Tarihte bugün ve viop

[ayvagobeknuri]

Bir daha bu basliga gelip, bana Ataturkculuk konusunda ahkam kesmeye kalkacak kisi, kim oldugunu asagidaki gibi aciklasin ve kanitlasin. Ben Ataturkculugun ne oldugunu, kim oldugunu bilmedigim insanlardan ogrenecek degilim.
Ben asagida ismi gecen kisinin ailesinden geliyorum.
Osmanlinin son donemi, Kurtulus Savasi, Cumhuriyetin Kurulusu ve devami hakkindaki bilgilerim ekseriyetle, aileye gelen misafirlere kurulan iraki sofralarinda, tabii ki ufak cocuktum, masalarin ayaklari dibinde emekler dururdum, dinlediklerime dayalidir.
Okurum oyle ogrenirim diyorsaniz, olmaz. Neyi okuyacaksin, o kadar cok okuyacak sey var ki, 3 insan omru yetmez. Bir deger acmaz su, mesela Bolsevik Devrimini, Maksim Gorki'nin kitaplarini okuyarak ogrenemezsiniz. Nereyi okuyacaginizi bilmeniz gerekiyor, cunku zaman yok.

http://vizyon21y.com/documan/Genel_K...i_Aydemir.html

Açılan gediklerden sızan askerler ve subaylar mevzilere, direnek noktalarına daldılar... Fırtına gibi esiyorlardı; "Allah Allah Allah Allah" naralarıyla saldırıyorlardı.... Topçular, ateşi ileri kaydırınca top, makineli tüfek, el bombası, boru sesleri ve savaş naraları içinde 06.45'te, 5. Tümen Kalecik Sivrisi'ni ele geçirdi... On dakika sonra da 15. Tümen 38. Alay, Albay İlyas Bey (Aydemir) komutasında Tınaz Tepe'yi aldı... 38. Alay Komutanı Albay İlyas Bey, Tınaz Tepe'yi Yunanlı'lardan istirdat ettiği sırada göğsünün sağ tarafından aldığı ağır yara ile akciğerinin delinmesine rağmen savaş alanını terk etmeyip Tınaztepe tamamen alındıktan sonra atını sürerek tepenin doruğuna çıkarak bayrağı tepeye dikti.

SİVAS KONGRESİ :

4 Eylül 1919 'da gerçekleştirilmesi planlanan Sivas Kongresi'nin toplanmasını tehlikeye sokan ve Kongreyi engellemeye yönelik, İngiliz güdümlü, karşı ihtilalci Malatya Valisi Ali Galip, yandaşları ve kalabalık düşman (İngiliz) güçlerinin desteğiyle yapılacak eylem planının istihbarat sonucu öğrenilmesinden sonra, Elazığ 15.Alay Komutanı İlyas Aydemir, Mustafa Kemal Paşa'yı aramış ve aralarında yapılan telgraf görüşmeleri sonucunda; Heyet-i Temsiliye'nin emriyle, 29 katırlı, yetersiz mühimmatlı, avcı tüfekli az sayıda piyade askeriyle kalabalık düşman kuvvetlerinin üzerine yürümüş ve bu eylemin
bastırılmasını sağlayarak Ali Galip'i milli hududu terke mecbur etmiştir. (Büyük Nutuk eski basımı sf. 79-83)

4 Eylül 1919 ile 11 Eylül 1919 tarihleri arasında gerçekleşen Sivas Kongresi, ulusal bir kongredir. Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sında yer alan: ''Türk vatanı ile milletinin bölünmezliği'' ilkesinin milli ve hukuki dayanağı, hala yaşayan Misak-ı Milli ruhu bu kongrede doğmuştur.

Daha önce Erzurum Kongresi'nde alınan kararlar genişletilerek tüm ulusu kapsayan nitelik kazandırılmış ve yeni Türk Devleti'nin kuruluşuna temel olmuştur. Bu nedenle Sivas Kongresi'nin Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki önemi çok büyüktür. Aşağıda, Atatürk'ün kendi el yazısı ve imzasıyla İlyas adının "Güneş Dil Teorisi"ne göre yaptığı analizi paylaştım... Atatürk'ün doğruluğuna, dürüstlüğüne inancı tamdı...

Ben Gunes dil teorisine gore yapilan isim analezine falan inanmam. Bunu Ataturk yapmis olsa da inanmam. Benim yolum akil yoludur.
Peki bunu buraya niye koyuyorum, tabii ki reklam olsun diye...))))))))))))))

Sultan Abdülaziz'in Yebjin Ailesine bağışladığı devasa toprakları, "ben okudum, subay çıktım; toprak ekenin biçenindir" diyerek Yebjin Ailesine bağışlamış, onun bu davranışı Mustafa Kemal Paşaya "Toprak Reformu" konusunda ilham vermişti ama Toprak Reformu'nu gerçekleştirmeye ömürü yetmedi...

İstiklal Madalyasının beratı zayiinden sonra halamın isteği üzerine, 575 Sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince, Fatma Zekiye Aydemir'e zayiinden tanzim edilerek ve Kenan Evren imzasıyla yeniden çıkarttığı beratta da 20.10.1948 vefat eden Tümgeneral İlyas Zeki Aydemir'in ibaresi vardır...

1963 yılında başarısız bir hükümet darbesi girişimi sonunda idam edilen Albay Talat Aydemir'in amcasıdır.

[yetkisiz]

Ben Gunes dil teorisine gore yapilan isim analezine falan inanmam. Bunu Ataturk yapmis olsa da inanmam. Benim yolum akil yoludur.

Atatürk'ün bu ve buna benzer el yazması çalışmalarını özellikle yok etmemesinin altındaki aklı ve dahi inanılmaz stratejiyi de umarım kavrayabilmiştir aziz Türk Milleti !...

[yetkisiz]

Sadece bir senede geçen yıl, 160 milyar dolar satmış 240 milyar dolar satın almışsın. Yani 80 milyar dolar açık vermişsin. Geriye dönük verdiğin açık trilyon doları geçmiş, bu durumda paran değer kaybetmez de ne olur?

Geriye dönük açık diye bir şey yoktur ekonomilerde...Açık, mevcut açıktır...Bunlar hep Mahfi'nin işleri...AKP ye muhalefet edecem diye ekonomik literatürü değiştirdi...Bir ara da "TR slumpflasyon ile karşı karşıyadır" dediydi...10 sene geçti...Daha kimse duymadı bile bu tabiri...Sallamak bedava...Ben hep derim abi, bu tip "halkı yeterince pragmatik olmayan" memleketlerde en kolay iş ekonomist olmak...Ne desen yutuyor...Her türlü...

[wiseinvestor]

Geriye dönük açık diye bir şey yoktur ekonomilerde...Açık, mevcut açıktır...Bunlar hep Mahfi'nin işleri...AKP ye muhalefet edecem diye ekonomik literatürü değiştirdi...Bir ara da "TR slumpflasyon ile karşı karşıyadır" dediydi...10 sene geçti...Daha kimse duymadı bile bu tabiri...Sallamak bedava...Ben hep derim abi, bu tip "halkı yeterince pragmatik olmayan" memleketlerde en kolay iş ekonomist olmak...Ne desen yutuyor...Her türlü...

O mantıkla bakarsanız açık diye de birşey yoktur, borç veriyorlarsa açık verebilirsin, borç veren yoksa açık da veremezsin.
Hep böyle kandırdılar vatandaşı zaten özellikle 80'lerden sonra, paramız durduk yere bu kadar değersizleşmedi, durduk yere 6 sıfır atılmadı.
Sürekli açık vermek iyi birşeyse Almanya'da açık versin, onlara da anlatın bu masalları.

[yetkisiz]

O mantıkla bakarsanız açık diye de birşey yoktur, borç veriyorlarsa açık verebilirsin, borç veren yoksa açık da veremezsin.
Hep böyle kandırdılar vatandaşı zaten özellikle 80'lerden sonra, paramız durduk yere bu kadar değersizleşmedi, durduk yere 6 sıfır atılmadı.
Sürekli açık vermek iyi birşeyse Almanya'da açık versin, onlara da anlatın bu masalları.

Açık rakamı bir düzeyi ifade eder...Alttaki vanası kapalı bir depo gibi düşünmemek lazım...Birikmez yani, vana aşağıda açıktır hep...Konuya bu yönüyle bakmak lazım, iyi mi kötü mü nün ötesinde...Ha, kötü diyenlere en iyi örnek ABD...Dünyanın lideri mi, evet...İstediği ülkeyi istediği anda yıkacak düzeyde mi, evet...

Maksat konu anlaşılsın, zaten yorgunum kimseyle didişemem şimdi...Ki yazılarını özenle okuyorum...Bunları bilmeyen biri değilsin gördüğüm kadarıyla...

[wiseinvestor]

Açık rakamı bir düzeyi ifade eder...Alttaki vanası kapalı bir depo gibi düşünmemek lazım...Birikmez yani, vana aşağıda açıktır hep...Konuya bu yönüyle bakmak lazım, iyi mi kötü mü nün ötesinde...Ha, kötü diyenlere en iyi örnek ABD...Dünyanın lideri mi, evet...İstediği ülkeyi istediği anda yıkacak düzeyde mi, evet...

Maksat konu anlaşılsın, zaten yorgunum kimseyle didişemem şimdi...Ki yazılarını özenle okuyorum...Bunları bilmeyen biri değilsin gördüğüm kadarıyla...

Konu didişmek değil, yanlış anlatılana susamamak olsa gerek.

Evet Türkiye'yi açıkta ancak ABD ile karşılaştırabilirsin o kadar kötü durumdayız yani. Ama karşılaştırman tamamen yanlış, birisi elma diğeri muz bile değil avakado.
ABD'nin borçları tamamen dolar üzerinden Türkiye'ninki ise dolar eur vs. cinsinden, yani kendi para birimi cinsinden değil. İşte tam bu sebepten cari açık kaynaklı birileri borç vermeyi kestiğinde kriz oluyor bizim ülkede, kendi paranı değil başka bir ülkenin parasını bulman gerekiyor. Onu da buamayınca adı kriz oluyor. ABD'nin ise böyle bir sorunu yok, adam zaten parasını tüm dünyada kullandırıyor, herşeyden önce petrol piyasası bile yeterli bunun için. Buna senyoraj hakkı denir, bundan faydalanıyor yani. Bunu da babasının hayrına yapmıyor kimse, bu paranın arkasında savaş gücü, ekonomik güç herşeyden önce çok büyük entellektüel sermaye var.
Kaldı ki ABD bile bunu sorun olarak görüyor ve Trump bütün ülkelerle başta Çin açığını daraltmaya çalışıyor.

Diyelim ABD değil Rusya ile ikili ticaret yapıyorsun ve sürekli şimdi olduğu gibi açık veriyorsun bu yine sorundur, senin paran bu defa Ruble'ye karşı değer yitirir tıpkı şimdi herşeye karşı değer yitirdiği gibi.
Türkiye en son cari fazlasını da beğenmediğiniz 1946'da vermiştir. Ondan sonra her yıl artarak açık vermiş ve krizler silsilesinden de bunun sonucu olarak yakasını kurtaramamıştır, konu çok nettir.

[yetkisiz]

Bu ülkede "Andımız" asla geri gelmeyecek. Geri gelmesine asla izin vermeyeceğiz. Bu topraklarda/ülkede Müslüman ahali içinde etnik çatışma/savaş çıkarmanıza, Müslüman ahaliyi/Müslüman vatanını bölmenize fırsat vermeyeceğiz.

https://twitter.com/mufidyuksel/stat...51807089876992

Kimse de demiyor "yaw durup dururken yetkisiz abem niye yazdı o mesajı" diye...Mevcut konjonktürün buralara geleceğini görüp ikaz eden şu abinize bir teşekkür bile etmediniz lem haytalar...Hep boş şeylerle uğraşıyonuz yaw...Ulusal Strateji Bakanlığı şart bu ülkede...Eğitim sonraki iş...

[Diamond]

Atatürk 1800'den beri yapılan hegemon planlarını çöp etmiş bir liderdir. 100 yıllık emeklerini çöp etmiştir. Önemli olan, o ilke ve inkılapların Atatürk tarafından ilk kez keşfedilmesi değil, Arap kültürünün hakim olduğu, hegemonların eline düşmüş toprakları o ilke ve inkılaplarla yoğurabilmiş olmasıdır. Nihayetinde, yıkılmak yerine küllerimizden, yeniden doğmuş olduk.

Siz, daldan dala zıplamanın, oynaklığın adını pragmatizm koymuşsunuz. Bu yapılan, omurgasızlıktan başka bir şey değildir. Buraya gelip dalga geçer gibi ne "Atatürküyüz" fln yazıp sulandırıyorsun..?

Küreselleşmenin rafa kalktığını söyleyebilmen için dünyadaki bağımsız ülkelerin sayısının artması lazım. Tam tersine başta gelişen ülke diye sınıflandırılan ülkeler olmak üzere Çin gibi büyük güçler de finansal açıdan tehdit ediliyor. Kolonyal bir yapıdan bahsedip, küresellerin rafa kalktığını iddaa etmek tutarlı mı?

Yahu sen olmadık yerlerden olmadık sonuçlara vararak enteresan analizler yaptığını filan düşünüyorsun. Saygı duymakla beraber katılmıyorum.

Hem ne bu ego? Daha önceki analizlerin hepsi tuttu da biz mi bilmiyoruz..? Amacım bak şu analizin tutmadı bu analizin tutmadı demek değil. O bize yakışmaz. Bütün analizlerin tutacak diye bir şey de yok zaten... Ama sanki tutuyormuş gibi ego yapmana da gerek yok di mi? Önce burnunun ucundakileri gör de sonra yine yazarım. Bir yere de kaybolmuyorum. Bana numune demişsin... Bu nereden baktığına bağlı. Benim baktığım yerdende sen numunesin.