ABD hepten keyifsiz hocam. Bu düşüşü ciddiye almalı mı?
Printable View
ABD hepten keyifsiz hocam. Bu düşüşü ciddiye almalı mı?
Geçen defa aynısını demiştiniz hatırlıyorum. 52 liraydı geçmesi gereken yer. Oradan aldım ekledim ben denemek için :D Ama stop falan düşünmediğimden 60'ın altında satamadım tabi. Çok az zararına çıktım hatta galiba :) O kovalayan stop işini yapmam gerekiyordu.
Kovalayan stop hayati öneme sahip. Bunu uygulamayanlar hisselerde yıllar boyu hapis kalabiliyor, böylece bir çuval inciri bok ediyorlar. Bir sürü fırsatı da kaçırmış oluyorlar. Alınan kağıdın doğal gezinti marjının bir veya bir kaç tık üzerinde bir kovalayan stop koymak lazım her zaman. Sonra da bu prensibi taviz vermeden uygulamalı.
FENER için benim alım seviyem 35 in altıdır. Kağıt 40 tl nin altına inmedi bedelli sürecinde, şimdi de 46. Bedelli süreci 31 Aralık'ta sona eriyor. Şu anda hisse arzı kısıtlı olduğu için yani rüçhanların tümü henüz kağıda dönüşmediği için tablo tam olarak ortaya çıkmadı. Nihayetinde bütün sportifler zaten son derece spekülatif kağıtlar, ne zaman nereye gideceklerini kestirmek çok zor. Bu yüzden ben alım seviyemi önceden belirleyip buraya gelmelerini bekliyorum. Gelmedikleri sürece de sadece seyrediyorum.
Amiral gemisi İSCTR borsanın en ağır kağıtlarından. Bunun nedeni de facto bir holding olması artı kağıdın %250 sulanma etkisine maruz kalması. Öte yandan AKBNK ile YKBNK banka hisselerinin çita'sı, son derece dinamikler. Aslında ben bankacılık sektöründe bir satın alma veya birleşme bekliyorum, yakın / orta vadede bu olur mu olmaz mı göreceğiz.
İşbankası "iştirak modeliyle kolaylaştırılmış usulde kısmi bölünme" suretiyle tüm iştiraklerini %100 bağlı ortaklığı şeklinde yeni kurulacak bir anonim şirkete devredecek. Bunu geçen seneden beri yapmaya çalışıyorlar aslında ama SPK üyelikleri uzun süre boş kaldığından bu başvuru zamanında ele alınamadı SPK tarafından ve başvuru kadük oldu. Şimdi yeniden başvuracaklar. Bu yapıldığında hisse ciddi prim yapar.
Birleşme ve Bölünme Tebliğindeki 17. madde kapsamında iştirak modeliyle kolaylaştırılmış usulde kısmi bölünmeye tabi tutulacak İşbankası mülkiyetindeki bağlı ortaklıklar:
- Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş. sermayesindeki %51,06 oranındaki pay
- Trakya Yatırım Holding A.Ş. sermayesindeki %100,00 oranındaki pay
- Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. sermayesindeki %47,68 oranındaki pay
- İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. sermayesindeki %65,74 oranındaki pay
- İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. sermayesindeki %52,06 oranındaki pay
- Milli Reasürans T.A.Ş. sermayesindeki %87,60 oranındaki pay
- Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. sermayesindeki %63,89 oranındaki pay
- İş Finansal Kiralama A.Ş. sermayesindeki %30,43 oranındaki pay
- İşbank AG sermayesindeki %100,00 oranındaki pay
- JSC İşbank sermayesindeki %100,00 oranındaki pay
- JSC Isbank Georgia sermayesindeki %100,00 oranındaki pay
- Moka Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşu A.Ş. sermayesindeki %100,00 oranındaki pay
- İş Net Elektronik Bilgi Üretim Dağıtım Ticaret ve İletişim Hizmetleri A.Ş. sermayesindeki %100,00 oranındaki pay
- İş Merkezleri Yönetim ve İşletim A.Ş. sermayesindeki %86,33 oranındaki pay
- Kültür Yayınları İş Türk A.Ş. sermayesindeki %100,00 oranındaki pay
- Arap Türk Bankası A.Ş. sermayesindeki %20,58 oranındaki pay
- Genel Energy Plc. sermayesindeki %19,06 oranındaki pay
Birleşme çatı şirket için mi iyi olur yoksa birleştirilenler için mi? ABD'nin merger furyası gibi bir şey mi bu, hani şu Pretty Woman'da Richard Gere'in canlandırdığı karakterin yaptığı türden?
