...:::vobelıt:::...

[Desperado]

2025 ekonomik sıkıntıların zirvede olacağı yıl olabilir, eğer muhalefet erken seçim konusunda ciddiyse 2025 de bu işi halledebilmeli.yoksa akp nin eli daha güçlü olup yine popülizm yaparak seçim kazanabilir.

muhalefetin elinde değil ki, nasıl "halledecek"? adı üstünde muhalefet, azınlıktalar sayısal olarak... karşılarındakiler de 25 senedir ülke yönetiyor, heralde ekonomik sıkıntıların zirve yapacağı 2025'te değil parasal genişlemeyle yine kısa süreli refah pompalayacakları 2027-2028'de yapacak kadar biliyorlar seçim zamanlamasını...

[pit]

muhalefetin elinde değil ki, nasıl "halledecek"? adı üstünde muhalefet, azınlıktalar sayısal olarak... karşılarındakiler de 25 senedir ülke yönetiyor, heralde ekonomik sıkıntıların zirve yapacağı 2025'te değil parasal genişlemeyle yine kısa süreli refah pompalayacakları 2027-2028'de yapacak kadar biliyorlar seçim zamanlamasını...

meclisten erken seçim kararı geçirmekle ilgili dediğinde haklısın ancak muhalefetin de yapacakları var. Örneğin son anketlerde halk erken seçimi %30 civarında istiyor görünüyor. Bu oranı yükseltmek için çalışabilir. Halkta bu oran çok yükselirse karşısında durmak da zorlaşır.
chp halk ile hükümetin karşı karşıya geldiği hiçbir yerde yok. mesela çiftçi eylemleri oluyor ortada yoklar, hayvan katliam yasası eylemleri oluyor yoklar. Bu tarz edilgen siyaset yaparlarsa hiçbir şey elde edemezler.

[Desperado]

meclisten erken seçim kararı geçirmekle ilgili dediğinde haklısın ancak muhalefetin de yapacakları var. Örneğin son anketlerde halk erken seçimi %30 civarında istiyor görünüyor. Bu oranı yükseltmek için çalışabilir. Halkta bu oran çok yükselirse karşısında durmak da zorlaşır.
chp halk ile hükümetin karşı karşıya geldiği hiçbir yerde yok. mesela çiftçi eylemleri oluyor ortada yoklar, hayvan katliam yasası eylemleri oluyor yoklar. Bu tarz edilgen siyaset yaparlarsa hiçbir şey elde edemezler.

sonar %51 diyor...

https://flashhabertv.com.tr/gundem/s...oogle_vignette

çiftçilerden emeklilere mavi yakalılardan beyaz yakalılara herkes yaka silkiyor zaten ama işte tam da bu yüzden erken seçime filan gitmezler... daha da yükselecek gelecek aylarda bu oran, o yüzden 2027-2028'e kadar sarkar o iş..

[deniz43]

Yıl sonuna kadar olan vadede Türkiyede de,dünyada da paranın ağırlıklı olarak sabit getirili,defansif yatırım araçlarında tutulması tarafındayım.

Türk borsasına gelince görüyoruz ki;koç holding konsolde bilançosunda enflasyon muhasebesi uygulanınca grup bankası yapı kredi kar değil zarar etmiş gözüküyor.Muhtemelen sabancı holding bilançosunda akbank için de benzer bir durumu göreceğiz.Kişisel tahminim ;bankacılık sektöründe enflasyon muhasebesi uygulanınca garanti bankasının küçük bir karı olduğu,diğer bütün bankaların ise zarar yazdıkları şeklinde.
Sanayi şirketlerine gelince; iç piyasada talebin ve satışların düşmesi bekleniyor.Dış piyasalarda ise,talebin düşmesine ilaveten ;şirketlerimiz fiyat rekabeti gücünü büyük ölçüde kaybetmiş gözüküyor.Küresel piyasalarda belirli standartlarda bir ürünün dolar ya da euro cinsinden bir fiyatı vardır, o fiyatın üstünde satış yapamazsınız,başka bir yerden tedarik ederler.Şirketlerimiz ise yüksek enflasyon ile artan maliyetlerden sonra ,ürün maliyetini TL olarak hesaplayıp,euro ya da dolar cinsinden bir satış fiyatı belirleme aşamasına geldiklerinde, küresel piyasa fiyatının üzerinde maliyet fiyatı ortaya çıkıyor.Bu durumda en azından yıl sonuna kadar olan vadede ,şirket bilançoları ve borsamıziçin iyimser olmak zor.

Temel analiz olarak;faiz indirimi için bir sebep yok.Yaşanan enflasyon şu anda politika faizinin çok üzerinde .Bunu sadece koç-konda hanehalkı anketlerinde değil,merkez bankasının yaptırdığı kendi hanehalkı anketinde bile bunu görüyoruz.Faiz indirimi olursa ,bu rasyonel bir karar değil politik bir karar olur.

Borsada olmak isteyenler için tavsiyem ;enflasyon muhasebesi uygulandıktan sonra fiyat/kazanç oranı 8'in altında bir bist-30 şirketi ise ve bu oranın 1 yıllık vadede yükselmeyeceğini bekliyorlarsa bu hisselerde pozisyonlarını koruyabilirler.
Ama trade,kısa vadeli alım/satım her seviyeden yapılabilir,fakat bu az sayıda kişinin başarılı olabildiği bir sahadır.


https://tr.tradingview.com/symbols/BIST-XU100.USD/

Şu anda dolar cinsinden borsamız yıllık %5.2, 2 yıllık %85 primli gözüküyor.Dünyanın en çok prim yapan borsalarından biri.


Son 2 yılda MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi ise dolar cinsinden sadece %7.0 artmış.

https://tr.investing.com/indices/msci-emerging-markets

Borsamız yaklaşık 2 yıl önce Temmuz 2022'de gördüğü 136.3 usd endeks seviyesine göre şu anda %113.9 primle 291.5 usd seviyesinde,

Aynı dönemde MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi ise dolar cinsinden sadece %10.0 artmış.


Son 3 yıllık periyoda bakarsak ise:

Bizim borsamız dolar cinsinden 291.4/170.2=%71.1 yükselirken

aynı dönemde MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi ise dolar cinsinden 1093.65/1280 ; (-)%14.6 düşmüş.


Küresel piyasalar,küresel makroekonomi,Türkiye ekonomisi,ve Türkiye ülke görünümü dikkate alındığında;


200 usd'ın veya TL endeks 7500'in üzerinde üzerinde Türk borsası cazip değil.Şirket değerlemeleri; ülke genel görünümü,ülke makrekonomik temel verileri ve bilançolardaki riskleri yansıtmayacak derecede primli.

Borsa bu seviyelerin altına düşebilir mi,muhtemelen büyük piyasa oyuncuları buna izin vermez.Bu durumda -bana göre- paranın ağırlıklı olarak sabit getirili,defansif yatırım araçlarında tutulmasına devam edilmesi rasyonel bir karar olur.

[HATAKE]

https://eksisozluk.com/entry/167407556

https://eksisozluk.com/entry/167401458
https://eksisozluk.com/entry/167418245

[Westwind]

https://eksisozluk.com/16-agustos-20...5714?a=popular

Medyada yeterince yer verilmediği için paylaşmak istedim. Ne yazık ki yanan ormanları bir daha eskisi gibi görmek kimilerimiz için artık mümkün olmayacak. Kimlerimiz ise hayatının son demlerinde görebilecek.
Ormanın hepimiz için vatan gibi ve evlat gibi değerli olması dileğiyle.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[deniz43]

https://www.dunya.com/ekonomi/is-dun...-haberi-741717


Enflasyon muhasebesine göre düzenlenecek bilançolar iş dünyasında fırtına estiriyor.Maliye; bankalara ve sigorta gibi özvarlığının tamamına yakını para olan finans kesimine yüksek enflasyon ortamında özsermayesi erirken reel olarak etmediği kağıt üzerindeki karlardan yüksek oranda vergi almasını sağlayacak şekilde enflasyon muhasebesi uygulamazken,
Arsası,fabrikası,teçhizatları duran varlıkları olan finans dışı şirketlere bu varlıkların enflasyon ortamında değerlenmesiyle,enflasyon muhasebesi uygulayarak yüksek vergi alacak.

Bu konuda ortalıkta büyük bir toz bulutu var,her kafadan bir ses çıkıyor,bu konuda Akın Rota'nın yaptığı yorum doğru ve isabetli:

https://x.com/akinrota/status/1824726372515803387

"Enflasyon muhasebesinde sabit varlıklar ve özkaynaklar değerlenir. Eğer sabit varlıklar özkaynak ile finanse edildiyse gelir kadar gider oluşur, vergi doğmaz. Borç ile finanse edildiyse finansman giderleri de sabit varlık değer artışını karşılar.Her şıkta kar
zarar vergi oluşmaz. Peki, bu tantana niye: Şimdiye kadar sadece borç faizi gider yazılıp, değer artışı gelir yazılmıyordu, vergi az ödeniyordu. Dolayısıyla Devlet yatırımın finansmanına dolaylı olarak katılıyor ve sübvanse ediyordu. Şimdi olması gereken olup ,bu kalkıyor.
İş dünyasının haklı olduğu durum ise mevzuatın keyfekederliği: Aslında enflasyon muhasebesinin ne zaman uygulanacağı önceden bilinir: 3 yıllık enflasyon toplamı %100'ü geçtiğinde. Tr'de 2022 sonunda enflasyon muhasebesi uygulanması gerekirken bir kararla
bu uygulanmadı. Devletin verdiği mesaj "yarattığım yüksek enflasyon ile Özkaynaklarınızdan vergi alıp onu eriteceğim, aklı olan boğazına kadar borçlanır" şeklindeydi. İş dünyası da buna göre tavır aldı. Şimdi enflasyon muhasebesi ile özkaynak vergilendirmesi sona erdiriliyor,borçluluğun dayanılmaz cazibesi azalıyor. Enflasyon muhasebesi özkaynağın vergilendirilmesini önler, borçluların devlet sübvasiyonunu azaltır."

https://x.com/smmmahmetcosar/status/1824752976600125483

"Emeğinize yazınıza sağlık tebrik ederim. 2 sene öncesinde uygulanacağı belli olan bir uygulama için ve 3 yıldır enflasyonun altındaki krediler ile zenginleşen mal alan sabit kıymet alan şirketlere şimdi alınan varlıklar kadar sermaye konulursa vergi alınmayacağı söyleniyor. Basın ve bazı kurumlar ise stoktaki malın vergisini ödeyeceğim diyerek çok sığ bir yerden bakmaya çalışıyorlar"

"Sorun şu ki; firmalar faturasız satıştan dolayı olmayan stokları tutuyorlardı, her zaman olduğu gibi stok affı ile düzeltilir diye. Şimdi geçmişte sattığı malın vergisini vermek zorunda kalacak. Tüm şikayet ondan. Geçmişte faturasız satılan malın vergisi alınıyor"

[deniz43]

https://10haber.net/yazarlar/erdal-s...-demis-492796/

Kamu zamları yağmur gibi gelmeye devam ederken, hükümetin yılbaşında çalışan ve emeklilere en çok yüzde 20 zam planladığı açığa çıktı. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın yabancı yatırımcılardan gelen sorular üzerine, yılbaşında yüzde 15-20 zamma göre kendi hesaplarını yaptıklarını söylediğini öğrendik

Karahan geçen ay Londra'da yabancı bir aracı kurumun düzenlediği toplantıya katılıp, sunumunu yaptıktan sonra toplantıya katılan yatırımcılardan gelen soruları yanıtlamış. Gelen sorulardan biri yılbaşında asgari ücrete, çalışanlara ve emeklilere yılbaşında kaç zam yapılacağı, hesaplarını hangi orana göre yaptıkları yönündeymiş. Bu soru üzerine Karahan, 2024 yılı başında yapılan zamların yüksek oranlı olduğunu, dolayısıyla asgari ücretli ve diğer çalışanların bu yıl enflasyon farkı olarak bir şey alamayacaklarını söylemiş.

Bunun ardından ise 2025 yılı için belirledikleri enflasyon hedefinin yüzde 14, belirlenen enflasyon koridorunun üst sınırının yüzde 21 olduğunu hatırlatarak, "Biz de hesabımızı buna göre yapıyoruz, yılbaşı zamları yüzde 15 en fazla yüzde 20 oranında yapılacak" demiş.


Küçük bir kesim saltanat sürerken,lale devri yaşarken,fiyatına bakmadan sınırsız harcama yaparken,para içinde yüzerken;çoğu zaten açlık sınırının altında hayatta kalmaya çalışan ücretlilerin ve emeklilerin bu kadar üzerine gitmek,sınırlarını zorlamak sosyal patlamalara yol açabilir.Suyun bir kaynama,bardağın bir taşma noktası vardır.Son bir damla bardığı taşırır ve ondan sonra her şey kontrolden çıkar,geri dönüşü de artık olmaz.Ekonomi yönetimine aklı selim hakim olsun,bu kadar da sınırları zorlamasın.Enflasyonu yaratanların ücretliler ve emekliler olmadığı aşikar,açlık sınırı altında yaşayanların talep yaratabilmesi mümkün değil.Ekonomi yönetimi artık talep enflasyonunu yaratan kesimin üzerine yürüyebilme basiretini gösterebilmeli.