18 Mart Çanakkale Zaferi Ve Şehitleri Anma Günü
18 Mart Çanakkale Zaferi Ve Şehitleri Anma Günü
bu toprakları "vatan" yapan şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz
Çanakkale (Hey Onbeşli) Türküsü ve Hikayesi
Öğrencileri şehit düşen lise 2 yıl mezun vermedi: İZMİR ATATÜRK LİSESİ
Yetiştirdiği ünlülerle anılan ve kuruluşu Cumhuriyet öncesine dayanan Atatürk Lisesi'nin Başkan Yardımcısı Özsümer, "Çanakkale ve Sakarya Meydan savaşlarında son sınıf öğrencileri cepheye gitmiş ve hepsi şehit düşmüştür" dedi
KAYNAK VE HABERİN DEVAMI: http://www.yeniasir.com.tr/yasam/201...-mezun-vermedi
Devlet Şeref Madalyası
Türkiye’nin tarihi okullarında biri olan ve 1888 yılında kurulan, adı İzmir İdadisi, İzmir Sultanisi, İzmir Erkek Lisesi ve son olarak İzmir Atatürk Lisesi olan okulda bugünlerde ’Devlet Şeref Madalyası’ heyecanı başladı. Milli Eğitim Bakanlığı, Aralık 2014 tarihinde, valilikler aracılığıyla Konya Lisesi, Sivas Lisesi, Kayseri Lisesi, İstanbul’da Galatasaray Lisesi ve İzmir’de Atatürk Lisesi başta olmak üzere Birinci Dünya Savaşı, Çanakkale Savaşı ile Kurtuluş Savaşı yıllarında son sınıf öğrencilerinin savaşa katılması ve hiç mezun vermemiş olmaları nedeniyle, bu nitelikteki okullara Devlet Madalyaları ve Nişanları Yönetmeliği’ne göre ’Devlet Şeref Madalyası’ verilebilmesi amacıyla girişimlerde bulunulacağını bildirdi. Bakanlık, inceleme ve araştırma yapılması için, bu savaşlara katılanlarla ilgili ve hiç mezun vermedikleri yönündeki onaylı resmi bilgi ve belgelerin iletilmesini istedi.
HABER KAYNAK: http://www.hurriyet.com.tr/ataturk-l...lyasi-28514133
Şehitlerimizden Allah razı olsun, mekanları cennet olsun.
Konuyu başlatan arkadaşın eline sağlık.
Çanakkale Savaşı bu millete sayılamayacak kadar çok şey kaybettirmiştir ama dünya durdukça adı da duracak bir lider kazandırmıştır.
Bu vatan, vatan toprağı kalsın diye göz kırpmadan canlarını veren Çanakkale Şehitleri'nin ruhları şad olsun.
O anı Mustafa Kemal, Ruşen Eşref Ünaydın ile yaptığı görüşme sırasında şöyle anlatmaktadır.
“...Bu esnada Conkbayırının güneyindeki 261 rakımlı tepeden sahilin gözetleme ve korunmasıyla görevli olarak orada bulunan bir müfreze askerin Conkbayırına doğru koşmakta, kaçmakta olduğunu gördüm... Bu askerlerin önüne kendim çıkarak:
-Niçin kaçıyorsunuz ? dedim.
-Efendim düşman dediler!
-Nerede?
-İşte! diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler.
Gerçekten de düşmanın bir avcı kuvveti 261 rakımlı tepeye yaklaşmış ve tam bir serbestlik içinde ileriye doğru yürüyordu. Şimdi vaziyeti düşünün. Ben kuvvetleri (geride) bırakmışım, askerler on dakika istirahat etsin diye...Düşman da bu tepeye gelmiş...Demek ki düşman bana benim askerlerimden daha yakın! Ve düşman benim yere gelse kuvvetlerim çok kötü bir duruma düşecekti. O zaman artık bilemiyorum, bilinçli bir düşünme ile midir, yoksa önsezi ile midir, bilmiyorum. Kaçan askerlere:
- Düşmandan kaçılmaz, dedim.
- Cephanemiz kalmadı, dediler.
- Cephaneniz yoksa süngünüz var,dedim.
Ve bağırarak bunlara süngü taktırdım. Yere yatırdım. Aynı zamanda Conkbayırına doğru ilerlemekte olan piyade alayı ile dağ bataryasının yetişebilen askerlerinin ‘ marş marşla’ benim bulunduğum yere gelmeleri için, yanımdaki emir subayını geriye yolladım. Bu askerler süngü takıp yere yatınca, düşman askerleri de yere yattı. Kazandığımız an, bu andır...”
Gerçekten de, çekilen Türk askerleri mevzi alınca, karşı taraf ta mevzi alıp duraklar. Böylece, 57. Alay Öncü Bölüğü'nün Conkbayırı’na yerleşmesi için gereken süre kazanılmış olur. İşte bu an, Gelibolu Savaşı’nın kaderini belirleyen önemli anlardan birisidir. Bu husus, Çanakkale Savaşları tarihiyle uğraşan Türk ve yabancı bütün uzmanlar tarafından doğrulanıp vurgulanmaktadır.
Daha sonra, Kolordu Komutanı Esat Paşa'nın izniyle, 27. Alay’dan geri kalan birlikleri de emrine alan Tümen Komutanı Mustafa Kemal, karşı saldırıya geçmek üzere 57.Alay'a şu emri verir :
“ Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında, yerimize başka kuvvetler ve komutanlar kaim olabilir.”
Yer İmleri