Bu arada Gsaray'ın bedellisi de haftaya olacak galiba. Geçen sene %100 bedellinin üstüne bu %400. Taraftarlara zorla, takımlarının hisse senetlerini tutturan bir kanun olmalı:)
Şirketlerde sermaye 2 ana başlık altında ele alınır: Ödenmiş sermaye ve özsermaye. Bu ikisi arasında piyasada geçerli olan açık ara ile özsermayedir, ödenmiş sermayenin etkisi ve ağırlığı sınırlıdır. Ödenmiş sermaye şirketin prestijidir, resmi bir detaydır, iflas durumunda önceliği olan yatırımcıların dikkate aldığı bir detaydır. Ödenmiş sermayeyi çok artırmak hisseyi çok sulandırmak anlamına gelir, o yüzden bu cihete giderken bu sulanma etkisi göz önüne alınmak zorundadır. Demek ki İşbankası yönetimi bu detayı önemsememiş ve sermayeyi önce 10 milyar tl ye kısa bir süre sonra da 25 milyar tl ye çıkarmakta bir mahsus görmemiş. Sonuçta da hissede muazzam bir sulanma etkisi ortaya çıkmış. Kağıdın ağır hareket etmesindeki en büyük etkenlerden biri budur.
Baba Vanga'nın 2024 kehanetlerini Sputnik Türkiye 2023 sonunda yazmıştı. Trump için kendisini sağır edecek ve beyin travmasına neden olacak gizemli bir hastalığa yakalanacağını tahmin etmişti. Suikast girişiminde kulağından yaralandı. Diğer kehanetler çok genel ve herkesin tahmin edebileceği türden şeylerdi. 2024 henüz bitmedi bu arada...
Batıda yapılanın tam tersidir bu. Kendi bünyelerindeki bir holding yapısından yine kendi bünyelerinde yeni kurulacak bir holding yapısına yatay geçiştir burada yapılan. Sağ cep sol cep olayı işte. Batıdakiler çekirdek şirketi gün yüzüne çıkarmayı hedefleyip iştiraklerle bağlı ortaklıkları elden çıkarırlar, böylece holding yapısı sona erer ve bu yapının bünyesinde saklı kalmış hazineler ortaya çıkarılıp satış, halka arz vs gibi yöntemlerle gerçek değerini bulması hedeflenir. Ayrıca hantal holding yapısı terk edildiğinden dinamik ve katma değerli yeni bir yönetim şekli oluşur. TR'de ise sağ cep sol cep olayı esas alınır, bir holding yapısından diğer bir holding yapısına yatay geçiş yapılır. Tasarlanan kısmi bölünmenin hiç bir avantajı yok bana göre. Şu anki durumda çatı şirket İşbankasıdır, tasarlanan organizasyonda ise bankanın %100 bağlı ortaklığı şeklinde yeni kurulacak bir A.Ş. yeni çatı şirkettir. Hem öncesinde hem de sonrasında bir Holding şirket çatısı altında bir yönetim söz konusu. Yeni bir şey değil, hantal holding yapısı aynen devam edecek, saklı değerler yine gün yüzü görmeyecek. Ama her halükarda bu girişimi piyasa pozitif algılar ve İSCTR prim yapar her ne kadar bu yapılan bir makyajlamadan ibaret olsa da.
