Sayfa 1889/2460 İlkİlk ... 8891389178918391879188718881889189018911899193919892389 ... SonSon
Arama sonucu : 19680 madde; 15,105 - 15,112 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. #15105
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    28.8.2023 Merkez bankası analitik bilançosu:

    https://evds2.tcmb.gov.tr/index.php?...2BA8YwOo%3D/tr

    *(-)98.536,023 milyar dolar döviz yükümlülük(borç)

    *(-)67.320,998 milyar dolar -swap borçları hariç-merkez bankası net döviz rezervi

    *667.345 milyar TL zarar(Çok büyük ölçüde yaptığı KKM ödemelerinden kaynaklanıyor)

    *705.194 milyar TL değerleme hesabında biriken realize olmayan zarar(Merkez bankasının net rezervi eksi olduğundan ,yani 98.536 milyar dolar döviz borcu olduğundan,bu borcunu ödediğinde, satın aldığından daha yüksek pariteden ödeyeceği için(bu 705.194 milyar TL'lik zarar 28 Ağustos itibariyle oluşan ,borç aldığı tarihle 28 Ağustos arasında oluşan kur farkı zararını gösteriyor)
    zarar realize olacak ve zarar değerleme hesabından zarar hesabına geçecek.Zarar artacak,değerleme hesabındaki realize olmamış zarar rakamı azalacak.

    *zarar+değerleme hesabındaki realize olmamış zarar toplamı:1.372 trilyon TL
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    29.8.2023 Merkez bankası analitik bilançosu:

    https://evds2.tcmb.gov.tr/index.php?...2BA8YwOo%3D/tr

    *(-)99.4 milyar dolar döviz yükümlülük(borç)

    *(-)67.85 milyar dolar -swap borçları hariç-merkez bankası net döviz rezervi

    *678.845 milyar TL zarar

    *727.374 milyar TL değerleme hesabında biriken realize olmayan zarar

    *zarar+değerleme hesabındaki realize olmamış zarar toplamı:1.406 trilyon TL
    https://twitter.com/e507/status/1697321795513184372


    KKM'nin merkez bankasına nasıl devasa bir zarar yazdığını,ve merkez bankasının da bu zararı para basarak karşıladığı,bunun da şimdi ve önümüzdeki aylarda hiper enflasyon olarak geniş halk kitlelerine yansıyarak hatalı para politikasının faturasının maliyetinin halk tarafından ödeneceğini ifade etmiştim.e507, bu zararın nasıl oluştuğunu örnekler üzerinden giderek daha netleştirmiş.

    "Hayır sıfır DEĞİLDİR. Yazıdaki örneklerden gidelim.

    Alternatif 1: TCMB ilk aşamada dövizi 20'den alıyor. Sonra ek ödeme yaparak maliyetini 21'e çıkarıyor. İkinci aşamada maliyeti değişmiyor. Üçüncü aşama ekleyelim: Kur bugün 27, hadi ödenen faizleri rastgele düşelim, maliyeti 25'e geldi. Önce 20 lira ödemişti, sonra buna 5 daha ekledi.

    Alternatif 2: TCMB KKM yapmak yerine direkt piyasadan dolar alsın. Kaçtan aldı? 20. İlerleyen aylarda kur 23 oldu, maliyeti kaç? 20. Kur 27 oldu, maliyeti kaç? Hâlâ 20! Kaç ödedi 20. Önceki senaryoya göre ne kadar az ödeme yaptı? Dolar başına 5 TL.

    Kur her arttığında, zaten 20'den aldığı bir mala ek ödeme yapmak durumuna düşmek maliyet değilse nedir acaba? Örneğe göre (25-20) farkı direkt zarar.

    Ey okuyucu sana soruyorum: peşin parayla sıfır araba alsan ve sonra her 3 ayda bir fabrika senden ek ödeme istese (sonsuza kadar), "maliyeti yok bunun sana, çünkü cari fiyatı bu" dese, nasıl cevap verirsin? Borç değil bu, kiralama değil. Satın aldığın bir şeye tekrar tekrar ödeme yapmak.

