Kerim ROTA da yazmıştı:"Finans mühendislerinin göz diktiği şirketlerin yurtiçi bankalarda bulunan 75 milyar dolara yakın likit döviz varlıkları da, aslında çoktan bankalar tarafından Merkez Bankası'na swap veya zorunlu karşılık yoluyla devredilmişti. O emaneti de Merkez Bankası defalarca satarak, sonra sattığını swapla tekrar borçlanıp tekrar satarak Con Ahmet makinasının dişlilerinin içinde un ufak olmasına sebep olmuştu."
Merkez bankasının sattığı dövizlerin bir bölümü gerçek kişiler tarafından satın alınıp,döviz tevdiat hesabına konuyor o da zorunlu karşılık ve swap olarak merkez bankasına ödünç veriliyor ve merkez bankasınca tekrar satılıyor ve bu defalarca tekrarlanıp merkez bankasının döviz yükümlülüğü(borcu) sürekli artıyor.
Ama merkez bankasının sattığı dövizlerin bir kısmını da şirketler alıyor ithalat ödemelerini yapıyor,cari açık finansmanı karşılanıyor,dış borç ödemeleri yapılıyor.O dövizlerin dönüşü yok,onlar sistemden çıkmış oluyor.Ayrıca bir de güven eksikliğinden ,gerçek kişler tarafından alınan ama bankaya yatırılmayan yastık altına giden dolayısıyla sistemden çıkan dövizler var.
Yüksek cari açık ve net dış borç ödemeleri nedeniyle sürekli sistemden döviz çıkışı olduğu,havuzun suyu giderek azaldığı için,havuzdaki suyun yerini değiştirmek bir çözüm getirmez.Ne zaman sistemin tamamen tıkanabileceği ile ilgili bir tahmin yapmak zor,birçok değişken var.Ama kişisel tahminim, mevcut koşullar değişmez,tüm parametreler aynı kalmaya devam ederse en fazla 1 yıl daha mevcut durum sürdürülebilir.
Yer İmleri