GSRAY bedellisinde daha yolun başındayız. Her hisse sahibi hisse başına 4 TL verecek. 6 küsür lirada olan bir hisse için 4 TL bedel ödenecek. Toplam hisse sayısı 5.4 milyar lota çıkacak, halka açık kısım ise 2 milyar 160 milyon lot olacak. Sulanma oranı çok yüksek. Bu hissede olanlara Allah sabır versin ne diyeyim.
Sportifler zarar etme odaklı şirkettir. Kasada para bitince bedelliye gidiyorlar hem de öyle ara sıra değil zırt pırt gidiyorlar, az buz değil kallavi oranda para talep ediyorlar. Bunun yükünü de borsadaki yatırımcılar çekiyor. 6 küsür lirada olan GSRAY için 4 TL bedel talep etmek nedir ya? Ama millet paşa paşa ödüyor kimsenin gıkı çıkmıyor. Hiç bir içsel değeri olmayan kağıtları uçacak kaçacak ayağına alıyorlar. Ne güzel tezgah kurmuş adamlar. Harca gitsin, para bitti mi bedelli yap, kuzular ödesin. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir iş planı yok.
Sportifler tüzüklerindeki ilgili maddeyi değiştirip her yıl düzenli olarak bedelli sermaye artırımı yapsın, işi otomatiğe bağlasın. Yatırımcılar zaten kuzu, öde diyorsun adamlar gık demeden ödüyor. Şirketi finanse etmenin en pratik, en güzel ve de sıfır maliyetli yolu işte. Dünyanın başka hiç bir ülkesinde böyle bir yol izleyemezsin, 1 bedelli yaparsın 2 bedelli yaparsın üçüncüde millet yürü git lan benden başka keriz mi yok der şapa oturursun. Ama burada 80 kere bedelli yap yine tepki gelmez, millet alışmış bu tür şirketleri cebinden finanse etmeye.
Öte yandan GSRAY A.Ş. de haklı. İcardiler Osimhenler bedavaya gelmiyor. Haliyle bunların bedelini borsadaki yatırımcılar ödeyecek. Şu 3 tanımlamanın altını çizelim: "Zarar Odaklı", "İçsel Getirisi Olmayan", *Bedelli Müptelası". Ki herkes ne ile uğraştığının bilincinde olsun. Eh durum böyle olunca hisse 4.75 in (1.75 bölünmüş) altına inmedikçe benden tek kuruş çalışmaz. Param kıymetlidir, bunlara kaptırmaya hiç niyetim yok.
Osimhen'in 3 milyar tl lik bonservisini GSRAY'ın %400 bedellisinden gelecek 4.32 milyar tl den ödeyiversinler. 6 ay sonra bir bedelli daha yaparlar, böylece kasadan çıkacak 3 milyar tl geri gelir. Önemli olan şampiyon olup olmamak, bu uğurda borsadaki hisse sahipleri yani yatırımcılar maddi fedakarlıklarda bulunmaktan çekinmemeli ve faturayı üstlenmeli. Bir sonraki bedelli için şu anda 5.4 milyar tl olan kayıtlı sermaye tavanını artırmaları gerekiyor. Bu tavanı 27 milyar tl ye çıkarırlarsa bir %400 daha bedelli yapabilirler ve böylece kasaya şu anki bedelliden gelecek olan 4.32 milyar tl ye ek olarak 21.6 milyar tl daha girer. Paralara baksanıza, müthiş rakamlar. Bedelliler sağolsun, bunlar sayesinde daha doğrusu borsadaki yatırımcılar sayesinde şirket ayakta duruyor. Böylece 1 değil 5 Osimhen alırlar ve şampiyonluk garanti olur. Yatırımcılar zaten gıkını çıkarmıyor, ne talep edilirse kuzu kuzu ödüyorlar çünkü biliyorlar ki şampiyonluğa değer.
Tüm BİST için KCHOL'de 200-210 tl aralığı kritik. Borsada yukarı yönlü momentumun tesis edilmesi için lokomotif kağıtların direnç bölgelerinin yüksek hacim eşliğinde aşılması gerekiyor.
ABD'de portföy rotasyonları yapılır yıl sonunda. Bugünkü satışlarda bunun da etkisi var. Fon yöneticileri çok primlenmiş hisselerde yıl sonunda kar realizasyonuna gitmeyi tercih edebiliyor.
Basket maçlarına bakıyorum seyirci neredeyse sahanın içinde. NBA'de takım sahibi, dünyanın en zengin 7. adamı Steve Ballmer seyircilerin arasında oturup takımını izliyor. Maç yorumlarında düzeyli, eğitimli insanlar.
hocam dün bir videoda abd deki krizleri anlatıyor biri ondan etkilendim sanırım :P neyse çok düşmedik. nasdaq'a girmek biraz stabil hale getirmiş gibi kağıdı. Baba Vanga Putin için de demiş aynısını. Kendini gerçekleştiren kehanet diye bir şey de var. Belki Putin huylanıp önlemleri artırmıştır :) Hayatın kaotikliğini zaman zaman düşününce afallıyor insan, oradaki yaşlı bir kadın belki de dünyanın da ekonomilerin de kaderini değiştirmiştir kim bilir.
UST10Y yıllık getirisi %4.63 e çıktı, UST30Y %4.82, UST2Y %4.33 oldu. Getiriler 5 baz puanı gibi arttı bugün. Tehlikeli sularda yüzüyorlar. ABD borsalarının moralini bunlar bozdu.
Yakın bir gemişe kadar 2Y > 10Y idi yani inverted durum söz konusu idi. Şimdi ise tam tersi söz konusu ve 30Y > 10Y > 2Y şeklinde lineer bir durum var ki resesyon beklenmeyen bir ekonomide olması gereken de budur.
Enflasyonun yüksek seyredeceği beklentisi ile gösterge faizler yukarıya çekiliyor (tahviller satış yiyor demektir), böylece borsa yavaş yavaş göreceli olarak pahalı hale geliyor. Tahvil piyasasının F/K sı 20 ye doğru düşüyor, 25 civarı F/K ya sahip borsa göreceli olarak pahalı duruyor. Sonuç itibariyle hem tahviller hem de hisseler satış yiyor.
Türkiye'de borsada işlem gören sportif hisseler 10 bin yıl önce tekerleğin bulunmasından bu yana yapılan en büyük keşiftir. Bu arada BJKAS'a bakalım: 5 ay önce %400 bedelli yapmıştı. Bir kaç gün önce de kayıtlı sermaye tavanını %400 artırarak 1.2 milyardan 6 milyara çıkardı. Acaba %400 lük yeni bir bedelliye mi gidecekler diye merak ediyor yatırımcılar. Milleti bedelli manyağı yaptı bu sportifler.
ABD'deki krizlerin hiçbiri öngörülebilir olmadığı halde hep bunun aksi iddia edilir. 2008 öncesinde en kötümserler big shortçulardı ve beklentileri mortgage dayalı yapılandırılmış ürünlerde sıkıntı çıkması ve piyasanın biraz tepki vermesiydi, kimse bu olayın sistemdeki tüm zayıflıklara dair korkuları ortaya çıkarmasını beklemiyordu. Söz ettiğim repo, tahvil, hisse senetleri piyasalarına ilişkin diğer sıkıntılar. 7 yıl önce Enron, Worldcom gibi devasa skandallar patladığında böyle bir kriz olmamıştı çünkü değerler henüz yeterince yüksek değildi.
2008 krizini anlatan ciddi kaynakları okursanız göreceğiniz rakamlar bugünkü rakamlara göre çocuk oyuncağı gibi kalır. ABCP (asset backed commercial paper) piyasası gevşetilen regulasyonla 650 milyar$'dan 1trilyona çıkmıştı kriz öncesinde. Agustos 2006-2009 arasında, ipotekli kredilerde yaşanması beklenen ödenmeme miktarı sadece 740 milyar$'dı, hani şu Christian Bale'in canlandırdığı karakterin beklentisi... Bu gün bu rakamlar ne kadar komik biliyorsunuz ama kimse kriz beklemiyor.
Akademisyenlerin yapmayacağı türden bir yorum yapayım müsadenizle;
-Haziran 2004'te %1 olan FED gösterge faizini Greenspan kademeli olarak Haziran 2006'da 5,25 yaptığında piyasa türbülansa girmiş ama toparlamıştı.
-1970've 80'lerin süper enflasyon ve faiz yıllarından önce gösterge oran min. %2 veya 2,5'u görmüş oradan %16'lara kadar çıkmıştı.
Şimdiyse %0 seviyesinden başlayan bir hareketle %5'lere geldik. 2 sene önce %0 veren mevduat hesapları vardı veya %0,5 ile kısa vadeli sermaye piyasası kredileri görüldü. Aslında mevcut seviye başlangıç noktasına göre çok yüksek ki; bunun olumsuz etkisini AB cephesinde net görüyoruz. Hisse senetleri piyasalarında da durum sadece tabelada iyi gözüküyor. Yatırımcı davranışı gereği pirimsiz ama sağlam hisse almak isterseniz orada fiyatlar hep aşağı gidiyor, para kazandıracak trend kağıt alacaksanız aşırı değerli hisse taşımaya razı olacaksınız. Endeksler ise ikinci duruma göre ayarlanıyor.
Uzun vadeli getirinin kısa vadeli getirinin altına düşmesi yani verim eğrisinin ters dönmesi bazen resesyona işareti olabilir ama bu artık herkesin bildiği bir konu.
Hocam Koç holdingin piyasa değeri 500 milyar, 9 aylık zarar 2 milyar ve yıl sonunda daha da kötüleşecek. 2025'de zarar yazmaya devam edebilir. Borsa primsiz olsa neyse diyecem ama... Temettü vermesi riske girmiş mi bilmiyorum? lokomotif segman istiyor gibi :) Uluslararası yatırımcı gidip 50 milyar$ piyasa değeriyle Ford almayı tercih edebilir, Koçun şu an en iyi işleyen kısmını almış olur. Ülke farkı bile yeter
Perma bear denen kesim her daim varlığını sürdürüyor hocam. Bu kesime göre kriz çıkması bir an meselesi. PPT adını hiç duydunuz mu bilmiyorum. ABD'de 1988'de kuruldu bu birim. PPT'nin açılımı Plunge Protection Team yani "Çöküşe Karşı Koruma Ekibi". Buradaki çöküş finansal çöküş oluyor, finansaldan kasıt da genel anlamda piyasalar özelde ise borsalar. Adamlar borsa çökmesin diye PPT'yi kurdular 36 yıl önce. Olası bir finansal çöküşü daha meydana çıkmadan önlemek için Başkan ile koordineli bir şekilde çalışıyorlar. Çalkantılı piyasa dönemlerinde ABD Başkanına mali ve ekonomik tavsiyelerde bulunan bu grubun başkanlığını Hazine Bakanı yürütüyor; diğer üyeler arasında FED Başkanı, SEC Başkanı ve Vadeli İşlemler Komisyonu Başkanı yer alıyor.
Hocam ben yatırımcı filan değilim, bunu anlamış olmanız gerekirdi. Kumarbazın biriyim ben, piyasa ile karşılıklı poker oynuyorum. Çöp hisse diyorsun ya, bu tanımlama doğru. Ama şu da bir gerçek ki; birisine çöp olarak görünen şey başka biri için pekala hazine olabilir. Amcamın lafıdır bu, ben bu tür laf ve yönlendirmelerle büyüdüm. Amcam hurdacı idi, ortaokul çağında onun yanında çalışırdım, çıraklık yapardım. Altın ve gümüş hurdacısıydı. Ayrıca renkli fotoğrafların film sularını fotoğrafçılardan neredeyse bedavaya toplar, kimyasal işlemler sonucunda o sulardan altın çıkarıp satardı. Çok güzel paralar kazandı, adam hurdacılıktan zengin oldu. Ben onun öğrencisiyim. BİST gibi gelişmemiş bir borsada zaten yatırımcı gömleğini giymek mümkün değildir, el mahkum fırsatçı ve ölücü olacaksınız, kısa vadeye odaklanacaksınız. Fırsatların çoğu da çöp hisseler şeklinde gelir.