    E.Cansen gibi madalyonun bir yüzünü, hatta onun da yarısını gösterip bırakmayalım hadi. Bu maliyetin beklenen bir (+) karşılığı var: Döviz spekülasyonunu soğutmak. KKM bedava bir opsiyon olduğu için TL'yi alan kişi gidip döviz almıyor. 2. alternatifte dövize geri gidiş eğilimi daha fazla. Yani ekonomik bir trade-off. KKM karşıtları "böyle bir trade-off yok" demiyor. "Bu yapılan işim kamuya aman aman bir katkısı yok, çünkü bu derin negatif reel faizin getirdiği enflasyon da ayrı bir zarar" diyor.

    Niye? Çünkü bedava verilen opsiyon servetleri artıyor. Niye? Çünkü kur baskılandığında TL cinsi varlığı artmaması gereken DTH sahibi ekstra faiz kazanıyor. Kur düştüğünde üstüne bir de döviz cinsi anaparası artıyor. DTH'ta olsa zarar edecek ama o riski bile yok. Kur arttığında ise anaparası korunuyor. Ne kaybı var? Döviz sürekli hızlı yükselirse, döviz anaparasına faiz alamamış oluyor sadece. Tek olası kaybı bu. Bu sadece mevduat tarafı. Bir de üstüne kredideki çarpıklık var.

    Hepsinin amacı ne? TL faizin artmasından kaçmak. Niye? Çünkü sağlıklı bir ekonomide büyüme ve istihdamın sadece negatif reel faizle gelmesi isteniyor. Bedava parayla yani. 90'lardaki fahiş faizler veya 2000'lerde aşırı değerlenen TL olmasın diye, bu sefer de ters yöndeki bir yamukluk savunuluyor. Orta noktada hiçbir ara versiyon, farklı senaryo olamazmış gibi.

    Kaybeden kim? Derin negatif reel faizin getirdiği büyük enflasyonu marketlerde, ev ve araba fiyatlarında direkt yaşayan, alım gücü düşen, KKM yapamayan kalan 79 milyon kişi.

    E.Cansen'in düz mantığı bu detayları niye yakalayamıyor? Çünkü finansal matematiği 4 işleme dayalı. Ne opsiyonaliteden, ne volatiliteden, ne opsiyon priminden, ne de theta'dan haberdar. Bilmediğiniz koca bir finans evreni olunca, her konuyu 2+2=4 denklemine sıkıştırıyorsunuz. Halbuki o kadar çok "unknown unknown"unuz var ki..."


    NOT:Burada bir ekleme yapayım;benim yukarıda ifade ettiğim " değerleme hesabında biriken realize olmayan zarar", realizayon olduğunda gerçekleşecek zarar rakamını ifade ediyor(727.374 milyar TL), e507'nin yazdığı ise şimdiden merkez bankası bilançosuna KKM'den yazmış kur farkı zararını ifade ediyor(678.8345 milyar TL,çok büyük kısmı KKM'den gerçekleşen zarar)
    Son düzenleme : deniz43; 01-09-2023 saat: 08:19.

  2. #15106
    Çin Merkez Bankası Cuma günü yaptığı açıklamada, 15 Eylül'den itibaren finansal kurumlara yönelik döviz zorunlu karşılık oranını yüzde 6'dan yüzde 4'e düşüreceğini duyurdu.

  3.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    https://twitter.com/e507/status/1697321795513184372


    KKM'nin merkez bankasına nasıl devasa bir zarar yazdığını,ve merkez bankasının da bu zararı para basarak karşıladığı,bunun da şimdi ve önümüzdeki aylarda hiper enflasyon olarak geniş halk kitlelerine yansıyarak hatalı para politikasının faturasının maliyetinin halk tarafından ödeneceğini ifade etmiştim.e507, bu zararın nasıl oluştuğunu örnekler üzerinden giderek daha netleştirmiş.

    "Hayır sıfır DEĞİLDİR. Yazıdaki örneklerden gidelim.

    Alternatif 1: TCMB ilk aşamada dövizi 20'den alıyor. Sonra ek ödeme yaparak maliyetini 21'e çıkarıyor. İkinci aşamada maliyeti değişmiyor. Üçüncü aşama ekleyelim: Kur bugün 27, hadi ödenen faizleri rastgele düşelim, maliyeti 25'e geldi. Önce 20 lira ödemişti, sonra buna 5 daha ekledi.

    Alternatif 2: TCMB KKM yapmak yerine direkt piyasadan dolar alsın. Kaçtan aldı? 20. İlerleyen aylarda kur 23 oldu, maliyeti kaç? 20. Kur 27 oldu, maliyeti kaç? Hâlâ 20! Kaç ödedi 20. Önceki senaryoya göre ne kadar az ödeme yaptı? Dolar başına 5 TL.

    Kur her arttığında, zaten 20'den aldığı bir mala ek ödeme yapmak durumuna düşmek maliyet değilse nedir acaba? Örneğe göre (25-20) farkı direkt zarar.

    Ey okuyucu sana soruyorum: peşin parayla sıfır araba alsan ve sonra her 3 ayda bir fabrika senden ek ödeme istese (sonsuza kadar), "maliyeti yok bunun sana, çünkü cari fiyatı bu" dese, nasıl cevap verirsin? Borç değil bu, kiralama değil. Satın aldığın bir şeye tekrar tekrar ödeme yapmak.

    E.Cansen gibi madalyonun bir yüzünü, hatta onun da yarısını gösterip bırakmayalım hadi. Bu maliyetin beklenen bir (+) karşılığı var: Döviz spekülasyonunu soğutmak. KKM bedava bir opsiyon olduğu için TL'yi alan kişi gidip döviz almıyor. 2. alternatifte dövize geri gidiş eğilimi daha fazla. Yani ekonomik bir trade-off. KKM karşıtları "böyle bir trade-off yok" demiyor. "Bu yapılan işim kamuya aman aman bir katkısı yok, çünkü bu derin negatif reel faizin getirdiği enflasyon da ayrı bir zarar" diyor.

    Niye? Çünkü bedava verilen opsiyon servetleri artıyor. Niye? Çünkü kur baskılandığında TL cinsi varlığı artmaması gereken DTH sahibi ekstra faiz kazanıyor. Kur düştüğünde üstüne bir de döviz cinsi anaparası artıyor. DTH'ta olsa zarar edecek ama o riski bile yok. Kur arttığında ise anaparası korunuyor. Ne kaybı var? Döviz sürekli hızlı yükselirse, döviz anaparasına faiz alamamış oluyor sadece. Tek olası kaybı bu. Bu sadece mevduat tarafı. Bir de üstüne kredideki çarpıklık var.

    Hepsinin amacı ne? TL faizin artmasından kaçmak. Niye? Çünkü sağlıklı bir ekonomide büyüme ve istihdamın sadece negatif reel faizle gelmesi isteniyor. Bedava parayla yani. 90'lardaki fahiş faizler veya 2000'lerde aşırı değerlenen TL olmasın diye, bu sefer de ters yöndeki bir yamukluk savunuluyor. Orta noktada hiçbir ara versiyon, farklı senaryo olamazmış gibi.

    Kaybeden kim? Derin negatif reel faizin getirdiği büyük enflasyonu marketlerde, ev ve araba fiyatlarında direkt yaşayan, alım gücü düşen, KKM yapamayan kalan 79 milyon kişi.

    E.Cansen'in düz mantığı bu detayları niye yakalayamıyor? Çünkü finansal matematiği 4 işleme dayalı. Ne opsiyonaliteden, ne volatiliteden, ne opsiyon priminden, ne de theta'dan haberdar. Bilmediğiniz koca bir finans evreni olunca, her konuyu 2+2=4 denklemine sıkıştırıyorsunuz. Halbuki o kadar çok "unknown unknown"unuz var ki..."


    NOT:Burada bir ekleme yapayım;benim yukarıda ifade ettiğim " değerleme hesabında biriken realize olmayan zarar", realizayon olduğunda gerçekleşecek zarar rakamını ifade ediyor(727.374 milyar TL), e507'nin yazdığı ise şimdiden merkez bankası bilançosuna KKM'den yazmış kur farkı zararını ifade ediyor(678.8345 milyar TL,çok büyük kısmı KKM'den gerçekleşen zarar)
    Ege Cansen de KKM yi iyi göstermeye çalışanların ekmeğine yağ sürmüş. Halbuki rasyonel ekonomi politikaları uygulanmış olsaydı ve reel faiz artı olsaydı ne hiper enflasyonla ne de kkm gibi zorlama yöntemlerle uğraşmıyor olurduk.
    Yazdıklarım kesinlikle yatırım tavsiyesi degildir..Sadece kendi kişisel görüşlerimdir...

  4. #15108
    https://www.bloomberght.com/imalat-g...t-etti-2337560

    İmalat göstergesi yılın en düşük seviyesinde

    İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI, Ağustos'ta 49 olarak gerçekleşti ve üst üste ikinci ay 50 eşik değerinin altında kalarak imalat sektöründeki ivme kaybının sürdüğü yönünde sinyal verdi.

  5. #15109
    https://bilgibankasi.ito.org.tr/tr/i...verileri/genel

    İTO Ağustos ayı enflasyonunu %8.79, yıllık olarak ise %74.16 açıkladı..İTO Temmuz ayında da aylık enflasyon artışını %9.84 açıklamıştı.Böylece İTO'nun son 2 aylık kümülatif enflasyonu %19.5 olmuş oldu.

  6.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    https://bilgibankasi.ito.org.tr/tr/i...verileri/genel

    İTO Ağustos ayı enflasyonunu %8.79, yıllık olarak ise %74.16 açıkladı..İTO Temmuz ayında da aylık enflasyon artışını %9.84 açıklamıştı.Böylece İTO'nun son 2 aylık kümülatif enflasyonu %19.5 olmuş oldu.
    Seçimden sonra faiz arttırımları daha hızlıca yapılsaydı enflasyona yansıması bu kadar olmayabilirdi. Bir de seçim sonrası endirekt vergilerdeki artışlar da enflasyonu ciddi arttırdı. Pazartesi enag enflasyonunda da benzer rakamları görebiliriz. çok can sıkıcı bir sarmaldayız gibi görünüyor. Ocak da yine yüksek asgari ücret zammı, yüksek memur zamları, seçim olduğu için yüksek emekli maaş artışları sonrasında devam eden yüksek enflasyon .Umarım ppk üyeleri durumun farkındadır.
    Yazdıklarım kesinlikle yatırım tavsiyesi degildir..Sadece kendi kişisel görüşlerimdir...

  7. #15111
    Merkez Bankası istatistiklerine göre,geçen hafta:


    -Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı pariteden arındırılmış olarak ;gerçek kişlerde 3.2 milyar dolar,şirketlerde 1.6 milyar dolar,toplamda 4.8 milyar dolar arttı.

    -Yabancılar geçen hafta 341 milyon dolar hisse senedi sattı,önceki hafta da 76 milyon dolar satmışlardı.

  8. #15112
    Friday September 01 2023 Actual Previous Consensus
    03:30 PM
    US
    Non Farm Payrolls AUG 187K
    157K 170K
    03:30 PM
    US
    Unemployment Rate AUG 3.8%
    3.5% 3.5%

    3:30 PM
    US
    Average Hourly Earnings YoY AUG 4.3%
    4.4% 4.4%
    03:30 PM
    US
    Average Hourly Earnings MoM AUG 0.2%
    0.4% 0.3%
    03:30 PM
    US
    Participation Rate AUG 62.8%
    62.6% 62.6%
    03:30 PM
    US
    Average Weekly Hours AUG 34.4
    34.3 34.3


    İşgücü 736 bin artış ile 167.103 milyon'dan 167.839 milyon kişiye yükselmiş ve iş gücüne katılım oranı 2 tık artmış.
    Çalışan sayısı 222 bin artarak 161.484 milyon kişiye yükselmiş.İşgücüne yeni katılanlar nedeniyle işsiz sayısı 6.355 milyon kişiye yükselmiş ve işsizlik oranı da %3.8'e yükselmiş.

Sayfa 1889/2460 İlkİlk ... 8891389178918391879188718881889189018911899193919892389 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •