'ndeki Monsters of Rock festivalinde çıktı. Bostaph'in stüdyodaki ilk girişimi 1993'te rap müzisyeni Ice-T ile birlikte "War", "UK '82" ve "Disorder" adlı üç Exploited şarkısını harmanlayıp oluşturdukları Hüküm Gecesi film müziği oldu.[25]

    Divine Intervention ve Undisputed Attitude (1994–1997)[değiştir | kaynağı değiştir]

    "SS-3" (1994)
    noicon
    "SS-3" Holokost'un mimarlarından olan Reinhard Heydrich hakkındadır. SS-3 yazısı öldürüldüğü arabanın plaka numarasıdır.
    Dinlerken sorun mu yaşıyorsunuz? Medya yardımı alın.
    1994 yılında Slayer, baterist Bostaph ile olan ilk albüm Divine Intervention'ı yayımladı. Albüm Billboard 200 listesine 8 numaradan giriş yaparak grubun o zamana dek listelere en hızlı giriş yaptığı albüm oldu. Divine Intervention altın albüm sertifikasına layık görüldü.[18] Albümde Holokost'un mimarlarından olan Reinhard Heydrich ile ABD'li seri katil ve seks suçlusu Jeffrey Dahmer hakkında şarkılar yer aldı. Diğer konular arasında ise cinayet, kilisenin kötülükleri ve gücün hükumetler tarafından istismar edilmesi gibi temalar bulunuyordu. Şarkı sözlerinin çoğuna ilham veren şey Araya'nın seri katillere olan ilgisiydi.[11][26]

    1995 yılında ön gruplar Biohazard ve Machine Head ile dünya turnesine katıldı. Machine Head ile ortak coverladıkları Venom'un "Witching Hour" adlı şarkısının konser vidyosu Live Intrusion adıyla yayımlandı. Turun ardından 1995 yılında başını Metallica'nın çektiği Monsters of Rock festivalinde yer aldı.

    1996 yılında punk coverlarından oluşan Undisputed Attitude piyasaya sürüldü. Minor Threat, T.S.O.L., D.R.I., D.I., Verbal Abuse, Dr. Know ve The Stooges coverlanan gruplar arasındaydı. Albümde "Gemini", "Can't Stand You", "Ddamm" adlı üç tane özgün çalışma bulunmaktaydı bunların son ikisi Hanneman tarafından 1984-85 yıllarında bir yan proje olan Pap Smear için yazılmıştı. Bostaph albümün kayıtlarından kısa bir süre sonra kendi müzikal projesi Truth About Seafood üzerine yoğunlaşmak için gruptan ayrıldı. Bostaph'in ayrılmasından sonra Testament bateristi Jon Dette gruba dahil edildi ve Slayer; Ozzy Osbourne, Danzig, Biohazard, Sepultura ve Fear Factory ile birlikte 1996 Ozzfest'in afişlerine adını büyük harflerle yazdırdı. Bir yıl sonra Dette diğer üyelerle yaşadığı anlaşmazlıklardan dolayı gruptan kovuldu ve Bostaph tekrar kadroya dahil edildi.[27]

    1996 yılında Elyse Pahler'ın ailesi, açılan bir davada grubu kızlarını öldüren kişileri şarkı sözleri aracılığıyla cesaretlendirmekle suçladı.[28] Elyse, grubun üç hayranı tarafından uyuşturulmuş, boğulmuş, bıçaklanmış, ayaklar altında ezilmiş ve tecavüz edilerek şeytana adak olarak sunulmuştu.[28] 19 Mayıs 2000'deki mahkeme kararında Slayer ve onlarla ilişkili müzik piyasasının gençlere zarar verici ürünler dağıttığı, şarkı sözleriyle şiddete yönlendirdiği [28] ve Slayer'ın kasıtlı pazarlama stratejisi olmasaydı Elyse Marie Pahler'a karşı işlenen şiddet suçlarının gerçekleşmemiş olacağı sonucuna vardı.[29] Dava 2001 yılında ifade özgürlüğü, görevsizlik ve öngörülebilirlik eksikliği gibi nedenler yüzünden düştü.[30] Pahler'ın ebeveynleri tarafından yeniden düzenlenmiş bir şikayetle Slayer, Slayer'ın plak şirketi ve piyasanın diğer kuruluşlarına, verdikleri zarar için ikinci bir dava daha açıldı. Dava reddedildi; Yargıç E. Jeffrey Burke yaptığı açıklamada "Slayer'ın yaptığı müziğin küçükler için müstehcen, edepsiz veya zararlı olduğunu düşünmüyorum." dedi.[30]

    Diabolus in Musica (1998-2000)[değiştir | kaynağı değiştir]
    Diabolus in Musica (Latince "Müzikteki Kötülük")[31] 1998'de piyasaya sürüldü ve 46.000'den fazla kopya satarak Billboard 200 listesine 31 numaradan giriş yaptı.[32] Albümde gitarların akordunun düşürülmesi ve karanlık akorlar yapılarının kullanılması grubun Nu metal'e kaydığına dair yorumlara neden oldu. Blabbermouth.net eleştirmeni Borijov Krgin albümü “grubun sounduna yeni elementler eklemeye çalışılan zayıf bir girişim ama en azından Slayer'ın gelecekteki albümleri için sürekli aynı malzemeleri ısıtıp önümüze koymaktan vazgeçebilemesi adına umut vadedici†şeklinde yorumladı.[33]

    Grup Üyeleri[değiştir | kaynağı değiştir]
    Şimdiki Üyeler
    Tom Araya – vokal, bas gitar (1981'den beri)
    Kerry King – gitar (1981'den beri)
    Paul Bostaph – bateri (1992-1996, 1997-2002, 2013'den beri)
    Tur Üyeleri
    Tony Scaglione – bateri (1986–1987)
    Gary Holt – gitar (2011-)
    Pat O'Brien – gitar (2011)
    Eski Üyeler
    Dave Lombardo – bateri (1981–1986, 1987–1992, 2001-2013)
    Jon Dette – bateri (1996-1997)
    Jeff Hanneman – gitar (1982-2013)

    Diskografi[değiştir | kaynağı değiştir]
    Stüdyo albümleri
    Show No Mercy (1983)
    Hell Awaits (1985)
    Reign in Blood (1986)
    South of Heaven (1988)
    Seasons in the Abyss (1990)
    Divine Intervention (1994)
    Undisputed Attitude (1996)
    Diabolus in Musica (1998)
    God Hates Us All (2001)
    Christ Illusion (2006)
    World Painted Blood (2009)
    Repentless (2015)
    Konser albümleri
    Live Undead (1984)
    Decade of Aggression (1991)
    EP'ler
    Haunting the Chapel (1984)
    Eternal Pyre (2006)
    Derlemeler
    Soundtrack to the Apocalypse (2003)
    “Kalbimizde Tanrı'nın ışığı vardır, onun adı da vicdandır." Lev Nikolayeviç Tolstoy

  8. #48
    Metallica 2008 konseri. Artık 40 yaşındayım. Gene yalnız gittim.

    Atmosfer müthiş. Tezahüratlarla 2 defa bis yaptı grup. Kirk Hammet tezahürat yapan Türk seyircileri orkestra şefi gibi yönetiyor.

    Bu konserde , geçen konserde korktuğum şey başıma geldi.

    Çılgınlar gibi kafa sallıyoruz , ama bu sefer çok şükür ki kafamda turuncu peruk yok. Bir baktım bizim santraldeki kız orada , kocası ile gelmiş , dans ediyor.

    Aramızdaki diyalog :

    - Ebru naber , ne işin var burada ?

    - Sizin ne işiniz var ..... bey ! Bu yaşta , delimisiniz?

    - Uzatma Ebru , hadi uza bakiimm. Daha doğrusu ben uzadım oradan , karizmayı fazla deldirmeden.

Sayfa 6/158 İlkİlk ... 456781656106 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •