http://www.qnbfinansbank.enpara.com/ekpara-simulator/
Printable View
İlk açıldığından beri enpara kullanıyorum.
Başlarda çok daha fazla para var idi. Bir kaç yüz bin tl her zaman bulundurur , vadeli bağlardım. Ama Katarlılara geçtikten sonra yapılan politika değişiklikleri ile topikte de daha önceden yazdığım gibi resmen çöp niyetine kullanıyorum , yaklaşık 1 yıldır. Ama her ne hikmetse son 1 yıldır periyodik olarak her ay , ay'ın enparalısı olduğum şeklinde mesaj geliyor. 300-400 bin tl bulundururken böyle bir şey hiç olmadı , şu an baktım 885 tl varmış en son , her ay ay'ın enparalısıymışım. Vallahi anlamadım bu işi. Sadece ve sadece eft yapmak için kullanılan bir mecra oldu artık , inşallah tekrar eski günlerine döner. Ama şunu teslim etmek lazım , kesinlikle Türk bankacılık sisteminde 1 numaralı call center hizmeti veriyorlar uzak ara. 30-40 sn de bir kişi kesinlikle çıkıyor karşınıza ve çok hakimler. Diğer bankalarda hiç böyle bir şey yaşamıyoruz.
Enpara 12 yaparsa değerlendirilebilir bence yüksek meblağı olmayanların gene ilk tercihi olur
şimdi umutabi ben yılların sarsılmaz mevduatçısıydım.bugün TL ye %23 faiz versinler 1$ bile tutmam,hemen TL ye dönerim. benim kasım sonu bu kararı almamda iki neden var. 1- Binalinin banka müdürlerini toplayıp şamarı gösterip zorla mevduat faizlerini bir gecede 2,5 puan indirtmesi. 2- Celeplerin öncülüğünde #dolarıboz kampanyasının başlatılması. bunlar beni zorla dolarcı yaptı, 3,43 ve 3,68 den yüklü alımlarım oldu. dolara olan inancımıda bu evedciler iyice arttırdı. artık hazirana kadar %4 dolar faizimim sefasını sürmekle meşgulum. bu yıl sonu dolar faizi %6-7 ye varacak.
yapacak bir şey yok umutabi, uygun yerim yok. ne yapayım hırsıza gel çal mı diyeyim. tamam böyleside sakat ama en azından dolarıma faiz alıyorum hemde hiç az değil %4. şu an sakınmanız gereken istismar edilen yerli bankalar ve yatırım bankası. güçlü sermayesi olan yabancı bankalar hariç 1 $ yatırmam.
Bunu iki gr excel bilgisi ile yapmak sorun degil, web te verilen faiz ile MT nin verebildigi biraz farkli ama nedense benimki hep %5 olarak gorunup uzerine uyarmam ile ekleme yapiyordu- bende dedim birak ta ben acayim kendi faizimi ama tabi ufak oranda kaybim oldu ama kafam rahat...
Baska MT ye de gecirmediler, ana merkeze sikayet yazacam bi ara.....
Fed'in faiz arttırımına gideceğine kesin gözle bakılması ve MB başkanın parasal sıkılaştırmaya gidilebileceği açıklaması doları yükseltti. Dolar muhtemelen fed toplantısına kadar 3.80 leri de bulabilir, hatta geçebilir de. Doların kurunun yükselmesinin etkileri fiyatlar üzerinde görülmeye başlandı. Çünkü bu etki biraz gecikmeli olabiliyor. Dolayısıyla enflasyon çift haneye yükseldi. Gıda fiyatlarının enflasyon içindeki payı azaltılsa da değişen bir şey yok hane halkının enflasyondan etkilenmesi açıklanan enflasyon oranlarının üzerinde. Bunu açıklanan perakende satışlarının düşmesinden anlıyoruz. Enflasyon var ama hane halkının geliri aynı. Alım gücü düşüyor. Sonuç olarak MB sı eğer faiz artışını erteler ya da gecikir veya gerekenden az yaparsa çift haneli enflasyon artarak devam ederken dolar da yükselişini sürdürür. Fed toplantısı ve sonrası önümüzü görmemiz açısından bize bir fikir verebilir.
Ben konuşmayı sonradan dinledim. Dövizin diğer *gelişmekte olan ülkelerden daha fazla* artışa geçmesini tetikleyen cümlenin şu olduğunu düşünüyorum:
Finansal sektörün maliyetlerini arttırmayacak şekilde parasal sıkılaşmaya gitmeyi *başardık*.
Yani kredi faizlerini arttırmadan parasal sıkılaştırma yarattık gibi bir cümle kuruyor.
Belki o yüzden piyasa tcmb sıkılaştırmadan bahsettiğinde ne çeşit bir sıkılaşma olduğu konusunda tereddüte düşeceği için tcmb nin hamlelerinin verimliliği düşük kalabilecek.
Verimlilik düşüşüde sürecin olması gerekenden daha fazla faiz artışı gerektirmesi anlamına gelirse toplam zarar gerçek bir sıkılaşmaya göre daha fazla olabilir.
Evet buna benzer bir ifade kullanıyor. Yani diyor ki şimdiye kadar aldığımız tedbirler olumlu sonuç verdi. Bundan sonra da parasal sıkılaştırmaya ilave tedbirler alabiliriz gibi açıklaması var. MB sı faizi direkt arttrımasa bile piyasalar er geç yolunu bulur.
http://www.paraanaliz.com/2017/ekono...ilabilir-8185/
Bazen empati yapmakta gerekebilir. Bana göre uyguladıkları politika ekonomiye daha fazla zarar veriyor ve gerçek bir sıkılaşmaya göre bizlere maliyeti daha fazla olacak. Bu konuda hemfikiriz. Ancak tcmb acaba dövizi yüksek tutup iç piyasanın hak ettiği üretim seviyesine göre kazanç elde etmesi stratejisini uyguluyor olamaz mı?. Eğer böyle yapıyorsa zamanlaması konusunda hemfikir olmasam da bu da bir yoldur. Ve en zor yoldur. En zor ve ezici yolu seçtiği için tcmb'yi suçlayamayız.
Unutmayalım ki hak edilen üretim çıktısı ile uyumlu olmayan kur değeri , daha da sert gerilmiş bir yaydan farksızdır. Faizi yükseltip kuru gerçek üretim çıktısı ile orantısız denge değerinin altına çekmek bu sert yayı dahada gererek ,belki de koparacak olan dinamiklerden birisi değil midir?
Döviz mevduatı yasaklanmadığı sürece, serbest piyasa ekonomisi bünyesinde tcmb'nin bu tür stratejilerini fikirlerimize uymasa da alternatif bir karşı strateji olarak görmek belki daha yapıcı olabilir.
Aslında bütün mesele dış ticaret açığı ekonomi bir zincir gibidir her olay birbirine bağlıdır. Yüksek kur politikası ithalatı frenlerken ihracaat üzerinde, turizm üzerinde olumlu etkikeri olur. Ama bunun yanında döviz cinsinden ülke dış borcu artar. Özel sektörün, bankaların dolar cinsinden aldıkları kredi geri ödemelerinde ciddi farklar oluşur. Halkın alım gücü düşer. Doların yüksek olması ekonominin zayıflığının getirdiği bir durumdur. Bunu siz de biliyorsunuz. Bence kur ile oynamak çözüm değil. Asıl üretimi arttrıp rekabetçi fiyatlar ile dünya pazarına açılmak olmalıdır. Niye gelişmiş ülkelerde kur problemi yok. Çünkü ekonomileri sağlam. Döviz mevduatını yasaklamak serbest piyasa koşullarında uygun olmaz. Hatta bir ara tekrar sabit kura mı geçilsin fikri aklımda oluştu ama yine orta vadede aleyhimize dönen sonuçlar ortaya çıkaracak bir durum olur bu. Sonuç tükettiğinden daha fazla üret, ihracaat yap.
Asıl soru, bir ülke elindeki insan kaynağı profili ile (bakınız : 8-16 yaş pisa testi sonuçları) önümüzdeki 30 yıl katma değerli üretim ve ihracat yapma potansiyelinin zayıf olduğunu biliyorsa , Halkını önümüzdeki 30 yıl rahat yaşatmak için yüksek faiz düşük döviz kuru ve dış borç ile büyüme stratejisini mi izlemeli yoksa 30 yıl çile çekip yüksek kur, düşük faiz ile 30 yıl sonrası için farklı bir nesil oluşması için kendisini feda mı etmeli?
1. seçenek politikacılar için önceliklidir. bizler içinde en rahat çözümdür.
2. seçenek fiiliyatta imkansızdır, zira bu durumda hiçbir politikacı süreklilik gösteremez. İnsan sonuçta ileride yaşayacak çocuğunun refahını kendi refahına *büyük bir çoğunlukla* feda etmez. Zira büyük çoğunluk politikacıyı da sürdürülebilir kılandır.
Buradaki paradox (çelişki) nesiller boyu aynı iterasyon (kendi kendini geri beslemeli çağıran döngü) ile devam ettiğinde ortaya bir millet çıkar. Unutmayalım ki bizler bu iterasyonun yani kümülatif toplam ve kararların nesiller boyu oluşan sonucuyuz. Bizim bundan sonra ne yapacağımızda şu an 30. belkide 40. iterasyonda olan milletimizin önceki döngülerde verdiği karardan farklı olmayacaktır.
insan kaynağını kısa ve orta vadede değiştiremezsin.Uzun vadede de garantisi yok. Çünkü çok çok uzun bir iterasyonun sonucu.Bu kadar şiddetli olmasa da eskiden düşük profilli insan kaynağının yan etkilerini bu kadar hissetmememizin bir temel nedenide piyasadaki katma değerli iş akışının bu kadar yoğun ve belirleyici olmamsıydı. Yoksa Türkiyedeki insan kaynağı 2002 öncesinde de epey zayıftı. 2002 sonrası sadece dahada hızlanarak kötüleşti. Bu durumda var olan gerçeklerle yani bizim ortalama yaşam süremizin sonuna kadar bu insan profili kalıcı ise seçeneğimiz ne olmalı:
(katma değeri arttırıp ihracat yapalım, kur düşük olsun faizde düşük kalsın gibi klişelerden sıyrılarak bilimsel gerçeklerle konuşmak gerekirse)
1- yüksek faiz , düşük kur mu?
2- yüksek kur , düşük faiz mi ?
Aslında powerpc nin bu seçime vereceği cevabın politikacıların resmi söylemlerinde gördüğümüz görüşlerinden farklı olacağını tahmin ediyorum. Ama çelişkisel olarak politikacıların şu anki söylemleri ile gerçek yapacakları seçimler aynı değil. Aslında powerpc nin seçimi ile politikacıların kendi varoluşlarını garantiye alabilecekleri seçimler aynı. Bu denklemde herkesi bir denge noktasına getiriyor.
2012 yilindan itibaren y.disinda yasiyorum. Gozlemledigim kadariyla savunma sanayinde calisan arkadaslar y.disindaki is olanaklarini daha cok arastirir oldular. Onceleri kimse arayip sormazdi. Simdi her ay linkedin'den birisi ekleyip bilgi almaya calisiyor. Almanya'da bir universitede calisan arastirmaci maasi, kalbur ustu sirketlerdeki uzman muhendis maaslarindan daha yuksek. Eskiden Turkiye ucuz diye dusunurdum ama market alisverisi burda daha ucuza geliyor. Tamam hersey para degil ama yillarca ulke icin calisip da uvey evlat muamelesi gormek insana dokunuyor.
swaplı mevduat veya taşımalı swaplı mevduat oranları konusunda bilgisi olan var mı?
F3211 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
kanserli hücreler iyi huylu hücreleri yoketme stratejisi izlerler, bizim ülkede kendini yokeden kanserli bir hücre olduğundan dolayı, kafası çalışan üreten vatandaşlarına düşmandır. 15 senedir muhteremlerin bize küfretmediği bir gün yok,ne yapıyorlarsa hep zararımıza oluyor. Kuzay kore bile üreten vatandaşa daha iyi davranıyor. Ben kuzey kore tv sinde üreten adama küfredildiğini hiç görmedim,aksine bilimadamlarına övgü yağıyor.
Yüksek kur düşük faiz diye birşey olmaz.fiyat istikrarı olur.Yani enflasyonu tutturursun..MB görevi fiyat istikrarı dır nokta.
Ben insan kaynağındaki zayıflıktan dolayı ekonomik çıktının yetersiz gelmesi nedeniyle uzun bir süre fiyat istikrarı sağlanamayacaksa ve bu bilimsel verilerle çok açık bir şekilde gözüküyorsa hangi seçenek seçilmelidir diye sormak istemiştim. Zira fiyat istikrarı sağlanabiliyorsa zaten insan kaynağının ekonomik çıktısı düzelmeye başlamış demektir.
http://www.qnbfinansbank.enpara.com/ekpara-simulator/
sanıyorum bu işinizi görür, buradan farklı tutar ve vade gün sayıları girerek hesap yapabilirsiniz.