Çeşitli piyasalar var;Hisse senetleri borsaları,türev vadeli işlemler piyasaları,emtia piyasaları,forex piyasaları,emlak piyasaları gibi...
Ama piyasalar içinde en derin ve likit olanı tahvil piyasalarıdır.Örneğin ABD tahvil piyasasının ortama günlük hacmi 850 milyar dolar civarındadır.Volatiletinin yüksek olduğu günlerde bu işlem hacmi 1 trilyon doları geçer.
https://tradingeconomics.com/united-...ent-bond-yield
Dolayısıyla farklı piyasalar farklı yönde fiyatlama yapıyorsa,-muhtemelen- doğru fiyatlamayı yapan çok daha derin ve çok daha fazla paranın durduğu tahvil piyasasıdır.Çünkü 10 ve 30 yıl gibi uzun vadeli tahvillerde faiz oranlarının küçük oranlarda bile oynaması bu tahvil fiyatlarının değerlemesinde önemli oranda fark yaratır ve bunları elinde tutan fonlar,sigorta şirketleri ve diğer yatırımcılar için gün sonunda yapılan değerlemede önemli oranda kar ya da zarar yazar.
Şimdi yukarıdaki grafikten de gördüğümüz gibi tahvil piyasası -hisse senedi piyasasından farklı ve ters yönde olmak üzere- uzun sürecek bir resesyonu fiyatlıyor.Uzunca bir süre ekonominin büyümeyeceğini ve talep düşük kalacağı için enflasyonun da düşük kalacağını varsayıyor.Örneğin 10 ya da 30 yıl gibi bir sürede hisse senetlerinden elde edilebilecek temettü gelirlerinin çok düşük olacağını ya da bazı hisse senedi yatırımlarının iflaslar nedeniyle buharlaşabileceğini fiyatlıyor.Bu yüzden ABD uzun vadeli tahvil faizleri -yukarıdaki grafikte görüldüğü üzere- tarihinin en düşük seviyesine inmiş durumda.
Bu yüzden ekonomilerinin krizden çıkışının fiyatlamasını önce tahvil fiyatlamasından ve faizlerin tarihi ortalamalarına geri dönmesiyle anlayabileceğiz.Ama şu anda grafikten gördüğümüz ,tahvil piyasası dünyanın gördüğü en büyük ekonomik kriz, 1929 büyük buhran sırasındakine eşdeğer(hatta daha kötü) bir fiyatlama yapmış olduğu.Bu görünümün değişmesi için, ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin şu anda bulunduğu %0.64 seviyesinden en az %2'nin üzerine atması gerekiyor.
Yer İmleri