Hocam düz mantık ile bakarsak haklısın diyebiliriz. Ama borsada asla düz mantık çalışmaz. Burası 1+1 in her zaman 2 ettiği bir yer değildir, bazen 2 eder bazen 3 eder bazen de sıfır eder. Ne edeceğini Allah bilir. Borsa lineer değildir, burada denklik yoktur, mantığın işlemediği bir yerdir burası. Siz her şeyi siyah veya beyaz olarak görüyorsunuz ama aslında o gördüğünüz renk gridir ve her an bir değişime maruz kalabilir. Gelelim KCHOL'e. Defter değerinin 0.9 katından işlem görüyor, piyasa değeri 465 milyar tl (13 milyar dolar), defter değeri ise 510. Biraz daha derine inelim. YKBNK'nin %39 u halka açık, %61 i ise KCHOL'ün. Daha 6 ay önce First Abu Dhabi Bank YKBNK'nin %61 hissesi için 8 milyar dolar teklif etti ama Koç kabul etmedi. Toplam YKBNK PD için Koç 14 milyar dolarda diretti, First Abu Dhabi is 13 milyar dolarda kaldı. Bu yüzden satış olmadı. Düşünsene YKBNK'den KCHOL'e gelecek para 8 milyar dolar ve sadece bu meblağ KCHOL'ün piyasa değerinin 3 te 2 si ediyor. Bünyesindeki parçaların toplamı bütünün değerinin çok üzerinde çıkıyor. Al işte sana klasik holding yapısı. KCHOL'ün bünyesinde 70 e yakın şirket var. Tabii hepsi YKBNK ayarında değil ama sadece YKBNK payı KCHOL'ün piyasa değerinin yarıdan fazlasına tekabül ediyor.
GSRAY 6.30 dan kapattı. Pazartesi rüçhan tahtası açılacak. Bu fiyatı baz alırsak:
Bölünmüş fiyat= (6.30+4.0) : 5 = 2.06 tl
Rüçhan açılış fiyatı = 6.30 - 2.06 = 4.24 tl
Piyasada 432 milyon adet rüçhan olacak. Tahminimce bunun 4 te 1 i bedelliye katılmaz ve rüçhan tahtasında satılır. 110 milyon rüçhanın tahtada satışı kolay olmaz, %10 luk günlük limit burada uygulanmayacağı için çok yüksek marjlara tanık olmamız mümkün. Bu da fırsat yaratacaktır, tam da aradığımız türden.
Geçen Mayıs ayında çok ufak bir fark yüzünden YKBNK'nin First Abu Dhabi Bank'a satışı olmamıştı. Koç 14 milyar dolarlık toplam piyasa değeri üzerinde diretti ve %61.2 lik borsada işlem görmeyen KCHOL'ün bünyesindeki çoğunluk hisse için 8.5 milyar dolar talep etti. First Abu Dhabi ise %61.2 lik hisse için önceki 7.5 milyar dolarlık teklifini 8 milyar dolara çıkardı ve orada durdu, böylece YKBNK için 13.1 milyar dolar değer biçmiş oldu ki bugün bu rakam hisse başına 55 tl ye tekabül ediyor. Aradaki yarım milyar dolarlık fark yüzünden satış olmadı. Yoksa First Abu Dhabi 13.1 milyar dolarlık bir piyasa değerini YKBNK için makul buluyordu. An itibariyle YKBNK piyasa değeri 7.4 milyar dolar olup 13.1 milyar dolarlık teklifin neredeyse yarısı kadar.