Yukarıdaki yazımı biraz açmak istiyorum.
-Önce
Türkiyede evsahipliği ile ilgili oran %56.2,bunun linkini vereyim.
https://tr.tradingeconomics.com/coun...ownership-rate
Geçmişte bu oran daha yüksekti ama yılda kabaca 600 bin evlilik ve 200 bin boşanma olduğu için kiralık ev talebine bağlı olarak ,hanelerde ev sahipliği oranı düştü.
-İkinci olarak enflasyon hesaplamalarında hanehalkının toplam harcamaları içinde kiranın payı ,kira vermeyenler düşülerek yapılmaz.Çünkü finans teorisinde
"alternatif maliyet" denen bir kavram vardır.Örneklerle açıklayalım.
-Örneğin yanyana, birbiriyle aynı büyüklükte 2 restoran varsa ,birisi kira veriyorsa,diğerinin kendi mülkü ise;maliyet hesaplarında kira vermeyen de kira veriyormuş gibi maliyet hesabı yapar,eşdeğer kira ödemesini de maliyetine ekler.Çünkü zaten restoran işi yapmasa mülkünü kiraya verecek olsa, o kadar kazanç elde edecek.Ancak eşdeğer kira gelirinin üzerinde bir kazanç sağlamışsa o kardır.
-Diğer örnek de buna benzerdir.Diyelim ki 2 arkadaş var,bunların 8 milyon TL'leri var,birisi aylık 40 TL kira getirisi olan bir daire alıyor ve artık kira ödemiyor,diğeri ise ben 8 milyon TL'yi sermaye olarak kullanır,aylık reel sermaye getirisi olarak 40 bin TL'den fazla gelir elde ederim,aradaki fark bana kalır diye düşünebilir.Dolayısıyla artık kira ödemeyen kişinin de aylık 40 bin TL getiriden mahrum kaldığı için enflasyon sepeti hesaplamalarında o evin eşdeğer kirası kadar bir harcaması olduğu varsayılır.
Örneğin ABD'de kiranın enflasyon sepetinde ağırlığı %34.5'tur ve 2 ayrı anketle ölçülür.Birincisi "
Rent of Primary Residence CPI " dır.Kiracıların fiilen ödediği kiralarla ilgilidir.İkincisi ise "
The Owners' Equivalent of Rent CPI" bu anket ev sahipleri arasında yapılan ve evlerini kiraya verecek olsalar ,ne kadara kiraya vereceklerine dair yapılan bir ankettir.ABD'de ev sahipliği oranı %65.6 ile bizden çok daha yüksek olduğu için ikinci anketin kira ödemelerine ilişkin enflasyon sepetinde ağırlığı daha yüksektir.
Yer İmleri